TÜRKLER İSTANBUL’U DANIŞTAY KARARIYLA ALMADI
Ayasofya’nın Yeniden Camiye Çevrilmesiyle Aşka Gelen
Yandaş Yazarlar Ve İktidar Sözcülerinin Yazıp-Çizip Söyledikleri
Zıvanadan-Terbiye/Ahlak Sınırından Çıktı. 
Ayasofya'nın müze yapılmasıyla ilgili Atatürk'e dil uzatmayan imayla olsun
laf geçirmeyen kalmadı hop bir saniye.
Şu işi baştan anlayalım hatırlatalım.
Fatih'in şehrini İngilizlere teslim eden kimdir.?
Mondros Mütarekesi nedir.?
Osmanlı orduları topyekûn tasfiye edilip silah bırakacak yani Osmanlı
teslim olacak.
Yani İstanbul'un işgaline sebep evliya deyip baş üstüne koyduğunuz
padişahtır ve Anadolu'da İngiliz bildirilerini imzalayan şeyhlerinizdir.
Ve İstanbul'u düşman işgalinden kurtaran kimdir.?
Hoop bi saniye ağır olun beyler ne demeye getiriyorsunuz hayırdır ne oluyor
beyler.!
Fatih'in şehrini İngiliz'e teslim eden padişahlara tek lafınız yok.
Sonra şehir Kurtuluş Savaşı'yla kurtarıldı, Sultanahmet Camii kurtarıldı,
Selimiye Camii kurtarıldı, Beykoz Bebek sahilleri kurtarıldı, Eminönü
kurtarıldı, Kadıköy kurtarıldı, Fatih Camii kurtarıldı, Beyazıt semti
kurtarıldı, limanlar kurtarıldı, şehir topyekûn kurtarıldı.
Ve sonra Ayasofya 'müze' yapılınca
bu yobazlara bu 'kurtarılmaları' beğendiremiyoruz. 
İstanbul gibi gözbebeğimiz onurumuz gururumuz varlığımız koskoca şehri
İngiliz'den milletçe savaşıp aldık yine de bu kurtuluşu ve zaferleri yobazlara
beğendiremiyoruz.
İslamcı yobazlara bu 'Kurtuluş’u
neden hiç beğendiremiyoruz. 'İngilizlerle
Anlaşmış' diyenler mi ararsın 'Batı'ya göz kırpıyor' diyen mi ararsın güya İngilizler 'sana İstanbul'u veriyoruz
ama sen de Müslümanlığı ortadan kaldır' demiş palavralar mı ararsın. Şu
utanmazlara bakın İngiliz'le anlaşanlar da Anadolu'da kendi şeyhleri hocaları.
Bre reziller.! Bre nankörler.!
Fatih'in şehrini Mondros Mütarekesi'yle İngilizlere kim teslim etti.?
Fatih'in şehrini İngiliz'e teslim edenlere tek satır lafınız olsun be.
Lafı öyle dolaştırıyorlar ki Ayasofya'yı müze yapan kimse kimin dönemiyse
imalarla küfürler ihanetler hıyanetler doludizgin sallıyorlar.! 
Be nankörler Fatih'in şehrini İngiliz'e teslim edenlere tek laf etmeden
sanki müze kararıyla İngilizlere İstanbul'u teslim eden Atatürk’müş gibi
karışık bir yere bir imaya getiriyorlar lafı be terbiyesizler.
Fatih'in şehrini İngiliz'den kurtaran Fatih'in ruhunu muazzez eden askere
komutana birazcık saygınız olsun.
Ne bu celaliniz Osmanlı'yı batıran topyekûn teslim ettiren Atatürk müydü?
Yobazın aklı almıyor kafa hesabı bir türlü tutmuyormuş 'İngilizler İstanbul gibi şehri neden teslim
eder etmemeli' diye akıl yürütüp işin içinde bir katakulli
arıyor bütün iddiaları safsata hepsi çürütülmüş saçma sapan hazımsız laflar.
Dünyaca ünlü tarihçiler oturmuş bu manyakların asılsız iddialarına onlarca
yıldır belgelerle enerji harcayıp delil gösteriyor bu delileri yatıştırmak
mümkün değil.
Savaş yedinci yılına girmiş İngiliz ordusu kaçak psikolojik vaka ve
intiharlarla yarıya düşmüş. Güvendikleri Yunan'ın 300 bin kişilik ordusu 130 binlik Türk ordusuna yenilmiş. İzmir'i coşkuyla
alan Türk Ordusu bu moralle Meriç'i dahi geçip Atina'ya yürüyebilir hesaplarını
yapan İngilizlerin kendisi.
Bu yobazlara Kurtuluş Savaşı'nı dahi beğendiremedik yok efendim Lozan'da o
oldu bu oldu.?
Yok, Efendim Kurtuluş Savaşı'nda şehit sayısı 10 bini geçmemiş.
Terbiyesiz nankör adamlar peki İstanbul'un fethinde kaç şehit verdik.?
Fatih orduları 70 bin Bizans'ın
yedi bin. Yani Çanakkale Savaşı gibi yüzbinlerce şehit vermediğimiz için
İstanbul fethinin büyüklüğü zarar mı gördü be beyinsizler.!
1922'de Fatih'in şehri İstanbul yeniden 'fethedildi'.
Yeniden fetheden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları!
Hurafe ve rüyalarla öyle bir hava atmosfer oluşturuyorlar ki Ayasofya'yı
camiye çevirme kararıyla sanırsınız İstiklal Harbi'nde savaştan kaçan
İstanbul'u bu yobazlar fethetmişler!
Halil İnalcık İş Bankası'ndan çıkan 800
sayfalık Fatih Sultan Mehmet Han kitabında anlatır Fatih İstanbul'u
fetheder ve ulema fethi tebrike gelir. 
Fatih ulemaya şöyle seslenir: 'İstanbul'u
ben kendi kılıcımla kazandım sizin inayetinizle değil. '
Ve Ak Şemseddin'in bu lafa bozulup küsüp Bursa'ya çekildiğini söyleyen yine
Halil İnalcık tarihidir.
Fatih ulemaya bu yenilip yutulmayacak terso lafları niye söylemek ihtiyacı
hissetti.?
İşte bugün yaşadığınız hurafelere siz de şahit oluyorsunuz bu yüzden
söyledi kılıç hakkı bu sözlerde saklıdır sayın Murat Bardakçı fethi yobaza
kaptırmamaktır Sezar'ın hakkını Sezar'a vermektir.
Çünkü asker arasında bir yığın hurafe dolaşıyordu yok efendim Mısır'dan şu
fırıncı evliya gelmiş fırınından her gün yüz bin ekmek çıkıyormuş yok efendim
surların üstüne gökten şu evliyalar inmiş gırla gidiyor.
Hatta Fatih Sultan fetihten sonra yine İnalcık yazıyor dervişlerin zaviye
ve tekkelerini de kapatır çok sonra sofu padişah denilen II. Beyazıt arazileri geri verir.
Ve Fatih fetihten sonra fethe karşı çıkıp hatta Bizans'la gizli görüşüyor
iddiasıyla Çandarlı'yı öldürtür. Atatürk de işgalde İngilizlerle işbirliği
yapanları İstiklal Mahkemesi'nde yargıladı niye kuduruyorsunuz?
Yani Demirel'in GAP'ı
gaptırmadığı gibi Fatih de fethini kaptırmamıştır. Fatih de Atatürk de ihanet
edenleri affetmemiştir.
Ama bugün Fatih semti ve oy deposu partileri Fatih'in kovduklarıyla
dolmuştur Ayasofya'nın tekrar müzeye çevrilmesiyle bu sefer fethi Mustafa Kemal
Atatürk'ün elinden almaya çalışıyorlar 'İngilizlerle el altından anlaşmış' gibi ipe sapa gelmez
zırvalarla. 
Müzenin camiye çevrilmesi egemenlik hakkıdır ister müze olur ister camii
kimse karışamaz iç işlerimize karışanın da karşısına milletçe çıkarız. Ancak egemenliğin sadece hakkı değil egemenliğin bir de asaleti vardır.
Mesela Mustafa Kemal Atatürk 'asil' insandı
isteseydi padişahlar gibi haremine kırk tane kadın alır isteseydi Konya Ovası
dahil tapusuna geçirirdi hayır Kars'tan Edirne'ye tek bir metre kare yer ve tek
bir kuruş istemedi neyi var neyi yok milletine ve kurumlarına devretti.
Şimdi Atatürk Orman Çiftliği arazisine çökenler kimlerdir.? Şimdi
İstanbul'un vakıflarına arazilerine çökenler kimlerdir.? Kurtuluş Savaşı'nda
şehit ve gazi olanlar mı yoksa rüyalarla hurafelerle kainat imamlarıyla
gaiplerle iktidar kuranlar mı.?
Egemenliğin sadece hakkı değil soyluluğu vardır.
Mesela Anadolu'yu işgal etmiş dünkü düşmanları Yunan'ı ve İngiliz'i de
İstanbul'da ağırlamayı bildi bayraklarına krallıklarına saygı ve derin nezaket
gösterdi.
Egemen insanların milletlerin kendine güvenleri ağırbaşlılıkları tevazuları
olur yaygaraları iftiraları nankörlükleri hasetleri olmaz.
Memleketin sancağın camilerin toprakların işgal edilmiş ve sen cenk
meydanından tırsıp İngiliz gemilerine bir köpek gibi binip kaçacaksın ve sonra.? 
Nutuklarla hamasetle yalanlarla laflarla A Haber'le propagandayla algı
çalışmasıyla yok efendim niye müze yapılmış gargarasıyla laf dönüp dolaşacak
İstanbul'u İngiliz'e teslim edenleri baş tacı büyük evliya Padişah yapacaksın
Fatih'in şehrini İngiliz'in elinden kurtarıp alan büyük eşsiz kahramanlara da
imalarla her türlü iğrenç nankör lafları eğip büküp karıştırıp sallayacaksın.
Öyle iğrenç laflar ediyorlar ki hangi pisliklerine yetişeceğimizi
bilmiyoruz Çanakkale'nin dahi yüzüne Demokrat Parti gelene kadar hiç bakılmamış
ancak onlar iktidara gelince Çanakkale nihayet hatırlanmış diyen hainler dahi
var hangi pisliklerine cevap vereceksin?
Mustafa Kemal Atatürk başta ünlü Hafız Burhan İstanbul'un bütün sesi güzel
hocaları Gülcemal vapuruna bindirip Çanakkale şehitlerine karda kışta dua
etmeleri için gönderdi. Sağanak yağmur altında ıslanan hocaları da
karşılayıp 'hocam sizleri de
yağmur altında yorduk' diye nezaketle sarılıp öpüp saygıyla
ağırladı.
Arkadaşlar biz de gençken bu sağcı yapılar içindeydik, cahildik. bu tarikat
ve cemaatlerin bu kadar bela olduğunu olabileceğini henüz bilmiyorduk. Sonra FETÖ gibi yapılar gördük sonra bu
tarikat-cemaatlerin iç yüzlerine tarihlerini görüp okuduk ve sonra, sonra
İngilizlerle kimler anlaştı öğrendik sonra savaş meydanlarında kim savaştı
kılıç sallamadan ülkenin arsa ve arazilerine ballı böreklerine kimler oturdu
biz de sonra sonra öğrendik. Çünkü bu sağcı hortlak yobaz hâkimiyet bu
hurafeleriyle ülkenin her sokağında her dergisinde her partisinde doludizgin at
oynatıyordu. Nasıl bizim üstümüze beynimize yapışmışlarsa bugün bu palavralarla
sizin de üstünüze yapışırlar utanmayın cesur olun derinizi sıyırır gibi bu
sülükleri kopartıp atın üstünüzden. 
Ve unutmayın Fatih Sultan akıllı ve çok büyük adamdı rüyalarla uydurma hikâyelerle
Fatih'in elinden fethi alamadılar.
Ama şimdi allem gullem çarpıtma sapıtma yaygara nankörlük iftira gırla
gidiyor.
İşte görüyorsunuz İstanbul'u düşmanın elinden kim kurtardı sorusuna
içlerindeki kudurmuş hazımsızlık nankörlükle hala cevap veremiyorlar!
Bu palavraları yiyecek kadar bilgisiz savunmasız cahilseniz ülkenizi
tarihinizi büyük kahramanlarınızı en yüksek değerlerinizi işte bugünlerde bolca
örneğini gördüğünüz gibi soylu tarihinizi bağımsızlık savaşlarınızı bu yobazlar
sadece çene çalarak elinizden alır.
Fatih'e hazımsızlıkları neyse Atatürk'e hazımsızlıkları da odur her iki
komutan da derebeylerini ve yobazları iktidardan uzaklaştırdı II. Beyazıt'a ve bugünkü iktidara
şükran ve bağlılıkları da bu yüzdendir vakıf ihale arazi yeniden ele geçirmiş
abad olmuşlardır.
Ve Türk milleti İngiliz'in elinden İstanbul'u Danıştay kararıyla almadı ama
siz bir Danıştay kararıyla İstanbul'u fethetmiş oldunuz vallahi büyük
sihirbazlık.! 
Nihat Genç
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul-Kasım.2020- okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ -- okkesb@turkfreezone.com,
|