KCK’DAN ÜLKEYİ SARSACAK AÇIKLAMA.!

Bizim İçin Sürecin 15 Şubat’la Birlikte Son Derece Tehlikeli, Kritik Ve Bitme Noktasında Olduğunu Belirtmek Durumundayız

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

KCK’DAN ÜLKEYİ SARSACAK AÇIKLAMA.!

KCK; ‘Bizim İçin Sürecin 15 Şubat’la Birlikte Son Derece Tehlikeli, Kritik Ve Bitme Noktasında Olduğunu Belirtmek Durumundayız’

KCK’dan ülkeyi sarsacak açıklama.!

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı ‘Bizim için sürecin 15 Şubat’la birlikte son derece tehlikeli, kritik ve bitme noktasında olduğunu belirtmek durumundayız’ açıklaması yaptı.

ANF’de yer alan açıklamaya göre KCK Yürütme Konseyi Eş başkanlığı, süreç konusunda AKP Hükümeti’nin hiçbir adım atmadığını belirterek, ”AKP’nin bu tutarsız ve müzakereye gelemeyen politikaları nedeniyle süreci ve AKP’nin yaklaşımlarını ciddi biçimde sorgulama hakkımız doğmuştur.

Şimdi hareket olarak böyle ciddi ve kritik bir sorgulama ve yeni kararlar alma aşamasındayız” dedi.

KCK, sürecin 15 Şubat’la birlikte son derece tehlikeli, kritik ve bitme noktasında olduğunu ifade etti.

KCK açıklamasında, “Kendine yakın basın ve medya organları üzerinden algı yaratmaya ve yönetme politikasını ısrarla sürdürmektedir.

AKP’ye yakın birçok köşe yazarı, basın ve medya Kürt Halk Önderi Reber APO’nun açıklama yapacağı beklentisi içinde olduğunu iddia etmektedir.

Erdoğan bir adım daha ileri gidip üstenci bir üslupla “bugünlerde bir açıklama bekliyoruz. Ama önemli olan açıklama değildir. Bakalım bu defa silah bırakacaklar mı demektedir” denildi.

“Buna karşılık bizde diyoruz ki, önemli olan süreç iyi gidiyor demagojisini yapmak değildir” diyen KCK, şunları belirtti: “Bakalım bu defa AKP iktidarı hiç vakit geçirmeden hemen yarın resmi müzakereye başlayacak mı? İzleme heyeti kurulacak mı ve bu heyet hiç vakit geçirmeden Önder APO’yla görüşecek mi.?

AKP’nin Kürt sorununun çözümüne ilişkin varsa bir politikası bunu açıkça ortaya koyup somut adım atacak mı.?

En önemlisi de Rehber APO’nun hareketimizle ve hareketimizin de kamuoyuyla paylaştığı müzakere taslağı karşısında bir adım atabilmiş midir.?”

‘AKP AÇIKLAMA BEKLEMEYİ BIRAKIP SOMUT ADIMLAR ATMALIDIR’

AKP’nin açıklama beklemeyi bırakıp somut adımlar atması gerektiğinin altını çizen KCK, “Oyalama politikasından vazgeçmelidir. Niçin halen müzakereye oturmadığını kamuoyuna açıklamalıdır. Zihniyetinde hiçbir değişiklik ve pratik uygulamada hiçbir adım atmayan, müzakereye dahi oturmayan AKP, Kürt halk Önderinden ve hareketimizden hangi yüzle ve hangi politik ahlakla açıklama yapmamızı bekleyebilir. 15 Şubat’a kadar başlaması gereken müzakerede hayli yol alınmalıyken, AKP henüz müzakereye bile gelmiş değildir. Oysa 15 Şubat tarihi bizim için çok önemliydi. AKP’nin bu tutarsız ve müzakereye gelemeyen politikaları nedeniyle süreci ve AKP’nin yaklaşımlarını ciddi biçimde sorgulama hakkımız doğmuştur. Şimdi hareket olarak böyle ciddi ve kritik bir sorgulama ve yeni kararlar alma aşamasındayız” dedi.

Öcalan’ın hazırladığı müzakere taslağını AKP devletine ve hareketlerine eşzamanlı ulaştırdığını vurgulayan KCK, “Hareketimizin tüm bileşenleri olarak yaptığımız kapsamlı tartışmalar sonucunda önderliğimizin iletmiş olduğu müzakere taslağını desteklediğimizi ve arkasında olduğumuzu kamuoyuna açık ve net biçimde deklere etmiştik.

Aynı açıklamada müzakere taslağı kadar müzakerenin gerçekleşeceği takvimi ne kadar önemsediğimizi de aynı açıklıkla ortaya koymuştuk.

Ne var ki, Önderliğimizin ve hareketimizin net ve kararlı duruşu karşısında AKP yine zamana oynayan, oyalama politikalarını sürdürmüş ve bunda ısrar etmiştir. Pratik, gözle görülür somut adımlar atmak ve demokratik yasalar çıkarmak yerine, iç güvenlik paketi adı altında faşist yasalar çıkarmaya çalışmaktadır.

AKP, istediği kadar demokratikleşme, süreç ve müzakere desin; Bunların hepsinin laf ve demagojiden ibaret olduğu çıkarmaya çalıştığı iç güvenlik yasasından da rahatlıkla görülmektedir.

Demokrasi, çözüm ve müzakereye bu kadar kapalı olan bir zihniyetin Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü konusunda hiçbir adım atmayacağı ortaya çıkmıştır” diye belirtti.

‘SÜREÇ 15 ŞUBAT’LA BİRLİKTE TEHL

İKELİ, KRİTİK VE BİTME NOKTASINA GELDİ

KCK Yürütme Konseyi Eş başkanlığı açıklaması şu ifadelerle son buldu: “AKP’nin artık demagoji, sahte algı yaratma, zamana oynama ve oyalama politikalarını terk etmesi gerekmektedir. Önder APO’yla yaptığı diyalogun ciddiyet ve samimiyeti hemen yarın derhal müzakerenin başlaması, izleme heyetinin oluşması, izleme heyetinin Önder APO’yla görüşmesi ve bu temelde biran evvel somut adımların atılmasıyla ortaya çıkacaktır.

Yoksa bizim için sürecin 15 Şubat’la birlikte son derece tehlikeli, kritik ve bitme noktasında olduğunu belirtmek durumundayız.”

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Mart.2015 – okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb – web: http://www.trabmarder.org,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, -okkesb@telmar.net

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Mart.2015 okkesb61@gmail.com,

 

NEDİR BU KCK.?

Son günlerde gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınan bazı şahısların, KCK örgütü ile ilişkiliolduklarının belirtilmesi, yazılı ve görsel medyada KCK hakkında çeşitli görüşlerin ortaya atılmasına yol açtı.
KCK’nın ne olduğu konusunda PKK’ya ait internet sitelerinde yapılacak basit bir tarama sonucu bilgi edinmek pekâlâ mümkün iken, nedense buna ihtiyaç duyulmamış ve kamuoyu bir bakıma yanlış bilgilendirilmiştir. 
Türk basınında çıkan haberlerde, KCK için genellikle; 
“PKK’nın şehir yapılanması”, “PKK’nın sivil uzantısı”, “PKK’nın gizli sivil kuruluşu” vb. ifadeler kullanıldı.

Bazı köşe yazarlarının görüşleri de şöyle: 
Ruşen Çakır: “KCK örgütü, iddiaya göre, yasadışı Kürt siyasi hareketiyle (PKK) yasal olan BDP (DTP) arasında köprü vazifesi görüyor.” (Vatan, 28.12.2009)
Oral Çalışlar: “KCK, bir bakıma ‘PKK’nın yasal alana adapte olması çabası’ olarak adlandırılması mümkün olan bir oluşum. PKK’nın dağdan indirilmesi, bir geçiş sürecini gerektiriyor. KCK’nın da bu çerçeve bağlamında değerlendirilmesi mümkün.” (Radikal, 25.12.2009) 
Cengiz Çandar: “Gözaltına alınan veya tutuklananların KCK’lı olduğu kanıtlansa bile onların hemen tümü kapatılmış DTP’nin ve yeni kurulmuş BDP’nin üyeleri. KCK-PKK ilişkisi, büyük ölçüde Sinn Fein-IRA ilişkisini andırıyor. İngiltere hükümeti, Sinn Fein’i muhatap alarak sonuçta IRA’yı silahsızlandırmayı başarmıştı.” (Radikal, 26.12.2009)
Yeni Şafak gazetesinde ise 28.12.2009 günü şu haber yayınlandı: 
“Çeşitli bahanelerle sokakları savaş alanına çeviren KCK militanlarının Sabri Ok tarafından yönlendirildiği tespit edildi. Avrupa’da yaşayan KCK'nın lideri Sabri Ok hakkında kırmızı bülten çıkarılacak. Örgütün elebaşı Ok’un, yakalandıktan sonra Türkiye’ye iadesi sağlanacak.”
KCK hakkında basına yansıyan bilgilerin özeti böyle. Yani, kısa adı KCK olan oluşum, PKK’nın bir uzantısı, sivil ve şehir yapılanması olup, liderliğini de Avrupa’da yaşayan Sabri Ok adlı bir PKK üst düzey sorumlusu yürütüyormuş.
Bu tür bilgilerin kaynağının hangi odak olduğu meçhul ise de, birilerinin. Türkiye kamuoyunu yanlış yönlendirmeyi amaçladığı ve bazı medya organlarını da kullanarak kirli bir oyun tezgâhladığı anlaşılıyor. 
PKK’nın ne olduğu biliniyor. PKK’nın önderi Abdullah Öcalan, Yürütme Konseyi üyeleri Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan ve diğerleri. 
Peki, KCK nedir? Buyurun, bunun ne olduğunu belli merkezlerce medyaya servis edilen dezenformasyondan değil, bizzat kaynağından, yani PKK’nın yayın organlarından öğrenelim: 
Abdullah Öcalan’ın, 2005’te avukatları ile yaptığı görüşme notlarında, KKK (Koma Komelén Kürdistan/Kürdistan Halklar Konfederasyonu)’nın kurulması talimatını verdiği kayıtlıdır. Bunun üzerine KKK’nın kuruluşu 21 Mart 2005’te ilan edildi. Ancak, yine A.Öcalan’ın talimatı üzerine, 16-22 Mayıs 2007 tarihleri arasında Kandil’de yapılan Kongra-Gel beşinci genel kurulunda, dernek anlamına da gelen
“komel” adı yerine, Kürtçe’de “cemaat, toplum, halk” anlamına gelen “civak” adı tercih edilmiş ve KKK’nın adı KCK (Koma Civakén Kurdistan/Kürdistan Halklar Konfederasyonu) şekline dönüştürülmüştür. PKK yayınlarında, Abdullah Öcalan “KCK önderi” olarak da anılmaktadır. 


İşte, PKK’ya ait yayın organlarından bazı alıntılar:
KCK önderi Abdullah Öcalanın İmralı’daki tecrit koşulları ve DTP’nin kapatılması, Almanya’nın birçok kentinde protesto edildi.” (Yeni Özgür Politika, 18.12.2009).
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan; ‘Kürt gençliğinin yönü dağlar olmalı, gerilla saflarına akın edilmeli, saflara katılım olmalıdır. Ya halkımızın iradesine sahip çıkmak üzere geliştirilen kitlesel eylemlere öncülük etmek üzere katılmalı ya da dağlara çıkarak özgürlük zeminlerinde gerilla saflarında yerini almalıdır.’ dedi” (Fırat Haber Ajansı, 14.12.2009)
KCK Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Cemil Bayık; ‘Kürt iradesi, Kürt kimliği yasal olarak kabul edilmedikçe PKK’nın dağdan inmeyeceğini’ söyledi.” (Fırat Haber Ajansı, 20.10.2009)
KCK Yürütme Konseyi üyesi ve Halk Savunma Merkezi Başkanı Duran Kalkan; ‘Her an daha büyük patlamalar olabilir, hatta ayaklanmalar bile gündeme gelebilir.’ dedi.” (Fırat Haber Ajansı, 24.12.2009)
Kandil – KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, AKP hükümetinin ‘açılım’ adı altında geliştirmeye çalıştığı planın Kürt hareketini tasfiye amaçlı olduğunu açıkladı” (Fırat Haber Ajansı, 08.12.2009)

Örgüt yayınlarında da açıkça itiraf edildiği gibi, 
PKK lideri ve yöneticileri ile KCK lideri ve yöneticileri aynı kişiler. PKK’nın faaliyet merkezi ile KCK’nın faaliyet merkezi aynı, yani Kandil. PKK yöneticileri olan şahısların KCK adına yaptıkları açıklamalarda da şiddet savunuluyor ve gençler eylem yapmaya çağrılıyor. 
Peki, hani KCK sivil ve barışçıl bir oluşumdu, şehir yapılanmasıydı, PKK ile BDP arasında köprüydü, dağdan inmenin siyasi aracıydı.

Cengiz Çandar’ın deyimiyle Sinn Fein’di.! Hani, nerede.? KCK ile PKK arasındaki fark ne.? Siz kimi kandırıyorsunuz.?
Sinan Sungur - Odatv.com

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Mart.2015 – okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb – web: http://www.trabmarder.org,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, -okkesb@telmar.net

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Mart.2015 – okkesb61@gmail.com,Metni

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP