Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
TÜRKİYE İÇİN TEHLİKE SİNYALLERİ Erdoğan’ın Başarısı Kişisel, CHP’nin Başarısı Kurumsaldır. Dünyanın neredeyse en başarılı, karizmatik, en çalışkan ve ümmetin derdiyle dertlenen Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'yi aldığı yerden getirdiği yere baktığınız halde ancak % 52-53 bandında oy alabiliyorsa ve bir de kendi partisinin oyu kendi oyundan %10 daha az ise bizi ak değil kara günler bekliyor demektir. Neden mi? Sadece liderin başarısı ile ancak bu kadar oluyor. Liderli AkP % 42 civarında oy alırken, Muharrem İnce gibi bir “görüntü” % 31 oy alıyorsa, halkın neredeyse üçte biri tarafından ülkeyi yönetmek için uygun görülüyorsa bunun sebebi çok açıktır. Erdoğan’ın başarısı kişisel, CHP’nin başarısı kurumsaldır. Demek ki seçmenler CHP’nin adayının kim olduğuna bakmıyor, bakmaya ihtiyaç bile duymuyor. Neden mi.? Çocuğunuzu ilkokul birinci sınıfa kaydettirdiğiniz günden üniversiteyi bitirdiği güne kadar potansiyel CHP’li olarak yetiştiriliyor. Allah aşkına ilkokul kitaplarına, ortaokul, lise kitaplarına bir bakın. Bu eğitim sistemi ile bu müfredatla bırakın dindar olmayı, milliyetçi bile olamazsınız. Siz ey iktidar partisi.! Öncelikle doğru adamlarla –şakşakçılarla değil, tanıdığız olanlarla değil, gücü ve parası yetip makamınıza ulaşabilenlerle değil- bir üst akıl oluşturun. Elinize şu ülkede okutulan kitapları alın ve baştan sona okuyun. Tabii bakınca görebilirseniz. Bakın bakalım 16 yıl boyunca bu milletin çocuklarına ne öğretiyorsunuz. Sonra da bir düşünün ve aldığınız bu oya yatıp kalkıp şükredin. Gençliğin hali perişan, sokaklar perişan, ahlaksızlık beyinleri ürpertiyor. Âkif merhum’un ifadesiyle; Türlü adlarla çıkan namütenahi gazete, Ayrılık tohumunu bol bol atıyor memlekete. İt yetiştirmek için toprağı gayet münbit Bularak fuhş ekiyor salma gezen bir sürü it Yürüyor dine beş on maskara, alkışlanıyor, Nesl-i hazır bunu hürriyet-i vicdan sanıyor. Siz kazanasınız diye bu milletin gizli orduları gökten melekleri indirdi, yerden evliyaları çıkardı. Siz sakın ha bu başarıyı kendinizden bilmeyin. O aldığınız oylarda Bosnalılar var, Çeçenler var, Filistinliler var, Yemenliler var, Libyalılar, Somalililer, Sudanlılar var, koca bir ümmet var. Sokakta miting yapmakla, bayrak asmakla, mesaj yazmakla ancak bu kadar oluyor. Eğer Recep Tayyip Erdoğan olmasa –Allah geçinden versin ki o da bir fanidir ve bir gün emanetini teslim edecektir– gelecek günler bu gafletle, bu dalâletle karanlık görünüyor. Biz bize düşeni yaptık. Kimse ile ne kan bağımız var, ne de nikâh. Bir kez daha ipten alındınız. Bu son fırsattır, bu fırsatı iyi değerlendirin. Yoksa Filistinliler gibi sadece yeni bir Selahaddin Eyyubî bekler durursunuz. Dost Acı Söyler. Vesselam. Prof Ahmet Ünsal
@#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Temmuz.2018- okkesb61@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ --- okkesb@turkfreezone.com,
Sosyolojide Cemaat; Ümmet; İslam kültürü içinde ele alınıp değerlendirilmesi gereken bir kavramdır. Hiç kuşkusuz ümmet de cemaat gibi Kur’an temellidir ve onun semantik dünyasına yeterli bir özenle yaklaşılmadıkça dinî-sosyolojik anlam ağına nüfuz etmek mümkün olmayacaktır. Ümm kökünden gelen ümmetin kavramsallaşma süreci Müslüman kültüründe şekillenmiştir. İmam, ümem, ümm gibi kavramlarla ortak bir şebeke üreten kavramın doğrudan vurgu yaptığı esas anlam, bir şey üzerinde ittifak etmiş topluluktur. Millet; Millet, bir topluluğun çevresinde toplandığı ve üzerinde yürüdüğü bir diğer değişle toplumsal ruhunun tabi olduğu egemen prensipler ile tutmuş olduğu yoldur. Hakkı hak, batılı batıl, eğrisi eğri, doğrusu doğrudur. Demek ki millet toplumun kendisi değildir. Ona cemaat, ümmet, kavm veya ehl-i millet deniliyor. “Din, şeriat ve millet gerçekte aynı şeylerdir; fakat kavram olarak her birinin belli bir yönü vardır. İtikad yönüyle din, amel yönüyle şeriat, birlik, toplama yönüyle de millet denilir. Günümüzdeki kullanımıyla otantik anlamlarından uzaklaştırılan millet kavramı gerçekte din, şeriat, dinde gidilen yol, tarikat, sünnet ve yol anlamlarına gelir. Bu anlam takip edildiğinde hem Yahudi, Hıristiyan ve müşriklerin hem de Müslümanların kendi başına birer millet olduklarından söz edilebilir. Cumhuriyet Dönemi’nin saygın din âlimlerinden Elmalılı Hamdi Yazır, millet, din ve şeriat kelimeleri arasındaki farklılığı açıklarken şu ifadelere yer vermektedir:
Kur’an terminolojisinde yer alan millet kavramının bugün Türkçede kullanıldığı şekliyle ulus, budun, ırk, kavim ya da yabancı dillerde kullanılan formuyla nation kelimeleriyle hiçbir ilgisi bulunmaktadır. @#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Temmuz.2018- okkesb61@gmail.com, |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP