MUHTEŞEM OSMANLININ BAKAMADIĞI
YETİM ÇOCUKLAR
Büyük ve
Muhteşem Osmanlının bakamadığı ve 19917 Yılında Berline Gönderilen Yetimlerine
Ne Oldu.?.!. 
Yeni
saraylar yapılıyor saray lüks içinde yaşıyor. Millet savaşlarla açlıkla
boğuşuyor. şehit çocukları aç sefil perişan
Nisan
1917. Berlin’deki gara bir tren yanaşır. İçinden 14-16 yaşlarında 314 çocuk
iner şaşkın ve meraklı bakışlarla. Almanya’ya zirai alanlarda çırak olarak
çalışmaya gelen bu çocuklar, Osmanlı’nın yetim çocukları idi…
Darü’leytam’larda
her geçen gün sayısı artan 1.Dünya Savaşı sırasında şehit düşen vatan evlatlarının
çocukları idi onlar…
Madenlerde
ve zirai alanlarda çalıştırılmak için Almanya’ya gönderilen, Avrupai pelerinler
ve kepler giydirilmiş 14-16 yaş arasındaki yetimlerimiz…
Osmanlı
Devleti’nin Darü’leytam’lara iaşe vermekte zorlandığı bir dönemde yetim
çocukların Almanya’ya gönderilmesi bir çare olarak ortaya atılmıştı. Fakat bazı
şeyler istenildiği gibi gitmemişti… 
Zirai alanlarda çalışan Alman ustaların değil daha çok
madenlerde çalışan Alman ustaların yanına verilmişti. Osmanlı’nın
yetim çocukları. Madenlerdeki şartların ağırlığı, çocukların hastalanıp
ölmesine neden oluyordu. Yemeklerdeki kültürel farklılık, çocukların en çok
zorlandığı konuların başında geliyordu.
Domuz
etinin ucuzluğu nedeni ile Alman ustaların sık tükettiği domuz çorbalarına
Osmanlı’nın kara bahtlı yetimleri el sürmüyordu.
Ekmekle
karınlarını doyurmaya çalışıyorlardı. Tuvaletlerde taharet musluğunun olmaması
da çocukları zorlayan bir diğer faktördü. Şartların ağırlığı, yetersiz
beslenme, kıyafetlerin kifayetsiz olması gibi nedenlerden dolayı birçok çocuk
hastalanıp ölüyordu.
Fırsatını
bulanlar, kaçıp Berlin sokaklarında başıboş dolaşıyorlardı. Fakat Alman polisi
çocukları yakalayıp tekrar Alman ustalara teslim ediyorlardı.
Bunun bu
şekilde yürümeyeceği anlaşılınca bir kısım çocuk, trenlerle İstanbul’a geri
yollanmış bir kısmı da yaban ellerde yitip gitmişti.!
Gurbet
ellerde anasız, babasız ve vatansız bırakılmış bu çocuklar bu topraklarda yaşanmış
ya da yaşatılmış bir acı olarak kaldı… 
Kaynak:
Mavi Kep ve Pelerin: Cihan Harbi Yıllarında Almanya’da Osmanlı Yetimleri 
Mavi Kep ve Pelerin: Cihan Harbi
Yıllarında Almanya’da Osmanlı Yetimleri, academia.edu
“Türkiye’den
Almanya’ya İlk Giden İşçiler 1960’lardaki Yetişkinler değil Cihan Harbinde
Yetim Kalmış Çocuklardı.
Türkiye’den
Almanya’ya işçi gönderilmesinin miladı olarak, Türk-Alman İşçi Alımı
Anlaşması’nın imzalandığı 31 Ekim 1961 tarihi kabul edilse de Almanya’ya ilk
gidenler Birinci Dünya Savaşı’nda yetim kalmış çocuk işçilerdi.
1917-1918’de
zanaatkâr çırağı, tarım çırağı ve maden işçisi olarak Osmanlı’dan Almanya’ya
gönderilen yetimler, Türk, Ermeni, Arap, Yahudi asıllı yüzlerce öğrenci/işçi
çocuktu. 314 kişilik grup Nisan 1917 sonunda Sirkeci’den askeri bir trene
bindirilip on günde Berlin’e ulaştı. 
Gönüllü
olan ancak gittikleri yerde maden ocaklarında çalışacaklarından haberi olmayan,
200 çocuktan oluşan ikinci gruptaki yetimlerse Maraş, Antep, Kilis, Ankara,
Söğüt, Niğde, Konya, Bursa, Manisa, Karahisar ve Edirne’den gelmişlerdi.
En
küçüğü 7 en büyükleri ise 15-16 yaşlarındaki bu çocukların Almanya’ya gönüllü
gittiği söyleniyordu ancak muhtemelen oraya vardıklarında üç yıl ücretsiz
çalışıp, dördüncü sene maaş almaya başlayacaklarından haberleri yoktu.
Çocukların
sağlık, beslenme, kıyafet, hijyen sorunları vardı. Dil bilmiyorlardı Çocukların
tavrı da bir sorundu. Yöneticiler çalışmak istemediklerini, kaçtıklarını, kavga
ettiklerini söylüyorlardı. 

Neden Savaşın Ortasında
Yetimlerin Almanya’ya Gönderilmesine Karar Verilmişti.?
Osmanlı
açısından iyi eğitilmiş, iş becerisi olan işçi yetişmesi ve ülkeye dönüp
sanayileşmeye katkı sunması olarak, Almanya açısından ise işgücü eksiğini
karşılaması olarak açıklanıyordu. Ama Osmanlı açısından ekonomik açıklama
yeterli değil. Hem Alman hem Osmanlı arşivlerinde gördüğüm, Osmanlı bu
çocuklara iyi bir hayat ve eğitim vermekle değil, olabildiğince çok çocuk
yollamakla ilgiliydi çünkü hazineye yük oluyorlardı. Almanların da tek dürtüsü
ekonomik değil, yarı sömürgeci bir dürtüydü.
Kaynak: Nazan Maksudyan
Bu
konuda Türkiye’de en kapsamlı araştırmayı Nazan Maksudyan yapmıştır..

@#ÖkkeşBölükbaşı
©#MedyaGünebakış
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul - Aralık.2020 - okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/-okkesb@turkfreezone.com,



|