OKULDAN UZAKLAŞTIRMA ÖZGÜRLÜĞÜ

Mikail Boz Hakkındaki Ceza, Basın’ın ve İletişim Mezunlarının Israrlı Tepkileri sonucunda 1 Haftaya Düşürüldü. Ancak...!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

OKULDAN UZAKLAŞTIRMA ÖZGÜRLÜĞÜ

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde son sınıf öğrencisi ve okul birincisi Mikail Boz, Dekan Yusuf Devran hakkında Ekşi Sözlük'e yazdığı eleştiri içeren iki entry sebebiyle bir yarıyıl okuldan uzaklaştırıldı.

Işıl CİNMEN - isilcinmen@bianet.org

İstanbul - BİA Haber Merkezi-01 Şubat 2012, Çarşamba

 

Ekşi Sözlük'e Yazdı, Okuldan Uzaklaştırıldı

Mikail Boz, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Radyo, TV ve Sinema bölümünde okuyor. 4. sınıf öğrencisi;  3.96 GPA ile okul birincisi.

Yusuf Devran, 2011 Şubat'ında Marmara İletişim Radyo, TV, Sinema bölümüne, Doçent olduğu Yeditepe Üniversitesi'nden geçti. Şubat'ta profesör oldu, Mart'ta Bölüm Başkanlığı'na atandı.

Boz, Ekşi Sözlük'te "Yusuf Devran" başlığına şu entry'i yazdı:

"Marmara üniversitesi, iletişim Fakültesi’nin, radyo, tv ve sinema Bölümü’nün yeni başkanıdır. Biraz tepeden inme biçimde getirilmiş gibi görünüyor. Kendisi daha önce Marmara iletişim'de hiç ders vermedi galiba. Buna karşın bölümde o kadar Profesör ( Esra Biryıldız, Şükran Esen, Serpil Kirel, Ahmet Şahinkaya, Nurcan Türkoğlu) varken ve kendisi daha 20 gün önce, profesör unvanı almışken, nasıl hemen bölüm başkanlığını alabildi, bir seçim yapıldıysa bu nasıl bir seçimdi anlaması güç doğrusu. Günahını almayalım ama özgeçmişinde "Samanyolu TV" deneyimi hemen göze batıyor."

Temmuz'da Yusuf Devran fakülteye Dekan olarak atandı.

Boz bu atamanın ardından Ekşi Sözlük'te aynı başlık altına şunu yazdı:

"marmara iletişim'de dördüncü ayını tamamlamadan atı aldığı gibi üsküdar müsküdar bırakmayan, dekanlığa yerleşen "profesör." üç ay önce onun "tepeden inme" biçimde atandığını söylemiştim. meğer herif "marmara iletişim'in mesihi" imiş, şimdiden tepeden dekan oldu. pek yakında rektör olursa şaşırmayacağım. İşin ilginci tepki gösterip anında görevlerinden istifa eden Nurçay Türkoğlu dışında doğru dürüst bu "garipliğe"  tepki gösteren kişi de yok gibi. Bundan önce Melda Şimşek'in yardımcısı olan Ali Balabanlar hemen yeni dekan yardımcılığını üstlendi. Filiz Boshcele ise yüzük kardeşliğini erkenden kuranlardan gibi görünüyor, o da vekâleten iletişim bilimleri başkanlığına atandı. Lafın kısası fakültenin biraz imajı vardı, içine ettiler bıraktılar. Ortalık atanmışlardan geçilmiyor. Bunun adı da yeniden yapılanma."

YÖK Disiplin Yönetmeliği Değişmeli 

Benimle konuşurken, "Yazdıklarımı üniversitelerde özerklik ve demokratik bilinç düşüncesiyle kaleme aldım. Atanma sistemini hicvetmek için iğneli bir dil kullandım çünkü bölüm başkanlarının atanmayla değil seçimle işbaşına gelmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Ancak belli ki üniversite yönetimi, yazıları eleştiri olarak algılamamış; savcılık bir süre önce bu yazıları soruşturmaya almış. Polis, Boz'u ifade vermesi için çağırmış.

Sonrasında olanları şöyle anlattı: "Bir gün apar topar Dekanlığa çağrıldım ve yönetim kurulu toplantısında sorguya çekildim. Hakkımda soruşturma açıldı. Savunmamda ilgili yazıların demokratik bir üniversite fikriyle yazıldığını, hakaret niyeti taşımadığımı söyledim. Yanlış anlamalara karşı ilgili kişilerden özür diledim. Ekşi Sözlük'teki yazıyı taslağa çevirdim. Buna rağmen üzerimdeki baskılar bitmedi."

Boz, kendini savunurken yönetimden, önce hukuki yolların kullanılıp yazının hakaret içerip içermediğini saptanmasını istemiş ama bu isteği "mahkemenin çok uzun süreceği" gerekçesiyle reddedilmiş.

Dün ise Marmara İletişim Fakültesi Yönetim Kurulu'nun aldığı karar tebliğ edilmiş: "Bir yarıyıl okuldan uzaklaştırma."

Bunun çok ağır bir ceza olduğunu kabul etmek gerek

Boz, bu cezanın kendisinin bir yılına mal olacağını söylüyor çünkü 4. sınıf öğrencisi olduğu için gelecek yıl güz döneminden dersi yok. Bu yüzden ceza, bir yılını kaybetmesine neden olacak. Ayrıca Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan burs aldığı için bursu da kesilecekmiş.

Boz, "İfade ve eleştiri özgürlüğü kapsamında, daha demokratik bir üniversite yönetimi düşüncesiyle yazdığım yazı, tam da eleştirdiğim yönetim biçimi tarafından cezalandırıldı" dedi.

Şimdi İdare Mahkemesi'ne bu kararın yürütmesinin durdurulması ve bozulması yönünde dava açıyor. Avukatı Güray Dağ, yürütmenin büyük ihtimalle durdurulacağını söyledi.

Umut ederim ki öyle olur ancak sorun burada bitmeyecek. Bugün Ahmet Altan da yazdı. Öğrencilerin geleceğini doğrudan etkileyecek okuldan atma, uzaklaştırma gibi cezalar YÖK'ün 1985 tarihli disiplin yönetmeliğine dayanıyor. Bunun acilen değişmesi gerekiyor. (IC)

* Not: Dekan Yusuf Devran'a üniversiteden ulaşmaya çalıştık ve not bıraktık.

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul -19. Şubat. 2012

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

Mikail Boz Gerçeği

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul -19. Şubat. 2012

Prof. Dr. Yusuf Devran’ı, Ekşi Sözlük Üzerinden Eleştirdiği İçin 6 Ay Okuldan Uzaklaştırılan Mikail Boz Hakkındaki Ceza, Basın’ın ve İletişim Mezunlarının Israrlı Tepkileri sonucunda 1 Haftaya Düşürüldü.

Mikail Boz'un 6 Aylık Cezası 1 Haftaya Düşürüldü

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Samanyol’cu Prof. Dr. Yusuf Devran’ı, Ekşi Sözlük üzerinden eleştirdiği için 6 ay okuldan uzaklaştırılan Mikail Boz hakkındaki ceza 1 haftaya düşürüldü.

Dekan Devran, Boz’un Bazı Öğretim Üyeleri Tarafından Kullanıldığını İleri Sürdü.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi son sınıf öğrencisi Mikail Boz, internet sitesi Ekşi Sözlük üzerinden Prof. Dr. Yusuf Devran’ın önce bölüm başkanı olmasını, ardından kısa sürede dekan olmasını eleştirmiş, başarılı öğrenci 6 ay okuldan uzaklaştırma cezası almıştı. Prof. Devran’ın Hürriyet’e “Özür dilesin elimden geleni yapayım” dediği gün Fakülte Yönetim Kurulu, Boz’un 6 aylık uzaklaştırma cezasını 1 haftaya düşürdü. Bianet’e konuşan Mikail Boz, cezanın tümüyle kaldırılmasını tercih edeceğini ancak bir önceki cezaya kıyasla durumun olumlu olduğunu belirterek, “Yasal olarak bana bir kağıt ulaşmadı. Sene kaybım olmayacağı için memnunum ancak ceza almamam gerekirdi” dedi.

Uludağ, İTÜ Sözlüğü Aradım, Çıkardılar
Karar açıklanmadan önce Prof. Dr. Devran şunları söyledi: “Benim haysiyetime, şerefime dil uzatılıyor. Mahkemeye başvurma hakkım vardı, onu kullandım. Bana bu çocuk üzerinden oyun oynanmak isteniyor. Bu mesele organize çıksın televizyonlarda ‘Hocamdan özür dilerim’ desin. Bu erdemdir. Onun için elimden geleni yapayım. Çok incindim. Benim hakkımda Ekşi Sözlük’te iddialar olmaya başlayınca ben bütün sosyal medyada iftira atanlarla ilgili çalışma yaptım. İTÜ Sözlük ve Uludağ Sözlük’te de aynı iddialar vardı. Onlar bazı iftiraları çıkardılar.

Ekşi Sözlük Bu İşin Reklamını Yapıyor
Ekşi Sözlük bu işin reklamını yapıyor. Bana, ‘Git, Savcılığa başvur’ dediler. Savcılığa başvurdum. Disiplin soruşturması açtım. Üniversite Yönetim Kurulu bir muhakkik atadı. Ben bunun arkasında Mikail Boz olduğunu bilmiyordum. Üzüldüm. Kendisini davet ettim, ‘Benim de oğlum var. Ama bu hakaret ve yanlış’ dedim. Fakülte Yönetim Kurulu karar aldı.

Özgürlükten Yanayım, YÖK’e Karşıyım

Kişisel olarak bir üniversite ortamının özgür olmasını istiyorum. YÖK’ün kaldırılmasını savunan ben, disiplin yönetmeliğinin kaldırılması yönünde karar çıksa ilk imzayı atarım. Okulumda tutuklu öğrenciler var. Bu öğrenciler ellerinde kelepçelerle her zaman koridorlarda gezdirilerek sınıflarda sınava sokuluyordu. Bu çocukların onurları incinmesin diye sınavları hapiste yaptırmaya başladık.

Okuldaki Bazı Hocalar Onu Kullanıyor
Ancak, bir üniversite ortamında kişisel çıkarlar için bir öğrenciye tetikçilik yaptırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu çocuk belirli kişi ve mihraklar tarafından kullanıldı. Bu çocuk okuldaki bazı hocalar tarafından kullanılıyor. Mikail Boz, 2 yıl önce Kocaeli Üniversitesi’nden 2.96 ortalama ile bize geliyor. Okul birincisi değil. Olayın arkasında çok derin ilişkiler var. Çocuk üzerinden bana zarar vermek istiyorlar. Ailemde, parasal ilişkilerde ya da başka bir şey bulamadılar şimdi beni bununla yıpratmak istiyorlar.”

 

Mikail Boz Ne Demişti.?

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi Mikail Boz, fakültenin dekanı Prof. Dr. Yusuf Devran hakkında www.eksisozluk.com adlı sitede şunları yazmıştı: “Biraz tepeden inme biçimde getirilmiş gibi görünüyor. Günahlarını almayalım ama özgeçmişinde ‘Samanyolu TV deneyimi hemen göze batıyor’...

Marmara İletişim’de dördüncü ayını tamamlamadan atı aldığı gibi Üsküdar müsküdar bırakmayan, dekanlığa yerleşen profesör. Meğer herif ‘marmara iletişimin mesihi’ imiş, şimdiden tepeden dekan oldu. Pek yakında rektör olursa şaşırmayacağım.”

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul -19. Şubat. 2012

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

 

İLETİŞİM MEZUNLARININ

KONU İLE İLGİLİ TEPKİ VE YORUMLARI

İletişim fakültesinde yaşanan baskıcı tavrı kınıyorum. Bu olayda üyeleri arasındaki iletişimi iyi yöneterek baskının etkisinin azalmasına katkı sunan İLMED yönetiminin tavrını destekliyorum. Üyelerin, grubun bu konudaki açıklamaları oldukça aklı başında ve etkileyici olmuştur.
İLEMED'in gerekliliği ve etkinliği bir kez daha kendini göstermiştir.
Bu baskı sayesinde baskıcı zihniyet geri adım atmak zorunda kalmıştır.
Son yıllarda çok da destek veremediğim İLMED yönetimini ve Başkan Hüseyin IRMAK'ı destekliyor başarılar diliyorum.

İLMED kurucu başkanı Nusret Yılmazer

 

  

* * * * * * *

 

BU KÖYÜN DAVASI BİTMEZ

Vedat DEMİR NEDEN RAHATSIZ..!...?

Kurucu Başkan Nusret Yılmazer’den sonra diğer İletişim Mezunları Derneği üyelerinin görüş ve düşüncelerine geçmeden önce aşağıdaki görüşleri okuyunca sizin de dikkatinizi çekecek olan konu ile ilgili yanıtlanması gereken bir soru var..
İstanbul Üniversitesi iletişim Fakültesi, Halkla ilişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vedat DEMİR Mikail BOZ ile ilgili bu sanal medya tartışmalarından neden bu kadar rahatsız oldu.

Kendisi de bir başka üniversitede öğretim üyesi olduğu için savunma refleksi mi kabardı.? Öğrenci olmadan mı öğretim üyesi oldu.? Gençlik heyecanı, bireysel tepkisellik, başarı özgüveni gibi her gençte fazlasıyla bulunan insani bir tavır için bu kadar rahatsızlık iyi değil.

  

Ökkeş Bölükbaşı-1982

 

 

 

* * * * * * *

Başkanım, ben sizin söylediklerinize karşı sayın dekanın nasıl bir açıklama yaptığını çok merak ettim. Hepimizi çok üzen ve utandıran bu olay, bir iletişim fakültesinde yaşanmamalıydı. Cesur, fikirlerini korkusuzca savunan basın emekçileri yetiştirmekle görevli bir okulda bu tür tahammülsüzlükleri anlamak çok zor. Özellikle de Ekşi Sözlük'ün nasıl bir platform olduğunu bile bile...

Serpil Boydak (88 mezunu)

 

 

 

* * * * * * *

Değerli İLMED üyeleri,

Yıllardır mezunlarımızı hakkıyla temsil eden, bir araya gelmelerine, dayanışma ve dostlukların sürdürülmesine vesile olan, pek çok değerli arkadaşımızın görev aldığı mezunlar derneğimiz İLMED yönetimini destekliyorum. Başkanımız Hüseyin Irmak arkadaşımızın gelişmeler karşısında aldığı tavır ve tutumları yerinde buluyorum.

İLMED yönetim kurulumuzun yaptığı açıklamanın da noktası ve virgülüne kadar katılıyorum.

Sevgi ve selamlarımla,

İsmail Ceyhan İLMED Yönetim Kurulu eski Başkanı

 

 

* * * * * * *

Çok yerinde bir açıklama olmuş sayın başkan, ellerine sağlık...

guvermuammer@hotmail.com,

 

 

 

* * * * * * *

Merhabalar.

Üye arkadaşlarımın yazdıklarına, eleştirilerine ve yöntem üzerine söylediklerine katılıyorum.

Ama Vedat beyin 'yeterli tartışma', bitirelim demek için iki satir daha laf söylenmesi gerekir.

Yanlış duymadıysam, ağır verilmiş bir ceza bir haftaya indirilmiş, bu yeterli bence. Küfürlü konuşmak yerine en ağır haliyle eleştiri yapılabilir (di)...

Ama gençleri sadece cezalandırma yöntemiyle terbiye etmeye kalkarsanız, geri döner...

Ayrıca, belirtilen tüzük maddesi gereği olarak da; tüzük maddesi olmasa da okulumuzda olup bitenler hakkında her zaman fikrimizi söylemeliyiz.

Kifayeti müzakere su an gerekmiyor ama zaten duruma bakılırsa, pek kimse de tartışmaya katılmak istenmiyor. Yinecilerimiz ve hocalarımız her öğrencimizi ve mezunumuzu kucaklamayı bilmeli ve unutmamalı. Sevgiler, esenlikler, kolaylıklar...

Adnan Genç (82) ISTANBUL

 

 

 

* * * * * * *
Merhabalar,

Keşke hepimiz iletişim eğitimi almış, iletişim konusunda uzmanlığı olan profesyoneller olarak, bu durumu iletişim sorunları kazaları olarak inceleyebilmiş olsaydık. 

Ayrıca, iletişim mezunları derneği olarak okulumuzun-öğrenci arkadaşların ve mezunlarımızın yanında olabilmeyi keşke daha çok konuda sağlayabilsek. Bu konu yeterince konuşuldu deyimi açıkçası beni çok hayal kırıklığına uğrattı.

Lütfen daha duyarlı ve tecrübe deneyimlerini paylaşabilen bir grup olduğumuzu, okuldaki akademisyenler, öğrenciler ve mezunlarımıza hissettirebilelim...

Saygilarimla, Deniz Ceylan

8 Şubat 2012 19:05 tarihinde Deniz Ceylan <denizceylan@yahoo.com> yazdı:

 

 


* * * * * * *

Bence konu yeteri kadar konuşuldu. Kifayet-i müzakere.

Selamlar..

Doç. Dr. Vedat DEM İ R
İstanbul Üniversitesi leti im Fakültesi
Halkla ilişkiler ve Tan t m Bölümü Ö retim Üyesi

On 7 Şub 2012, at 18:39, vedat demir <vedemir@yahoo.com> wrote

 

 

 

 

* * * * * * *

İlmed üyelerinin amaçlarını tüzüğümüzde belirtmiştik. Tüzüğümüzün 5.maddesini hatırlatmak isterim:
c."Öğrencilerin daha iyi yetişmesi için iletişim eğitiminin her türlü yeniliği takip ederek gerçekleştirilmesi amacıyla çalışmalar yaparak ilgili kurumlara öneriler götürür"
Okuldan uzaklaştırma olayını araştırmak- tartışmak ve öğrencilerin daha iyi eğitim alması için öneriler oluşturmak grubumuzun faaliyetleri arasındadır. 
Sevgilerimle,
sevgi akar
 


* * * * * * *
Ölçüsüz ceza tartışılabilir. Ama bu öğrencinin yaptığını mazur göstermez. Ayrıca bunun zemini İLMED değildir.

Samimi fikirleriniz için teşekkürler. Selamlar.

Doç. Dr. Vedat DEMİR
İstanbul Üniversitesi iletişim Fakültesi
Halkla ilişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi

 

 

* * * * * * *

Değerli hocam,

Konunun tanıtım ve halkla ilişkiler açısından tüm taraflara zarar verdiği düşüncemi nacizane paylaşmak isterim.. Şüphesiz ki sözünü ettiğiniz ifade doğru değil ancak erkeklerin alışkanlıkla çok rahat kullandığı bir sıfat da olabilir.. Bu ifade yüzünden okul birincisi bir genci ağır bir şekilde yargılamak büyüklerin sonsuz hoşgörüleriyle çelişki oluşturuyor gibi geliyor bana. Samimiyetle belirtmek istedim.

Saygılarımla, Seda

 

 

 

* * * * * * * 

3 Şubat 2012 00:03 tarihinde vedat demir<vedemir@yahoo.com> yazdı:

Dekanına ve hocasına "herif" diye hitap etmeyi fikir ve ifade özgürlüğü olarak mı görmek lazım, yoksa öğrenciliğe yakışmayan bir tavır mı.? Selamlar.

Doç. Dr. Vedat DEMİR
İstanbul Üniversitesi iletişim Fakültesi
Halkla ilişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi

 

 

 * * * * * * *

Ünsal Hocamın oturduğu koltukta kimler oturuyor. Hocamın kemikleri sızlıyordur. Dekan beni de okuldan uzaklaştır bana da dava aç kampanyası başlatmak istiyorum. 1984, big brother, nasıl bir ülke oldu burası.?

Gülhan Düzgün <gulhanduzgun@gmail.com>



 

* * * * * * *

2 Şubat 2012 12:44 tarihinde Hüseyin Irmak

<hsyirmak@gmail.com> yazdı:

Marmara İletişim Fakültesi'nden ilginç bir uzaklaştırma haberi için..
http://bianet.org/bianet/bianet/135862-eksi-sozluke-yazdi-okuldan-uzaklastirildi

 

 

* * * * * * *

Ali  dağlar arkadaşa aynen katılıyorum. Konu tartışılmasaydı duyarlı birçok köşe yazarı ele almasaydı kendisi daha önce öğrenci olup da şimdi ise çabuk unutup hatta tartışılmasına bile tahammül göstermeyip sanki karar merci kendisiymiş de burada keselim anlayışını  bir rahatsızlığa bağlıyorum.

Hatta bir taraf olmaya selamlar.

Raci küçük

 

 

 

* * * * * * *
Siz öyle düşünüyorsunuz hocam… Bize göre konu tam olarak konuşulamadı maalesef… Birsen Gürer

 

 

 

* * * * * * *

Bence konu yeteri kadar konuşuldu. Kifayet-i müzakere.

Selamlar, On 7 Şub 2012, at 18:39, Vedat Demir <vedemir@yahoo.com> wrote:

 

 

 * * * * * * *

Bence de üyeleri iletişim okumuş bu mail grubunun en hayırlı gündeminden biri oldu bu konu, tartışılmasaydı eğer, o öğrencinin 1 yılını kaybetmesine neden olacak 6 aylık uzaklaştırma cezası 1 haftaya inmezdi.

hangi hocalarımız bu 'akil almaz' olaya tepki gösterip istifa etti arkadaşlar.? Herkese selam ve saygılarımla...

Ali DAĞLAR

 

 

* * * * * * *
Böyle bir eleştirinin cezası bu mudur.?

Bu okul askeri lise değil ki...

3 Şubat 2012 13:30 tarihinde Mehmet Kemal mazlum <mkmazlum@hotmail.com>yazdı:


 * * * * * * *

Bunun zemini tam da İLMED'dir. Bu konuda basın açıklaması yapmalıdır. Mikail Boz adı okulda olan olayların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Tüm Türkiye bu dekanı ve zihniyetini tanımıştır. 12 Eylül dönemini geri dönmüş bir Marmara İletişim, üstelik gazeteci, yönetmen yetiştiren bir kurum ortaçağ karanlığını yaşamaktadır. Tepki gösterip istifa eden hocalarımın da arkasındayım.

Gülhan Düzgün

6 Şubat 2012 11:50 tarihinde Gulhan Duzgun <gulhanduzgun@gmail.com> yazdı:

 

 

 

 * * * * * * *

Gazetede şöyle bir başlık görseniz, ne düşünürsünüz: "Dekana 'herif' diyen öğrenciye ceza..." Böyle bir hakaretin cezalandırılmasını normal karşılarsınız; değil mi.?
Peki ya şu başlık: "Üniversitelerde eleştiren yanıyor..." Bu duruma isyan edersiniz. Eleştiri özgürlüğü, öncelikle üniversitede olmayacak da nerede olacak.?
İlkinde öğrenciye, ikincisinde üniversiteyi baskı altına alanlara kızıyoruz... 
Hâlbuki iki başlık da aynı haberin.!
Birinci başlık benim. İkincisi ise Milliyet gazetesinin dünkü birinci sayfasından...

 

 

* * * * * * *

Mesele şu: Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Mikail Boz... Fakülte Dekanı Prof. Yusuf Devran hakkında "bir şeyler" yazmış. Neticede hem savcı soruşturma açmış, hem de okuldan uzaklaştırılmış.
Peki, ne yazmış da böyle olmuş.?
Milliyet'e göre, Dekan hakkında,
"Tepeden inme geldi" diye "yorum" yazmış öğrenci. O yüzden başına gelmiş bunlar...

 

 

 

 * * * * * * *

Tuhaf.! Haberin 14'üncü sayfadaki devamına baktım. Bu kez başlık şöyleydi: "Dekanı eleştiren uzaklaştırılır!" Altında Mikail Boz'un "yazdıklarından dolayı" okuldan uz§aklaştığı belirtilmişti.
Allah, Allah! Acaba bu delikanlı tam olarak ne dedi? Başladım okumaya... Dekan hakkındaki ilk yazıda gerçekten de
"tepeden inme" yorumu vardı. Ama ancak takıntılı birileri bu söz için öğrenciye ceza verirdi...
Devam ettim. İkinci yazıda Mikail Boz aynen şöyle diyordu: "Üç ay önce onun 'tepeden inme' biçimde atandığını söylemiştim. Meğer herif, 'marmara iletişimin mesihi' imiş..." Herif mi.?

  

 * * * * * * *

Burada duralım. 'Tepeden inmeyi' ve 'Mesih'i anladık. Hadi "Fakültenin biraz imajı vardı, içine ettiler bıraktılar" cümlesini de yorumdan saydık.
Peki,
"herif" lafı neyin nesi oluyor.? Yorum filan değil ki bu. Düpedüz hakaret.!
Milliyet'in yaptığı
"saptırmayı" görüyor musunuz.? Öğrencinin ceza almasına yol açan hakaret... Ne başlıkta, ne spotta, ne de haberin ara başlıklarında var.
Milliyet,
"herif" denmesini satırların arasına gizleyip "tepeden indi" sözünü öne çıkararak...

Makul bir eleştiriye, uzaklaştırma cezası verildiği izlenimini yaratıyor.
Üşenmedim saydım: Başlıklar, spotlar ve ara başlıklar dâhil, tam "54 satır" okumadan, öğrencinin dekana hakaret etmiş olduğunu öğrenemiyoruz.
Bir gariplik olduğu belli: Koskoca haberde imza yok. Acaba "hakaret edeni değil de edileni" töhmet altında bırakan bu haberi kimler kotardı?

  

* * * * * * *

Basit bir soru: Patrona, yayın yönetmenine ya da bölüm şefine... "Herif" diyen... Üstelik de bunu internet gibi milyonlara açık bir mecrada yapan bir Milliyet muhabiri... Hiçbir şey olmamış gibi işine devam edebilir mi.?
Edemez. Bir ceza verilir. Doğrusu da budur.
Peki, Milliyet'teki meslektaşlar... Kendilerine yapılmasını hoş görmeyecekleri bir hakareti... Nasıl oluyor da bir dekana reva görüyor.?
Not: Kimse öküz altında buzağı aramasın. Dekan Prof. Yusuf Devran'ı da, öğrenci Mikail Boz'u da tanımam. Sadece 28 Şubat tarihli  haberlerden baktım.!

Doç. Dr. Vedat DEMİR
İstanbul Üniversitesi iletişim Fakültesi
Halkla ilişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul -19. Şubat. 2012

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

 * * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!

 

Hazırlanmakta olan AKP Anayasası Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır,

KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.!

 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP