KÜRT BİLİNEN ERMENİLER

Yusuf Hallaçoğlu, Türkiye’de yaşayan ve PKK’lı-Kürt Bilinen Ünlü Ermenileri Açıkladı..!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

KÜRT BİLİNEN ERMENİLER

Yusuf Hallaçoğlu, Türkiye’de yaşayan ve PKK’lı-Kürt Bilinen Ünlü Ermenileri Açıkladı..!

35 Bin Kişinin Kanını Ellerinde Taşıyan PKK Lideri APO - Artin Agopyan Ermenidir.

“Parmaksız Zeki” kod adlı Şemdin Sakık, Ermeni’dir. Nenesinin Ermeni olduğunu kendisi açıklamıştır.
Bölücü Kürt partisi milletvekili Sırrı Sakık Ermeni’dir.

Bölücü Kürt partisi sözde “eş başkanı” Emine Ayna, katıksız bir Ermeni’dir.

PKK’nın önderlik ettiği, şimdi pek adı duyulmayan “sürgünde Kürdistan hükümeti” delegesi,

1959-Silvan doğumlu Semra Bakır, Ermeni’dir.

Semra’nın kardeşi Orhan Bakır’ın asıl adı Armenak’tır. Ermeni terör örgütü TİKKO mensubu idi, Örgütün merkez komitesine kadar yükselen Orhan Bakır, güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülmüştür.

1977-Silvan doğumlu Bülent Bakır Ermeni’dir.

“Sürgündeki hükümet” delegesi Meryem Tabaş Ermeni’dir. Dedesi Hokar, nenesi Haykanuş’tur.

“Zazan Bertin” kod adlı 1980-Silvan doğumlu Ruşen Tapancı Ermeni’dir. Dedesinin adı Ohannis’tir. “Mavi Çarşı”nın yakılması eylemine katılmıştır.

1975 doğumlu Yusuf Cihangir Ermeni’dir. Dedesinin adı Vartan’dır.
1965-Karakaçan doğumlu
Adnan Dizin Ermeni’dir. Dedesinin adı Kirkor’dur.

1970-Siirt doğumlu Nihat Türksoy, hiç de TÜRK soylu değildir, Ermeni’ dir. Dedesinin adı Serkis, nenesinin adı Zerdo’dur.


1977-Bozova doğumlu Mehmet Güzel Ermeni’dir. Dedesinin adı Mıgırdıç, nenesinin adı İlsevik’tir.

“Cihan” kod adlı, 1974-Pertek doğumlu Akif Yadigâroğulları Ermeni’dir. Büyük dedesi Apkar, nenesi Maryam’dır.

1973-Ömerli doğumlu Metin Gümüş Ermeni’dir. Büyük dedesi Artin, ninesi Dihram’dır.

1948-Palu doğumlu Zülküf Demirtaş Ermeni’dir. Bu hıristiyan herif, “HADEP İmamlar Birliği” üyesi olmuştur!..

1978-Silvan doğumlu Sidar Şimşek Ermeni’dir. DEHAP ilçe teşkilatında görev yapmıştır. Büyük dedesi Bedros, nenesi Luşin’dir.

1977-Diyarbakır doğumlu Mehmet Sami Geniş Ermeni’dir.
Uyuşturucu madde kaçakçısıdır. Yakalanıp, 11.12.2002 tarihindeİstanbul; 6.DGM mahkemesinde CK/405 ve CK/403: Uyuşturucu madde ticaretinden yargılanarak 6 yıl 8 ay ağır hapis cezasına çarptırılmıştır. Büyük dedesi Serkis, nenesi Şuşi’dir.

1975-Afşin doğumlu Özgür Erbil Ermeni’dir. Sahte belgeler ile yurtdışına çıkmıştır. Almanya’da, uyuşturucu tâciridir. Büyük dedesi Akup (agop), nenesi Lüsye’dir.

1977-Silvan doğumlu Orhan Olsen Ermeni’dir. Büyük dedesinin adı İliyo, nenesinin adı Mari’dir. Sahte çürük raporu alarak askere gitmemiştir.

1968-Muş doğumlu Kutbettin Akşula Ermeni’dir. 1992 yılında Muş ilinde PKK terör örgütüne maddî yönden destek sağlamak amacıyla silah kaçakçılığı yapmaktan tutuklanmıştır Büyük dedesi Vartan, nenesi Zelha’dır. Sahte çürük raporu alarak askere gitmemiştir.
1979-Yurtbeyi doğumlu Barış Başak Ermeni’dir. Büyük nenesinin adı Kotine’dir. DTP kurucu üyesidir.

1953-İdil doğumlu Abdülaziz Özdemir Ermeni’dir. Dedesi Yusuf, ninesi Kazo’dur. 21.2.1991 günkü çatışmada ölü ele geçirilmiştir.
1972-Siverek doğumlu Levent Kayadağ Ermeni’dir. Dedesi Migdat, ninesi Havuş adındadır. 16.10.1993 günü çatışmada ölü ele geçirilmiştir.

1954-Beştüşşebap doğumlu Mehmet Öztunç Ermeni’dir. Dedesinin adı Musa, nenesinin adı Miran’dır. PKK’ya yardım ve yataklıktan tutuklanmış, daha sonra HADEP Antalya İl Kurulu’na seçilmiştir.

1977-Karayazı doğumlu İdris Sefil Ermeni’dir. Terörden hapis yatmış, sonra bir ara Konya HADEP Gençlik Komitesi üyeliği yapmıştır. Sahte çürük raporu alarak askere gitmemiştir.
İdris’in akrabası Ersin Sefil de Ermeni’dir. Kuzey ırak’ta çatışmada öldürülmüştür.

1974-Hazro doğumlu Haci İçer’in hacılıkla hocalıkla alâkası yoktur, Ermeni’dir. Dedesi Ali, nenesi Gule’dir. HADEP Hazro İlçe Yönetim Kurulu üyesi idi. O da sahte çürük raporu alarak askere gitmemiştir.

1973-Yaylayanı doğumlu Dilâver Öncü Ermeni’dir. HADEP Konak Şubesi Yönetim Kurulu üyesi idi. Izmir’de misyonerlik faaliyetinde bulunmuş, kilisede vaaz vererek hıristiyanlık propogandası yapmıştır.

1965-Firke doğumlu Edip Yıldız Ermeni’dir. Büyük dedesi Gaço, nenesi Rihan’dır. HADEP Parti Meclisi üyesi idi. PKK’lı suçluların avukatlığını yapmaktadır. Nevşehir E tipi cezaevinde yatan PKK terör örgütü mensubu Nimet Can’ın avukatlığını yapmıştır.
1964-Benek doğumlu Haşim Benek Ermeni’dir. Büyük dedesinin adı Şiho, nenesinin adı Kitro’dur. 16.03.1985 günü Şırnak ilçesi Dereler Köyü civarında, Eşek Mağaraları mevkiinde güvenlik kuvvetleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada sağ olarak ele geçirilmiş ve Diyarbakır mahkemesinde CK/ 1 68: yasa dışı silahlı örgüt kurmak veya katılmaktan yargılanmıştır. Hapis yatmış, sonra DEP Antalya-Muratpaşa Belediye Encümeni adayı olmuştur.

1954-Kamberşeyh doğumlu Mahmut Hakkı Eşiyok Ermeni’dir. Büyük dedesinin adı Hokar, nenesinin adı Haykanuş’tur. HADEP İstanbul il teşkilatı sekreterliği yapmıştır.

1959-Urfa doğumlu İzzettin Kalaycı Ermeni’dir. 11.7.1986 tarihinde Diyarbakır 1. As. Mahkemesinde CK/168: Yasadışı silahlı örgüt kurmak veya katılmaktan yargılanmış 8 yıl 8 ay hapis yatmış, sonra Şanlıurfa HADEP il teşkilatında görev almıştır. 23.06. 1 996 tarihinde Ankara’daki HADEP 2. olağan kongresinde Türk bayrağının indirilerek PKK bayrağı asılması olayına karışmıştır.

1948-Kölük doğumlu Mehmet Cantekin Ermeni’dir. Büyük dedesi Bedros, nenesi Meryem’dir. Diyarbakır merkez Kayapınar Belediye başkanlığı yapan Mehmet Cantekin, 1 995 tarihli milletvekili seçimlerinde Diyarbakır HADEP Milletvekili adayı olmuştur. Mehmet Cantekin Kulp Karpuzlu da köy koruyucularını yönlendirerek terör örgütü PKK’ya lojistik destek sağlamaktadır.

2003 yılında PKK’nın 1978′de kurulduğu Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde DEHAP ve Göç-Der yöneticileri ile birlikte ‘barış ağacı’ adı altında ağaç dikmek töreni düzenlemiştir. Törende bölücü başı Öcalan’ı övücü sloganlar atılmıştır.

1953-Siirt doğumlu Maruf Altın Ermeni’dir. Büyük dedesi Ohanis, ninesi Pori’dir. Ama babasının dönme adı Hüseyin, anasının dönme adı Nafiye’dir. Böylece pek çok kişinin yaptığı gibi Ermeni olduklarını gizlemişlerdir. DEP İzmir-Konak ilçe teşkilatı üyesi idi.

23 Eylül 1998 tarihinde TCK 1 68: Yasadışı silahlı örgüt kurmak veya katılmaktan 1 2 yıl 6 ay ağır hapis cezasına mahkûm olmuştur.

1973-Urfa doğumlu Mehmet Sait Yalçın Ermeni’dir. Dedesi Girbuş, ninesi Varti’dir. Ancak babasının dönme adı Mehmet Kerim, anasının dönme adı Mevlude’dir. 1997′deki Bodrum bombalı saldırısının sorumlusudur. Müebbet hapse mahkûm olmuştur.

1975-Hazro doğumlu Zanamazak Yezidî’dir.

1973-Nusaybin doğumlu Mehmet Zeki Şaşmaz Yezidî’dir.

1971-Nusaybin doğumlu Abdullah Şaşmaz, kendini hiç de ALLAH’ın kulu saymaz, Yezidî’dir.

1975-Hazro doğumlu Nevzat Tedik Yezidî’dir. Halit-Revzete’ den olma Nevzat Tedik’in nenesi Hüsna Tedik Diyarbakır il teşkilatı HADEP üyesi de olan PKK’nın gençlik örgütlenmesi içinde yer alan Nevzat Tedik, 11 Ekim 2001 tarihinde TCK 1 68: Yasa dışı silahlı örgüt kurmak veya katılmaktan 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasına çarptırılmıştır.

 

PKK’nın Avrupa’daki kasası Nuriye Kesbir Yezidî’dir.

Aynı zamanda Kongra-Gel PKK’nın cephe örgütü Avrupa Kürt Demokratik Toplum Koordinasyonu (CDK) sözde meclis üyesidir. Eylül 200 1 ‘de Hollanda’ya yasadışı yollardan girmek isterken yakalanmıştır.

1980-Midyat doğumlu Şevkiye Atalan Yezidî’dir.

1966-Midyat doğumlu Fahrettin Şahin Yezidî’dir.

Adana’da yakalanan PKK’lı canlı bomba Hatice Arat Yezidî’dir.

Dedesi Hasso, nenesi Meryem de Yezidî’dir.

1955-Beşin doğumlu Osman Ergin Yezidî’dir. DTP Merkez Yönetim Kurulu üyesidir.

Batılılar’ın aleyhimize kullanmak için sözüm ona “Türkler” arasından seçtirdiği, Avrupa Parlamentosu üyesi Feleknaz Uca, Yezidî’dir.
Feleknaz’ın babası Abdullah Uca, “Yezidî Kürdistan Birliği” başkanıdır, Elbette o da Yezidî’dir.

Televizyonlarda boy gösteren Metin Uca nedir, size kalmış…

Çünkü bu bölücü-militanların yumuşak uzantısı tüm medya, bürokrasi, parlamento ve hatta asker içindedir.

1971 -Midyat doğumlu Seyithan Alpar Süryânî’dir, yani SEYYİT Peygamber torunu) falan değil, düpedüz Hıristiyan’dır.

1976-Midyat doğumlu Metin Kesenci Süryânî’dir. “Beth Nehrin” adlı Süryânî ve Asurî örgütünün kurucusudur.

1975-Midyat doğumlu Adnan Kesenci Süryânî’dir.

1983-Nusaybin doğumlu Bilal Yürek Süryânî’dir.

1980-Pervari doğumlu Salih Boğdu Süryânî’dir.

1937-Ceylanpınar doğumlu Şemsi Emen Süryânî’dir ve HADEP üyesi idi.

1969-Kurtalan doğumlu İhsan Kaya Süryânî’dir. Romanya’da PKK insan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapmaktayken sahte pasaport ve kimlikle yakalanmıştır. Büyük dedesi Görgis, nenesi Şemuni’dir.

1962-Siirt doğumlu Basri Kaysi Süryânî’dir. Büyük dedesi Gorgis, ninesi Şemuni’dir. İHD Siirt Şubesi üyesi ve DEHAP Siirt il teşkilatı delegesi idi.

1980-Siirt doğumlu Ayhan Kaysi Süryâni’dir. Büyük dedesi Gorgis, ninesi Şemuni’dir. Pek çok olaya karışmış, 1997′de teslim olmuştur.
Itirafçı olmuş, 1999′da tahliye edilmiştir.

1952-Nusaybin doğumlu Mehmet Zeki Kanşiray Süryânî’dir. Büyük dedesi Zeytun, ninesi Meryem’dir. İzmir Köy Hizmetleri soygununa katılmıştır. 16.7.1990 günü Bornova Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Personeli maaşlarının silah zoruyla gasp edilmesi olayında tutuklanmıştır. Hapis yatmış, sonra HADEP Gaziemir İlçesi Yönetim Kurulu üyesi olmuştur.

1968-Derik doğumlu Fethi Oktay Süryânî’dir. Dedesi Turnas, nenesi Mennuş’tur. 1 997′de yakalanmış, müebbed hapse mahkûm olmuştur.

1948-Palu doğumlu Zülküf Demirtaş Ermeni’dir. Büyük dedesi Kinkos, ninesi Nazlı’dır. Ikisi de Ermeni idi.

Hala bu ermenilerin peşinden giden kürtlere şaşarım…

..

Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul Mayıs.2014 - okkesb@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/  - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,

MEDYAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul Mayıs.2014 - okkesb@gmail.com,

 

 

“500 BİN KRİPTO ERMENİ VAR”

Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan’ın çevrelerinde“Müslüman Kürt” olarak bilinen Ermenilerin asıl kimliklerine dönmeye başladığı yolundaki açıklaması, Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun “kripto Ermeniler”konusundaki suskunluğunu bozmasına yol açtı. Prof. Halaçoğlu, ülkemizde en az 500 bin “kripto Ermeni” olduğunu belirterek, bu gerçeği söylediğinde kendisini “kafatasçılıkla” suçlayıp, yargısız infaza tabi tutanların, bugün bunu açıklamasının sebebinin, Ermenilere emlak verme ve Türkiye’yi tazminat ödemeye zemin hazırlama olduğunu öne sürdü.

15 gün kadar önce eşini kaybeden Prof. Halaçoğlu, Akdamar Kilisesi’nin ayine açılmasının ardından Ermeni Patrik Vekili Ateşyan’ın yaptığı açıklama üzerine Türk Ocakları internet sitesinde bir yazı kaleme aldı.

Halaçoğlu’nun, “Kimliklerine Hırıstiyan Yazdıranlarla İlgili Bir Değerlendirme” başlıklı yazısı şöyle:    

“21 Eylül 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde Van kaynaklı Okan Konuralp tarafından bir haber yayınlandı. Haber, ‘Artık kimliklerine Hıristiyan yazdırıyorlar” başlığı altındaydı. Aslında gündemde Van Gölündeki Akdamar kilisesindeki ayin vardı. 95 yıl sonra bu kilisede yapılan ilk ayin olarak verildi. Bu ayin Türkiye’de hep gizli kalmış bir konunun ortaya çıkmasına vesile oldu ve demokratikleşmenin sonucu olarak, şimdiye kadar kimliklerini gizlemek zorunda kalmış olan Ermenilerin tekrar asıl kimliklerine dönmesi olarak değerlendirildi. Gerçek böyle miydi yoksa farklı bir boyut mu vardı? Bu arada Türkiye Ermenileri Patrikliği Patrik Genel Vekili Sayın Aram Ateşyan’ın Müslüman olan yeğenlerinin 4 ay önce nüfus cüzdanlarına Hıristiyan yazdırdıkları yer almaktaydı bu haberde. Bu kimselerin bölgede ‘Müslüman Kürt’ olarak bilindiği de eklenmişti. 

Öte yandan ‘dışarıda Müslüman ama aile içinde Ermeniydik’ dedikleri de yer aldı. Bu şekilde son bir yıldır önemli şekilde asıl kimliklerine dönmeler olduğu vurgulandı.

2007 yılında Kayseri’de Avşarlar Sempozyumunda bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmamda, Kendisini Kürt ve hatta Kürt Alevi gösteren Ermeni dönmeleri’nden bahsetmiştim. Yer yerinden oynamıştı ve benim kafatasçılığım dahil, söylenmedik söz ve hakaret kalmamıştı. Konu öylesine sunulmuş ve çarpıtılmıştı ki, yargısız infaza uğramıştım. Halbuki gerek Türkiye’deki Ermeni soykırımını savunanlar, gerekse diaspora, Anadolu’da yaşayan Ermeniler nerede diye sormaktaydılar. Sözlerimde ne Kürtlere, ne de Alevi vatandaşlarımıza hakaret vardı. Ben, bir bilim adamı olarak nerede olduklarını belgeyle açıklamıştım. O zamanki söylediklerimin tümü Amerikan arşiv belgelerine dayanmaktaydı ve hatta isim ve köy adlarına kadar bilgi bulunmaktaydı. 

Arşiv belgesi Ermeni asıllı görevliler tarafından hazırlanmıştı ve raporun adı da ‘Ermeni Kürtleri’ ismini taşımaktaydı. Bu belgede hangi Ermeni cemaatinin hangi Kürt aşireti ismini aldığı, bunların bulundukları yerler ile alt birimleri ve oturdukları köylere kadar her şey kaydedilmişti. Ama bana bu bilgileri nereden aldığım hiç sorulmadı. Sadece neden konuştuğum ve bunu açıklamakla ırkçılık yaptığım suçlamalarında bulunuldu. Bugün ne oldu da beni darağacına çektikleri bir konuda rahatça herkes binlerce Ermeni’nin bu şekilde Müslüman kisvesi altında olduğunu söyleyebilmekteler. 

‘Mahalle baskısından kurtuldukları’ iddiası tamamen safsata.Çünkü o tarihte beni o bölgeden arayan vatandaşlarımız bunların hepsini bildiklerini ifade etmişlerdi ve gerçekten de başta Patrik Hazretleri olmak üzere herkes kimlerin ve hangi köylerin bu şekilde ‘kripto Ermeni’ olduğunu bilmekteydi. Hatta 1977 yılından beri misyonerlerin bu türden Ermenileri tespit etme gayreti içinde olduğu, toprağı bol olsun Hrant Dink tarafından da dile getirilmişti. Benim tespitim bugün en azından 500 bin Ermeni’nin bu şekilde bulunduğudur.

Ermeni olmak ne suçtur ne aşağılanacak bir durumdur. Türkiye’de bugün Ermeni asıllı vatandaşlarımız bulunmaktadır ve birçoğu ile de yakın ilişkilerimiz mevcuttur.

Bence asıl Ermeni vatandaşlarımızın çektikleri sıkıntı, bu şekilde kendini gizleyen Ermeni asıllı olanlarla, soykırım safsatasını ortaya atanlardır. Tarihte hoş olmayan birçok olay olmuştur. Fakat hiçbirinin bu kadar uzun süre ve kangren haline geldiği görülmemiştir. Konunun kişiselleştirilmesi kimler tarafından yapılmıştır; bunun iyi değerlendirilmesi gerekir. Nitekim hatırlanacağı üzere ben kişiler üzerinden hareket etmemiştim ve bu şekildeki kişilerin kendilerinin açıklama yapmasının doğru olacağı kanaatindeydim.

Halen de aynı düşünceyi taşıyorum. Ancak Türkiye’de meydana gelen bir takım olayların iyi anlaşılabilmesi için de bu konunun açıklığa kavuşması gerektiğini düşünüyorum. Ama maalesef son zamanlarda Türkiye bir etnisite cenneti haline getirildi. Bence asıl ırkçılık bu şekilde ülke insanlarının farklılaşmasına zemin hazırlamaktır. Şimdiki ortam Türkiye’nin yakın bir gelecekte tamamen ayrışmasına yol açacak bir biçimde gelişmektedir. Bu son durum da, üstü örtülü olarak Ermenilere emlak vermek ve bir yerde tazminata zemin hazırlamaktır.

Gerçekte ise bu olay tamamen aydınlandığında, Ermeni soykırım iddialarının ne kadar yersiz olduğu kesinlikle ortaya çıkacaktır. Türkiye, terör meselesinde ve ayrılıkçı Kürt konusunda ciddi merhaleler kazanacaktır. Hatta ülkemizde öz be öz Türkmen olan Alevi vatandaşlarımız üzerinde oynanan oyunlar ortaya çıkacaktır.

Tabii bütün mesele, bu konuyla korkmadan yüzleşebilmek veya bunu bilmek isteyip, istemediğimizdir. Tıpkı bu günlerde Akdamar Kilisesi’nin haçının yerine takılması taleplerinde, gerçek haçın Alman arşiv belgelerinde yer aldığı üzere, 1907 yılında Ermenistan tarafından gelen Michellian çetesinin, kiliseyi yağmaladıktan sonra haçını da çıkarıp eşine hediye götürmesini bilmek isteyip, istemediğimiz gibi. Yoksa biz çevremizde binlerce Ermeni asıllıların olduğunu çok iyi bilenlerdeniz.”

Odatv.com

 

Hangi İlimizde 100 Bin Ermeni Var

Bugün TV de Erkam Tufan ile Analiz programında Ermeni Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan önemli açıklamalarda bulundu. "Türkiye'de 100 binin üstünde gizli Ermeni var" iddiasında bulunan Ateşyan, Tunceli'nin yüzde 90'ının Ermeni olduğunu savundu.

ARAM ATEŞYAN: Ben önce Birinci Dünya Savaşı'ndan ele almıyorum. Büyük anne ve babalarımızı ele alırsam onlar 1 milyonun üzerindedir. Son nesilden bahsediyorum artı yüz bin daha var en az bugün yaşayanların annesi babası Ermeni olanlardan bahsediyorum. Annesi babası Ermeni olan ama kendini Müslümanım diye tabir eden, Ermeniceyi bilen, boynunda gizlice haç taşıyan yüz binin üzerinde Ermeni var.

Erkam Tufan Aytav: Yüz bin epey büyük rakam değil mi? bu pek bilinmez, peki sizin onlarla kilise olarak bir bağlantınız var mı?

ARAM ATEŞYAN: Kilise olarak değil ama bireysel olarak var.

Erkam Tufan Aytav: Neden kilise olarak değil, deşifre olmasınlar diye mi?

ARAM ATEŞYAN: Kiliseye geldiği zaman kim olduğunu belli eder, bütün komşuları ne olduğunu anlar ama bazıları cesaret edip kimliğini belirtmese de kiliseye geliyor, ziyaret ediyor. Mesela geçen sene Paskalyayı İstanbul da kutladıktan bir hafta sonra Diyarbakır da ayin yaptım, yaklaşık 400 kişi geldi.

Erkam Tufan Aytav: Bunlar bahsettiğiniz gizli Ermeniler mi?

ARAM ATEŞYAN: Bunun 200'ü saf Müslüman kardeşler 200'ü Ermeni kökenli.

Erkam Tufan Aytav: Ama kripto olanlar, kripto olarak geldiler orada ayine katıldılar, artık kimliğimizi deşifre ediyoruz dediler.

BENİM AKRABALARIM DA KRİPTO ERMENİ

ARAM ATEŞYAN : Ama Hristiyanlığa dönmüyorlar çünkü dönerlerse devlet dairesinde çalışıyorlarsa işten atılacaklar. Komşusu rahatsız edebilir. Bunlar yaşanıyor, benim ailem orada halen Müslüman olarak yaşıyor Diyarbakır Silvan da benim ablamın çocukları var. Bazıları köklerine döndüler. Bunlar 1950'li yıllarda baskıyla müslümanlaştırıldılar. Enişteme eğer Müslüman olmazsan öldüreceğiz seni diyerek Müslüman yaptılar. Ben 1954 doğumluyum ben 4-5 yaşındayken ablam Müslüman olmuştu.

Erkam Tufan Aytav: Gerçek anlamda Müslüman mı olmuştu?

ARAM ATEŞYAN: Gerçek anlamda Müslüman olamaz içini değiştiremezsiniz. Eniştem baskıyla Müslüman oldu ve ablamı da baskıyla Müslüman yaptı. Ablam gizlice hacını da takardı Ermenicede konuşuyordu ama dinini değiştirdi diye herkes tarafından saygıda duyuluyordu.

Erkam Tufan AYTAV : Adını da değiştirdi mi?

ARAM ATEŞYAN : Evet değiştirdi. Eniştem baskıyla Müslüman oldu o da ablamı baskıyla Müslüman yaptı ben Müslüman oldum sende mecbursun Müslüman olmaya dedi kimliğini de değiştirdi.

Erkam Tufan AYTAV : Enişteniz ve ablanız Müslüman olarak kimlik çıkardılar ve çocukların isimleri Ermenice değildi doğru anladım değil mi?

ARAM ATEŞYAN : Kimlik çıkardılar ve Müslüman olarak yaşadılar çocukları da Müslüman olarak yaşadılar. İsimleri de müslüman isimler, torunları da Müslüman oldular. Ne oldu ben onları kaybettim.

Erkam Tufan AYTAV : Aslında kaybetmediniz onlar kalplerinde Hristiyanlar.

ARAM ATEŞYAN : Ne fark eder benim kilisemin üyesi değil vaftiz etmemişim, edemem.

Erkam Tufan AYTAV : Tabi sizde böyle bir problemde var değil mi sizin? Hristiyan inancına göre bir Hristiyanın vaftiz olması zorunlu mudur? Vaftiz olmayan biri Hristiyan olamaz mı? Cehenneme mi gider sizin inancınıza göre yada günah mıdır? Önce vaftizi bir anlayalım?

ARAM ATEŞYAN : Cehenneme gitmez yok öyle bir şey. Şimdi Hristiyan olması için vaftiz olması şarttır.Vaftiz olmayan birini kiliseme alamam.

Erkam Tufan AYTAV : Peki sizin kız kardeşiniz vaftiz olabilmiş miydi?

ARAM ATEŞYAN : Çocukken vaftiz olmuştu. Evlendikten sonra din değişimi oldu.

Erkam Tufan AYTAV : Peki onların çocukları olmadılar.

ARAM ATEŞYAN : Olmadılar, bakın onların 6 çocuğu var bir tanesi döndü, çocukları da döndü döndürdüm Ermeni oldular vaftiz oldular ki bana dayı diyorlar. Diğer 5 tanesi Müslüman olarak yaşıyorlar.

Erkam Tufan AYTAV : Peki vaftiz olamamak dinen ne sorumluluk getiriyor onlara, günaha mı girmiş oluyorlar ?

ARAM ATEŞYAN : Günaha girmiş olmuyor ama eziklik var. Kilisenin üyesi olmak varken rab İsa Mesih'in takipçisi olmak varken ki onların asıl dini budur.

Erkam Tufan AYTAV : Gizlice vaftiz yapın onları olmuyor mu?

ARAM ATEŞYAN : Kilisemiz yasaklar bunu kimlikte İslam yazdığı sürece ben onları vaftiz yapamam kilisenin kanunu bu. Kimliğinde ne yazacak hem Hristiyan hem islam mı?

Erkam Tufan AYTAV : Sizin onu onun sizi Hristiyan olarak bilmesi yetmiyor mu?

ARAM ATEŞYAN : Yetmiyor, şimdi yeğenim biliyor ama onun çocukları yarın Hristiyan olduklarını unutacak bilmeyecek onunda çocukları komple unutacaklar bitti

Erkam Tufan AYTAV : Onların işleri de zor toplum baskısı herkese çevresine Müslüman demişler bu zamana kadar sonra birden çıkıp diyeceklerdi ben Hristiyandım. Çok zor bir karar değil mi?

ARAM ATEŞYAN : Onların çevresindekilerin yüzde sekseni dönme Ermenidir ama şaraptan dönme sirke oluyorlar. Daha koyu Müslüman oluyorlar.

Erkam Tufan AYTAV : Kriptoların bazıları gerçek anlamda Müslüman oluyorlar o zaman

ARAM ATEŞYAN : Şartlar öyle gerektiriyor kendini daha koyu bir Müslüman olarak göstermek zorunda kalıyor.

Erkam Tufan AYTAV : Camiye mi gidiyorlar yani koyu Müslümanlar derken.

ARAM ATEŞYAN : Camiye de gitmiyorlar belki ama kiliseye de gelmiyorlar .Hem camiden hem kiliseden oluyor. Bunlar kendi aralarında evlilik yapıyorlar dönmelerden yapıyorlar.Bakıyorlar kim köklü ermeni gidiyor oradan kız alıyorlar.

Erkam Tufan AYTAV : Peki gençler için bu zor bir durum değil mi? Diyelim ki birini seviyor ama o kripto ermeni değil ne oluyor bu durumda?

ARAM ATEŞYAN : Bugün Ermenilerde başka dinden insanlar alıyorlar engel değil bu. İslam olabilir başka bir inanca mensubu olabilir bizim gençlerimizde evleniyorlar bir engel yok bunda. Ama kripto Ermeniler istemeyerek o yaşamı seçmişlerdir ben onlardan bahsediyorum. Diyorum ki bazen neden özünüze dönmüyorsunuz İstanbul'a gelirsek belki diyorlar. İstanbul da o kadar tehlike yok. Yeğenime soruyorum neden dönmüyorsun İstanbul'a diye. O zaman benim Emlaklarıma onda bir fiyat verirler yada hiç vermezler satarken diyor. Başka birisi daha var kendine göre önemli bir görevde ilan edersem Ermeni olduğumu görevimden alırlar beni diyor.

Erkam Tufan AYTAV : Ben şunu merak ediyorum gizli bir Ermeni, Ermeniliğini açıkladığında ne tür şaşkınlıklar olur çevresinde, böyle bir pratik yaşadınız mı bu konuyla ilgili çevrenizde. Ben yedi göbek Ermeni'ydim Hristiyan'dım ama Müslüman görünmek zorunda kaldım dediğinde nasıl tepkiler alıyor?

ARAM ATEŞYAN : Hiçbirşey, tepki görenlerde var benim dönen yeğenim daha doğrusu yeğenimin çocukları ona saldıranlar oldu kökü ermeni olanlar bile, tekrar neden Hristiyanlığa geçtin diye ve yeğenim günlerce ağladı farklı bir dine mensup olmak bir suçmuş gibi.

Erkam Tufan AYTAV : Peki ben şunu da merak ediyorum bu gizli Ermeniler çocuklarına bunu ne zaman söylüyorlar.

ARAM ATEŞYAN : Son nefeslerini vermeden önce .Büyük anneler babalar son günlerine yaklaştıklarında söylüyorlar biliyor musun ben Ermeniyim diye.

Erkam Tufan AYTAV : Bu hala yaşanıyor değil mi? Daha çok hangi şehirdeler.

ARAM ATEŞYAN : Birçok şehirde mesela Diyarbakır da söyledim 3-4 aile var Ermeni, kimliği Hristiyan olan ama yaklaşık 50-60 aile var kökü Ermeni olan. Benim yeğenlerim ablamın torunları onları sayarsak sadece 25 kişi eder.

Erkam Tufan AYTAV : Onların dini motivasyonlarını sağlamak adına hizmet veriyor musunuz kilise olarak?

ARAM ATEŞYAN : Onlara hizmet veremeyiz, ne tür hizmet verebileceğiz ki Hristiyan değil kanında olsa canında olsa Hristiyan değil görüntüde ben ona hizmet veremem. Bireysel akrabalıklar hariç Kilise olarak hizmet veremem. Ancak vaftiz olacak, kimliğini değiştirecek Hristiyan olacak öyle.

"TUNCELİ'NİN YÜZDE 90'I ERMENİDİR"

Erkam Tufan AYTAV : Tunceli civarında çok fazla sayıda Kripto Ermeni olduğu söyleniyor bu doğru mudur?

Aram ATEŞYAN : Doğrudur Tunceli'nin %90'ı belki dönme Ermeni'dir. Neden derseniz 30 yaşlarında bir çocuk geldi bana ve benim köküm Ermeni dedi ben dönmek istiyorum dedi. Bende ispatla dedim ispatlayamadı, kabul etmedim. Ama inatla gitti geldi vazgeçmedi gitti geldi rahatsız etti beni, daha sonra babası arası Beyefendi dedi ben belediye çalışıyorum emekli olayım bende İstanbul'a gelip döneceğim. Buradaki halkın %90'ı Ermeni'dir, lütfen kabul et dedi. Bende kabul ettim ders aldı, vaftiz oldu, kilisemizin üyesi oldu.

ERMENİSTAN BABAMIZ TÜRKİYE ANNEMİZDİR

Erkam Tufan AYTAV :Türkiye Ermenileri için Ermenistan da eğitim görmek ne demektir, ne anlama gelir?

Aram ATEŞYAN : Orası babam demektir burası da anam demektir çünkü Ermenistan'a baba vatan deriz. Türkiye'ye ana vatan deriz. Biz Türkiye Ermenileri anne ile baba arasında kalmış çocuklarız ikisi kavga ediyor biz ağlıyoruz. Biz sabırsızlıkla bekliyoruz anne babamız barışsın artık hangi şartlarda olursa olsun kucaklaşsınlar. 

 

 

Bir de “Kripto Ermenilerimiz” Varmış..!

Halk arasında “Kripto Ermeni” olarak bilinen kimi vatandaşlar, artık kendilerini gizleme gereği duymadıklarını söylüyor.

Kilisede vaftiz olarak İslam dinini terk edip Hıristiyanlığa geçiyorlar; Türk isimlerini değiştirip Ermeni isimleri alıyorlar. İsmini değiştirip, kilisede vaftiz olarak Ermeni kimliğine dönenler bir de dernek kurdu. “Dersimli Ermeniler” adlı derneğin başkanlığını Miran Pirgiç yapıyor. Pirgiç de Selahattin olan ismini 2 yıl önce değiştirmiş; kilisede vaftiz olarak Hıristiyanlığa geçmiş.

BAŞKANLARINDAN ŞOK SÖZLER

Akit’ten Fatih Akkaya’nın sorularını cevaplayan Miran Pirgiç’e göre Türkiye’de çok sayıda asıl kimliğini saklayan Ermeni var ancak takiye yaparak kendilerini gizliyorlar. Pirgiç, “Müslümanlaşmış Ermeni” olarak nitelendirdiği bu vatandaşlara “Özünüze dönün” çağrısında bulunuyor. Pirgiç’e göre, “kimliğini gizleyen Ermeniler için eskiden vardı ama bugün artık korkulacak bir şey yok.”

BDP’Lİ, PKK’YA SEMPATİYLE BAKIYOR

Dinini ve ismini değiştirip Dersimli Ermeniler Derneği’ni kurarak “Kripto Ermenileri özlerine dönmeye” davet eden Miran Pirgiç’in geçmişi ve duruşu hayli dikkat çekiyor. BDP’de 15 yıl siyaset yaptığı ortaya çıkan Pirgiç, terör örgütü PKK’ya da sempatiyle bakıyor.

“DERSİM’İN YÜZDE 75′İ ERMENİ”

Derneklerinin 70 üyesi olduğunu söyleyen Pirgiç, Türkiye genelinde “Müslümanmış gibi görünen” kaç Ermeni olduğu konusunda, “Bunu biz söyleyemeyiz. İstiyoruz ki insanlar artık bunu açıklamaktan çekinmesinler ve çıksınlar ortaya. Dersim’de örneğin halkın yüzde 75′i Ermeni kökenlidir. Bunların bir kısmı Alevileşmiş, bir kısmı Kürtleşmiş. İç içe geçmişlik var. Amacımız Dersim’de yaşayan etnik kökeni Ermeni olan ve Ermeni milletinden olduğunu bilenlerin kendilerini daha özgür ifade edebilmeleri ve kendi kültürleriyle buluşup, diğer bölgelerdeki Ermeni milletiyle bütünleşmelerini, kendi dillerini ve inançlarını yaşayabilmelerini sağlayabilmek…” dedi.

“KILIÇDAROĞLU, ANNESİNE HAKARET EDİYOR”

Pirgiç, “Dersim” denilince akla ilk gelen siyasetçi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili de şok iddialarda bulundu. Kılıçdaroğlu ile ilgili “Annesinin Ermeni olduğu kesindir, bu bilinen bir gerçek” diyen Pirgiç, şöyle devam etti: “Fakat Kemal Kılıçdaroğlu bunu reddetmeyi tercih ediyor. Kürt olduğunu reddetmesi gibi. Oysa bunu Dersim’de herkes biliyor. Kılıçdaroğlu’nun ilçesi olan Nazımiye, Ermeni yerleşim yeridir. Nitekim annesinin ismi Emoş’tur, Yemoş diyenler de vardır. Kılıçdaroğlu bunları inkar ederek annesine hakaret etmektedir.”

Kılıçdaroğlu ile, annesinin Ermeni kökenli olduğunu çekinmeden söyleyebilmesi talebiyle görüşüp görüşmeyecekleri konusunda Pirgiç, “Görüşme ihtiyacı duymadık. Çünkü kendini inkar ediyor” dedi.

HÜSEYİN AYGÜN’LE İLGİLİ ÇARPICI SÖZLER

CHP’nin bir başka Dersimli milletvekili Hüseyin Aygün ile ilgili de, “Hüseyin Aygün’ün Ermenilere yaklaşımını çok sıcaktır. Ama ben hakkında bir şey söyleyemem. Kendisi kendini ifade edecek konumdadır. Yoksa biz kimin Ermeni olduğunu kimin Ermeni olmadığını biliyoruz, hangi aşiretlerin Ermeni olduğunu, hangi aşiretin Ermeni olmadığını biliyoruz. Ama önemli olan kişilerin kendilerini doğru ifade etmeleridir” dedi.

“HADEP’TE, BDP’DE HİZMET ETTİM”

Dersimli Ermeniler Derneği Başkanı Miran Pirgiç, BDP ve PKK’daki Ermeni ağırlığını da doğrulayan açıklamalarda bulundu. BDP içinde Ermeni kökenli çok sayıda kişinin olduğunu söyleyen Pirgiç, örnek olarak kendisini gösterdi. “Ermenilerin 1923′ten önce en çok yaşadığı yerlerin hepsi, oy oranı olarak, BDP’nin yoğun olduğu yerlerdir. Örneğin Sason. Sason Ermenileri dünyaca meşhurdur. Sasonluların hepsi BDP’nin içindedir. Yine bir Van. Ermeni şehri olduğunu biliyoruz. Burayı da BDP kazanmıştır” diyen Pirgiç, kendisinin de yıllarca BDP’nin içinde kaldığını, BDP’nin her kolunda çalıştığını söyledi. Pirgiç “HADEP döneminden itibaren teşkilatlarda görev yaptım. Toplam 15 yıl hizmet ettim” dedi.

“DİNDAR KÜRTLER BİZE MESAFELİ”

BDP’nin Ermenilere büyük saygı gösterdiğini, uğradıkları haksızlıkları kabul ettiklerini söyleyen Pirgiç, ancak dindar Kürtlerin kendilerine karşı mesafeli durduğundan yakındı, “Onlar dinlerini çok koyu yaşıyor, Ermenileri halen gavur olarak görüyor” diye konuştu.

 

 

Başbakan ve Arınç’ın Dilinden

Düşürmediği İskilipli Atıf Hoca Kimdir.?

Bu Molla, İslam Teali Cemiyetinin kurucu üyelerindendir. Bu Cemaatte Kürt Sait gibi tanıdık isimlerede rastlıyoruz. İskilipli Atıf Hoca, Kurtuluş savaşında, Atatürk’ün önderliğindeki Kuvay-i Milliye teşkilatına karşı halkı kışkırtmış, Yunan Ordusunun padişahın emriyle hareket ettiği saçmalığına Türk halkını inanadırmaya çalışmış sözde din adamlarındandır.

Babası Akkoyunlu aşiretinden, annesi ise Mekkeden göç etmiş Ben-i Hattab aşiretinden bir Araptır. Cumhuriyet kurulduktan sonrada, Cumhuriyet karşıtlığına devam etmiş, şeriat yanlısı bir kişidir.

Bugün tüm vatan hainlerine yapıldığı gibi bu şahsa da iade-i itibar yapılarak ismi memleketindeki bir hastaneye verilmiştir. İdam edilmesini ise, bugün şöyle açıklıyorlar. “İsklilpli Atıf Hoca sırf şapka devrimine muhalefet ettiği için idam edilmiştir ve İstiklal Mahkemeleri, Cumhuriyetin karanlık bir dönemidir”

Açıkca Atatürkü suçlamasalar da Dersim Olaylarında olduğu gibi tek suçladıkları aslında Atatürk. Oysa İstiklal Mahkemelerinde yargılanan ve idam edilen İskilipli, İngilizlere ajanlık yaptığı ve işbirliği içinde olduğu için idam edilmiştir. Ne yazık ki bugün bu tür hainler teker teker aklanılmaya çalışılıyor.

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul Mayıs.2014 - okkesb@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/  - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,

MEDYAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul Mayıs.2014 - okkesb@gmail.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP