KIVILCIM GİBİ GİDİP, ALEV GİBİ DÖNMEK

Duyguların Tıkandığı, İdrak Yolları İltihabı Salgını Yaşanan Bir Garip Zamandayız...  

Sevgili okuldaşım Güner Öztuna,

Gözlerim dolarak okudum... Aklıma Mustafa Kemal'in 'kıvılcımlar olarak gidip, alevler olarak dönünüz' cümlesi geldi, o güzel ve zor zamanlar, o güzel ve zor hayatlar...

Sevgili okuldaşım Vildan Erciyas, 

Senin paylaşımlarını da gözlerim dolarak okudum, okulumuz, o gri ve sevimsiz binanın gözümüze bu kadar güzel görünmesini sağlayan, bazıları rahmetli bazıları çok şükür sağ olan muhteşem kafalı, kocaman kalpli hocalarımızdı.!

Vay haline bu neslin ki o bina onlara aynı olduğu gibi gri ve sevimsiz görünecek hep, içeride soluk almasına izin verilmiyor çünkü artık muhteşem kafaların, koca yüreklerin... 

Ben de girdiğim doktora sınavında gözlerime inanamamış birebir şahit olmuştum duruma.

Doktora yazılı sınavında okulumuzda bir arkadaş cep telefonu elinde kim bilir ne amaçla uğraşırken, ben lütfen telefonunuzu kapatır mısınız.?  Dedim.

Bu arada sınıfta tahmin edebileceğiniz gibi gözetmen hocalar bulunmakta ve geziniyorlar, ama nedense benden başka kimse sınıfın ortasındaki bu tek cep telefonu açık şahsı göremiyordu.

Neyse, asıl can alıcı nokta benim uyarım da değil oradaki gözetmenlerin umarsızlığı da değil o arkadaşın yanıtıydı, bana 'neden.?' Dedi.

Bu konuşmamızı elbette sınıfta sınava giren iletişim doktoru adayları (.!.) ve gözetmen hocalar da dinlediler ve yine sadece benim sesim duyuldu 'sınavdayız da ondan.!' diyebildim... 

Sanırım artık her şeyin en baştan açıklamasını yapmamız gereken bir zamana geldik...

Yani su'ya su dendiğini filan tekrar bir üzerinden geçip temize geçmemiz gerekiyor.! 

Soma'dayız, yaslıyız şimdi...

Şamil Tayyar'ların (gazeteci diyebilir miyiz kendisine.?) milletvekili olduğu ve utanmadan Soma hakkında konuştuğu,

Taner Yıldız adli bakanın, madende yorgun canlarını veren o madencilere 'tane' dediği,

Duyguların tıkandığı, idrak yolları iltihabı salgını yaşanan bir garip zamandayız...  

Dönüp dolaşıp hala Orta 1'inci sınıfta ezberlediğim birkaç cümleye sığınmak trajik.!  Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göreceğiz, motorları maviliklere süreceğiz...

Ben o 15 yaşındaki Kemal var ya o 15'lik Kemal, onun derdinde olalım isterim bugün... 

Bu arada Halk TV'yi küçümseyenlere de 'hadi canım' demek isterim.! 

Sevgili Orhan Bursalı hocamız vardı sabah Ayşenur Aslan'la yayında, Su'ya su denen tek yayındı dün aksamdan beri...  Hepimizin başı sağ olsun, Hüseyin abicigim kolay gelsin…

İdil 93-97 radyo-tv-sinema