DAHİLER VE ÜSTÜN ZEKÂLILAR GÜNÜ

TÜZDER - Tüm Üstün Zekâlılar Derneği tarafından, "Dahiler Ve Üstün Zekâlılar Günü" Kapsamında Üstün Zekâlı Çocuklar, Aileleri Ve Eğitimcilerini Bir Araya Getirildi.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

DAHİLER VE ÜSTÜN ZEKÂLILAR GÜNÜ

TÜZDER - Tüm Üstün Zekâlılar Derneği tarafından, "Dahiler Ve Üstün Zekâlılar Günü" Kapsamında Üstün Zekâlı Çocuklar, Aileleri Ve Eğitimcilerini Bir Araya Getirildi.

İTÜ - TÜZDER İŞBİRLİĞİ, ÜSTÜN ZEKALILAR BİR ARADA

3 Yaşından Sonra Her Çocuğa Üstün Zekâlı Testi Yapılmalı

 TÜZDER - Tüm Üstün Zekâlılar Derneği Genel Müdürü Tunahan Coşkun Van’da, Nevşehir’deki çocukların üstün zekâlı olup olmadıklarını bilemediklerini anlatarak 3 yaşından sonra Türkiye genelindeki her çocuğa üstün zeka testini yaptırılması gerektiğini söyledi.

Coşkun, “Türkiye dünyanın gerisindedir. Hangi ilde kaç tane, üstün zekalı, yetenekli, dahi çocuk var.? Devlet bunu bilmiyor. Bunların keşfedilmesi gerekiyor” dedi.

Mayıs ayının ilk hafta sonunu ‘Dahiler ve Üstün Zekâlılar Günü’ olarak kutlayan TÜZDER - Tüm Üstün Zekâlılar Derneği üstün zekâlı ve dahi çocukların ailelerini İTÜ-İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte düzenlediği ‘Üstün Zekâlılar Aramızda’  sempozyumunda bir araya getirdi. Sempozyumda konuşan TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun, günümüzde üstün zekâlı çocuklar için gerekli çalışmaların yeterince yapılmadığını şöyle anlattı:

“Dünyada üstün zekâlı çocuklar erken yaşlarda tespit ediliyor. Ancak Türkiye’de böyle değil. Aşılar ve kontroller yapılıyor. Fakat kimse 3 yaşındaki bir çocuk için zekâ testi yapalım demiyor. Ölçülmeyen bir şeyin geliştirilmesi mümkün değil. Hangi ilde kaç tane, üstün zekâlı, yetenekli dahi çocuk var.?

Van, Nevşehir, Erzurum’da bu oran nedir.? Bunu bilmiyoruz. Devlet de bilmiyor. Türkiye’de üstün zekâlı çocukların 3 yaşından sonra tanılanması gerekiyor.”

Eğer ipuçları varsa TÜZDER’e gelin

Bu konuda çalışmaların hızlanması gerektiğini belirten Çoşkun evebeynlere çocuklarının üstün zekâlı olduğunu düşünüyorsa TÜZDER’e gelebileceklerini söyledi. Çoşkun, “TÜZDER olarak çocukların erken dönemde ihtiyaçları gözlemliyoruz. Çocukların az uyuması, akanlarından erken konuşması, daha çabuk okuma yazma öğrenmesi, mizahi- liderlik yeteneklerinin küçük yaşta ortaya çıkması, çok soru sormaları üstün olmaları açısından ipuçları veriyor. Anne babalar bu konuda TÜZDER’e başvurarak tanılama yapabilir” dedi.

 

SIRADIŞI DÜŞÜNME DERSLERİ

Coşkun, üstün zekâlı öğrencilere yönelik okul müfredatlarının ele alınması gerektiğini belirtti. Sıra dışı düşünme derslerinin de müfredata eklenmesi gerektiğini söyleyen Coşkun,“Bu çocukların toplumun yüzde 2’sini oluşturduğu düşünülüyor. Genelde anormal oldukları düşünülüyor. Bu nedenle kendilerini yalnız hissedebiliyorlar. Üstün zekâlı çocuklar akranlarıyla bir araya gelmeli. Fakat bu çocuklar ‘Okula neden gidiyoruz’, ‘Öğretmen neden aynı şeyleri söylüyor’ diyerek yakınıyor. Bunu gidermenin yolu sıra dışı düşünme derslerinin müfredata aktarılması. Bu çocukların her biri için ülkenin ayrı ayrı politika geliştirmesi lazım. Yoksa bu alanda ülke olarak geri kalmaya devam edeceğiz. Onları geliştirecek içeriklerin sunulması gerekiyor. Bu amaçla eylül ayında ‘Dahi Park’ adında bir proje hizmete açacağız” diye konuştu.

ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKLARIN PROJELERİNİ TANITTI

Etkinlikte üstün zekâlı öğrenciler ilginç proje ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Geçtiğimiz yıl Soma’da hayatını kaybeden maden işçilerinin güvenliği için ‘Madenci Yaşam Kıyafeti’ projesi hazırlayan 5 yaşındaki Ahmet Yiğit Başoğlu bunlardan biriydi. Televizyon izlerken işçileri koruyan bir kıyafet düşündüğünü anlatan minik öğrenci önce çizim yaptığını sonra öğretmenlerinin desteği ile kıyafeti geliştirdiğini söyledi.  5 yaşındaki anasınıfı öğrencisi Kerem Yılmazelli ise trafikte zaman kazanmak için ‘Uçan Araba  projesini geliştirdiğini anlattı. 8’inci sınıf öğrencisi Beyza Sayar da doğaya zarar vermeden elektrik üreten bir sistem tasarladı. Sayar, “Tribo elektrik nanojenaratör ile doğaya zarar vermeden enerji üreteceğiz” dedi.

ÜNİVERSİTELER DE SÜRECE DÂHİL OLMALI

Dünya Üstün Zekâlılar Birliği Başkanı Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin ise, üstün zekâlı çocukların mutlaka farklı bir eğitim alması gerektiğini vurguladı. Geleceği inşa edecek üstün zekâlı çocukların eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasının önemine değindi. İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik de, üniversitelerin de sürece dâhil olmasını gerektiğini belirtti. Eğitimlerin çok önemli olduğunu anlatarak bu konuda yükseköğretim kurumlarına büyük görev düştüğünü söyledi.

3 Yaşından Sonra Her Çocuğa Üstün Zekâlı Testi Yapılmalı
TÜZDER - Tüm Üstün Zekâlılar Derneği Genel Müdürü Tunahan Coşkun Van’da, Nevşehir’deki çocukların üstün zekâlı olup olmadıklarını bilemediklerini anlatarak 3 yaşından sonra Türkiye genelindeki her çocuğa üstün zeka testini yaptırılması gerektiğini söyledi. Coşkun, “ Türkiye dünyanın gerisinde, Hangi ilde kaç tane, üstün zekalı, yetenekli, dahi çocuk var.? Devlet bunu bilmiyor. Bunların keşfedilmesi gerekiyor.” dedi.


Devamı için:

http://www.hurriyet.com.tr/egitim/28904925.asp

Zekâ Testi İçin:

 http://form.tuzder.org/view.php?id=12616
Cas Testi İçin:

http://form.tuzder.org/view.php?id=25600
Atölye İçin:

http://form.tuzder.org/view.php?id=12169
Aile Danışmanlığı için:

http://form.tuzder.org/view.php?id=26714
Eğitim İçin:

http://form.tuzder.org/view.php?id=13017


0212 679 06 00
‪#‎TÜZDER ‪#‎İTÜ ‪#‎DahilerGünü ‪#‎ÜstünZekalılarAramızda‪#‎3MayısDahilerveÜstünZekalılarGünü

 

İTÜ Rektör Yardımcısı Mehmet Sabri Çelik konuşmalarını yapıyor...

Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin konuşmalarını yapıyor...

Yönetim Kurulu Başkanımız konuşmalarını yapıyor...

Yar Doç. Dr Ayça Köksal Konik konuşmalarını yapıyor...

 

'Dahiler Ve Üstün Zekâlılar Günü'

TÜZDER - Tüm Üstün Zekâlılar Derneği tarafından, "Dahiler Ve Üstün Zekâlılar Günü" Kapsamında Üstün Zekâlı Çocuklar, Aileleri Ve Eğitimcilerini Bir Araya Getirildi.

TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun başkanlığında, Dünya Üstün Zekâlılar Birliği Başkanı Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin'in de onur konuğu olarak katıldığı etkinlik, İstanbul Teknik Üniversitesi Maslak Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

TÜZDER'in çalışmaları hakkında bilgi veren Coşkun, Anadolu'nun dünyada, üstün zekâlı ve yetenekli çocuklarla ilgili çalışmalara öncülük ettiğini söyledi.
Selçuklular dönemindeki "Gulamhaneler"in ilk amatör üstün zekâlılar okulu olduğunu belirten Coşkun, "Osmanlıdaki Enderunlar mektepleri de profesyonel üstün zekalılar  okuludur" dedi.
Dünyada üstün zekâlı ve yetenekli çocuklarla ilgili çok iyi uygulamalar olduğunu fakat bugün Türkiye'de bir geri kalmışlık gözlemlediklerini savunan Coşkun, şöyle konuştu:
"TÜZDER olarak en çok temas ettiğimiz noktalardan bir tanesi, çocuklarımızın doğumundan itibaren birçok aşı uygulaması var ve sağlık kuruluşları tarafından bu ciddi anlamda takip ediliyor. Neden bizim çocuğumuz 3 yaşına geldiğinde bizim çocuklarımıza zekâ testi yapılmasın? Ölçemediğiniz hiçbir şeyi geliştiremezsiniz. Yani 
Niğde'de Konya'da Diyarbakır'da Van'da İzmir'de ne kadar üstün zekâlı çocuk  olduğunu biz bu işin uzmanları olarak çalışanları olarak bilemiyoruz. Dolayısıyla devlet de bilemiyor. Bence yapılması gereken en önemli şey öncelikle nerede ne kadar üstün zekâlı çocuğumuz var, kaç tane dahimiz var, kaç tane üstün yeteneklimiz var, kaç tane parlak çocuğumuz var, önce bunları tespit etmek lazım ki üzerine bir program geliştirelim bir çalışma yapabilelim."

Coşkun, üstün zekâlı çocukların eğitiminde üç konuya dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Çocukların eğitimine ilişkin bilgi veren Coşkun, şunları anlattı:
"Bunlardan ilki bu çocuklar toplum içinde akran fakirliği yaşıyorlar. İkincisi zihinsel doygunluk, Maalesef bu çocukları zihnen doyuramıyoruz. Vermiş olduğumuz dersler, öğretmiş olduğumuz müfredat içerikleri bu çocuklara yetmiyor. Bu sorunu gidermenin en iyi yolu çocuklarda zihinsel doygunluğu sağlayacak düşünme becerileri gibi sıra dışı düşünme dersleri gibi yaratıcılık gibi derslere dahil etmek. Üçüncüsü ise bu çocuklar projelerinde de gördüğünüz gibi sadece sandalye de oturup dinlemek onlar için yeterli olmuyor. Mutlaka işin içine girmek istiyorlar. Biz buradayız, Bir şeyler yapmak istiyoruz. Bir şeyler üretmek istiyoruz mesajını bize sürekli veriyorlar."
Coşkun, TÜZDER'in eylül ayında açmayı planladığı "Dahi Park Projesi"ni de tanıttı.
Proje kapsamında, üstün zekâlı ve yetenekli çocuklara ayrı bir yaratıcı eğitim ortamı oluşturduklarını aktaran Coşkun, "Üç temel eğitim ihtiyacını gidermek üzere kurgulanmış, akran zenginliği, zihinsel doygunluk ve beceri odaklı eğitimi bir araya getirerek Dahi Park Projesi'ni geliştirdik" diye konuştu.
- "Projelerin dünyada örneği az"
Dünya Üstün Zekâlılar Birliği Başkanı Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin, Dahi Park Projesi'ni takdir ettiğini dile getirerek, projenin uluslararası uygulamalarla uyuşan bir proje olduğunun altını çizdi.
Dahi Park gibi projelerin dünya çapında çok fazla örneği olmadığını ifade eden Yamin, şunları kaydetti:
"Bilim parkları ya da üstün zekâlı çocuklara ayrılmış olan parkların dünya çapında zaten çok fazla örneği yok. Bu tarz platformlarda aslında çok önemli bilim insanlarını siz bu parklara davet edebiliyorsunuz ya da alanın profesyonellerini bu alana dâhil edebiliyorsunuz. Orada çocuklarla beraber bir takım deneyler yapabiliyorlar. Ya da çocukların problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik düşünmeye sevk ediyorlar. Ya da sadece bir toplantı havasında bir takım faaliyetler yürütülebiliyor ki bu üstün zekâlı yetenekli çocuklar kafalarına takılan soruları bu insanlara sorabilsinler."
Gün boyu süren etkinliğe Türkiye'nin farklı yerlerinden 200 dahi çocuk ve aileleri ile bu konuda uzman, eğitimciler katıldı.
Program kapsamında ayrıca sempozyum ve seminer gerçekleştirildi, beş yaşındaki Ahmet Yiğit Başoğlu kendi geliştirdiği "Madenci Yaşam Kıyafeti"ni yine 5 yaşındaki Kerem Yılmazeli "Karada, denizde ve havada gidebilen araç" projesini ve
sekizinci sınıf öğrencisi Beyza Sayar "Tribo elektrik nanojenaratör ile doğaya zarar vermeden enerji üretmek" projesini tanıttı.

 

PROF. DR. OYA GÜNGÖRMÜŞ ÖZKARDEŞ, PEDAGOG

1981'de İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Pedagoji Bölümü'nü bitirdi. Yüksek Lisansını aynı üniversitenin Çocuk Sağlığı Enstitüsü'nde Gelişim Nörolojisi Programı'nda "Baba yoksunluğunun benlik kavramına etkisi ve babasız öğrencilerin problemlerinin hangi alanlarda yoğunlaştığının saptanması" başlıklı teziyle 1986'da tamamladı.

Ardından İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitimde Psikolojik Hizmetler Doktora Programı'nı "Baba yoksunluğunun çocuğun zekâsı, akademik başarısı ve benlik kavramı üzerinde etkilerinin araştırılması" başlıklı teziyle 1992'de tamamladı.1998'de Rehberlik ve Psikolojik Danışma Bilim Dalı'nda Doçent ünvanı aldı. 


1984-2002 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü'nde Okul Öncesi Ana Bilim Dalı Başkanlığı, Üniversitenin uygulama anaokulu olan 'Çocuklar Evi'nin yöneticiliği gibi çeşitli görevlerde bulundu.

Başta "Okul öncesi Eğitim", "Özel Eğitim" ve "Öğrenme Güçlükleri", "Üstün Zekalı Çocuklardaki Nöropsikolojik Sorunlar ve Öğrenme Güçlükleri", "WISC, WISC-R ve Stanford-Binet Testlerinin Uygulaması" olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde çeşitli dersler verdi.
İ.Ü. ve ÇYDD Ortak Projeleri olan Batman Yaz Okulu (Okul öncesi), Gölcük Rehabilitasyon Merkezi (Deprem sonrası), SHÇEK Yaz Okulu Öğretmenlerinin Hizmet İçi Eğitimi Projelerini gerçekleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı'nda yer aldı. 
Özkardeş, 2013'de Profesör oldu. Halen İstanbul Ticaret Üniversitesi, Fen & Edebiyat Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü'nde öğretim üyesidir. "Öğrenme Psikolojisi", "Bilişsel Gelişim", "Özel Öğrenme Güçlükleri", "Gelişimsel Psikopatoloji", "Farklı Gelişim Gösteren Çocuklar ve Eğitimleri" gibi dersler vermektedir.
1991'de çalışma arkadaşlarıyla birlikte pencere pedagojik psikolojik danışmanlık merkezi'ni kurdu 
1992'den itibaren çocuk kitapları hazırlamaya başladı. Bunlar çeşitli yayınevlerinde yayımlandı 2001'de pencere-sey® yayınevinin kurucuları arasında yer aldı halen okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklara yönelik çeşitli kitap ve eğitim gereci üretimini bu yayınevinde sürdürmektedir. Yayımlanmış 5 ürünü bulunmaktadır.
İ.Ü. bünyesinde başlatılan "Ana Baba Okulu Projesi'nin gerçekleşmesinde görev aldı, çeşitli dersler verdi, dersleri projenin kitaplarında yer aldı.

2010 yılında Remzi Kitabevi'nden yayımlanan "ANA-BABA OKULU" kitabında da "Baba ve Çocuk" ve "Okul Başarısını Etkileyen Önemli Sorunlardan Biri: Özel Öğrenme Güçlükleri" adlı bölümleri yazdı. 
AÇEV'in "Baba Destek Programı"nın Danışma Kurulu'nda yer aldı, 2010 yılında Remzi Kitabevi'nden "
Baba Olmak
" adlı kitabı yayımlandı.
Meslek hayatı boyunca ulusal ve uluslararası birçok kongreye katılmış; çeşitli kitaplarda bölüm yazıları, bilimsel dergilerde, günlük dergi ve gazetelerde yazıları, görüşleri yayımlanmış; çok sayıda okul öncesi eğitim merkezi ve okulda seminer ve konferanslar vermiş, danışmanlık yapmıştır. 
pencere pedagojik psikolojik danışma merkezi'nde çalıştığı konular; Merkezde başta gelişim bozukluğu, özgül öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, yaygın gelişim bozukluğu, üstün zekalı çocuklardaki nöropsikolojik sorunlar ve öğrenme güçlükleri olmak üzere çeşitli konularda bireysel danışmanlık vermekte ve özel eğitim çalışmaları yapmakta; özel eğitimini sürdürdüğü çocukların ana babalarıyla da eş zamanlı çalışarak sorunla baş etme eğitimi vermektedir. 
Çocuğun doğal gelişim seyrinde belirgin bir sorun görülmeden önleyicilik adına başvurulduğu durumlarda anne baba adaylarını bilgilendirme, annelik babalık becerilerini geliştirme, temel alışkanlıkların (uyku, beslenme, tuvalet) ve öz bakım becerilerinin edinilmesi, gelişimin desteklenmesi, okula hazırlıklı olma ve okula başlama süreciyle baş etme, ödev yapma ve okuma alışkanlıkları vb sorumlulukların kazandırılması ve sosyalleşme gibi konularda danışmanlık vermektedir.
Yukarıda sayılan konularda sorun oluştuğu durumlarda, boşanma vb yaşam olayları söz konusu olduğunda, okul ve öğrenme sorunları ya da farklı nedenlerle çeşitli uyum ve davranış sorunları görüldüğünde bu konular üzerine çocuklarla çalışmakta ve yine ana babalara konuyla baş etmeleri, bu süreçte ve sonrasında duruma uygun yaklaşımları edinmeleri doğrultusunda danışmanlık vermektedir. 
Ayrıca okul danışmanlığı, öğretmen eğitimi, uzman süpervizyonu gibi çalışmalarını da sürdürmektedir.

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2015 – okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2015 okkesb61@gmail.com,

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP