TÜRKÇE 2.SINIF KİTABI İNCELEMESİ

Önemli bir Eğitim Kurumunun Yaptığı İş Olarak Bakıldığında, Cahillik. Değilse; İhanet..!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

TÜRKÇE 2.SINIF KİTABI İNCELEMESİ

Önemli bir Eğitim Kurumunun Yaptığı İş Olarak Bakıldığında, Cahillik. Değilse; İhanet..!

 

İtibarlı Özel Okul Ankara'da Önemli bir Kolejin Kurduğu Komisyon Tarafından Yazılıp Yayınlanan 2.Sınıf Türkçe Kitabı İncelendi. Dehşete Düşüldü.

 

TÜRKÇE 2.SINIF KİTABI İNCELEME DOSYASI

Bu da özel okullarda kullanılan, okulun kendi kurduğu komisyon tarafından yazılmış bir Türkçe kitabı. Anlıyoruz ki bütün “yeni neslin ders kitapları” aynı merkezde imal ediliyor.

Özel okulun adını vermeyeceğiz, çünkü onların dokunulmazlıkları var. Ama bu kitap evlerimizde önümüzde duruyor. Çocuğumuzu güvenerek verdiğimiz özel okullar da bize ders kitabı diye bunları veriyor.

Ön kapaktan başlayalım; mizanpaj hataları ve kuralsızlık egemen.

Aşağıdaki kapak fotoğrafına baktığınızda bu bir boyama kitabı olmalı diye düşünürsünüz.

 

Ön Kapakta Sorun:

Kapakta mizampaj hataları ve kuralsızlık egemen.

Kapağın Üst Başlığını Kestim. “Ankara Özel ..... Okulları Yayınları” Yazıyordu.

İlk yanlış buradan başlıyor. “Yayınevi” adı sayfanın en yukarısında olmaz, sayfanın dibinde olur ve bu kadar iri yazılmaz.

Çiçeklerin ortasında karikatürü çağrıştıran iki nokta göz ile ağız çizgisi var. Bu karikatür çizimi bütün dikkati üzerine alıyor; kitabın adı da okulun yayınevi de önemsizleşiyor.

Kitabın Adı “Türkçe 2” 

Aşağıda Ve Kenara Yaslanmış Haldedir;

Oysa ortada ve yarıdan yukarıda, hem de 24 puntodan küçük olmayacak şekilde ve büyük harflerle olmalıydı.   Türkçe 2 yazısının yer aldığı zemin ise anlamsız şekilde asimetrik hale getirilmiş, amaçsız bir salyangoz resmi sağ kenarda asimetri yaratmaktadır; ciddiyetsizlik imajı verir. 

Süslü Yazıyla Kapak İsmi Asla Olmaz; Ciddiyetsizliktir. Alt başlık: “İletişim Amaçlarına Yönelik Türkçe Metin Kitabı” adı kapakta olmaz. Sayfanın dibinde ve boşluk bile bırakılmadan yazılmış. Bu bir açıklama ise “Önsöz” içerisinde yer alabilir. Ancak, böyle her bir amaç için ayrı bir kitap olmaz. Bu açıklama ile burada Türkçe eğitimini amaçlarına göre bir daha parçaladıklarını öğreniyoruz.

Kapakta; üst başlıkla alt başlık arasındaki mesafe görme alanı dışına çıkacak kadar çok uzak, aralarında fiilen iletişim kurulamaz.

Kapak Resmi: Okumayı sevdirmeye veya Türkçe öğretiminin amacına yönelik resim değil.

Okula başladıktan sonra böyle resimler ders kitabına girmemelidir; çocuğun gerçekle buluşmasına engeldir.

Çiçekler sayfa kenarından taşmış, gerçek çiçekten çok daha büyük. Kitabın kapak yazısından daha fazla büyütülmüş resimler görme alanını kaplıyor; önemli mizanpaj hatasıdır.

Arka Kapakta Benzer Sorun:

Arka kapakta Tevfik Fikret’ten bir şiir yer alıyor. Ancak, şiiri okunaksız hale getirecek şekilde satırların altına renklerle uyduruk bir desen yapılmış. Göz bozacak kadar karışık çizgileri olan bir görüntüsü var.

Bir yazının zeminine rengârenk ve Türkçe eğitimi açısından hiçbir anlamı olmayan böyle bir desen yerleştirilmişse, bu durumda renklerin üzerine gelen her bir kelime farklı okunabilirlik derecesinde görüneceği için astigmata sebebiyet verir, çocuğun gözünü ve zihnini yorar. Burada maksat şiiri sevdirmekten çıkıp çocuğa işkenceye dönüşüyor.

Kitabın Ölçüsü: Battal Boyda; 29 x 20

Hiç bir kitap bu kadar büyük olamaz. Görme alanı çok geniş tutulmuş. Çocuğun bir bütün olarak sayfayı görmesi mümkün değil. Normalinde üst-alt okuma sınırı 18cm, satırlar ise 12-13cm olursa çocuk sayfanın bütününü görebilir. Bütünü görmek algıda önemlidir, çünkü bu sayfadaki bütün yazı ve resimler birlikte görülüp öylece hafızaya kaydedilecektir.

Yazıların Puntosu: Çok İri Punto Kullanılmış.

1.sınıftayken bile bundan daha küçük puntoyla okuyup yazdılar. Diğer kitaplarla da arasında punto farkı var. Çocuğun gözleri bir iri bir küçük puntoya bakmaktan rahatsız olur.

Kitabın İşlevi Karışık:

Yazı defteri mi, okuma kitabı mı, boyama kitabı mı, karikatür kitabı mı.?

Çocuklar defter tutmayı da artık bilmiyor. Üstelik yazı alanı olarak verilen boşluklar çoğu zaman çocuğun düşündüğünü yazmaya yetmiyor, yazılar kenarlara taşıyor, sayfalar kirli görüntü veriyor.

Çocuklar ne yazım kurallarını öğrenebiliyor ne ders kitabı nedir öğrenemiyorlar. Satır atlamayı ve paragraf düzeni hiç öğrenemiyorlar.

Kitapta Karikatürler:

Karikatür ders kitabının konusu değildir! Çünkü karikatür izah sanatı değil mizah sanatıdır, okul kitaplarına girmemesi gerekir. TÜRKÇE dersi ise doğru cümle kurma, yazım kurallarını öğrenme, yazılı ve sözlü ifade becerisi geliştirme, ana fikir çıkarma, okuyacağı kitaplarda seçici olma, vb amaçlara yönelik dil ve yazım kurallarını öğreten derstir.

İç kapakta yer alan Atatürk fotoğrafı: Boydan verilmiş bir fotoğraftır. Ancak dizgide teknik müdahale yapılarak resim yukarıdan bastırılmış, böylece Atatürk’ün başı omuzlarına geçmiş, yüzü sıkıştırılmış halde görünüm almıştır.

Kitap Boyunca Yer Alan Hatalar:

Sık Tekrarlanan TEK GÖZ Resmi Ve Parçalı Kelime;

GÖRÜ-YORUM

Renklerle bölünmüş kelimenin anlamı da bozulur! Bu parçalanmışlıklar okuduğunu anlama becerisi kazandırmaz, anlamlı okuma yatırmaz. 

Yazıda hem iki renk var hem iki farklı stil var, iki kere parçalanmış bir kelimedir, anlamı da bölünüyor. Yazım kurallarına aykırıdır. Bu şekilde yapılan parçalı eğitimle çocuklar anlamlı okuyamıyor, sadece harfleri seslendiriyorlar.

Tek göz; asimetridir, beyne zarar verir. Burada çizilen gözde üst kapak alta, alt kapak üste getirilmiş... Tek gözü bile doğru çizmemişler. Örneğin, s.40, çocuk neyi görüyor, o bile yok. Tek gözle baloncuklu karikatüre baktırıyor, baloncuklarda ise dünya haritası... Bu kadar küçültülmüş dünyacıklara çocuk baktırılır mı, gözleri bozulur. Üstelik de bu bir dünya atlası değil, bir küre değil...

 

Kitap Boyunca Yer Alan Hatalar:

Sık Tekrarlanan TEK GÖZ Resmi Ve Parçalı Kelime;

GÖRÜ-YORUM

Renklerle bölünmüş kelimenin anlamı da bozulur! Bu parçalanmışlıklar okuduğunu anlama becerisi kazandırmaz, anlamlı okuma yatırmaz. 

Yazıda hem iki renk var hem iki farklı stil var, iki kere parçalanmış bir kelimedir, anlamı da bölünüyor. Yazım kurallarına aykırıdır. Bu şekilde yapılan parçalı eğitimle çocuklar anlamlı okuyamıyor, sadece harfleri seslendiriyorlar.

Tek göz; asimetridir, beyne zarar verir. Burada çizilen gözde üst kapak alta, alt kapak üste getirilmiş... Tek gözü bile doğru çizmemişler. Örneğin, s.40, çocuk neyi görüyor, o bile yok. Tek gözle baloncuklu karikatüre baktırıyor, baloncuklarda ise dünya haritası... Bu kadar küçültülmüş dünyacıklara çocuk baktırılır mı, gözleri bozulur. Üstelik de bu bir dünya atlası değil, bir küre değil...

Okuma Parçalarına “Düzenleme” Yapılamaz.!

Bütün metinlerde değiştirme/düzenleme yapılmış... Çocuk hiçbir yazarın özgün yazdığını görmüyor. Bu şekilde yazarın üslûbu hakkında fikir edinilemez. Yeni nesil hiçbir şeyin aslını bilemez hale geldi. Bu “yeniden düzenleme” taktiğiyle gelen şey “hafızaları formatlama” olmuştur.

Konuşma baloncukları: Karikatür kitabı gibi, sayfalar baloncuklu resimlerle dolu.

Türkçe yazım kurallarında “baloncuk içinde yazım kuralı” diye bir kural yoktur.

Aklından geçenleri ifade etmenin düz yazıyla ifadesi nasıl olur, çocuk bunu öğrenemez.

Sh.57: AYI KARİKATÜRÜ ve TC yan yana gelirse...

 Tam sayfa karikatürde beyaz ayı çatlamış toprakta buz taşıyor, ancak önündeki hedef TC harfleri.!

İlkokul 2.sınıf çocuğunun açıklayacağı bir karikatür değildir, bu yolla çocuğun beyin altına çöp atılmaktadır. Bu kitabın art niyetle hazırlandığının işaretidir.

Sh.58-59’da, sağ alttaki karikatürde insan başı kitabın üzerine monte edilmiş, kesik baş gibi ürpertici görünüyor. Buralarda cümleler hep yarım, virgülden sonra boşluk olduğu halde aşağıya atlanmış. Bu cümleler tek satıra sığabilecekken iki-üç yarım düzensiz yazılım verilmiş. Kural öğrenemez çocuklar.

Anlam bozukluğu da var; “Sesli okuduğum zaman okuduğumu daha iyi anlarım” denilmeliydi.

Gereksiz cümleler çocuğa yüktür; “Önceden okuduklarım bana yol gösterir” cümlesi çocuğun anlayacağı bir şey değildir.

Metin Soruları:

Metnin Adı İle Soruların Aynı şekilde yazılması yanlıştır. Aşağıdaki okuma parçasındaki (s.142) gibi iki satıra yazmak bir kere daha yanlıştır.

Çikolata Küçüldü, Metni Soruları

 

PEDAGOJİK HATALAR:

Sh.49;  “Kitap Perisi”

Kitabın adıyla bile örtüşmeyen bir metin. Çocuk bunu okuduktan sonra, kitapların içinde peri var, okurken içinden peri çıkacak diye bekleyecek.

Kitap okurken anlamlı okuma yerine burada öğütlenen şey gerçeküstülük ve boş hayaller olmuştur.

Sh.47-48; Atatürk resimlerinde hata:

Atatürk fotoğrafı en yukarıda olmalıdır. Yazının altına insan resmi olmaz, hele Atatürk resmi hiç olmaz, O en yukarıda olur.

Farklı mesafeden çekilmiş iki fotoğraf aynı sayfada yer almamalıdır, perspektif hatası yaratır.

Bir kitap aynı zamanda yazı defteri olursa böyle hatalar olur; Atatürk’ten daha yukarıya çocuk yazı yazmak zorunda kalır! Üstelik çocuk düşüncesini kaç satırda ifade edeceği önceden sınırlandırılırsa burada gördüğümüz gibi çocuk satır başı satır sonu kavramına uyamaz.

Sh.137: “Çikolata Küçüldü”

Bu okuma parçasında çocuğa kardeşler arasında problem yaratma öğretiliyor, yalan söyleme öğretiliyor, babadan saklama öğretiliyor.

141.sayfada son satırdan sonra yer alan öfkeli çirkin çocuk fotoğrafı bu metnin ne kadar eğitimdışı (dolayısıyla bilimdışı) olduğunun özetidir.

Kitapta bilgi kirliliği ve sayfa kirliliği:

Sh.132-133; son cümle “Sayfa düzenine ve temizliğine dikkat ediniz” diyor. Fakat kitapta yazı boşlukları var, çocuk nasıl sayfa düzeni öğrenecek?

İşte sh.133 ve çocuk çaresiz kirlilik öğreniyor:

-Eşleştirme yaptıran Türkçe kitabı; Ayrıca çocuk bu kitapta hangi disipline aittir, karıştırır. Çünkü her kitapta eşleştirme yaptırılıyor. Öğrenci bilgileri tasniflendirmeyi öğrenemez, birbirine karıştırır, yani çocuğa bilgi kirliliği yaşatılıyor.

Had Safhada Görsel Kirlilik Var:

-Mavi üstüne gri okuma alanı üstüne siyahla yazı, yanında eşleştirme kutucukları beyaz üstü mor, kenarlarında çapaklı pembelikler; sayfa kirliliğidir.

-133.sayfadaki gri üstüne siyah yazılar, 4.cümlede mavi üstüne mavi, açma tırnağı ince kapama tırnağı kalın, tırnağı siyah, mavi üstüne siyah kalemle yazı...

Bu metnin sorularına cevap veren çocuğumuz son cümlede “Annem bana numara çekmiş diyor. Sokak dilidir, öğretmeni tarafından düzeltilmesi gerekirdi.

Çocuk istemeden sayfaları kirletiyor. Kirletilmiş böyle sayfadan sonra çocuğun kendi yazdığı şeyden hoşnut kalması mümkün değildir.!

Sh.130:Kuralsız yazı örneği

Tam sayfa bir okuma parçası tek paragraf olamaz.!

Beyaz dış çerçeve içinde yeşil renkli okuma alanı, içinde kırmızı başlıklar ve “kırmızı kalemle çizme” ödevi... Yaz -boz kitabı olmuş.

Sh.122: “Güler Tekcan Öğretmenim” parçasında birbiriyle uyumsuz cümleler tek paragraf yapılmış.

Çok kötü örnektir; tekil başlıyor, çoğul devam ediyor, paragrafta bütünlük yok. Çocuk birini “özlediği zaman” ile “desteğe ihtiyaç duyduğu zaman” farkını böyle öğrenemez. Son “bitiş” cümlesi mutlaka paragraf olmalıydı.

Sh.131: Akvaryum üstünde yazı...

İki boyutlu ve renkli akvaryum resminin üzerine yazılmış özel isimleri çocuğun boyamasını istiyor; hata üstüne hata...

-Atatürk Caddesi, Ankara, Samsun, Barış Mahallesi gibi, özel durumlarda ve özenilerek kullanılacak sözcüklerin burada uluorta yazılması, boyama aracı yapılması, bu sözcükleri anlamsız gelişigüzel sözcüklerin arasına serpiştirerek ve puntolarını küçülterek dağınık şekilde yazmak, bu yolarla bu önemli sözcüklere değer kaybettirmek büyük hatadır.

-İki boyutlu resim çocuğun önüne konmaz.

-Akvaryuma yazı yazılmaz.

-Renkli resim üzeri boyanmaz.

-Yazının üzerine “boyama” fiilen yapılamaz; çocuktan çok saçma şey isteniyor.!

-Bu kitap boyama kitabı değildir ve çocuğun yaş grubu da okul öncesi değildir.

Okuma Parçalarında Genel Olarak:

Parçalarda insanın insanla sağlıklı iletişim örneği yok.!

Şiirlerde çocuğa eğitsel kazanım veren şiir yok. Şiir tadında yazılmamış, kötü örnekler seçilmiş, ya da düzenlerken bozmuşlar.

Hayat Bilgisi kitabına girecek konulara okuma metni denilmiş.

Sh.64, “Kırmızı Şemsiye” parçası bitiş duygusu vermiyor; giriş-gelişme- sonuç kuralına göre yazılmamış.

Sh.221: Arı Maya parçasında paragraf içine resim girmiş, bu yolla satırlar ortadan ikiye bölünmüş haldedir. Böyle bir yazım şekli yoktur ve hatta satır ortasında göz atlaması yaptırmak zararlı bir alışkanlık haline gelebilir.

Kitabın Bitişi: Bir Eğitim Faciası...

“Kurdun Ağzından Kırmızı Başlıklı Kız “ (Sh.235)

Öyküyü zalim kurt rolünde yeniden anlatan bir metin; bu kitaptaki son okuma parçasıdır. Büyük pedagojik hata yapılmıştır; çocuğun zalim kurt gibi düşünmesine yol açılmaktadır. Bu yolla şiddet duygusu çocuğun beyin altına yerleştirilmektedir.

Oysa anlatıcı isteseydi öyküdeki kurtarıcı Avcı rolünü seçebilirdi; burada metin seçimini yapan kitabın yazarı sorumludur.  Kullandığı teknik “Dramada yeniden yaratma teknikleri” içerisinde vardır, ancak burada dramayı kötü amaçla kullanmaktan söz edebiliriz. Çünkü çocuğu vahşi hayvan gibi düşünmeye zorlamak büyük yanlıştır; hayvanlar düşünmez içgüdüleriyle hareket ederler. Burada yapılan çocuğu aklıyla değil vahşi hayvan gibi içgüdüleriyle hareket eder hale getirmek olarak görünüyor. Büyük pedagojik hatadır!

Metnin yazarı verilmemiş, alıntı kaynağı internet adresi (www.yazilar.net) yazılmış, bu yanlış yetmemiş üstüne bir de vahşet ifadelerini artıracak “düzenleme” yapılmış!

Yazının aslına ulaşmak için verilen adrese girdiğinizde çok büyük bir yazı çöplüğüne ulaşıyorsunuz. Çocuklara asla önermeyeceğimiz bir adres. Çocukları son derste bu adrese yönlendirmek bir başka 24.Kare tekniği görünüyor.

Metin inceleme sorularında çocuğun girmesi istenen ruh hali ayrı bir eğitim faciasıdır, burada bu cümleleri tekrarlamak istemiyorum.

Eğitsel not: Batıdan alınmış bu tür korku masalları bizim Anadolu kültürümüzle örtüşmez. Türk masallarında temel felsefe tam tersidir; verilen üç görevi başararak padişahın kızıyla evlenmek gibi, kimsesiz bir ninenin büyüttüğü öksüz Keloğlan padişah bile olabilir, Keloğlan aklını cesaretini ve sevgisini kullanarak yenilmez zannedilen devleri bile yener, bu felsefe bize aittir.

Verilen Son Ödev İse Tam Bir Facia: (s.241)

“Siz de defterinize seçtiğiniz bir masaldan kötü bildiğimiz kahramanın ağzından masalı tekrar yazınız.”

R-masal

“Kötü bildiğimiz” ifadesi defalarca yanlıştır, “kötü olduğunu düşündüğünüz” denilebilir, ancak tümüyle hatalı olan bir ödev konusunda tek tek yanlış armaya gerek yoktur, tümden reddedilmesi gerekir. .

Burada, kitap biterken 24.KARE denilen tekniğin kullanıldığını görüyoruz. Çocuklar kötü adam rolüne hazırlanmaktadır. Verilen resimdeki saldırgan adamın bir çizgi film kahramanı olduğunu biliyorsanız, böyle ders kitaplarıyla çizgi film sanayinin aynı merkezden kumanda altında olduğunu düşünebilirsiniz.

24.karenin mesajı şudur; film biterken izleyicinin bütün öğrendiği güzel şeyleri silip süpürecek kötü bir mesaj verin, son mesajı düşünmesini sağlayarak izleyenin beynine negatif imajlar doldurun!..

Bir Türkçe kitabı okul kapanırken çocuğa iyilik ve güzellikle tatil dileği bile sunmuyorsa, eyvah eyvah...

 

Canlarım, Değerli Okurlarım,

Özel okul devlet okulu diye bir ayırım yapmadan maalesef bütün ders kitaplarında benzer şekilde çocuklarımızı formatladıklarını, yavrularımızın zihin terörü altında olduğunu görebiliyoruz.

Özel okul, devlet okulu, imam yetiştirme okulu, hiç biri fark etmiyor, bütün çocuklarımız böyle zihin ve ruh sağlığını bozan kitaplarla muhatap ediliyor.

Çocuklarımıza yapılan bu şiddet eğitimine DUR diyecek bir şeyler yapalım. 2005’den itibaren kullanıma sürülen bu zihin terörü kitaplarına karşı çocuklarımızı korumaya alalım ve bunların yerine 1970’li yılların ders kitaplarını yeniden işler kılmak için seferber olalım.

Türkçe 1.sınıf kitabında bilirkişilerin “kullanılması sakıncalıdır” raporunu basından okudunuz, biliyorsunuz. Özel okullardaki zararlı ders kitaplarına karşı ne yapılabilir, buna da kafa yoralım.

50 yıl önceki ders kitapları ilaç gibi gelecektir, neden mutlaka kullanın dediğimi şimdi daha iyi anladınız. Hiç olmazsa bu yaz tatilinde eski kitapları Mayana Kitaplığı sayfamdan indirip çocuğunuzun önüne koyun, lütfen.

Ve lütfen Ramazan dualarınızı çocuklarımızı zihin teröründen korumak için yapın.

Çocuklarımızın akıl ışığını karartmalarına izin vermeyelim!

Aynı Kitapta Türk Bayrağı:

Kitap sayfasında kısa kenarı 8cm olan bu bayrağın altın oran kurallarına uygun olup olmadığını nasıl bileceksiniz?

Lütfen Mayana Kitaplığımda 5.Sınıf ders kitapları listesinde “Bayrak Çizimi, N.Çalapala, 1970” yazısını tıklayınız.

http://mahiye.net/kitap.html

Rengine kadar bakın bakalım, AL BAYRAK bu renk mi olur.?

Şişik hilali görün, iç hilal dış hilal orantısına bakın, hilalin kenarlara olan mesafesine bakın, yıldız neden bombelenmiş, dikkat edin bakalım.

Acaba bayrağımızı da hafızalardan silmeye başladık mı.?

 

Çocuğa Matematiksel Düşünmeyi De Öğretmediklerine Örnek Verelim. Matematik 2 (1.Kitap)

Kitaptaki cetvellerin hiç biri doğru metrik ölçüde değil. Cetvellerin kenarları kırık, çapaklı; köşe kavramı vermiyor. Cetveller 0’dan başlamıyor; “başlangıç noktası” kavramı vermiyor.

Bir cetvelde önce 0 yazılmış olan köşeyi gözümüz bulur. Bu bir eğitim işidir.

Aşağıda gördüğünüz 30 santimlik bir cetvelin bitişine olan mesafeyle soru sorulmaz.

Aşağıdaki iki cetvelden birincisinde 10cm olarak verilen 20-30 arası mesafe sayfa üzerinde 9cm, ikincisinde 10cm’lik mesafe ise 8,5cm’dir.

 

Sorulara Gelince:

Tavşanların havuca uzaklığı matematiğin konusu değildir ve asla cetvelle ölçülebilir değildir. Tavşanlar cetvel üzerinde hiç durmaz ve tavşanın büyüklüğü de bu cetvele göre 2cm kadardır. Bu uyduruk bir resimdir; hayatla bağı olmayan böyle çizimlerle matematiksel düşünme kazandırılmaz.

2.soruda; yağmur damlalarının matematiksel değeri yoktur, çünkü birim oluşturmaz, bu nedenle matematiğin konusu değildir. “Kovada şu kadar damla su var” diye bir matematik olmaz, çocuk “litre” kavramına geçemez.

Resimdeki damlaların üzerindeki sayılar damla sayısını göstermezken, bir de çocuktan o kadar damla hayal etmesini istiyor! Çocuk doğal olarak bu resme bakarken gördüğü damlaları sayar, üzerindeki sayıyı okumaz. Çocuk düşmekte olan damlanın hizasına bakar ve “üç damla bir kovaya, iki damla diğer kovaya düşer, iki damla da yere düşer” der. Burada soru ile resim arasında anlamlı bağ yoktur, burada tuzak var, çocuk yanıltılıyor.

Daha ne örnekler var... Pinokyonun burnunun uzunluğunu ölçmek gibi,  masaldan matematik sorusu gibi, yaşamda yeri olmayan şeylerle çocukların zihinleri çöplüğe çevriliyor.

Bu şekilde daha çocukken matematiksel düşünmeyi yok ediyorlar. 

Bu kitaplarla matematiksel düşünme eğitimi verilemez.!

 

Mahiye Morgül - 23 Haziran 2015

 

Verilen son ödev ise bir facia: (s.241)

“Siz de defterinize seçtiğiniz bir masaldan kötü bildiğimiz kahramanın ağzından masalı tekrar yazınız.”

Kitap biterken 24.KARE denilen tekniği kullanmışlar. Burada çocuklar kötü adam rolüne hazırlanmaktadır. Resimde adamın yanındaki saldıran kedi ise saldırganlığı artırıcı objedir.

24.karenin mesajı şudur: film biterken izleyicinin bütün öğrendiği güzel şeyleri silip süpürecek kötü bir mesaj verin, onu düşünmesini sağlayarak çocuğun beynine negatif enerji doldurun.!

Bir Türkçe kitabı okul kapanırken çocuğa iyilik ve güzellikle tatil dileği bile sunmuyorsa, eyvah eyvah...

Uyarı:

Çocuklarımızın zihinsel faaliyetini kötü şeylerle doldurmak onlara yapılacak en büyük kötülüktür. Çocuklarımız zihinsel terör saldırısı altındadır. Çocuklarımız ziyan oluyor!

Bu yapılanlara Okulda Zihin Terörü adını koyalım ve tüm bu ders kitaplarının yerine 1970’li yılların ders kitaplarını koymak için seferber olalım.

 Canlarım, değerli okurlarım,

Özel okul devlet okulu diye bir ayırım yapmadan maalesef bütün ders kitaplarında benzer hataları görebiliyoruz. Türkçe 1.sınıf kitabında bilirkişilerin “kullanılması sakıncalıdır” raporunu basından okudunuz, biliyorsunuz.

50 yıl önceki ders kitapları ilaç gibi gelecektir, neden mutlaka kullanın dediğimi şimdi daha iyi anladınız. Hiç olmazsa bu yaz tatilinde eski kitapları Mayana Kitaplığı sayfamdan indirip çocuğunuzun önüne koyun, lütfen.

Ve lütfen Ramazan dualarınızı çocuklarımızı zihin teröründen korumak için yapın.

Çocuklarımızın akıl ışığını karartmalarına izin vermeyelim.!

Mahiye Morgül - 21 Haziran 2015

  

Mahiye Morgül, Ankara Haziran.2015 – mahiye@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/  -okkesb@telmar.net,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,

Mahiye Morgül, Ankara Haziran.2015 – mahiye@gmail.com,

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP