ANKARA’DA PATLAYAN BELEDİYE VE HÜKÜMET

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE “PATLAYAN” HÜKÜMETİN POLİTİKALARIDIR.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

ANKARA’DA PATLAYAN BELEDİYE VE HÜKÜMET

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE “PATLAYAN” HÜKÜMETİN POLİTİKALARIDIR.!

 

Çalışanların durumunu “torba yasa tasarısı” ile daha da kötüleştiren hükümeti protesto eylemi, OSTİM ve İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde 9 saat arayla meydana gelen iki büyük patlamanın gölgesinde kaybolup gitti… Ankara’nın dondurucu soğuğunda emekçilere sıkılan soğuk su ve biber gazı yeterince konuşulamadı…

20 masum insanın ölümü ile sonuçlanan bu “kaza” lar üzerine yapılan, “kaza-kader” anlayışından üretilmiş bilimdışı açıklamalar ikinci şok etkisini yaptılar… Bir kaç yıl önce doğalgaz zehirlenmesinden ölen öğrenciler ile Zonguldak’taki maden kazasında yaşamını kaybeden işçiler gibi, bu cinayet gibi “kaza” nın sorumlusu yine  işçiler gösterildi.!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in sıcağı sıcağına yaptığı açıklama adeta bir itiraf gibi. Bakan:”Biz 2007 yılında denetim yapmışız, işletmenin işletme belgesi olmadığını öğrendim, İşçi sağlığı ve iş güvenliği insanın kendi sağlığını ciddiye almasıyla olabilir...” diyerek (1), hayatını kaybedenleri  “ciddiyetsiz” olmakla suçladı..  İşletmenin “işletme belgesi” olmadığını söyleyen Bakan, 74 milyon insanı işletiyor gibi.! 2007’den bu yana denetim yapılmadığını söylemesi ise suçluluğun ikrarı. Ülke  “işçi sağlığı ve iş güvenliği” bakımından denetimsiz ekence dönemi yaşıyor…

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın açıklaması tam bir rezalettir. İçerikten yoksun, yine ölen işçiler ile diğer ilgili kurumları suçlayıcı nitelikte. Gökçek: ”Büyük ihtimalle işçilerin yanlış bir uygulamasından tüp patlaması olabilir” (1) diyerek, o da kusuru peşinen işçilere yüklemiştir.!

Madem öyledir ve büyükşehir belediyesinin bu olayın yaşanmasında bir kusuru yok, o zaman ne diye belediye başkanı, her iki patlamada yaşamını yitiren işçilerin ailelerine birer ev verilmesi için meclis kararı almak istiyor.?

Ankara’da ilk defa bir kaza yaşanıyor değil ki.!

Neden öncekilere değil de bu kazada ölenlere birer ev verilmek isteniyor.? Bu sorunun cevabı, Gökçek’in ilk günkü açıklamasında var zaten. Bakın ilk patlama için ne diyor başkentin “ucube” belediye başkanı:  “Organize sanayi bölgelerinde belediyelerin hiç bir yetkisi yoktur. Buradaki ruhsatları biz vermeyiz. Buradaki kontrolleri biz yapmayız, ne ilçe ne büyükşehir belediyesi. Organize Sanayi Kanunu gereği burası tabiri caizse kendi başına yönetilir, kendi başına buyruktur…” (2) Gökçek bu açıklama ile ilçe belediyesini de savunmaya çalışarak kendi sorumluluğunu gizleme çabasında. Büyükşehir belediyesi ile ve diğer kurumlarının yapması gereken “denetim” görevini, böyle bir hamle ile Organize Sanayi Bölgesi yönetimlerinin üzerine yıkma hesabı içinde. Aklınca işin içinden bu şekilde sıyırıp çıkacak. Oysa yasal durum karşısındaki gerçek,  gösterilmek istenen gibi değil...

Aslında başkentte “patlayan”  AKP hükümetinin çalışanlara reva gördüğü çağdışı politikalarıdır…

Yasalarımız uyarınca; Ankara Büyükşehir Belediyesi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bu “kazalar”dan doğrudan sorumlu olan kurumlardır.  Her ne kadar  “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” hükümlerine göre, organize sanayi bölgelerinin tüzel kişiliklerine “ruhsat verme” ile ilgili bazı yetkiler devredilmiş ise de “Birinci Sınıf Gayri sıhhi Müessese” niteliği bulunan bu tür işyerlerini denetleme görevi, büyükşehir belediyelerinin üzerindedir. (3) Ruhsat için alınan harç paraları bile büyükşehir belediyesi adına tahsil edilerek; belediye hesabına yatırılması bunun en açık kanıtıdır.  Diğer yandan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, sanayi sitelerini kendi yetkileri bakımından denetlemek görevinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın üzerinde bırakmıştır.(4)

Aynı şekilde 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanun ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın “…gerekli gördüğü hallerde veya şikâyet üzerine OSB`lerin her türlü hesap ve işlemlerini denetlemeye ve tedbirler almaya yetkili” olduğu tartışmasızdır. (5) “Her türlü” işlemi denetlemeye yetkili olan bakanlığın, bu görevini gereği gibi yerine getirdiğini söylemek ise imkânsızdır. Sanayi mamullerinin standartlarını hazırlamak ve kalite kontrolünü yapmak da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın görevleri arasındadır. Dolayısıyla başkentin orta yerinde “ruhsatsız boya ve tiner” imalatı yapılıyor olması, bir mazeret veya savunma olarak ileri sürülemeyeceği gibi bakanlığın sorumluluğunu daha da artırır…

Küçük sanayi siteleri ve organize sanayi bölgelerinde yer alan sanayi işletmelerinin iyileştirilmesi ve ortak yararlarına yönelik hizmetleri vermek görevi, yine aynı bakanlığın Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’na verilmiştir. (6)

Yasal durum böyle de ilgili bakan ne iş yapıyor? Herkesin bildiği gibi o da diğer meslektaşları ile birlikte, rejimin temel dayanağı olan “kuvvetler ayrılığı” ilkesini ortadan kaldırmakla meşguldür. Bu hususta kabine üyeleri tam bir uyum içindedir. “Yargı bağımsızlığı” nı yok etmek için tam gün mesai yapıyorlar…

“İşçi sağlığı ve iş güvenliği” (7) bakımından durum nedir? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bu hususta “denetim” görevini yapmadığı, bizzat bakanın açıklamasından ortaya çıkmıştır. Bakanın açıklaması ile bakanlık müfettişlerinin söz konusu işyerlerine üç yıldır uğramadıklarını da dolaylı şekilde itiraf etmiştir...

Gayri Sıhhi Müesseseler (8) Yönetmeliği’ne göre, ise bu tür işyerlerinin Sağlık Bakanlığı’nın vereceği izin (9) ile açılabileceği ve izinsiz faaliyet gösteren işyerlerinin,  kapatılacağı son derece açıktır…

Kaldı ki, Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile “…gayri sıhhi işyerleri ile halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerine toplamak, …bunlarla ilgili düzenlemeleri yapmak” görevi büyükşehir belediyelerine verilmiştir. “Patlayıcı ve yanıcı madde üretim ve depolama yerlerini tespit etmek… Fabrika ve sanayi kuruluşları ile kamu kuruluşlarını yangına ve diğer afetlere karşı alınacak önlemler yönünden denetlemek, …bu konudaki izin ve ruhsatları vermek” görevi büyükşehir belediyelerinin görevleri arasındadır.(10)…  Organize sanayi bölge yönetimlerine verilen yetkiler “alt yapı tesisleri kurma, kullanma ve işletme hakkı” ile ilgilidir… Buradan yola çıkarak büyükşehir belediyesi ile ilgili bakanlıkları aklamak olanaksızdır…

Yukarıda kısaca özetlenen yasa, tüzük ve yönetmelik hükümleri karşısında Gökçek’in  “savunmalarının”  aksine, organize sanayi bölgelerinin “kendi başına buyruk” yerler olmadıkları son derece açıktır...

Ankara halkına karşı görevini yerine getirmeyen bu “kaşarlanmış” belediye başkanı, topladığı doğalgaz paralarını dahi BOTAŞ’a vermeyerek, hazinenin üzerine yıkmış ve sonuçta 74 milyon halka ödetmiştir. 16 yılda 16 metre “metro” kazmayan ve dişe dokunur bir tek icraatı olmayan büyükşehir belediye başkanının, bulduğu her fırsatta ana muhalefet partisi liderine sataşması, “icraatlarının” tartışılmasını ikinci plana itmek içindir. Nedense hazretin kendisi için yasa çıkartılmasını istemek aklına gelmiş de Organize Sanayi Bölgelerinde güvenli çalışma ortamı yaratılması, hiç aklına gelmemiştir. Gökçek, gün aşırı “yandaş” televizyonlara çıkıp, kendini “Başbakan” havasına sokarak Kılıçdaroğlu’ na “laf atmayı”  artık Ankara halkına icraat olarak yutturamayacak. İ. Melih, CHP Genel Başkanı ile söz dalaşına girerek, aklınca kendini o düzeyde muhatap kabul ettirecek. Böylece seçimden önce hep kendinden söz edilecek.! Kafasının işlediği tek şey kendi siyasi geleceği.!

Gökçek Efendi.! Bu numaraları yemezler.! Zaten kafanda kurduğun bu kurnazca planlar, Ankaralı hemşerilerimizin gözünden kaçmış da değil.!

AKP’li Melih’in bu defa halkı aldatması öyle kolay olmayacak. Bütün karartma çabalarına karşın, gerçekler Ankara’dan dalga dalga Anadolu’nun her köşesine yayılacaktır…

Av. Cemil Can

 

DİPNOTLAR

(1) 4 Şubat 2011 günlü Cumhuriyet Gazetesi.

(2) 3 Şubat 2011 günlü Cumhuriyet Gazetesi.

(3)İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 15.Maddesi.

(4) Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2. Maddesi.

(5)4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 23 ve 24. Maddeleri.

(6) Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun’un 12.Maddesi.

(7) İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliği’nin 7/h ve 9/b maddeleri.

(8) Gayri sıhhi müesseseler: Faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara biyolojik, kimyevi, fiziki, ruhi ve sosyal yönlerden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ve doğal kaynakların kirlenmesine sebep olabilecek kurumlardır.

(9) Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği’nin 12. Maddesi.

(10)5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7/(i) , (j) ve (u) maddeleri.

 

http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

 

TEK YOL DEVRİM

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZ VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE

 

 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP