RTE’ NİN PİYASA EKONOMİSİNE BAĞLILIĞI

Erdoğan’ın Piyasa Ekonomisine Bağlılık Yemini...

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

RTE’ NİN PİYASA EKONOMİSİNE BAĞLILIĞI

Erdoğan’ın Piyasa Ekonomisine Bağlılık Yemini

 

İlkin Bingöl’e gitti. İlk mitingin imajı önemlidir, renklerine bakınız; Turuncu, Kırmızı, Beyaz, Sarı. Bu renklerin içinde Turuncu önemli ipucudur. Bugün bunu konuşacağız.

 

Kampanyasının reklam şirketini çok merak ediyorum. Bütün reklam psikologlarını toplamış görünüyor. Pozitif enerji veren çekiciliği yüksek sıcak renkleri kullanıyorlar.

   

Hem de hiç masraftan kaçınmıyorlar, reklam şirketi kesinlikle masrafın en az yarısını peşin almıştır. Fakat benim cebimden mi çıkıyor o masraflar pek merak ediyorum. Bu kampanya seçim kampanyası değildir, bence partilere hazineden ayrılan paradan bu masraflar görülemez. Öyleyse bu bol kepçe harcamalar acaba nereden.?

  

Bakalım renkler bizi nereye götürecek.?

Miting alanına arabalarla getirilen bayraklar ve şapkaları önce dağıtmışlar. Şapkalar TURUNCU.! Biz turuncuyu daha önce nereden tanıyoruz acaba.?

Kuzey ve Doğu Karadeniz ülkelerinin kamucu ekonomisini piyasa ekonomisine geçirtirken tefeci Soros fonlarıyla yaptırılan “turuncu” devrimleri hatırladınız, değil mi.? İşte, ipucu turuncuda.

   

Neden karşı-devrim kalkışmalarına devrim dedikleri de bir başka kandırmadır.

Anlıyoruz ki, kamu işletmelerini ve kamu hizmetlerini piyasaya peşkeş çekmenin sembolü Turuncu.!

Yani, ülkesinin milli olan neyi varsa, tarımını, eğitimini, sağlığını, ulaşımını, haberleşmesini, enerjisini ve hatta milli ordusunu ulus ötesi sermayeye devretmenin renk sembolü Turuncu.!

   

İlk tarımı çökerten, hayvancılığı bitirip Doğu Anadolu insanını batının varoşlarına salan kimdi diye sorsam aklınıza hemen Turgut Özal gelir. 1983’ün Liberal darbesinin koyduğu sandıktan çıkmıştı. 1980 askeri darbesinin iki adından biri Kenan Evren, diğeri ABDnin Dünya Bankasından gönderdiği “Our boys” Turgut Özal’dır.

O da piyasayı canlandırmayı çok severdi, Et-Balık gibi kamu işletmelerini kapattı, hiç fabrika açmadı, ama çok katlı lüks çarşılar açtı.  Turgut Özal o açılışlarda etrafı Turuncu bayraklarla donattırdı.

  

Kenan Evren, eğitimi piyasaya devretme görevini çeviri kitapla çocuk kitabı yazan İ.Doğramacıya verdi, YÖKü kurdurdu.

Görevi üniversite eğitimini sertifikalı mezuniyete çevirerek piyasaya devretmekti. 2006’da çıkardığı 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu ile bu işleri bir üst kurula devretti. Yani YÖK çoktan bitti, sadece tabelasını kaldırmak için, ihtimaldir 24 Kasım gününe denk getirerek, havai fişekli bir tören yaparlar.

  

Tayyip Erdoğan ile Turgut Özal’ı turuncuda birleştiren nedir derseniz, biri “our boys” diğeri Yahudi nişanlı “eş başkan” olarak ikisi de Amerikancıdır. İkisi de Türk pastasını küresel sermaye piyasasına peşkeş çekmiştir.  

  

Biri “Benim memurum işini bilir”, “Pastadan pay almak” gibi köşe dönmeciliği ekti, köylüyü köyden göçertti, diğeri onun köyden göçerttiği insanlara Ramazan yemeği dağıttı, kendi halkına dilencilik ettirdi.

  

Biri Tarikatları Yeşertti, Diğeri Yeşil Sermayeyi…

Kısacası, Erdoğan Özal’ın devamıdır, ikisi de Kenan Evren’in Anayasasından çıkmıştır. İkisinin de görevi yabancı sermayeye hizmet etmek, milli olan ne varsa satıp bitirmek, her şeyi piyasaya devretmekti.

Erdoğan, şimdi son görevi yerine getirmektedir; Piyasa ekonomisine bağlılık yemini ediyor. Yani piyasanın koruyucusu bir Anayasa yaptı ve onu onaylatmak üzere halka açıyor.

İşte sözün geldiği yer burasıdır:

 

Ulusötesi sermaye piyasanın rengi turuncudur.

TURUNCU ANAYASAYA DİKKAT.! Önümüze getirilen referandum bunun onaylanması içindir. Öyleyse, ulus ötesi sermaye piyasası bu referandumda AKP’ye her türlü maddi manevi desteği bedava bile verecektir.! Çünkü onaylanırsa bundan sonra daha çok kazanacaklar.!

  

Erdoğan’ın Reklamlarındaki Diğer Sembollere Gelince:

—Hüseyin Çelik üstünde SARI ile sahneye şarkıcı gibi fırladı. (Sarı sıcak renktir)

Sloganları: "Sevdamız Millet; Oyumuz Evet", "Her Evet; Demokrasiye Evet; Özgürlüğe Davet"

Kampanyada Daha Neler Var:

—haftalık bir gazete ücretsizdir. (Kaynağı nereden dediniz…)

—Halk çalgılarıyla yapılmış "evet" şarkısı.

—Başbakan’ın sesinden, "Söz Milletin; Karar Milletin" mini kayıtları.

—BEYAZ - KIRMIZI "evet" mühürlü afişler.

—Şarkı klipler eşliğinde 81 ilin görüntüleri.

-"Davet" diliyle slogan, afiş ve reklamlar, “özgürlük, adalet ve demokrasi” söylemleri.

—26 madde için 26 ayrı insan öyküsü.

Örneğin, şiddet gören zavallı bir kadın görüntüsünde maddenin biri anlatılır. İnsanlara evet oyu vererek o kadını kurtaracağını hayal ettirmektir hedef.

Kendi acımızı unutup başkasına ağlamak, ona yardım duygusunu öne çıkartmak insana dairdir. Bu yolu kullanacaklar.

—15.madde için idam edilenlerin yakınları kürsülerde konuşturulacak. (İkna edilebilirse’ ymiş. İkna etmenin yolu bol bahşiş olabilir mi.?)

—İdam görüntüleriyle Ahmet Kaya'nın “Ağlama anne” şarkısı.

Ahmet Kaya’nın “ağlama anne” demesine gözyaşlarımızı tutamayıp evet oyu basacağız.

Acaba Ahmet Kaya sağ olsaydı, dünyanın parasını verseler bu teklifi kabul eder miydi? (Ahmet Kaya’yı sevenlerin oylarını aparıyorlar, ölüsünden yağ çıkarıyorlar. “Ölüsünden yağ çıkarma” deyimi Hitleri anımsatır. Fakat araştıranlar bilir ki Hitler’in arkasında belli bir piyasa canavarı vardı ve o da Hazar petrollerine ulaşmak istiyordu.

Gencecik Erdal Eren’i asan aynı piyasa canavarıydı ve onun ölüsünden hala yağ çıkartıyorlar.

Hz. İsa’yı öldürüp çarmıha geren tefeci bankerler de onun ölüsünü kullandı.

270 yılının 14 Şubat’ında, Romalı âşık gardiyan Valentin’i idam edip arkasından Aziz ilan eden kral Gladio da aynı şeyi yaptı.

Anımsatayım; Valentin, kapısını beklediği esir Filistin Kraliçesi Zeynep’e aşıktı. Gazze’de adı yaşayan Azize İştaropa Zeynep, Mısır’ı geri alarak Roma’dan kocasının öcünü almıştı.

Tunceli Pülümür’de esir düştü, zincire vurularak Roma’ya götürüldü, orada öldürüldü. Onun için yağmacılar korkarlar Tunceli halkından, önce orda sonuç almak isterler, beyaz eşya yüklü yardım paketleri gider dağ başlarına…

Sadece Tunceli değil, Anadolu baştanbaşa Zeyneplerle doludur, Batı beylerine hatırlatırım.

Erdoğan’ın Reklamcıları Başka Ne Teknikler Kullanıyor, Bakalım.

Halkı kendilerine çekmek için sıcak renklerden Kırmızı-beyaz, Turuncu ve Sarı kullanıyorlar. Kırmızı-beyaz, milli renklerimizdir. Bu yolla bu Anayasa yerli imalatmış gibi imaj veriyorlar.

Erdoğan’ın reklam şirketi, insan beynini yanıltmanın bütün tekniklerini kullanıyor.

Turuncu Anayasa için ulus ötesi sermayenin yapmayacağı kötülük yoktur. Önündeki engelleri temizliyor; subay tutuklamaları, ulusalcı kim varsa hapse tıkmalar, sahte belgelerle suçlamalar, sahte açılımlar, sahte oylar, sahte sağlık, sahte eğitim, sahte diplomalar…

İşte geldik Marksistlerin faşizm tarifine; “Faşizm, sermayenin kanlı diktatörlüğüdür.!”

1980 liberal cuntası hiç aralıksız devam ediyormuş meğer.

Taşları bağlanmış, köpekleri salınmış bir köyde, piyasa ekonomisine bağlılığın yazılı metnini oylamamız isteniyor. 12 Eylül 2010 günü yemin töreni yaptırılacak bize.! O sandıklara taşları atmalı bence.

İşte Turuncu Anayasanın yemin cümlesi: “Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik, piyasa ekonomisine bağlı bir hukuk devletidir.!”

Bizi koruyan bir Sosyal Devletimiz yok artık.! Bitmişe evet dememizi istiyorlar bizden.!

 

HAYIR, BİTMEDİK.!

BİTİREMEYECEKSİNİZ, BUNA GÜCÜNÜZ YETMEZ.!

HAYIR.!

KAÇ BİN YILDIR BURADAYIZ, BAKIN BİTİREMEDİNİZ.!

 

Mahiye Morgül - 25.7.2010

 

http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi, Paylaşımı ve Toplum Yararına kullanımı.

 

 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP