24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Öğretmenler Günü, Öğretmenlik Mesleğini İcra Edenleri Onurlandırmak İçin Çeşitli Etkinliklerin Düzenlendiği Kutlama Gündür.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Öğretmenler Günü, Öğretmenlik Mesleğini İcra Edenleri Onurlandırmak İçin Çeşitli Etkinliklerin Düzenlendiği Kutlama Gündür.

Pek çok ülkede 1994’ten beri her yıl 5 Ekim günü  UNESCO  tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

 

Öğretmenlerin Statüsü Hükümetler arası Özel Konferansı’nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni oybirliği Kendi kültürel ve tarihi özelliklerine, okul tatil günlerine göre çeşitli ülkelerde farklı tarihler Öğretmenler Günü olarak belirlenmiştir.

 

Örneğin 12 Arap ülkesinde (Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Katar,  Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus, Umman,  Ürdün,  Yemen ) her yıl 28 Şubat günü, Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenler Gününün tatil olup olmadığı da ülkesine göre değişir.

 

ŞİMDİ DERTLERİ ÖĞRENCİ EVLERİ

Öğrenci Yurtları Meselesini Çok Hallettiler De Sıra Geldi Öğrenci Evlerine. Neymiş Mesele, Kız Erkek O Evde Kalıyor…

Şikâyet edilmiş de. Peki, bunca yıldır öğrencilerin barınma ihtiyacını neyle karşıladınız, bunu sorabilir miyim.?

Yurt yapmadınız. Çözümü özel yurtlar veya kiralık evlerde gösterdiniz. Onlar da, kirasını paylaşarak olabildiğince fazla öğrenci bir evi tuttular, bu yüzden kiralar yükseldi durdu, sesinizi çıkartmadınız, hatta buna çanak tuttunuz. Çünkü piyasayı canlandırmak üzere küreselci efendilerinizle anlaşmalar yaptınız.

Kredi Yurtlar Kurumu ne halde, söyler misiniz.?

Kaç öğrencinin barınma ihtiyacına cevap veriyor.?

Durmadan bakkal dükkânı gibi fakülte açtınız, bunlara paralel öğrenci yurdu açtınız mı.?

Işık evleriniz var, ablalar abiler ders veriyor, kızlı oğlanlı, tazecik ortaokul çocuklarına oralarda ne tacizler oluyor kontrol ediyor musunuz? Sesini çıkartamayanlar, babasına bile şikâyet edemeyenler, bir sorunları var mı yok mu hiç sordunuz mu?  Tarikat yurtlarınızda sabah namazına kalkmayan çocuklara neler yapılıyor, bir soruşturun bakalım.?

Varsa yoksa genç kızlar genç erkekler, Gezi Direnişinde gözünüzü korkutan yürekli genç kızlar genç erkekler, değil mi.?

Nereden Vursak Diye Çok Düşündünüz, Belli.

Öğrenci kızlarımızın karşısına palalı Talibanlar getirip diktiniz, kızlar güvenle kalacakları yer aradılar, erkek arkadaşlarına sığındılar, onları çaresiz bırakıp size teslim olmalarını istiyorsunuz, değil mi.?

Çamur at, şeriat rejimine yasal geçiş düzeneği kur, yönteminiz bu.

Çok günahsız sandığınız türbanlı kızları hiç takip ediyor musunuz.? Ankara’da Metro merdivenlerinde ikindiden sonra bir dolaşın, görürsünüz, sigara tüttüre tüttüre, daracık eteklerinden de masumiyet mi akıyor, bakışlarından ne akıyor iyi bakın. Kızlarımızı bunlara iten düzeninizi sorgulayacaksınız beyler, çuvaldızı kendinize batıracaksınız.

Gençlere hem 18 yaşında seçme-seçilme hakkı vereceksin, hem her şeyine bir kulp bulacaksın. Geri alın o zaman verdiklerinizi.

Türban üniversiteye yeni girdi diyenlere bir çift sözüm var. Gece bölümlerine öğrenci aldığınızda türbanlılar gelmeye başladı. Evli barklı çalışan çalışmayan herkes girdi, gündüz işte, akşam derste…

2004 yılında Gazi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği son sınıf öğrencilerine Drama Pedagojisi dersleri veriyordum, kadrosuz, ücretliydim. Ben de gündüz kendi devlet okulumda, akşam oradaydım. Bölüm başkanı da Ziya Selçuk, şu parçacı müfredatın piri olan, zaten o davet etmişti ders vermem için.

Bana bir sınıf gösterilmemişti, boş bulduğumuz sınıfları dolaşıyor, bagajımda getirdiğim kilimleri yayıyor, öyle ders yapıyordum. Bir 60 kişilik kalabalık sınıflarım vardı. Önce boş sınıfı buluyor, bir iki öğrenci de benimle birlikte penceresinde ışık olmayan katlara çıkıyorduk, sınıfı bulunca öğrencileri çağırıyorduk.

İşte o karanlık odalarda kapıyı açıp ışığa bastığımda güvercin kumrusu gibi birbirine yumulmuş türbanlı kızla oğlanın başlarını o yana çevirdiklerini görürdüm. İnzibat görevlisi değildim, bu yaşta gençlere fetva verecek halim de yoktu, mahcubiyetleri yeterdi.

Sonra derste türbanlı kızlar da olurdu. Benim derdim, bu kızların nişanlıları da aynı sınıfta olurdu, onların başını bunlar kapatmıştı, el ele halaya durmayı bile yaptıramazdım bunlara, nişanlısının eline kimse tutmayacaktı.

Yıl 2003-2004. Yer, Gazi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği son sınıf öğrencileri. Bölüm başkanı Ziya Selçuk; AKP’nin yeni Taşeron Öğretmenlik Yasası’nı hazırlayanlardan, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı da oldu, parçalı eğitimin (4+0 = Zihinsel Kaos) mimarıdır.

Bu yıl ilkokul çağı çocuklarında zihinsel kaosa düşürülme oranı %60. (Kaynak kişi, Nöropsikolog Sabiha Paktuna Keskin)

Ziya Selçuk demek AKP’nin eğitim başı demektir. Yeter mi.? 

10 yıl önce de bunlar sizin denetiminizdeki okullarda oluyordu. Samimi olun.

Şimdi ne oldu da gençlere yükleniyorsunuz.? Gezi direnişinin intikamımı sardı sizi.?

Türbanlıyken suç olmuyor da başı açıkken mi suç.?

Lütfen Kredi Yurtlarını önce iyileştirin, gençlerimize kalacak yer sorunu bırakmayın, sonra açın ağzınızı. Ağzınızdan nasıl kötü enerji yaydığınızın farkında değilsiniz.

Sizin yazdığınız Hz.Muhammed’in Hayatı (5.Sınıf Ders Materyali) adını verdiğiniz kitabın içinde ve bitişinde de yanı şeyi yaptınız.

Bir kitapta böyle bir dil, böyle bir anlatım olabilir mi.?

Bir ders kitabı lanet sözleriyle bitebilir mi.?

İşte siz busunuz.

Gerçek dindar olmadığınız ağzınızdan çıkanlardan bellidir, siz kindar nesil yetiştirme görevindesiniz. Aynı mantıkla yazılmış Seçmeli Din Dersi kitabını lütfen elinize alıp bir kere olsun bakın da ne saçtığınızı görün. Kitapta dantelli kısa kollu giyinen, hatta iç çamaşırı görünen kadınlar var ama nedense bir tane türbanlı kadın resmi yok. Bu kitap sizin aynanızdır. İşte kitabın bitişi:

Hz.Muhammed’in Hayatı (Ders Materyali) adlı kitabın son sayfa, son cümle: (Sh.101)

Gerektiğinde, engelli bir Müslüman’a yardımcı olmanın kişiye kazandıracağı sevaptan bahsetmiş, bineğine binmeye çalışan bir engelliye yardımcı olmanın sadaka sevabı kazandıracağını söylemiştir. “Gözünden rahatsız olan bir kimseye yardımcı olmanız sizin için yine sadaka sevabı kazandırır” buyurmuş, bunun aksine davranan saygısız kimselere de “Görme özürlüyü yoldan saptırana Allah lanet etsin” diyerek beddua etmiştir.

 

Bu paragrafta anlatım birliği yoktur; görme engelliler için defalarca değişik terim kullanılmıştır.

Ayrıca, bir ders kitabı eğer karikatürle bitiyorsa, bu ciddi bir kitap olarak görülmez ve

a- İki kubbe karikatürün birinde kubbedeki İslam hilali yerine Kızılay hilali ve kubbeleri bulut yapmak;

b- Peygamberimize karikatür çizmek bile bizi rahatsız ederken, onu anlatan kitaba karikatür koymak; İslam ahlakına uygun mudur.?

c- Böyle yanlışlar içeren bir kitabı 11.yaşında çocukların önüne koymak, Din Eğitimi midir?

Anımsatma: 4 Kasım 2004 tarihinde okullara gönderdiğiniz Tebliğler Dergisinde, Resim, Müzik, B.Eğitimi ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinin “ilgi istek bilgi beceri” dersleri olduğunu ilan eden de sizdiniz değil mi.?

“Mümin müminin aynasıdır.” karikatürü de aynı kitabın 88.sayfasıdır. Soralım, hangi hadis  doğrusudur ve bu karikatür bu hadisi doğru ifade etmiş midir.?

Zihinsel kaosun nasıl yaratıldığını görüyorsunuz.

40 Hadis 40 Çizgi’den alınan bu karikatürü çizdiren de sizin diyanet’inizdir.

Kitabın 41.sayfasında mavi dairenin önünde bir Kuran resmi var, mavi daire nedir.?

Resimdeki Kuran’ın sehpası havadadır, zemini olmayan resim kitaba konulur mu?

Burada illüstrasyon ile fotoğraf iç içedir, olacak şey mi? Yanı başındaki “Tartışalım” karikatürü, adeta kafaya tokmak indirmektedir. Hemen altındaki “Ne dersiniz.?” sorusu çocuğun anlaması mümkün olmayan, kafa karıştırmaktan başka işe yaramayan cümlelerle doludur; hele bitiş cümlesini anlamak mümkün değil:

“Ben size şiddetli bir azabın önünde (o azabı size haber veren) bir uyarıcıyım” buyurdular...

Din eğitiminiz bu mudur.?  - Başka sorum yok.

Mahiye Morgül - 06.11.2013

Mahiye Morgül, Ankara –Kasım.2013 – mahiye@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/  - okkesb@telmar.net,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,

MEDYAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Mahiye Morgül, Ankara –Kasım.2013 – mahiye@gmail.com, 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP