MEZHEPÇİLİK

Mezhepçilik Üzerinden Yapılan Siyasetin En Etkili Panzehiri Laikliği Savunmaktır.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

MEZHEPÇİLİK

Mezhepçilik Üzerinden Yapılan Siyasetin

En Etkili Panzehiri Laikliği Savunmaktır.

Yalan Söylenen Halk Hakarete Uğramış Sayılır.!

Reyhanlı'daki saldırıda yaşamını kaybeden vatandaşlarımız

için Başbakan Erdoğan'ın 53 Sünni vatandaşımız şehit edildi”  ifadesini kullanması bilinçli bir tercihtir.

Bu durum Başbakanın Gezi Parkı direnişinden sonraki

beyanları ile açık seçik ortaya çıkmıştır. Kullanılan bu bölücü

dil karşısında Erdoğan'ın planını bir tek Aleviler bozabilir.!

Mezhepçilik üzerinden yapılan siyasetin en etkili panzehiri

laikliği savunmaktır.

Alevilerin ısrarla bu çizgide savunma yapmaları şarttır.

Aksine Sünniliğe karşı Alevi mezhebini öne çıkarmak, hâkim durumda olan Sünni mezhebi azgınlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Siyasal İslam olarak bilinen örgütlü yapı, Sünni mezhep

içerisinde yuvalanmıştır. Alevilerin, “Alevicilik” yapmaları

halinde, Sünnilerin laiklik karşıtı eylemleri sıradanlaştırılır ve  meşruiyet kazanır.! Bu önemli nokta asla akıldan

çıkartılmamalıdır.!

 

Başbakan'ın, yurttaşların en demokratik hakkı olan düşünceyi

ifade etme özgürlüğünü kullanmalarını, hukuka aykırı olarak

bastıran polisleri(ni) Destan yazmakla övmesi ve bir emniyet amirinin göstericileri Çanakkale'yi geçmeye çalışan düşman kuvvetlerine benzetmesini asla unutamayız.!

Polisin orantısız güç kullanmaktan, insanlık dışı muameleye

doğru hızla kayması ve hükümetin hukuk dışına çıkan polisleri açıktan 24 maaş ikramiye ile ödüllendirilmesi her şeyi ortaya koymaktadır.

Hedef gözeterek insanlara ateş eden polisleri görevden almak

şöyle dursun, onları meşru müdafaa çizgisinde başbakan yardımcısının savunması ise, anlaşılabilir bir tutum değildir.

Daha da kötü olan, hükümet tarafından yapılan bu savunmalara, mahkemelerin itibar ederek, şüphelileri serbest bırakmasıdır.!

 

Bağımsız olması gereken yargının ne hale geldiğini bu olay

bile tek başına göstermeye yeter. Ne yazık ki, iktidar eliyle

“benim polisim” yanında “benim savcım” ve “benim yargıcım”

da yaratılmıştır. Bundan böyle, her türlü bölücülüğün iktidar

eliyle yapılabileceği günleri yaşamaya başlayacağımız anlaşılmaktadır.!

Tayyip Erdoğan'ın taktiği, ayağa kalkan kitleler içerisinden AKP tabanını çekip alarak, kemikleştirmek olduğu anlaşılmaktadır.

Özellikle AKP'ye oy veren seçmenlerin çocuklarının sokak eylemlerine karışmaları ve çapulcu nitelemesini

benimsemeleri, iktidar açısından tehlikeli bir sürpriz olacaktır.

Böyle bir durumda eylemci gençliği, aileleri yoluyla kontrol

altında tutmak oldukça zordur.

AKP seçmeninin çocuklarının da içerisinde bulunduğu bir

protesto eylemi düşünün. Hükümetin düştüğü gün o gündür

işte.!

Böyle bir gösteriyi şiddet yolu ile bastırmayı ise hiç bir

hükümet göze alamaz.!

Erdoğan ve kurmayları bunu bildiği için bölücü dil kullanarak

kendi tabanlarını kontrol altında tutmayı tercih etmişlerdir...

Yalan Söylenen Halk Hakarete Uğramış Sayılır.!

Bu nedenle olsa gerekir, hükümetidir hiç tereddüt etmeden

yalana başvurabilmektedirler. “Camide içki içilmesi, bayrağın yakılması ve türbanlı gelinin üzerine işenmesi” yalanları,

hep bu amaçla üretilmektedir.

Her söylenen yalanı, bir kaç gün içerisinde görüntüleriyle

birlikte kanıtlanacağını söyleyen Başbakan, bu sözünü bir

türlü yerine getirememektedir. Yabancılar için hazırladıkları

sunumlar yüzünden, iyice rezil olmuşlardır. Buna rağmen, iç kamuoyunu aldatmak için, aynı yalanları ısrarla

sürdürmektedirler.

 

Hükümetin sahte kanıt üretme birimi ise bu kez işe

yaramamıştır. Bundan böyle, toplumsal olaylarda sahte

kanıt üretmek, artık öyle kolay olmayacaktır.

Zira polisin kaydettiği görüntüler, aynı zamanda basın

mensupları ve göstericiler tarafından da kayıt altına

alınmaktadır. İktidarın yalan üretim merkezleri iftiralarını

bu nedenle kanıtlayamamaktadırlar.

İktidar ve yandaşları, iftira ve yalan konusunda o kadar

ileri gitmişlerdir ki, Taksim'de namaz kılan Antikapitalist Müslümanların bile, inançlarını sorgulama hak ve yetkisini kendilerinde görebilmişlerdir...

Yalanlarla asıl kandırılmak istenen AKP seçmenleridir.!

Kendi tabanını bu kadar aşağılayan ve zekasıyla alay eden 

bir hükümet bugüne kadar görülmemiştir.!

Anlaşılmaktadır ki, iktidarın bütün hesabı; kendini

muhafazakâr ve dindar olarak tanımlayan gençliği, kindar

hale getirmek ve o çizgide tutabilmektir...

Kindar insanlar akıl ve mantıkları ile değil, duyguları ile

hareket edeceğinden, iktidarı protesto edenlere karşı bir tek

bu yapıdaki insanlar kullanılabilirler. AKP'nin muhaliflerine

karşı geliştirdiği strateji bu kadar basittir işte.!

Kabul etmek gerekir ki,  bu stratejiye karşı en ağır darbeyi

Gezi Parkı direnişine katılan ve Taksim'de namaz kılarak bir

ilki gerçekleştiren Antikapitalist Müslümanlar vurmuştur.!

 

Öte yandan, unutmamak gerekir ki,  baş akil adam

Ricciordane'nin, Van'dan Hakkâri’ye geçerken

“Açılımı yüzde yüz destekliyoruz” demesi, diplomatik

teamüllere asla uymayan bir tutumdur.

Ülkemizin bölünmesi anlamına gelen düşmanca bir projenin,

ABD eliyle topraklarımız üzerinde uygulamaya konulması ve

işin içerisine doğrudan elçilerinin sokulması, haklı olarak

“devlet nerededir.?” sorusunun sordurulmasına neden

olmaktadır.!

İçişlerimize doğrudan müdahale anlamına gelen bu geziyi,

ana muhalefet partisi CHP'nin görmezden gelmesi ise

düşündürücü olduğu kadar hüzünlüdür.!

AKP'nin sayesinde İsrail'in NATO'ya üye olması ise, AKP'nin temsilciliğini yaptığı geleneksel İslamcı çizgi açısından tam bir teslimiyettir. “One minute” ve “Mavi Marmara” olayları üzerine tırmandırılan krizin, muhafazakâr kesimleri aldatarak, oylarını

çalmak amacı ile yapıldığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Artık

İsrail'e karşı yapılan her saldırı, Türkiye'ye karşı yapılmış kabul edilecek ve buna göre karşılığını alacaktır...

Bu durumun da mimarı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki

AKP hükümetidir!.. Bundan böyle, Yahudilerle aynı ittifak

içerisinde yer alacak olan Türkiye, Müslüman Arap halklarına

kan kusturulmasında aktif bir rol üstlenecektir.!

Erdoğan'ın yere göğe sığdıramadığı, Avrupa Birliği ve ABD tarafından terör örgütleri listesine alınan HAMAS (2) ise, artık

düşman taraftadır.!

AKP'nin vaktiyle Suriye ile kurduğu dostluk, HAMAS ile

tekrar edeceğe benzemektedir.! “Müslümanlığı” savunduğu

için muhafazakâr kesimlerin desteğini alan AKP, bundan böyle savunduğu fikirlerin tam tersini yapmak zorunda kalacaktır.

Müslümanlara karşı savaşmak ve  Yahudileri savunmak çok

kolay olmayacaktır tabi.!

Tayyip Erdoğan ile dost olmak, işte bu kadar basit, sıradan 

ve  tehlikelidir.!

Sadece bu olay nedeniyle iki kişiden biri”nin nasıl kullanıldığı

çok net olarak görülebilmektedir...

“Sivrisinek saz” her zaman anlayanadır... “Davul ve zurna” yerine geçecek olan ise şimdilik tencere ve tavalarımız vardır.!

Av. Cemil Can

 

DİPNOTLAR

(1)

http://www.radikal.com.tr/politika/erdogan_reyhanlida_53_sunni_vatandasimiz_sehit_edildi-1137612

(2) http://tr.wikipedia.org/wiki/Hamas

 

 

Cemil CAN,  Ankara – Temmuz.2013

http://www.medyagunebakis.com/ -av.cemilcan@hotmail.com,

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa Olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Cemil CAN, Ankara – Temmuz.2013

 

Rakı İçerek Yapılanları,

Ayran İçerek Sattılar, Yıktılar.!.  Bekir Coşkun

 

Who İs İt.?  Wanted.!.
"White Men Have Forked Tounge.!."

“Dili Çatallı, İki Dilli Beyaz Erkek.!.”

Türkçesi; Yalancı, İki Yüzlü Adam.!.

Kızılderili Deyişi....

 

Hiç Bir Şey İçin Aşırı Endişe Etmeyin.

Bakarsınız; Yarın Ya Deve, Ya Deveci

Ya da Üstündeki Hacı Ölebilir.!. İ.İnönü

 

Nene dedim.

“Dedem Sana Hiç Çiçek Aldı mı.?”
Durdu ve Şöyle Dedi:

“Bana Aldığı Fistanların Hepsi Çiçekliydi.!.!”

 

EĞER BİR ÜLKEDE

“Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir.!”

"Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var"

Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine, 

Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş

Ülkelerdendir.

"Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi

İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir."

Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’

Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’

Arasında 88. Sıradadır.  Av. Ayşe Eren

 

* * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!.

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!.

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!.

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!.

 

Hazırlanmakta olan AKP Anayasası

Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır,

KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.!.

 

SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR…

SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR.

SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.!.

 

TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi:

 “Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli,

Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!.”

 

GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN

TEMA VAKFINDAN PARTİLERE.!.!.

“Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve

“sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu

“çevrenin, toprağın, suyun, ormanın,

biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir.

 

ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ.!.

GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.!.

YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.!.

 

Bir Memlekette, Namuslular, Namussuzlar

Kadar Cesur Olmadıkça, O Memlekette

Kurtuluş Yoktur. İ.İnönü

Huzuri.1923 - Kurtuluş Savaşının En İyi Anlatımı

 

Kızardık, Bozardık, Yandık Yakıldık

Uzun Boylu Harareti Sor Bize.

Mateme Tutulduk, Yes’e Kapıldık,

Unutulmaz Sefaleti Sor Bize.!.

 

Çün Dest-İ Sakiden Nuş Ettik Kevser

Cennetle Cehennem Oldu Her Yer.

Atladık Sırat’ı, Kopardık Mahşer,

Gittik, Geldik Kıyameti Sor Bize.!.

 

Huzuri.1923 - Kurtuluş Savaşının En İyi Anlatımı

 

Ülkeyi Dini İrticadan Kurtarmanın Tek Yolu

Millete Kuran’ı Türkçe Olarak Okutmaktır.!.

Şartlar Gelişirse İhtilal’ler Hak Olur.!.

İrtica Başbakan’dan Cesaret Bulursa,

Kim Onun Sokağa Dökülmesini Önleyebilir.?

İrtica’nın Sokağa Dökülmesi İse Ülkenin Kana

Bulanmasıdır. İ.İnönü


Biz Açıkça Milliyetçiyiz...

Ve Milliyetçilik Bizim Yegâne Birlik

Unsurumuzdur. Türk Ekseriyetinde Diğer

Unsurların Hiçbir Etkisi Yoktur. Vazifemiz

Türk Vatanı İçinde Türklüğü Yaşatmaktır.

Türkleri Ve Türklüğe Muhalefet Edecek

Öğeleri Kestirip Atacağız. Ülkeye Hizmet

Edeceklerde Her Şeyin Üstünde Aradığımız

Türk Olmalarıdır. İ.İnönü

 

Kızıldere Şehitleri Ölümsüzdür
Onlar Halkın Yüreğinde Yer Edinmişlerdi
Her Şey Özgür Bir Vatan İçin Dediler
Hiç Bir Tereddüt Etmeden Toprağa Düştüler
Anıları Önünde Saygıyla Eğiliyorum.
Yaşasın Devrim,Yaşasın Sosyalizm.!.

 

"Siz Bana Din İle Refaha Ulaşmış Bir Toplum

Gösterin, Ben de Size Devrim İle Geri Kalmış

Bir Toplum Göstereyim".!. E. Che Guevara 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP