TEK SİLAHIMIZ KALDI.! “OY”

Hükümet tam kadro meydanlara yüklendi. 2023 yılında yapacağı işleri anlatmakla meşgul. Başbakan biz gidersek “istikrar” bozulur diyor.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

TEK SİLAHIMIZ KALDI.! “OY”

Ankara’da sağanak var. Bir tarafa iktidarın gerçekleşmesi olanaksız vaatleri yağıyor, bir tarafa yağmur. 10 dakikada başkentin bütün mazgalları tıkanmış. Mazgaldan aşağı çöpleri atmak bayağı zorlaşmış. Mayıs ayında yer altı geçitlerinin tamamını su basmış. 2011’in Başkentinde alt geçitler, geçit vermiyor artık. Başkent Ankara’da kasetler konuşuluyor ama, devlet yer altına kaçmış.!

Hükümet tam kadro meydanlara yüklendi.  2023 yılında yapacağı işleri anlatmakla meşgul. Başbakan biz gidersek “istikrar” bozulur diyor. Recep Bey tehdit ediyor. Kamu sektöründe 2.500 işçiyi çalıştıran taşeronlar, sömürü düzenleri bitecek diye korkuyorlar. İstikrar taşeronlarla özdeşleşmiş.! Korku imparatorluğu korosu, ha bire cenaze marşı çalıyor. İş adamları ve sanatçılar bu koroya bir bildiri ile katıldı. Eczacıbaşı’ndan Ümit Boyner’e, Orhan Gencebay’dan Minik Serçe’ye; toplasan 15-20 kişi, “ileri demokrasi” yalanları ile halkı kandırmaya uğraşıyor.!

12 Eylül Referandumunda da aynı kişiler ortalığa dökülmüştü, halkı aldatmak için hep bir ağızdan türkü çığırmışlardı. “Yetmez ama evet” diyenler bunlar değil miydi.? Şimdi de kendilerine, “Demokrasi ve Özgürlük Platformu” adını vermişler. Demokrasiden zerre kadar nasiplerini almış değiller. Demokrasi, çok partili sistemi ve bütün görüşlerin parlamentoya gücü oranında yansımasını öngördüğü halde, bu platform “istikrar” için “iki partili” başkanlık sistemini savunuyor. Bunun adı,  nasıl oluyorsa “ileri demokrasi” olarak konuluyor.!

Belli ki, AKP hükümetinin, halka vaat edeceği bir şey kalmamış. O bakımdan bu defa seçmeni aldatmak için, medyatik isimler sahaya sürülüyor. Öyle ya “Minik Serçe” ve arkadaşlarının bildirisi ile halkın bir kez daha aldatılması mümkün görünüyor...

Başbakan’ın İstanbul için hazırladığı “İstanbul Kanalı” ve “İstanbul’a iki şehir” gibi çılgın projeleri tutmayınca, bu defa da Ankara için “çılgın projeler” yapılmış. Büyükşehir Belediyesi personeli ile belediye şirketlerinin 4 bini bulan çalışanlarına, Ankara Ticaret Odası’ndaki toplantıda, bu saçmalıkları alkışlatılmış.!

Ankara halkı için AKP iktidarının öncelikleri şöyleymiş: Ankara’ya Ortadoğu’nun en büyük hayvanat bahçesi ile Eskişehir yolu üzerinde bir botanik bahçesi yapacaklarmış. Ülkenin en pahalı şehrinde yaşayan Ankaralılarla, alay etmek ben buna derim. Ankara’nın Güney’ine 500 bin kişilik yeni bir de şehir kuracaklarmış. Bunun anlamı; büyük şehirlere olan göçü durduracak tedbirlerin alınmayacağıdır. Tarım ve hayvancılığın bitirilme noktasına getirildiği ülkemizde, büyük şehirlere göç zorunlu hale gelmiştir.

Ne yazık ki, tarım ve hayvancılığı canlandırmak ve geliştirmek için hükümetin söyleyeceği bir tek sözü kalmamıştır. Bir süre daha göçü yönetecekleri ortaya çıkmıştır.  Tarih boyunca tahıl ambarı olarak bilinen ülkemiz, bugün 100 ayrı devletten tarım ürünü ithal etmek durumunda bırakılmıştır. Tohumu bile ithal ediyoruz, ne ayıp! Tarım ve hayvancılığın bitirilmesinin doğal sonucu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu devlet eliyle boşaltmaktır elbette. “Kürdistan”ın ilanı için alt yapı böyle hazırlanıyor. İnsansız topraklarda bir tek güvenlik kuvvetleri kalsa ne olur.? Bir gün onların geri çekildiğini düşünün, aynı gün, ayrı bir devlet fiilen kurulup ilan edilebilir.!

Ne işe yarayacaksa Kızılay, Selçuklu mimarisine göre yeniden tasarlanıyor. Bu saçmalığa da çılgın projeler arasında yer vermiş Bay Tayyip. Şehri makyajlayıp, süsleyerek halkın geçim sıkıntısına ve işsizliğe çare bulacak değil elbette.  AKP iktidarda kalırsa eğer, adalet arayışlarında da büyük patlama olacağı kesin. Bu durum çılgın projeler ile itiraf ediliyor. Bu nedenle Ankaralılara daha büyük bir Adalet sarayı gerekli görülmüş. Tıpkı Diyarbakırlılara istihdamı artıracak yatırımlar yerine,  modern ve büyük bir cezaevi reva görüldüğü gibi...

Radar tasarım ve üretim merkezi de Gölbaşı’nda kurulacakmış. Uzay ve uydu merkezi TAI tesisleri içinde faaliyete geçirilecekmiş. Bütün bunlar Ankaralıyı ne kadar ilgilendiriyor? 40 bin kişilik bir de stadyum vaadi var, o biraz farklı. Gençlerin spor yapması için düşünülmüş bir tek tesis yok. Ankaralının yeri, yine tribünlerde seyirci olarak planlanmış. Demek ki, AKP’nin istediği; sportmen değil, taraftar olan gençlikmiş. Her halde ancak taraftar olan bir gençlik, AKP’ye transfer edilebilir. Hükümet, gençliği bilerek cahil bırakıyor. YGS sınavından 38 bin gencin sıfır alması, başka nasıl açıklanabilir.?

Şimdi sıkı durun; Daha önemli bir projeyi açıklıyorum: Ankara’nın Hıdırlıktepe’sine bir inanç ve tarih müzesi inşa edilecekmiş.! Anlaşılan AKP bir daha iktidar olursa, “Ilımlı İslam”ın Anadolu’da yayılacağı yeni bir dönemi başlatacak. Bu dönemde diğer inançlar da doğal olarak müzeye kaldırılacakmış! Yoksa yaşamakta olan inançlar için, müzeye ne gerek  var?..

9 yılda 9 metre bile metro kazmayan bir iktidar, yeni dönem için metroları bitireceği sözünü veriyor.!

Sanki 9 yıllık iktidarı süresince, elini tutan vardı. Görüldüğü gibi AKP ülkenin petrole olan bağımlılığını artıracak yatırımlardan asla vazgeçemiyor. Örneğin, Ankara-Niğde, Ankara-İzmir ve Ankara-Samsun otoyolları yerine, bu hatlara tren yolu döşemeyi vaat edebilirdi. Belli ki onların derdi yol ile değil… Yolsuz kalan yandaşlara iş bulma hazırlığı yapılıyor. En büyük yolsuzlukların, oto yol ihalelerinde yapıldığını sağır sultan bile biliyor…

Gerçekte bu projelerde AKP’nin halka vaat ettiği yeni bir şey yok.! Bu nedenle de “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyorlar. Dilerseniz bir de 9 yıllık iktidarları boyunca ne yaptıklarına bakalım: Vergi vermeyen 16 bin kişiye 620 milyar lira faiz ödemişler. Yoksullaştırdıkları halka ise, yardım olarak, sadece 54 milyar lirayı dağıtmış hükümet. Her yıl 36,8 milyar lira faiz ödemişler.

Övündükleri tek şey, bir zamanlar haram dedikleri, fakat şimdi dağıttıkları bu faizler.!

Halkımızın en temel sorunu olan beslenme, her gün daha da kötüye gitmektedir. Ne yazık ki, 2011’in Türkiye’sinde, açlıktan ölen bebekler vardır. İşsizlik derseniz o da almış başını gitmiş. 1988-2002 yılları arasında ortalama işsizlik, %8 iken, AKP’nin iktidarda bulunduğu 2003-2010 yılları arasında, % 11,2’ye çıkmıştır. Hükümet, özelleştirmelerden aldığı paraları yandaşlarına dağıtmış, işsizliği azaltmak için bir tek yatırım dahi yapmamıştır…

AKP hükümeti, 9 yılda halk için ne yaptığının hesabını vermeden, yeniden oy isteme hakkına sahip değildir. Şimdi biz soruyoruz: 9 yılda, özelleştirmelerden başka ne yapmaya başladınız da bitiremediniz.? Hangi bitmeyen yatırım için bir 4 yıl daha yetki istiyorsunuz? 9 yılda yapsaydınız, elinizi tutan mı vardı? İktidara bu sorular sorulduğunda çok kızıyor, cevap veremiyor. Bu nedenle, 12 yıl sürecek hayali projelerden söz ediyor. “Türkiye Hazır Hedef 2023” sloganını neden üretmişler dersiniz.? Erdoğan bizden 12 yıl daha istiyormuş.! Bu süre içinde “İstanbul’a kanal açacağım” diyor. İki de şehir. Hazret Ankara’ya ise, bir şehir yapmayı vaat ediyor. Kanal ve yeni şehirler halkın ihtiyacı değiller.! Kanal belki Rusların ihtiyacı olabilir, kim bilir.! Halka yeni şehirler değil, iş lazım iş.! İki şehir nedir ki.? İstanbul’dan bile bu haliyle dört tane şehir yapılabilir. İki yakaya iki ayrı tabela koyup, iki de valilik açtınız mı, oldu size iki şehir. Ama tabela karın doyurmuyor ki.! Halkın ihtiyacı İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlere yerleşmek değil. Bu halk sadaka değil; iş istiyor beyler. İşi olan insanlar, aşlarını kendileri pişirebilir.!

Aslında AKP hükümetleri, Cumhuriyet tarihi boyunca biriktirdiğimiz varlıklarımızı satarak, “stratejik-model ortak”larının işlerini görmüşler. Bir de bu arada yandaşlarını kayırmıştır tabi.  Halk için yaptığı bir tek icraatları yok. Takım halinde, her Allah’ın günü Tunus, Cezayir, Mısır, Yemen, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak’ı gezip duruyorlar. Çünkü Erdoğan, bu ülkeleri parçalamayı öngören, Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını üstlenmiş. Bu halka bir gün bile, hakkıyla başbakanlık yapmamıştır… Erdoğan’ın tek projesi Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Diğer projelerinin tümü aldatmacadan ibarettir…

AKP 2002’de sıfır terörle teslim aldığı devleti, bugün terörist başı ile “müzakere” eder hale getirmiştir…

Başbakan daha dün, insanca çalışma koşulları için greve giden hekimlere, “istediğiniz yere çekin gidin” demiştir. Böyle bir Başbakan dünyanın neresinde görülmüştür?..

Aralık 2002’de devletin borcu 148,5 milyar dolar iken,  Aralık 2010’da borcumuz 306,1 milyar dolara çıkartılmıştır…

Aralık 2002’de iç borç stoku (yani devletin vatandaşa olan borç toplamı) 149,9 milyar lira iken, Aralık 2010’da bu miktar 352,8 milyar liraya çıkmıştır…

Aynı şekilde Aralık 2002’de özel sektörün dış borcu, 43 milyar dolar iken, Eylül 2010’da bu miktar 178,7 milyar dolara çıkmıştır…

Bunun neresi zenginleşmedir.?

Bu nasıl bir idaredir, bu yönetimin neresinde istikrar vardır?

AKP iktidarı, ülkemizde tarımı ve hayvancılığı bitirerek, çiftçiye en büyük kötülüğü yapmıştır. Bir zamanlar bu milletin efendisi olan Türk köylüsü, yabancılara satılan bankalara borçludur artık. Birer birer yabancıların eline geçmiş olan bankalar, çiftçinin traktörünü ve tarlalarını hacız etmişler. Aralık 2002’de çiftçilerin banka borcu 5,1 milyar lira iken, Aralık 2010’da bu miktar 23,8 milyar liraya ulaşmıştır. Çiftçinin borcu yaklaşık 5 kat artmıştır. Çiftçinin dostu olmak böyle midir? Hangi yüzle bir dönem daha iktidar olmak istemektedirler anlamak mümkün değildir.!

Hayvancılık konusu ise tam bir rezalettir. Ülkemizde Kurban Bayramı’nda kesilecek hayvan kalmamış. Uçakla Arjantin’den hormonlu kurbanlık inek ithal eden hükümet, pişkin pişkin kapımızı yine çalmakta ve utanmadan oy isteyebilmektedir. Ucuza et ithal ederek hayvancılığı öldüren bunlar değil midir.?

Sonuç olarak söylenebilir ki; Birinci Dünya Savaşı’ndan çıktığımız, 1919 yılının ekonomik ve siyasal şartlarından çok daha iyi değil durumumuz. Bu nedenle İkinci Kurtuluş Savaşımızı başlatmak zorundayız… Hem ekonomik hem de siyasi alanda yürüteceğimiz  bu onurlu savaşta yer almak, savsaklanamaz  bir yurttaşlık ödevimizdir.!

12 Haziran bu nedenle çok önemlidir… Tek silahımız kaldı, o da  oylarımızdır.!

Av. Cemil Can

 

BAĞLANTILARI PAYLAŞMAYI UNUTMAYINIZ.!

SON KÖŞE YAZILARIM:

http://www.cemilcan.av.tr/guncel-syf3.htm

01:) 9 Yılın Hesabı: http://www.cemilcan.av.tr/9_yılın_hesabı.ppsx

02.) Aile Sigortası: http://www.cemilcan.av.tr/chp_aile_sigortası(2007_Sunusu).ppsx

03.) 41 Vaat: http://www.cemilcan.av.tr/41_soz.2007.ppsx

04.) CHP Ekonomisi: http://www.cemilcan.av.tr/chp_ekonomi.ppsx

05.) CHP Stratejisi ( ! ) :http://www.cemilcan.av.tr/s.302.htm

06.) Seçim Bildirgesi: http://www.cemilcan.av.tr/Seçim_Bildirgesi-.pdf

07.) Ekonomi Raporu: http://www.cemilcan.av.tr/ekonomi_raporu.pdf

08.) Çılgın Projeler: http://www.cemilcan.av.tr/s.303.htm

09.) Cemal'e Mektup: http://www.cemilcan.av.tr/s.304.htm

10.) APO Sokak Dedi: http://www.cemilcan.av.tr/s.308.htm

11.) Bin Ladin: http://www.cemilcan.av.tr/s.309.htm

12.) Recep'in ödülü: http://www.cemilcan.av.tr/s.310.htm

13.) Dedektif Çavuş: http://www.cemilcan.av.tr/s.311.htm

14.) KASET TERTİBİ: http://www.cemilcan.av.tr/s.312.htm

14.)Diğer paylaşımlar: http://www.cemilcan.av.tr/guncel-syf4.htm

 

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP