ERAY KAPICIOĞLU İLE SÖYLEŞİ

Geldiğin Yeri Unuttuğun Zaman İnsanlığını Da Kaybedersin.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

ERAY KAPICIOĞLU İLE SÖYLEŞİ

Nurgül Günaydın-Trabzon, Aralık-2012

 

 

Geldiğin Yeri Unuttuğun Zaman İnsanlığını Da Kaybedersin.!

Dünya Göz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Trabzon Of’lu Eray Kapıcıoğlu, bir Karadenizli olarak başarıya giden yolu anlattı..

 

Karadenizli Kolay İş Sevmez.. Biz De Zoru Başardık.!

“Karadeniz insanı kolay işi sevmez, Karadeniz insanı bankaya para yatırıp faiz yemez, Karadeniz insanı oturmayı da sevmez.

Karadeniz insanı sabah kalkar kendini sokağa atar. Karadeniz farklı bir yer, Karadenizli olmak da farklı bir duygu. Bunlar önemli şeyler.”

“İstanbul’a göç edenlerin çoğunun öldükten sonra cenazeleri bile memleketine gidiyor. Geldiğin yeri unuttuğun zaman o zaman insanlığını da kaybedersin. Tamamen para kazanan bir makineye dönersin. Onun için biz Allah’a şükürler olsun ki geldiğimiz noktayı bilen insanlarız”

HAYATIN İLK ADIMLARI

Eray Kapıcıoğlu; Ortaokulu bitirdikten sonra babasına açtırdığı nalburiye dükkânında çalışmaya başladı.

İşten sonra çırağıyla evlere korniş takmaya gitti.

Sıfırdan girdiği iş hayatında bugün dünyanın en büyük özel göz hastanesini yapacak kadar ilerleyen Dünya Göz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu başarı öyküsünü anlattı.

Dünya Göz Hastanesi Adından da anlaşılacağı üzere Dünya’nın çeşitli ülkelerinde şubesi bulunan belki de alanındaki hem tek hem de ilk hastane.

Biz sorduk Eray Kapıcıoğlu içtenlikle yanıtladı. Keyifle okuyacağınız bir başarı öyküsü…

 

İstanbul Macerası Nasıl Başladı. Trabzon’dan Ne Zaman İstanbul’a Geldiniz Ve Bu Nasıl Oldu.?

1957 yılında Of Eskipazar’da dünyaya geldim. Babam ben 1 yaşındayken İstanbul’a göçtü. Bu göç ailece oldu (5 kardeşimle) ancak yerlerimiz Of’un Eskipazar Köyü’nde halen duruyor ve bir amcam orada yerlerimizin başındadır. O zaman çoğu Karadenizliler gibi iş için göçtük, babam da burada inşaat işleri yapıyordu.

Trabzon Of’ta bir tek amcam var gerisi hep burada. İstanbul’da ilk yerleştiğimiz yer Mecidiyeköy oldu ve başka bir yere gitmedik.

 

Okudunuz Mu, Büyükşehre Göç Olunca Okuma İsteği De Oldu Mu Sizde.?

Hayır. Ben ortaokulu bitirdikten sonra ticarete başladım. Zaten okumayacağımı da babama söylemiştim. Babam bir nalbur dükkânı açtı. Ben o dükkânı işletmeye başladım. 16 yaşında nalbur dükkânına girdim 23-24 yaşına kadar orayı işlettim, daha sonra inşaat malzemeciliği mağazası açtım. Onu da epey bir süre yaptım, 1985 yılına kadar sürdü. 1985 yılından sonra inşaat sektörüne girdim ve halen daha inşaat sektöründe projelerim var yapıyorum, 1991 yılında da sağlık sektörüne girdim. 1996 yılında Dünya Göz Hastanesi’ni açtım.

 

Nalburluktan Geçişi Ne Zaman Yaptınız Ve Bu Nasıl Oldu.?

Bir Gecede Karar Verdim. Nalbur dükkânını epey büyütmüştüm. İnşaat malzemelerine döndürdüm. Nalbur dükkânım varken gündüzleri korniş satıyorduk, akşamları da çırağımla evlere gidip korniş takıyorduk. Tabii o zaman gözlük falan da takmıyorduk ve kireçler de gözümüze giriyordu. Sabah bir kalkıyordum gözlerim kıpkırmızı ve şişmiş. Bir kamyonetim vardı. Profilo AVM’nin yerinde eskiden bir fabrikası vardı. Mağazam da oradaydı, fabrikanın müdürü ayarlamıştım.

Onların beyaz eşyalarını Profilo’nun Bahçelievler’deki deposuna çekiyordum hafta sonları.

Oradan kazandığım parayla kamyonetim taksitlerini ödüyordum. İnşaat malzemeciliği işini fayans, seramiğe döktüm, o zaman sermayemiz de yok tabii. Ve nalburluğu bir gecede bıraktım.

Mecidiyeköy’de 290 liraya büyük bir mağaza aldım. Bütün inşaatçılara mal vermeye başladım. Kendime ufak ufak inşaatçılık yapmaya başladım. 1987’de artık benim yaptığım iç küçük gelmeye başlamıştı.

Bir gece oturdum, hesap kitap yaptım. Dükkânın değerini, depolardaki malın değerini hesapladım. 940 bin lira yapıyordu. O zaman Marmara Ereğlisi’nde deniz kenarında 15 dönüm bir arsa buldum. 78 tane villa alabiliyordu. O arsaya kaparo verdim, benim mağazada herkesin gözü vardı, çok iyi iş yapıyordu. Döndüm, bir gecede karar verdim, 15 senedir yaptığım işi bir gecede tasfiye edip, inşaatçılığa döndüm, büyüyemezdim çünkü.

 

Çok Çalışıyorduk Dediniz, Nasıl Bir Tempoydu Sizinki.?

Senede 363 Gün Çalışıp İki Gün Tatil Yapıyorduk,

Kardeşlerimle birlikte çalışıyorduk. Babam işlerle uğraşmıyordu, kendisini emekli etmişti, o zaman çok yoğun bir dönem geçirdik.

Mağazayı sabah 6’da ben açıyordum ve gece 10’a kadar çalışıyorduk. Haftanın 7 günü çalışıyorduk. Senede iki gün tatil yapıyorduk.

Ramazan Bayramı’nın ve Kurban Bayramı’nın 1. günüydü bu izin günlerimiz. Onun dışında 363 gün devamlı çalışıyorduk.

Neden Sağlık Sektörü Ve Hiç Doktor Olmayı Hayal Ettiniz Mi.?

Doktor Olsaydım Bu Yatırımları Yapamazdım. Yok, olamazdım da. Doktor olsaydım bu yatırımları yapamazdım. Ticarette risk almalısınız, risk almadan ticarette para kazanamazsınız. Bir işi yaparken çok iyi etüt etmelisin ve bu işi yaparken çok iyi yapmalısın, yaptığın işin bir rakibi olmamalı, rakibi olmayan bir işi yaptığın zaman başarı daha çabuk geliyor.

 

Kendinize Bir Hedef Koyarak Mı Çalışıyordunuz.?

Tabi zaten kendinize bir hedef koymazsanız bir yerlere gelemezsin. Hedefi nasıl koyarsın? Yaptığın işi senin becerin, kabiliyetin ve sermayen o işi aşmışsa o işi anında bırakmak zorundasın bırakmazsan yoksa olduğun yerinde kalırsın. Ben onun zamanlamasını çok iyi yaptım. Hangi işi yaparsam yapayım, her işi zamanında bıraktım ve beni daha yukarılara taşıyacak işlere yöneldim.

 

Kendinizde Bu Anlamdaki Yeterliliği Görerek Mi Yaptınız Bunu.?

Bugünlere geleceğimizi biz de bilemezdik. Bir kere çalışmayı sevmek çok önemlidir. Yaptığın işi sevmen çok önemli, Birlik-beraberlik, dürüst olmak çok önemlidir. Ekip halinde kurduğun takımla fikir alışverişi yaparak büyümek çok önemlidir. Benim Dünya Göz Hastanesi’ni kurarken 1995 yılında 6-7 ay çok ciddi bir araştırma yaptık. Türkiye’de bütün branşları içinde barındıran bir göz hastanesi yoktu.

Çok iyi hocalarla irtibata geçtik, yurt dışında çok iyi analizler ve çok ciddi çalışmalar yaptık. 1996 yılının Mart ayında ilk Dünya Göz Hastanesi’ni Levent’te açtık. Ancak bugünlere geleceğimizi, bu kadar büyüyeceğimizi o günü bilmiyorduk. ‘İstanbul’un için bir göz hastanesi açalım, İstanbul’un buna ihtiyacı var’ dedik. Ancak içine bütün branşları da koyarak açtığımız Hastaneye, bırakın İstanbul’u bütün Anadolu gelmeye başladı, Avrupa gelmeye başladı, baktık ki doğru bir iş yapmışız. O gün aldığımız risk bizi batıracak bir risk değildi Ama yaptığımız işi doğru yaptık.

Para kazanmayabilirsin ama İstanbul’un böyle bir göz hastanesine ihtiyacı vardı onun için yaptığımız işi doğru yaptık. Baktık ki 3-5 ay içinde full. Full çalışmaya başlayınca o zaman da ondan sonraki her sene 2 tane açarak bugün 20’ye yakın Dünya Göz’ün hastanesi var. Ve her yıl 3 tane açıyoruz. Önümüzdeki yıl İzmir, Kayseri ve Antep var.

 

Dünya Göz Hastanesi’ni Marka Haline Getirdiniz. Peki Bunu Nasıl Başardınız.?

107 Avrupa Ülkesinden Hasta Geliyor Bize

Yurt dışında da 4 tane hastanemiz var. Olmadığımız ülkelerden 107 Avrupa ülkesinden bize hasta geliyor.

Şu anda Avrupa’dan bize yılda 50 bine yakın hasta tedavi olmaya geliyor. Burada kendinizi nasıl tanıtıyorsunuz? Türkiye’de çok iyi bir altyapıda gözle ilgili bütün branşların içinde olduğu bir göz hastanesi kuruyorsunuz ve her branşta çok değerli hocalar çalıştırıyorsunuz.

Yaptığınız ameliyatlar üniversitelere ders konusu olacak ameliyatlar. Dünyanın en ileri teknolojisini getiriyoruz. Daha Avrupa’da hiçbir hastaneye girmemiş teknolojiyi ilk biz alıp getiriyoruz.

Şu anda Dünya Göz Hastanesi Türkiye’de 130 bin metrekare kapalı alanda hizmet veriyor. Günde 600 ameliyat, 5 bin poliklinik yapma kapasitemiz var. Avrupa’da insanlar Dünya Göz Hastanesi’nin internet sitesine girdiği zaman altyapıya, teknolojiye, hocalara, hocaların yurt dışı yayınlarına bakıyor.

Yurt dışı olsun Türkiye’deki vatandaşlarımız olsun bizim hem teknoloji, hem altyapı, hem hizmet, hem de teşhis ve tedavide çok iyi olduğumuzu biliyorlar. Burası insana doğru teşhis koyan, gerçekten ameliyattan fayda görecek insanlara ameliyat yapan bir kurum. Parayı ön planda tutmayan bir kurum burası. Ancak büyümek için tabiki paraya ihtiyaç var ancak önce amaç para olmadan çalışan bir sağlık kurumu burası.

 

Dışarıdaki Hastane Projelerinizde Önceliğiniz Sağlık Sorununun Yaşandığı Geri Kalmış Ülkeler Mi.?

Bir De Ortaklık Anlamında Yabancı Ülkelerden Size Bir Teklif Geldi Mi.?
Hayır. Almanya’nın göbeğinde Frankfurt’ta hastane açtık. Hastalarımızın yüzde 98’i Almanyalıdır. Amsterdam, Köln’de varız. Şimdi Londra’da hastane açmak için çalışmalarımız sürüyor. Biz o ülkelerde bu tür yatırımlar olmayan ülkelere giriyoruz.


DünyaGöz Şu Anda Çok Önemli Bir Markadır.

Hem Avrupa’da hem Türkiye’de çok güven duyulan bir marka. Bizim bundan sonra önümüzdeki yıl sanıyorum oraya bir borsa açacağız. Yabancıyla ortak olmaktansa borsaya açmak daha doğru, en azından bizim vatandaşımız faydalansın.

Her Vatandaş Rahatlıkla Dünya Göz Hastanesi’nin Hizmetlerinden Yararlanabilir Mi.?

Türkiye’de en ucuz tedavi göz, herkes gelebilir. Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşmamız var. Mesela şu anda Samsun’da hastanemiz var. Orada her türlü ameliyat yapılabiliyor. Trabzon’da hastane açılana kadar herkes oraya gidebilir. Devlet göz ameliyatlarına çok düşük para ödüyor, o anlamda biraz iyileştirme yapılırsa daha fazla SGK’lı hastaya bakabileceğiz o zaman.

Sağlık Alanındaki Yatırım Ve Hizmetleri Nasıl Değerlendiriyorsunuzi?
Sağlık sektörü 2008 yılının Şubat ayında özel hastane açmayı ve doktor transferleri yasaklandı. Biz Trabzon’da bir ruhsat bulacağız. Yani bir ruhsat satın alacağız, doktor kadrosu satın alacağız o şekilde. Ya da başka bir şehirdeki yerimizi oraya taşıyacağız. Başka türlü açamıyorsunuz. Yoksa biz şu ana kadar çoktan Trabzon’a açmıştık. Hastane açmak için mesele arazi de değil para da değil, mesele ruhsat. Onu çözdünüz mü gerisi de geliyor.

Bu Kadar Donanımlı Ve Alanında En İyi Doktorları Bünyenizde Nasıl Bir Araya Getirmeyi Başardınız?

Bu çok zor değil. Çok iyi göz doktorları var Türkiye’de, bunlar Avrupa’dan bile çok daha iyi. Ama onlara siz bütün branşlarda en iyi altyapı ve teknolojiyi sunduğunuz zaman kendileri de üniversitelerde bulamadıkları imkânları burada bulduklarında onlar zaten burayı tercih ederler.

Şu anda bizde 80-100 tane doktor sırada bekliyor, kadro açılırsa girecekler. Burada doktoru alış şeklimiz de çok önemli. Hocaları, doçentleri alırken bizim profesyonel ekip karar veriyor. Ben sadece işin idari kısmıyla ilgileniyorum.

  

Ticarete Başladığınız İlk Günden Bugüne Baktığınızda Hayal Ettiğiniz Yerde Olduğunuzu Söyleyebilir Misiniz.?

Servetimle Merhametim De Artsın Diye Allah’a Dua Ederim

Kimse 30 sene evvel geldiği yeri hayal de tahmin edemez. Ancak herkeste bir çalışma arzusu vardır. O çalışma arzusu onları bir yerlere taşır. Ben Cenab-ı Allah’a hep şöyle dua ederim: ‘Benim servetimi artırdığın sürece merhametini artırmayacaksan, servetimi de artırma.

Çok para kazınırsın, ancak dostun olmadıktan ve insanlara faydan olmadıktan sonra ne olacak.?

Bizde 2 bin kişi çalışıyor, bunu 3 ile çarpın 6 bin kişi ekmek yiyor.

Her yıl 2-3 tane açmaya çalışıyor ve istihdam yaratmaya çalışıyoruz. Bunlar çok önemli. Cenab-ı Allah bize bir görev verdi biz de onu layıkıyla yapıyoruz.

Onun da karşılığını bize verdi. Allah bize sağlık versin, işlerimizi korusun, biz de kazandıkça yatırım yapacağız.

 

Bir Gün Size Yetiyor Mu, Bir Gününüz Nasıl Geçiyor.?
Biz artık iş kolik olmuşuz. İki günlük bir tatile gidemeyiz, sıkılırız biz. İşleri pay ettik. Bir işletmede ekonomik sıkıntı yoksa işler çok rahat döner. Profesyonel bir ekiple çalışırsanız işler çok daha kolay olur. Zaten işin başında belli insanlar var. Sermaye belli bir yere geldikten sonra siz sadece karar mercisisiniz. Doğru karar vermelisin ve o kararla şirkete zarar ettirmemelisin, biz artık o konumdayız.

 

Geleceğe Dair Yeni Projeleriniz Var Mı.?

Bizim şu anda sağlık işinde belki başka bir branşa da girebiliriz. Buna ne zaman gireriz derseniz,  şirketi borsaya açmayı düşünüyoruz, borsaya açtıktan sonra elimize geçecek kapitali bankalara yatıramayız.

Nasıl Dünya Göz’ü nasıl en tepeye noktaya taşıdıysak yarın başka bir branşı da Türkiye’de aynı yere taşımak isteriz. Branş hastanelerinin Türkiye’de çoğalması lazımdır.

Çocuk hastaneleri, KBB bir branş olması. Hepsi hastanelerde var ancak branş hastanesi olması çok farklı. Bugün gözde 240 değişik tedavi var, bunun altyapı, teknoloji ve teknolojisini ancak bizim gibi bir göz hastanesi kurabilir. Biz ne göz kliniği, ne göz cerrahi merkeziyiz, biz Göz Hastanesiyiz. Dediğim gibi bizim yaptığımız ameliyatlar üniversitelere ders olacak ameliyatlar.

Adımlarınızı Artık Daha Temkinli Mi Atıyorsunuz.?

Yok. Ticarette risk almazsanız bir yere gelemezsiniz. Ticarette korkak davranırsanız da hiçbir zaman para kazanamaz, büyüyemezsiniz. Risk alınır ama bütün servetinizin yüzde yüzü kadar da risk almamalısınız. Aldığınız risk en az yüzde 20’yi geçmemeli, biz de onu yapıyoruz.

 

İstanbul’dan Trabzon’a Nasıl Bakıyorsunuz.? Trabzon’u Ne Kadar Takip Ediyorsunuz.?

Trabzon’a Göz Hastanesi, Of’a Okul Yaptıracağım

Trabzon çok güzel bir şehir, memleketimiz Of çok güzel. Bizim oradaki yaylalar çok güzel, İsviçre’de olmayan yerlerimiz var. Bizim oradan irtibatımızı kesmemiz mümkün değil ancak daha sık gitmemiz lazım. Her Karadenizli’nin gitmesi lazım.

Oraya benim bir okul sözüm var, onun arazisini ayarladılar. İnşallah önümüzdeki yıldan sonra o okulu yapmaya başlayacağız.

Yani daha sık gitmeye çalışacağım. Ben bir göz hastanesi açtıktan sonra benim bir Trabzonlu olarak Oflu olarak orada yapabileceğim bir yatırım olursa onu da araştıracağım.

İstanbul’a göç edenlerin çoğu öldükten sonra cenazeleri memleketine gidiyor. Geldiğin yeri unuttuğun zaman o zaman insanlığını da kaybedersin.

Tamamen para kazanan bir makineye dönersin. Onun için biz Allah’a şükürler olsun ki geldiğimiz noktayı bilen insanlarız.

 

Ve Trabzonspor. Takip Ediyormusunuz, Ne Kadar İlgilisiniz.?
Tabi ki ediyorum bir Trabzonlu olarak. Bugün tanıdığım Trabzonlu olmayan pek çok Trabzonsporlu da var. Bütün maçlarını takip ediyorum. Ve fırsatım olursa da hiçbir maçını kaçırmamaya çalışıyorum. Zaman zaman yönetime girmemi tavsiye ediyorlar. Ancak keşke bu elimden gelse de yapsam.

Yapamam, çünkü zaman ayıramam, zaman ayıramayınca da faydalı olamam. Ancak belki ileride biraz da işlerden kopunca emekli olunca Cenab-ı Allah da sağlık verirse birşeyler yapacağız. Çünkü orası bizim memleketimiz. Herkes oradan göçer ama bir gün de herkes oraya döner.

 

Trabzon İçin Bir Yatırım Düşünceniz Var Mı.?

Olmaz mı, Trabzon’da da yer arıyoruz. Trabzon’a Göz Hastanesi Projesi için.! Trabzon’da da Allah nasip ederse açacağız. Birkaç yer var, öneriyorlar bize. Yeri merkezde düşünüyoruz ve yılbaşından sonra arkadaşlar gidecek. Belediye’de durumuna gidecekler, yani Trabzon için de düşünüyoruz. Yeri bulursak inşallah 2013’ün sonuna da Trabzon’daki hastaneyi yetiştiririz.

Gurbette Trabzon’u Yaşıyor Musunuz.?
Yaşamamanız mümkün mü.? İstanbul’a gelir 30 sene çalışırsınız, Trabzon’da deniz kenarında sahip olacağınız bir eve İstanbul’da sahip olamazsınız. 30 sene çalışın İstanbul’da öyle bir eve sahip olamazsınız.

Karadeniz insanı kolay işi sevmez, Karadeniz insanı bankaya para yatırıp faiz yemez, Karadeniz insanı oturmayı da sevmez. Karadeniz insanı sabah kalkar kendini sokağa atar. Karadeniz farklı bir yer, Karadenizli olmak da farklı bir duygu. Bunlar önemli şeyler.

  

DÜNYAGÖZ HASTANESİ

1996 yılında hizmet vermeye başlayan Dünyagöz hastanesi, gözün tüm branşlarında ve en gelişmiş teknolojilerle sunduğu yüzlerce farklı tedavi yöntemiyle 365 gün, 24 saat göz ve göz çevresi sağlığına dair sorunlara kesin çözüm getiriyor.

Ülkemizde branş hastaneciliği ile yeni bir dönem başlatan Dünyagöz Hastaneler Grubu, yurt içi ve yurt dışında toplam18 merkezinde ilkeli sağlık hizmeti veriyor.

Dünyagöz; sürekli yenilenen eksiksiz teknolojisi, öğretim üyesi ve uzman doktorlardan oluşan 150 kişilik deneyimli medikal kadrosu, 1500’e yakın personeli ve çağdaş yönetim anlayışıyla kısa sürede dünyanın sayılı birkaç merkezi arasında yerini almayı başardı.

Türkiye çapında İstanbul, Ankara, Antalya, İzmit, Adana, Samsun, Gaziantep ve Bursa olmak üzere 8 ayrı ilde, 14 şube ve yurt dışında Hollanda, Almanya, İngiltere’de bulunan 4 ayrı noktada hizmet veren Dünyagöz Hastaneler Grubu, Türkiye’nin Avrupa’daki ilk ve en büyük yatırımını Almanya’nın Frankfurt kentinde gerçekleştirdi.

2013 yılında da yatırımları aynı hızla devam edecek olup İzmir, Konya ve Gaziantep’te açacağı yeni hastaneleriyle de geniş bir coğrafyaya yayılmayı hedefleyen ve Türkiye’de sağlık turizminin öncülüğünü üstlenen Grup, dünyanın 107 ülkesinden yılda yaklaşık 30 bin yabancı hastaya da hizmet veriyor.

 

Neden Gurbetteki Trabzon.?

15 yıllık gazetecilik hayatımda pek çok habere ve röportaja imza attığımı söyleyebilirim. Bunların içinde spordan siyasete, ekonomiden kamuya pek çok farklı alandaki röportajlar yer aldı. Ancak yaklaşık 5 yıl önce düşünüp bir türlü hayata geçiremediğim bir projeydi bu yeni röportaj serisi.

Gurbetteki Trabzon. Adından da anlaşılacağı üzere, Trabzon’dan göçüp büyük şehirlerde başarılı birer işadamı olan Trabzonlularla yapılan başarı öyküsü bu bir anlamda. Başarı öykülerini kendi mekânlarında dinledik, önce not ettik sonra kâğıda döktük.

Onlar her ne kadar gurbette olsalar da bir yanları hep Trabzon’da olmuş ve bu hep böyle devam edecek.

Trabzon… Trabzonspor. İşte bu iki kelimeyle sanki dünyaları veriyorsunuz onlara. Gözlerinin içi gülüyor adeta. ‘hiç onlarsız olur mu’ dercesine yanıtlıyorlar sorularımızı. ‘Gurbetteki Trabzon’ başlığının da kendileri için biçilmiş kaftan misali çok güzel olduğunu ifade ettiler bize.

İşte bu hafta başlayacağımız ‘Gurbetteki Trabzon’ isimli röportajlarımızın ilki.

Nurgül Günaydın-Trabzon, Aralık-2012

 

 

     

 

 

Dünya Göz, 6 butik hastane kuracak dışarıda yeni kliniklerle yayılacak

Dünya Göz Grubu’nun patronu Eray Kapıcıoğlu’yla bu röportajı yaptığımız gün, Etiler hastanesinde yabancı basın çekim yapıyordu.

Bir uçak dolusu yabancı hasta göz tedavisi için gelmişti

 

Aralarında İngiltere, Hollanda, Belçika ve Almanya’dan gelenler vardı. Yabancı bir Tv kanalı İngiltere’den lazer tedavisi için gelen Joseph John Mills’ın tedavi sürecini çekiyordu.
Kapıcıoğlu’nun, kelimenin tam anlamıyla ‘tam teşekküllü’ ve kaliteli hastaneleri ağırlıkla Avrupa olmak üzere şimdiye kadar 100’e yakın ülkeden hastayı tedavi etti. Verdiği bilgiye göre, 1999’dan bugüne

75 bin yabancı hasta Dünya  Göz grubunda tedavi oldu. 
Kapıcıoğlu, bugünlerde yurtdışından hasta getirme konusunda yeni çalışmalar yapıyor. Ülkelerin sağlık bakanlıkları, sigorta ve sosyal güvenlik kuruluşlarıyla anlaşmalar yapmak, bu ülkelere göz sağlığı

ile ilgili paketler satmak istiyor. 
Bir yandan da yatırımlara devam ediyor. Sağlık turizmini geliştirmek için birçok ülkede klinikler açmak, yurtiçinde hastanelerinin sayısını artırmayı planlıyor. Avusturya, Danimarka ve Romanya’da klinikler açacak. ArkasındanRusya, Ukrayna gibi ülkelere açılacak. Yurtiçinde yeni 6 il belirlemiş. Buralara ‘butik’ nitelikte hastaneler kuracak.Antalya ve Ankara hastanelerini tamamlamak üzere. 
Kapıcıoğlu’nun kafasında yeni sektörlere girmek de var ama şimdilik beklemede. Grup önemli gayrimenkullere sahip. Bunların üzerinde projeler geliştirmek istiyor. Kapıcıoğlu’yla Dünya Göz Grubu’nu konuştuk.

Dünya Göz Grubu’nun sağlık dışında yatırımları var mı?
İnşaat şirketimiz var. Bizim hastanelerimizin yanı sıra özel inşaatlar da yapıyor. Kendisi arsa alıp projeler geliştirebiliyor. Sabri Yiğit’le İstanbul, Boğaz’daki arsada ortağız. Çok ciddi büyük bir proje. Göktürk’te birlikterezidans yapıyoruz. 75 rezidans olacak. Boğaz’daki projede 150 daire yapacağız. Merdivenköy ve Teşvikiye’de işlerimiz var. Konut yapıyoruz, bitmek üzere. Balmumcu’da rezidans yapacağız. 2 dönüm üzerinde 11 rezidans olacak.
Bebek’te yalı aldım, onarıp satacağım. Başka arazilerim de var. Kriz dolayısıyla biraz ağırdan alıyoruz. Ankara’da arsalarım var. İş merkezi yapmak istiyorum. Bir de 90 dönümlük sanayi arsası var. Bekleyeceğiz. 
Peki işlerinizin ne kadarı sağlık, ne kadarı gayrimenkuldur?
Ağırlığımız sağlıktadır. Gayrimenkul işi yüzde 30 diyebiliriz. Gayrimenkul biraz hızlanabilir. İlerde yüzde 40-50 arasına da gelebilir. 
Sağlık yatırımlarınız ne kadar oldu?
200 milyon doları buldu. Büyük yatırımlarımız oldu.
Geliri nedir? 2008’i ne kadar ciroyla kapatmayı planlıyordunuz?
100 milyon dolar civarında bekliyorduk ama biraz altında kalabiliriz. Kur etkiledi. Türkiye’de şu anda herkesin kafası karmakarışık. 2001’den daha kötü bir kriz ve belirsizlikler var. Kimse ne yapacağını bilmiyor, herkes beklemede. 
35 yıldır çalışıyorum sağlıkta. Tek bir göze 200 milyon dolar yatırım yapıyorsunuz. Dünyada böyle bir yatırım yok. Ama Sağlık Bakanı’nın iki dudağı arasından çıkan iki kelime, ciddi darbe vurabiliyor. 
Başka sektörlere yönelme planı var mı?
İşadamları yatırım yerine daha çok nakitte kalmayı tercih ediyor. Yatırımlar biraz bekleyecek. 2009’da ne yapacağımıza karar vereceğiz. Başka bir sektöre girelim mi, girmeyelim mi bakacağız.
Ne var kafanızda? Ne olabilir?
Girsem de yine arsa arazi olur. Hasılat paylaşımıyla arazilerimi değerlendirme yoluna gidebilirim. Piyasa rahatlarsa bunlar gündeme gelebilir. 2009 sonuna doğru muhakkak bir şeyler düşüneceğiz. Sadece inşaat ve sağlıkla gidemeyiz. Fakat yine de sağlık çok önemli. Avrupa’dan hasta getiriyorsanız, sigortanız biraz var. Ama biz istiyoruz ki gelemeyenler de gelsin. Ayda 3 bin göz ameliyatı yapıyorsun. Üniversite hastaneleri bir yılda bu kadarını yapamıyor. 
Kadronuz ne kadar?
Medikal kadro 850 çalışan, 120 doktor, toplam 970 kişi. 
Hastaneler nerelerde? Yeni yapılan var mı?
Büyük hastaneler Etiler, Levent, Ataköy, Altunizade, İzmit, Ankara ve Antalya’da. Ankara’yı yılbaşında açıyoruz. Antalya 2009 Nisan’da açılacak. Klinik olarak İstanbul Feneryolu, Maltepe, Gaziosmanpaşa ve Beylikdüzü var.
Sizin Avrupa’da da klinikleriniz var...
Evet, 4 kliniğimiz var. Bunlar da ameliyat yapabilir ama yapmıyoruz. Orada tetkikler yapılıyor, hastayı buraya getiriyoruz. Böylece sağlık turizmi yapıyoruz. Bizim kapasitemiz ayda 20 bin hastaya bakabilir. 3 bin ameliyat yapabiliriz. 
Yabancı ne kadardır?
Yılda 15 bindir. 97 ülkeden hasta geliyor. Toplam 80 bin metrekare kapalı alan, günde 2 bin 500 poliklinik yapacak kapasite. İngiltere’ye ameliyat satacağız. Hükümetlerle anlaşma planımız var. Paket ameliyatlar satacağız. 15 bin yabancıyı 50-60 binlere çıkarmayı düşünüyoruz. Bu konuda ciddi çalışma başlattık. Antalya hastanesini de bunun için kurduk.
Nasıl anlaşmalar olacak bunlar?
Ülkelerin sosyal güvenlik kurumlarıyla, sağlık bakanlıklarıyla anlaşacağız. Özel sigorta şirketleri de olur. 
Yeni hastane yatırımı var mı başka?
Yeni hastane yapmayacağız ama 5-6 ilde hastane alabiliriz. Yurtdışında da klinikleri yaygınlaştırmak istiyoruz. Aynı sistemle devam edeceğiz. Ortadoğu, Rusya, Ukrayna olabilir. 2009’da bu bölge ve ülkelerde olabiliriz. Türkiye’de 6 ilde daha olmayı düşünüyoruz. Büyük hastane yatırımlarını büyük ölçüde tamamladık. 6 ilde butik hastane yapacağız veya alacağız.
Ne kadar bir yatırım olur bu, nerelerde yapacaksınız?
15 milyon doları bulur. Antep, Kayseri, Adana, Bursa, İzmir ve Samsun olacak. Dünyagöz, örneği olmayan bir grup. Göze bu kadar yatırım yoktur. 120 hekim çalışıyor. Tüm mesailerini bize verirler. Dışardan gelen, sözleşmeli filan yoktur. Göz hassas. Dışımızdaki hekimleri küçümsemiyorum ama biz hastanelerimizi başka hekimlere açmıyoruz. Bu ciddi bir sorumluluktur. Doktorlar bütün hastaneleri kullanabiliyorlar ama biz izin vermiyoruz. 
Lensi her yerden alabilirsiniz ama biz doktor kontrolünde, gözünüzün tam muayenesinden sonra izin veriyoruz. Kalitesi çok önemli, Kötü lens 3 ayda gözü bitirir. Biz Amerikan Sağlık Örgütü’nün izin verdiği malzemeleri kullanıyoruz. Buna dikkat ediyoruz.
Sizin ücretleriniz yüksek mi?
Bu kadar kaliteli malzeme kullanmamıza karşın ücretlerde indirim yaptık. 90 YTL’ye poliklinik yapıyoruz. 150 YTL’ydi. Krizde göz sağlığı ertelenmesin diye böyle bir karar aldık. İki hafta önce başlattık. Lazerde yüzde 40 indirime gittik. Bir ameliyatı 700 euro’dur. İki göz için KDV dahil olmak üzere standart lazerde fiyatımızı 700 euro’dan 480 euro’ya çektik. Aralık sonuna kadar bu fiyattan gideceğiz. 
SGK ile yeni bir anlaşma zemini yok mu?
Bizi anlaşma dışı kalmaya zorladı. Küçük kliniklerden hizmet almaya çalışıyor. 20 önemli hastane sistemden çıktığı halde, özelle ilgili sağlık harcamaları eskisinden daha yüksek. Bu endişe verici. Hem vatandaş iyi hastanelerden hizmet alma imkanından mahrum oldu, hem devlet tasarruf yapamadı. 
Sağlık Bakanlığı, “Ben 15-20 hastaneyi finanse etmek zorunda değilim” dedi ne yazık ki. Bunu üstümüze alınmadık. Biz gözde en büyük olmanın, çok ameliyat yapabilmenin, avantajıyla devlet hastaneleri ve üniversitelerin göz bölümlerinde bakamadığı hastalara bakmaya talibiz. 
En önemli sorun fiyatlar mı?
Devletin kendi hastanelerinde 350 YTL’ye katarak ameliyatı yapması mümkün değil. 4 misline çıkar. Ama biz yarısına yapabiliriz. Bütün ameliyatlarda indirime gittik. Lazerde 5 teknoloji var. Her biri 650 bin euro. Bu bizden başka bir yerde yok. Biz göze uygun teknoloji seçebiliyoruz. Başka yerde gözü teknolojiye uyduruyorlar. Bu konunun başında bu teknolojiyi bulan hekim, Prof. Dr. Ioannis G. Pallikaris var. 
193 ülkede araştırma yaptık. 80 bin metrekare kapalı alanda ayda 3000 ameliyat yapabilen, JCI belgeli (Joint Commission International) tek kuruluşuz. Amerikan Sağlık Kuruluşu Kalite Komisyonu tarafından hasta bakım kalitesi ve organizasyon yönetimi doğrultusunda akrediteyiz.
Dün bir uçak dolusu hasta geldi, 150 kişi. İçlerinde 50 İngiliz var. Bir İngiliz kanalı bunu haber yaptı. Onlar da uçakla gelmişler, buralarda çekim yapıyorlar. Bunlar gidince yenileri gelecek. Bir yabancıya sorsanız, niye geliyorsunuz, size ‘Böyle bir altyapıyı bir yerde bulamadık, fiyatlar da uygun’ diyecekler. Avrupalı kıymet veriyor da Sağlık Bakanlığı katı kurallarla önümüzü kapatıyor. 
Konuyu Başbakan’la görüşme imkânınız oldu mu?
Ben bütün yatırımlarımı Sayın Başbakan’la istişare ederek, ona güvenerek yaptım. Bizi bir tek dinleyen de o. Eli üstümüzde. Bir hasta olduğunda, gönderir. Sağlık konularına da kısa sürede el atacağına inanıyorum. Çünkü bu yatırımların kıymetini biliyor. 
Size hiç yabancı ortaklık teklifi geldi mi?
Dünyada kriz var. Bundan Avrupa da nasibini aldı. Fakat son bir aydır 10’un üzerinde yabancı bizden hisse almaya talip oldu. İçlerinde sağlık sektöründe yatırımı olanlar da var. Avrupalı bir ortakla Avrupa’da hızlı büyüme şansımız olabilir, değerlendiriyoruz, görüşmeler yapıyoruz. Dünyagöz büyüdü, Avrupa’ya kapasite satabiliriz. 
Şirketin çoğunluğunu satar mısınız?
Satmam. Ana hissedar kalırım. Çok büyük fonlar var içlerinde. İçerden bir ortaklık bize artı sağlamaz onun için yabancıların teklifleriyle ilgileniyoruz. Credit Suisse aracılığıyla geliyorlar. Krizi fırsata dönüştürmek için, hastaneler almak için, düşük paradan hisse de satsanız karlı çıkarsınız. Dünyagöz, anlattığım gibi örneği olmayan bir yatırım. Bu nedenle genel hastane yerine böyle branş hastanelerine ilgi daha fazla
Mobil klinik neler yaptı? Neler yapacak?
Birçok il ve ilçesini taradı. Eylül 2006’da 2 adet daha Mobil Klinik yaptırdık. Yaklaşık iki buçuk yıldır devam eden Mobil Klinik ile yaptığımız ücretsiz göz taraması çalışmalarımızda ortaya çıkan sayılar, her gün artıyor ve geriye dönüp baktığımızda yaklaşık 100 bin kişinin gözü kontrol edilmiş.
Kriz sağlık harcamalarını nasıl etkiledi? Krizle ilgili özel bir tedbir aldınız mı?
Kriz dönemlerinde sağlık harcamalarında azalma olur. Biz tedbir olarak yurtdışı hastalarımıza ağırlık vermeye başladık. Bu dönemde yurtdışındaki faaliyetlerimize hız kazandırdık. Her hafta ortalama 50 yabancı hastayı hastanelerimizde ağırlıyoruz.
Tüm sağlık kuruluşlarının bu dönemde çalışmalarına bu yönde ağırlık vermeleri gerektiğini düşünüyorum. 
Dövizdeki hızlı yükseliş, sağlık sektörünü yakından ilgilendiriyor.
Yurtdışından alınan ilaçlar, göz içi lensleri, sarf malzeme ve cihazlar hep dolar veya euro üzerinden alınıyor. Küçük kliniklerin bu alımları yapması zor. Yeni yatırım yapmayı planlayan merkezlerin bu hedeflerini gerçekleştirmeleri bu süreç içerisinde pek sözkonusu değil. Biz büyük firmalar bile bu anlamda tedbirlerimizi alarak emin adımlar ile ilerliyoruz. Hedeflerimizi belirliyor, ekstra harcamalardan uzak duruyoruz. Pek çok özel sağlık kuruluşunun yaklaşan kriz ile birlikte küçülmeye gittiğini, personel çıkarımında bulunduğunu biliyoruz.

Devletin uygulamasının zararını vatandaş görüyor
Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşma yapamayan hastaneler oldu. Siz de yapamadınız. Nedir durum?
Asıl sıkıntı şu; Sağlık Bakanlığı, bizden 5 YTL’ye hasta bakmamızı istiyor. 2002’den önce Emekli Sandığı’ndan başka hiç bir hasta özele gidemiyordu. AKP gelince ayrım kalktı. Herkes gitmeye başladı. Kurumlar, Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında toplandı. Bütün özel kurumlarla cüzi fiyatlarla anlaşmalar yapıldı. Farkını ödeyen özeli tercih edebilir uygulaması geldi.
Özel sektör de bu gelişmeye ciddi yatırımlarla karşılık verdi. Avrupalıları bile imrendirecek yatırımlar oldu. 
2007 seçiminden bir ay önce SGK ve Sağlık Bakanlığı, bütün tıp merkezleri ve polikliniklerle anlaşma yaptı. Binin üzerinde anlaşma oldu. 
Bu yeni bir gelişmeye kapı açtı. Devlet hastanelerinde çalışan, günde 80 hasta bakan doktorlar devletten ayrılıp Türkiye’nin her yerinde klinikler kurdu. Çünkü devlette çalışmaktan kat kat fazla kazanacaklarını düşündüler. Yeni açılan kliniklere doktor transferleri başladı. Bu yapılan ilk yanlış oldu. 4 doktor birleşiyor, klinik kuruyor. Devletten doktor kaçışını bu yanlış sağladı. 
Sağlık Bakanlığı bu kaçışın farkına vardı. 15 Şubat 2008’de yönetmelik çıkardı, özel hastane yapımını durdurdu. Doktor transferleri de durdu. Hastane yapımını durdurmak yine yanlış oldu. Bunun mantığını anlamak mümkün değil. 
Yetmezmiş gibi Bakanlar Kurulu kararıyla muayene ve ameliyatlarda SGK’nın ödediği ücretin yüzde 30’undan fazla alınmayacak şartı geldi. SGK, 24 YTL ücret ödüyor. 3’te 1’i 8 YTL, toplam 32 YTL!
Önemli ameliyatlarda da böyle mi?
Bir katarak ameliyatı bin 250 YTL. Normalde bu fiyatın altına yapamazsınız. Ama devlet 350 YTL ödüyor. Üçte birini de üzerine koyun 460 YTL ediyor. Bu ameliyatın sadece lensi 250 YTL. SGK’nın verdiği fiyata yapanlar var. 5-10 dolarlık lensler kullanıyorlar. İnsan sağlığıyla  oynuyorlar. Vatandaşın ne yapacağını bilemediği bir ortam yaratıldı.
Dünya Göz Grubu 19 branşta 120 hekimle 230’a yakın tedavi şekliyle hizmet veriyor. Bu fiyatlarla nasıl yapacağız? Bu yüzden sistemden çıktık. 6 YTL’ye hasta bakmanın mümkün olmadığını biliyoruz.
320 hastane var. Bakan bin 350 diyor. Genel hastanelerle branş anlaşması yaptılar. Sistem dışında bırakıldık. Oysa yatırımlarımızdan 70 milyonun faydalanmasını istiyoruz. SGK anlaşmasından çıktık. Anlaşma yapan klinikler yalnız muayene ve katarakt ameliyatı yapıyorlar. 18 branşın ameliyatını yapamıyorlar. Her bir branşta doktor bulundurmaları gerekiyor. Altyapıları yok. Devletin 700 YTL verdiği retina ameliyatının maliyeti 2 bin 500 YTL. Zararı vatandaş görüyor.  Hiç bir kurumu kötülemem ama 500-1000 metrekarelik yerlerle hastane olunmaz. Vatandaşı uyarıyorum. Asıl kriz bu.

Eray Kapıcıoğlu kimdir.?
Dünya Göz Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı, 1957 yılında Trabzon’un Of ilçesinde doğdu. Ortaokul mezunu olan ve 16 yaşından beri ticaretle uğraşan Kapıcıoğlu, 10 yıl inşaat malzemeleri ticareti yaptıktan sonra 1988’de inşaat müteahhitliğine başladı.
Tatil köyleri, iş merkezleri ve konut inşaatları yaptı. 1992’de Avrupa Hastanesi’ni kurdu. Daha sonra Çocuk Esirgeme Kurumu’na ait binayı alıp Gayrettepe Metropolitan Hastanesi’ni, 1996’da da Dünya Göz Hastanesi’ni kurdu.

Dünya Göz’ün Rakamları
-  Sağlık yatırımları 200 milyon dolar
-  Yurt içi ve yurt dışında toplam 13 şube ile hizmet veriyor.
-  Sağlıkta 2008 ciro beklentisi 100 milyon dolar.
-  Halen grup gelirlerinin yüzde 70’i sağlıktan
-  İkinci önemli işi gayrimenkulün payı yüzde 30
-  Hastanelerinde 120’si doktor, toplam 970 kişi çalışıyor. 
-  Etiler, Levent, Ataköy, Altunizade, İzmit, Ankara ve Antalya’da büyük hastaneleri var
-  İstanbul Feneryolu, Maltepe, Gaziosmanpaşa ve Beylikdüzü’nde klinikleri var.
-  Avrupa’daki klinik sayısı 4
-  Hastanelerinin günde  2 bin 500 poliklinik yapacak kapasitesi var

Dünya Göz’ün Gündemi
-  Gayrimenkulde yeni projelere başlıyor.
-  Boğaz’da 150 lüks daire yapacak.
-  Göktürk’te rezidans yapıyor. 
-  Merdivenköy ve Teşvikiye, Balmumcu’da rezidans yapacak.
-  Bebek’te satın aldığı yalıyı onarıp satacak.
-  Ankara’da iş merkezi yapacak.
-  90 dönümlük sanayi arsası için proje geliştirecek.
-  Yılbaşında Ankara hastanesini, Nisan 2009’da Antalya hastanesini açacak.
-  6 ilde daha butik hastaneler açacak.
-  Avrupa’da yeni klinikler kuracak.
- Yabancı ortaklık tekliflerini değerlendiriyor.

 

 

DÜNYAGÖZ HASTANELERİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERAY KAPICIOĞLU

Sosyal Sorumluluk İçin 1 Milyon Dolar Kaynak Ayırmayı Göz'e Aldı.
2006 yılından beri iki özel dizayn edilmiş TIR’la 78 ilde 400 bin kişiye tarama yaptı, Vakıf kurarak hedef büyütmeyi ‘Göz’e aldı.

Bu yıl Dünyagöz Vakfı’nı kurarak, sosyal sorumluluk projeleri için 1 milyon dolar bütçe ayırdıklarını belirten Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu;

“Bazı şirketler sosyal sorumluluğu bir prestij ve kurumsal imajın güçlendirilmesinin aracı olarak görürken, bir kısım da gerçek anlamda bu toplumdan kazandıklarının bir bölümünün, bir toplumsal sorunun çözümüne katkıda bulunmak amacıyla, yine o topluma geri verilmesi olarak görüyor.

Biz sosyal sorumluluk projelerimizi bu hedefle hayata geçiriyoruz” diyor. Kapıcıoğlu ile Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun ‘Konuşan Eller’ projesi ile Dünyagöz Vakfı ile hayata geçirmeyi planladıkları sosyal sorumluluk konusunda atacakları adımları konuştuk…

Dünyagöz Vakfı’nı kurarak, sosyal sorumluluk projelerini daha geniş kitlelere yaymak için harekete geçen Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun 2011’de sadece bu işe ayırdığı bütçe 1 milyon dolar.!

HEDEF ULAŞAMAYANA ULAŞMAK 
Bu yıl itibarıyla Dünyagöz Vakfı’nı kurdunuz… Bu artık sosyal sorumluluk projelerinizi daha organize yapacağınızın bir göstergesi mi? 
Bir karar aldık ve Dünyagöz Vakfı’nı kurduk. Artık sosyal sorumluluk türü tüm projelerimizi Dünyagöz Vakfı aracılığıyla yürüteceğiz.

Elimizdeki TIR’ları vakfımıza bağışladık. TIR’larımız, Türkiye’yi karış karış gezmeye devam edecek.

Söz konusu TIR’larla bugüne kadar kaç kişiye ulaştınız?
Göz sağlığı alanında halkı bilinçlendirmeyi hedefleyen “Türkiye ile Göz Göze” isimli proje kapsamında, 2005 yılından başlayarak, Türkiye’de ilk defa iki adet özel tasarlanmış tam teşekküllü TIR Mobil Göz Kliniği ile Türkiye geneline “ulaşamayana ulaşmak” için yollara çıktık.

78 şehir dolaşıp yaklaşık 400 bin kişinin gözüne baktık 1500 civarında ihtiyacı olan hastayı tedavi ettik. Sağlık Bakanlığı’nın mobil TIR’larda sağlık taramalarını yasaklaması nedeniyle şu an taramaları durdurduk.

Peki TIR Mobil fikri nereden doğdu?
TIR Mobil Göz Kliniği projesine başlamamızın en önemli nedeni; göz sağlığı konusunda Anadolu’daki halkımızın yetersiz hizmet aldığını tespit etmemiz oldu.

GÖZLERDE HD KALİTESİ’ YARIŞMASI

 

Dünyagöz Hastaneleri olarak, sağlık dışında odaklandığınız sosyal sorumluluk projeleri söz konusu mu?
Dünyagöz olarak sağlık dışında kültür ve sanat alanını da destekliyoruz. Bu yıl sinema tutkunu üniversite öğrencilerine destek olmak üzere ‘Gözlerde HD Kalitesi’ temasıyla bir kısa film yarışması düzenledik.

Bu projede, sinemaya gönül veren üniversite öğrencilerini hem manevi hem de maddi olarak desteklemek amacıyla yola çıktık. Düzenlediğiniz bu yarışmaya talep nasıldı.?

Yarışmada öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaştık ve 150’nin üzerinde başvuru aldık. Önümüzdeki yıllarda da yapılacak bu yarışmayı geleneksel hale getirmek istiyoruz.

‘TOFD’E TEKERLEKLİ SANDALYE BAĞIŞI 


Eğitimle ilgili proje gerçekleştirdiniz mi hiç?
Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak, 2006 yılında sosyal sorumluluk çalışmalarımız çerçevesinde TOÇEV tarafından yürütülen “Yaşasın Okulumuz” kampanyasına katkıda bulunarak, Trabzon ili Araklı İlçesi Türkeli Köyü’nde Türkeli İlköğretim Okulu’nun onarımını gerçekleştirdik. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve köy halkının göz taramalarını yaparak ihtiyaç sahiplerine gözlük ve ilaçlarını ücretsiz olarak verdik.

Tüm çocukların okulda kullanacağı kırtasiye malzemeleri de özel olarak hazırlanarak çantaları ile birlikte teslim edildi. Ayrıca Dünyagöz olarak Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) yararına düzenlenen sosyal sorumluluk projelerine sponsor olarak destek verdik. İhtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere onlarca tekerlekli sandalyeyi TOFD’ye bağışladık.

İstanbul Halk Polisi ve Milli Eğitim işbirliği ile İstanbul’da taşra bölgesinde okullarda çocuklara göz taraması, ihtiyacı olanlara tedavi ve bilgilendirmeye yönelik çalışmalar yaptık.

En son projeniz Konuşan Eller’den bahsedelim…
Hayatın pek çok alanında kendilerini ifade etmekte zorlanan işitme engelli insanların sağlık sektöründe yaşadıkları sorunları en aza indirmek üzere sağlık çalışanlarına işaret dili eğitimlerine başladığımız ‘Konuşan Eller’ projemiz halen devam ediyor. Hedefimiz Nisan 2010 tarihinde Dünyagöz Hastanesi Ataköy Şubesi’nde pilot olarak başlayan ‘Konuşan Eller’ projesini tüm Türkiye’ye yaymak.

2011 BÜTÇESİ 1 MİLYON DOLAR 


Bu proje başka illerde de hayata geçecek mi? 
Sağlık çalışanları işaret dilini öğrenerek hem işitme engelli hastalara daha iyi hizmet verecekler hem de kendi kariyerleri adına iyi bir adım atmış olacaklar. İşaret dili eğitimleri şu an İstanbul ve Ankara hastanelerimizde veriliyor.

Ancak kısa zamanda diğer illerde de başlayacağız. İşaret dili eğitimlerine isteyen vatandaşlar ücretsiz olarak katılabiliyorlar. 2010 yılında sosyal sorumluluk projelerine yaklaşık olarak 500 bin doların üstünde bütçe ayırdık.

O halde yeri gelmişken bütçeyi sorayım.... Sosyal sorumluluğa 2011’de ne kadarlık bir bütçe ayırmayı planlıyorsunuz? 
2011 yılında sosyal sorumluluğa 1 milyon dolar bütçe ayırmayı hedefliyoruz.

HAYIR, DUASI ALMAK HUZUR VERİCİ 


Türkiye ile Göz Göze, Konuşan Eller, Yaşasın Okulumuz, TOFD’a bağışlar… Tüm bu projeleri düşünecek olursak, bunların içinde sizi en çok heyecanlandıran hangisi oldu peki?
‘Türkiye ile Göz Göze’ projemiz beni en heyecanlandıran projelerimizden biri oldu.

Bu proje kapsamında ‘ulaşamayana ulaşmak’ temel anlayışıyla mobil göz kliniğimizle il il dolaştık. Bu keyif verici ve başarılı çalışmalarının karşılığında 7’den 70’e ellerinden tutarak, sağlıklı gözlere sahip olmaları için çabaladığımız insanlardan aldıklarımız hayır dualarının huzuru, mutluluğu ve gururu bizim için en büyük ödül oldu.

Peki sizin sosyal sorumluluğa bakışınız nasıl?
Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak, hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti üretmenin yanı sıra; sağlık hizmet yardımı ve toplum için değer yaratan eğitim, kültür sanat projelerde de yer almaya özen gösteriyoruz. Hastanelerimiz bünyesinde her zaman hasta odaklı bir yaklaşımı benimsiyoruz.

Bu noktada insan kaynaklarının çağdaşlığı, bilgiyi yönetme gücü, toplumsal yarar sağlama gibi kriterleri son derece önemsiyoruz. Dünyagöz Hastaneler Grubu, göz sağlığıyla ilgili her türlü soruna çözüm getirmek amacıyla kuruldu.

Bu nedenle öncelikli hedefimiz başta göz sağlığı olmak üzere sağlık alanında sosyal sorumlululuk projelerini hayata geçirmek.

GÖRME ENGELLİLER İÇİN ÇALIŞACAK 


Siz sağlıkta yoğunlaştınız, peki Türkiye’de hangi alanlarda sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirilmeli? 

Türkiye’deki projeler genellikle eğitim, çevre, sağlık, spor, kültür-sanat gibi alanlarda yoğunlaşıyor. Çünkü bu alanlar toplumun gelişmesine paralel olarak insanların talep ettiği ihtiyaçları kapsıyor.

Toplumun ihtiyacının olduğu alanlarda sosyal sorumluluk projeleri geliştirilmeli ki ülkemiz gelişsin. Gençlerin eğitimi, yurt vb. barınma, toplum sağlığı, çevre, sosyal ve kültürel tesisler, tarihsel değerlerin korunması, sanat vb. alanlarda çok uzun yıllara dayanan sürdürülebilir sosyal sorumluluk projelerinin yürütülmesi gerektiğine inanıyorum.

Biz de gören gözler için çok şey yapıyoruz, Vakıf’la birlikte görme engelli vatandaşlarımız için de çalışmalar yapmayı planlıyoruz.

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ocak.2013

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

EĞER BİR ÜLKEDE

“Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir...”

"Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var"

Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine,  Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş Ülkelerdendir.

"Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir."

Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’ Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’ Arasında 88. Sırada. 

 

* * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!

 

Hazırlanmakta olan AKP Anayasası Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır,

KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.!

 

SU HAYATTIR…

SU BİR HAKTIR…

SU, KAYNAK DEĞİL,

DOĞAL VARLIKTIR.

SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.!

 

TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi:

 “Salt ekonomi odaklı projeler dönemi

bitmeli, Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!”

 

GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN

TEMA VAKFINDAN PARTİLERE..!

“Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve

“sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu

“çevrenin, toprağın, suyun, ormanın, biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir.

 

ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ…

GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.!

YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.. 

Diğer Haberler

  • CUMHURİYET KURTARILMAYI BEKLİYOR.!
  • İBN-İ HALDUN: 1332 - 1406
  • GEÇERKEN UĞRADIM; Özler Aykan Röportajı
  • BU; MİLLETİNE ÂŞIK BİR ADAMIN HİKÂYESİDİR.!
  • #BEN #MARİA #SUPHİ* OCAK.2021’de #KİTAPÇILARDA
  • *ERDOĞAN YARGILANSIN, CEZASIZ KURTULMASIN*
  • KAÇIŞ 1950 & İHSAN TAŞ
  • SABAH ALMANYA MUHABİRİ TÜRKİYE'Yİ TEHDİT ETTİ
  • ÜLKÜ TAMER'İN ARDINDAN
  • TÜRKİYE KISKAÇTA, AMBARGO BAŞLADI.!
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP