Y-CHP VE HDP’YE OY VERENLERE

Benim Oyum Vatan Partisi'nindir.! AKP Gibi, Y-CHP’den De Kurtulmak Şarttır.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

Y-CHP VE HDP’YE OY VERENLERE 

Benim Oyum Vatan Partisi'nindir.! AKP Gibi, Y-CHP’den De Kurtulmak Şarttır.!

  

 

Y-CHP Ve HDP’ye Oy Veren Kalın Kafalı Arkadaşlarıma Bir Kez Daha Söylüyorum.!

CHP’nin işgal altında olduğunu; işgal birliğinin başında Dersimli Kemal’in bulunduğunu kabul ettiğinize göre, ne diye Y-CHP’ye oy vermekte ısrar ediyorsunuz.?

“Atatürk’ün CHP’si değiliz”, “6 Ok’u yeniden yorumlamak gerekir”, “En hızlı dönüşen parti CHP’dir” ve “1930’ların CHP’si değiliz” diyen bir anlayışın, CHP ile bir ilgisi olmayacağı son derece açık değil mi?

CHP ile Y-CHP’nin tek benzer tarafı 6 Ok’lu bayraktır!..

AKP’yi iktidardan düşürmek için ne Y-CHP’ye oy vermek ne de HDP’ye barajı atlatmak geçerli yol değildir.

Bu siyasi iktidardan kurtulmanın tek yolu; tutarlı, kararlı, Atatürkçü ve 6 Ok’u programına yerleştirmiş ayrı bir siyasi oluşumda örgütlenip, iktidar mücadelesi vermektir…

“Bu defa da Dersimli Kemal’e oy verelim, başarısız olursa o zaman değiştiririz” diyenler, derin uykudadırlar ve hayal dünyasında geziniyorlar.!

Seçmenlerin bireysel kararları Y-CHP Yönetimini değiştirmeye  yetmez.

CHP’deki delege sistemini bilmeyenlere, Cumhurbaşkanlığı seçimi yenilgisinden sonraki kurultayı hatırlatıyorum.

Dersimli, Ekmeleddin’i aday göstermesine karşı gelenlere ne diyordu.?

Her kararın bir faturası var. Peki, o faturanın bedelini ödedi mi.?

Hayır…

Tam aksine yenilgisinin sebeplerinin tartışılacağı kurultayda, bu konuya hiç değinmediği gibi, kurultay isteyen ulusalcıları tasfiye etti

Böyle bir genel başkana güvenilebilir mi.?

Bu seçim yenilgisinden sonra da aynı şeylerin yaşanacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Fala bakmıyorum…

Y-CHPdeki hastalık, Baykal'ın CHP’sinden gelmektedir; aynıdır, kronikleşmiştir ve tedavisine hiç başlanmamıştır…

Dersimli Kemal komutasındaki İşgal Birliği, Önder Sav'ın güvenilmez delege yapısına sızmış ve partiyi kolaylıkla ele geçirmiştir…

Dolayısıyla Dersimli Kemal ile ekibinin başarısız olma ihtimaline göre, yapılan konuşlanmalardan hiçbir sonuç alınamayacaktır!..

İktidar olmanın getireceği oy kaybına paralel, muhalefetin eski oyunu korumasını “başarı” gibi sunmak istiyor…

Muhalefette iken zayıflamayı başarabilen tek lider olan Dersimli Kemal’in başarı tanımı da bir acayiptir…

Bu durum açık-seçik görüldüğüne göre, AKP gibi, Y-CHP’den de kurtulmak şarttır.!

Dersimli’nin, “haciz memuru” Kemal Derviş’e ekonomiyi teslim edeceği, PKK ile açılımı sürdüreceği, yeni anayasa yaparak anayasadan “Türk”ü ve “Türklüğü” çıkaracağı sır değildir.!

O halde Y-CHP 'nin AKP’den ne farkı vardır.?

Y-CHP’nin, Ordumuzun kahraman subaylarına, yurtsever aydınlarımıza ve gazetecilerimize kumpas kuran, üniversite ve KPSS sınav sorularını çalarak çocuklarımızın geleceğini karartan Cemaat’i koruyup kollayacağı da kesindir.!

Çünkü Y-CHP bir AB-ABD projesidir.!

Bunun için Y-CHP’nin olası iktidarı, küresel güçlerin iktidarı olacaktır…

Dersimli Kemal, AKP’nin iktidarına da karşı değildir.!

Onun bütün derdi, görevini yerine getirebilmektir.!

Vitrine yerleştirerek kullandırdığı kişiler ise risksiz muhalefet yapabilmek için vatanı bile satabilirler.

Y-CHP görevini en iyi muhalefette iken yapabiliyor…

“Ordu darbecilerden temizlensin”, ”Bırakalım yargı çözsün” “Türkiye’de şeriat tehlikesi yoktur”, “Yargıda Cemaat yapılanması olduğunu söyleyemem”, Türbanı biz çözeriz” vb. gibi söylemlerle, AKP karşı devriminin önündeki taşları kim temizlemiştir.?

Hakkını teslim etmek gerekir. Dersimli Kemal, görevini bu başlıklar altında eksiksiz olarak yerine getirmiştir…

Onun şimdiki görevi; Atatürkçülerin önünü kesmek, partileşmelerini engelleyip, “Yeni Anayasa” yapılmasına katılarak, karşıdevrimi güvence altına almaktır

Y-CHP yönetimi, AKP iktidarının işlediği tüm suçlara göz yummak ve yardım etmek suçlarından yargılanacak durumdadır.!

Bunun için, AKP ile koalisyon yapmaya her zaman hazırdır…

Ancak bu şekilde kendilerini güvende hissedebilirler!

Halka gösterecekleri bahane; hiç şüphe yok ki “AKP’yi frenlemek” olacaktır…

Böyle bir koalisyonun anlamı; AKP’nin iktidarını sürdürmesi ve karşıdevrimini tamamlamasıdır…

Bu bağlamda denebilir ki, Y-CHP, AKP iktidarından çok daha tehlikelidir.!

Çünkü AKP iktidarını tanıyoruz ve ne yapmak istediğini biliyoruz. Onlar bizi kandıramazlar…

Yürürlükteki programını çiğneyen Y-CHP’yi ise hiç tanımıyoruz.!

Y-CHP 'nin, tanıdığımız CHP ile bir ilgisinin olmadığı açık-seçik ortaya çıkmıştır.

CHP'den dönüştürülmüş bir partidir ve biz ancak ne yaptığından görevinin ne olduğunu çıkartabiliyoruz…

O bakımdan Y-CHP 'ye karşı önlem almamız oldukça zordur…

Hal böyle olunca; Y-CHP’yi destekleyerek tehlikeyi daha da büyütmek aymazlıktır ve en büyük akılsızlıktır…

Y-CHP’yi destekleyip güçlendirirsek, daha sonra yönetimini değiştirmek istesek de bunu başaramayız.!

Y-CHP’yi eski CHP’ye dönüştürebilmek için, destekleyerek verdiğimiz gücün çok daha fazlasına ihtiyaç duymak zorunda kalabiliriz…

Bu gücü, yeni örgütlenme için harcamak çok daha doğru değil mi.?

Aynı zamanda, zaman kaybını da önlemiş oluruz…

Belki biraz tuhaf gelecek ama küresel güçlerin örgütü haline gelen Y-CHP’yi desteklememek bugün yurtseverliğin bir gereği olarak gündeme gelmiş bulunmaktadır…

Bu seçimlerin en doğru stratejisi; özü-sözü bir olan, eylemiyle-söylemiyle Atatürkçü çizgide duran, Vatan Partisi’ni desteklemektir…

Halkın iktidarının önü ancak bu şekilde açılabilir…

HDP’ye oy verip, barajı atlatarak, AKP’nin iktidardan düşürülebileceğini savunanlar, korkunç ve affedilmez bir yanılgı içerisindedirler…

Usta yazarlar; Bekir Coşkun ve Emin Çölaşan ile dünya çapındaki piyanistimiz Fazıl Say gibi iyi niyetinden kuşku duyulmayan yurtseverler, aritmetik bilimine uzak olduklarından, küresel güçlerin yalanları ile kolayca aldatılabilmektedirler.!

Bu tanınmış kişiler, kendi aldatılmışlıkları bir yana, sevenlerini de aldatmak gibi bağışlanamaz bir hata yapmaktadırlar.!

HDP’nin barajı geçmesi ile kazanacağı milletvekilleri, ilk bakışta AKP’nin kaybedeceği milletvekilleri gibi gözükse de, gerçek asla böyle olmayacaktır…

AKP, kaybettiği milletvekillerini HDP üzerinden tekrar kazanmış olacaktır.!

Çünkü AKP ile HDP / PKK aynı projenin ortaklarıdır

Bunu sağır sultanlar bile duymuştur.

Dolmabahçe’de 10 madde üzerinde yaptıkları anlaşmayı unutmuş olamazsınız.!

Bu iki partinin milletvekilleri toplamı, hükümeti kurmaya yeterse, birlikte koalisyon kuracaklarına kimsenin şüphesi olmasın!

Aksini düşünmek budalalıktır…

Çünkü bu iki parti, Büyük Orta Doğu Projesi’nde gönüllü olarak rol almayı kabul etmişlerdir…

Bunu da unutmuş olamazsınız.!

Dolayısıyla HDP’nin barajı aşması ile AKP iktidardan düşürülemez.!

Tam aksine yeniden AKP’nin iktidara getirilmesi sağlanmış olacaktır…

AKP ile HDP’nin oyları koalisyona yetmez ise, bu defa devreye Y-CHP sokulacaktır.

Y-CHP, bu yarışta eküri at olarak koşmaktadır.

Çünkü Y-CHP de birinci sınıf bir ABD projesidir…

AKP’den kısa vadede olmasa bile, orta vadede kurtulmanın tek yolu: Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye’yi şiar edinmiş, yakın geçmişte anti-emperyalist, anti-faşist mücadelesi sınanmış, Atatürk İlkelerini tam özümsemiş ve 6 Ok’u programının merkezine yerleştirmiş olan Vatan Partisi çatısı altında örgütlenmektir…

PKK’nın Meclise sokulması sonucunu doğuracak olan HDP’ye  baraj atlatma tuzağına düşmemek için (Vatan Partisi’nin yok sayıldığı) yukarıda TAHMİNİ veriler üzerinden yapılan aritmetik hesabı incelemekte yarar vardır…

Bu iki tablo, hükümet seçenekleri hakkında fikir vermesi bakımından önemlidir.

Küresel güçlerin yaratmaya çalıştığı algıya uygun olarak seçilen; fakat gerçeğe yakınlığı tartışmalı olan bu verilerle bile, yaşatılmak istenen korkunun gerçekleşme olasılığının oldukça zayıf olduğu görülmektedir…

Bu çalışmada; AKP’nin oy oranı yüzde 41’den başlatılmış ve yüzde 51’e kadar alınmıştır. Buna rağmen, tek başına iktidar olması ve anayasayı değiştirecek güce ulaşması oldukça zor görünmektedir…

Türk Toplumu; Aritmetik Biliminden Biraz Uzakta Durduğu İçin "HDP Barajı Aşarsa, AKP Tek Başına İktidar Olamaz" Yanılgısına Düşürülmeye Çalışılmaktadır…

Yoğun Bilgi Kirliliği Altında, Aydın Bildiklerimiz Bile Kolaylıkla Bu Tuzağa Düşebilmektedir

  

Aşağıdaki Tabloların Birincisi; HDP'nin Barajı Aşması Ve aşamaması Durumlarına Göre, AKP'nin Alabileceği Milletvekili Sayısını Ve İktidara Gelme Olasılığını Göstermektedir…

Görüldüğü Gibi Gerçeği Tam Olarak Yansıtmayan Bu Tablo Gerçekleşse Bile, Korkulacak Bir Şey Yoktur.!

Bu Nedenle;

Vatan’ın Bütünlüğü İçin Vatan Partisi’ne Oy Verilmesinde Hiçbir Sakınca Bulunmamaktadır.!

Benim Oyum Vatan Partisi'nindir.!

Av. Cemil Can, 04.06.2015/ANKARA

 

Cemil CAN, Ankara – Kasım.2015 – av.cemilcan@hotmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb web: http://www.trabmarder.org,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, okkesb@telmar.net,

Cemil CAN, Ankara – Kasım.2015 – av.cemilcan@hotmail.com,

 

 

 

VEDA MEKTUBUM VE  AĞIR BİR ÖZELEŞTİRİ

Y-CHP Genel Merkezi'ne Göre Her Şey Yolunda Gidiyormuş.! Hiçbir Sorun Yokmuş. Bizi Bu Yalana İnandırmaya Çalışıyorlar.!

Ağır bir özeleştiriye hazırlanmıştım;

Kararım kesin; kendimi asla kayırmayacaktım...

8 Haziran sabahı çok farklı biri olarak karşınıza gelecektim.

Bir bakıma sürpriz yapacaktım.

İzleyenlerim için dokunaklı bir veda mektubu hazırlamıştım.

Paylaşacağım son yazım o mektup olacaktı:

Yıllardır fena halde yanılmışım, çok hatalı değerlendirmeler yaptım, çok çok özür dilerim diyerek söze giriyordum...

Çünkü yanıldığımı görseydim, bu kadar emeğimin bir işe yaramadığı hissine kapılacaktım...

Ne yapayım, hala emeğin en yüce değer olduğuna inananlardanım.!

Dile kolay 8 yıl, her hafta bir kaç sayfa yazı ile kafanızı şişirmişim.!

Bu nedenle üzüntümü ifade edebilmek için çok özel sözcükler aradım.

Öyle ya mademki size bir şey anlatamadım, sorun bendedir.

Yersiz kuşkularımla sizleri de boş yere rahatsız ettim.

Bu nedenlerle affınızı rica ediyorum diyerek, bu işten de emekliliğimi isteyecektim...

Kıdem-ihbar tazminatı istemeden tabi...

Olmadı işte.!

İlk defa fena halde yanıldığımı kabul ediyorum.!

Olaylar hazırlandığım gibi gelişmedi.

Yani bugün de özür dileyemiyorum sizden...

Bu defa da haklı çıktığımı görünce inanın çok sarsıldım...

Gecenin karanlığında Ulu Önderimizin koltuğunda oturan gafili, “başarı”da payı olanlara teşekkür ederken izledim utandım. Yer açılsaydı da yerin dibine girebilseydim!..

Bu adam gerçekten kafayı yemiş...

Haluk hoca gibi bilim adamını bile zavallı bir baykuşa çevirmişler!

Hocayı gecenin karanlığında mayınların üzerine sürecek kadar gözlerini karartmış bu ekip!

Kör kütük sarhoş gibiler...

Siyasi ihtiras galiba böyle bir şey...

İnandırıcı olacağını sanıyorlar; en ağır yenilgiyi “zafer” olarak anlatmayı profesöre vermişler.!

Hayret ki ne hayret!

Bir koltuk için bu rezilliğe değer mi?

Oysa gerçeği görmek için kimseyi dinlemeye gerek yok, “Dersim”e ve Türkiye geneline bakmak yeterli!..

Özür dileyip, başınızı öne eğerek eve gitmek sizin için en iyisiydi.!

Y-CHP Genel Merkezi'ne göre her şey yolunda gidiyormuş.!

Hiçbir sorun yokmuş...

Bizi bu yalana inandırmaya çalışıyorlar.

Belli ki görevleri böyle konuşmayı gerektiriyor...

Bildiğiniz gibi edebiyatçı değilim.

Bu yüzden meramımı anlatmakta yetersiz kalabilirim!

Ama görme kusurum yoktur.!

Ben gördüğümü söylüyorum.

Her zaman neden-sonuç ilişkisi içerisinde olguları değerlendirdim.

Tümevarım ve tümdengelim yöntemi ile elde ettiğim sonuçların hiç birini kendim için saklamadım.

Tümünü sizlerle paylaştım...

Ortaya çıkan tablo şudur:

Atatürk'ün partisi ismi ile bile yüzde 25'i alırdı zaten...

Yıllardır bir gerçeğin altını çizmeye çalışıyorum.

8 yılda 1650 sayfaya yakın siyasi-hukuki değerlendirme yazısı yazdım.

Bir kez olsun, yanıldığımı ispatlayan çıkmadı!..

Oysa ağız dolusu özür dilemek için yanılmış olmayı çok isterdim... Nasıp olmuyor.!

Dilerseniz son noktayı koyup bitirelim.

Dersimli Kemal, bu sonuçlardan memnundur.!.?

Koalisyon ortağı olarak iktidara gelmesi gündemdedir.

AKP'nin iktidarını sürdürmesinden söz etmeyeceğiz...

Bu haftaki uyarıma geçiyorum:

Takip edenler bilir, onu zaten 4 gün önceden yapmıştım...

Bu nedenle sadece bağlantısını vereceğim.

Bi zahmet oradan okuyun...

Av. Cemil Can

 

http://chp-muhalefethareketi.biz.tr/2015/06/korkacak-bir-sey-yok-2/

 

Cemil CAN, Ankara – Kasım.2015 – av.cemilcan@hotmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb web: http://www.trabmarder.org,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, okkesb@telmar.net,

Cemil CAN, Ankara – Kasım.2015 – av.cemilcan@hotmail.com,

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP