SULTANİZM REJİMİNE RAZI MISINIZ.?

Akşener, Türkiye’nin tek adam rejiminden kaynaklanan her türlü sorumlularından hesap sorulmasını, sorumluların yargı karşısına çıkarılmasını göze alamadı.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

TEK PARTİLİ SULTANİZM REJİMİNE RAZI MISINIZ.?

Meral Akşener, 6’lı Masayı devirmesine gerekçe olarak kendince sebepler öne sürse de, olası bir iktidar değişikliğinde devletin sorgulanmasını, devri sabık girişimini göze alamadı.  

Akşener, Türkiye’nin tek adam rejiminden kaynaklanan her türlü sorumlularından hesap sorulmasını, sorumluların yargı karşısına çıkarılmasını göze alamadı.

Nihayetinde 6’lı masayı tekmeledi. Bununla da kalmadı o masanın üstünde tepiniyor. 6’lı Masayı Dağıtan Mesele Nedir.?

MESELE SADECE ADAYLIK MI.?

Türkiye siyasi hayatından yaşanan kırılmaların yeni bir örneğini daha yaşıyoruz.

Yaklaşık iki yıldır sürdürülen “Millet İttifakı” bloku İYİ Parti Başkanı Meral Akşener’in masadan kalkmasıyla derin bir siyasi krize daha sürüklendi.

Yaklaşık iki yıldır sürdürülen tartışmalar, “Mutabakat Metni, Geçiş Dönemi Yol Haritası, Güçlendirilmiş Parlamento” gibi ortak tutum çalışmaları Meral Akşener tarafından berhava edildi.

TÜRKİYE ŞİMDİ BU SİYASİ KRİZE SÜRÜKLENDİĞİNİ KONUŞUYOR.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Millet İttifakını bir araya getiren siyasi gerekçesinin en temel sebebi tek adam rejiminin Türkiye’ye yaşattığı derin tahribatlar olduğunu biliyoruz.

Meral Akşener’in masadan kalkmasıyla, AKP İktidarı önümüzdeki siyasi seçimi kazanmaya daha fazla yaklaşırken, muhalefetin seçim kazanmaya biraz daha uzak duruma düştü.

Özet olarak, Millet İttifakı, Meral Akşener’in masadan kalkmasıyla seçimi kazanmaktan uzaklaşma riski taşıyan bir ortama düştü.

Muhalefet cephesi seçmen şahsında yaşanan umutsuzluğu umuda dönüştürebilir mi, seçmeni aynı blok içinde toparlayabilir mi? Önümüzdeki günleri bu beklentilerle geçireceğiz.

NİHAYETİNDE ÇOK DERİN VE SERT SİYASİ KIRILMALAR YAŞANDI.

Siyasi krizin ana aktörü İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener olduğuna göre buradan kısa bir değerlendirme yapabiliriz.

Öncesinden başlayalım; Milliyetçi ve İslamcı sağ olarak tanımlayabileceğimiz kesim, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanamayacağı şeklinde kara propaganda üreterek, onu yaftaladılar. 

Akşener’in yaptığı açıklamaya göre, partisini ve kendisini Millet İttifakı Masasından kaldıran gerekçenin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun alternatif bırakmadan tek seçenek olarak Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini “dayatmak” şeklinde ifade etti. 

Akşener bu görüşlerini gerekçelendirmek için, alternatif olarak Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’na çağrı yaparak, aday olmalarını önerdi.

Bu önerme şekli kendileri açısından normal görünse bile, siyaseten başka partiye mensup kişilere adaylık çağrısı yapması normal olarak görülemez, zira başka partinin içini karıştırmak şeklinde anlaşılır.

MASAYI DEVİRMENİN ESASI NE OLABİLİR.!

Akşener’in Millet İttifakı Masasından kalkmasının temel gerekçesinin arka planında açıklanmayan başka gerekçelerin olduğunu düşünmekteyim. Zira Kazanacak Aday Konusunda yaşanan ayrışma masadan ayrılmaya sebep sayılamaz. Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerin liderleri aday konusunda Akşener gibi düşünmüyor. Peki, sorun ne;

AKP İktidarının 21 yılda inşa ettiği Türkiye tablosu her konuda ağır bir tahribatla karşı karşıya. Devletin bütün birimleri liyakatsiz yöneticiler eliyle yönetildiğini, bu yöneticilerin liyakatten uzak, devlet yönetme becerisinden yoksun, çıkarcı grupların hak etmedikleri devlet kurumlarının başlarında bulunması sadece birkaç örnek.

 

Rüşvet ve kayırmacılık bir kenara, devlet hazinesinin kötü yönetilmesi, ekonominin yönetilememesi, kamu kaynaklarının birkaç yandaşa paylaştırılması, kısaca, tek adam rejiminin toplum üzerine kara bir kabus gibi çökmesi, adaletin, hukukun ortadan kalkması gibi çok sayıda problem son yılların gerçekleridir.

Liyakatsiz yöneticiler eliyle uygulanan politikalar, hemen hemen her kurumda Türkiye’yi içinden çıkılamaz derin krizlere soktuğunu da görüyoruz.

SİYASETİN DÜŞMANLAŞTIRICI BÖLÜCÜ SİYASET DİLİ.!

Hafıza tazelemek bakımından biraz geriye giderek birkaç hadiseyi kısaca hatırlayalım. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı düzenlenen silahlı suikast girişimi ve Ankara Çubuk’ta yaşanan linç girişimi.

Meral Akşener’e karşı Trabzon’da düzenlenen linç girişimi. AKP’li Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın ve kabinesindeki bakanların, yardımcıların muhalefete karşı kullandığı düşmanlaştırıcı dil, dahası, valilerin ve kaymakamların bile AKP mensubu gibi davranarak, muhalefete karşı tutum alması demokratik bir devlette olabilir mi.?

Sadece 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde bile, devletin nasıl başarısız ve hantal olduğunu, Kızılay ve AFAD gibi kamu kurumlarının çürümüşlüğü ortaya çıktı. Devlet, depremde enkaz altında kalan yurttaşlarına 2 gün arama-kurtarma yapamadı.

TEK PARTİLİ SULTANİZM REJİMİNE RAZI MISINIZ.?

Devletin tek parti rejimine dönüştüğü bir süreçte, bu rejime karşı nasıl muhalefet edilecek.! Muhalefet partileri olası bir iktidar değişikliğinde geçmişte yaşanan bu kötülüklerin hesabını sorması gündeme gelirse nelerin olacağı hatırlanmalı.!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun birkaç zamandır bazı devlet kurumlarının önüne yürümesi boş bir girişim olarak görülemez. Kılıçdaroğlu’nun AKP İktidarı dönemlerinde yaşanan bütün kötülüklerin ve yolsuzlukların hesabını soracağı konusundaki sözlerini hatırlamakta fayda var.

DEVR-İ SABIK KONUSU.!  

Meral Akşener, 6’lı Masayı devirmesine gerekçe olarak kendince sebepler öne sürse de, aslında olası bir iktidar değişikliğinde devletin sorgulanmasını, *Devr-i Sabık* girişimini göze alamadı. Akşener, Türkiye’nin tek adam rejiminden kaynaklanan her türlü sorumlularından hesap sorulmasını, sorumluların yargı karşısına çıkarılmasını göze alamadı.

Nihayetinde 6’lı masayı tekmeledi. Bununla da kalmadı o masanın üstünde tepiniyor.

 Yahya Kemal Bayar

Divriği Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

          

4 Şubat 2023 Cumartesi

 

#ÖkkeşBölükbaşı, #medyagunebakis.com, #ToplumsalMuhalefet,

 

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP