ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ SORUNU

Levent Üzümcü Sosyalist Enternasyonal İstanbul Konsey Toplantısında Yaptığı Konuşma Nedeniyle Memuriyetten Atıldı

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ SORUNU

Levent Üzümcü Sosyalist Enternasyonal İstanbul Konsey Toplantısında Yaptığı Konuşma Nedeniyle Memuriyetten Atıldı

Sosyalist Enternasyonal'e Levent Üzümcü Damgası

Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda Gezi Parkı'nın ön plana çıkan sanatçılarından Levent Üzümcü'nün yaptığı konuşma damgasını vurdu.

AKP iktidarına çok sert eleştirilerde bulunan Üzümcü'nün bu konuşması internette de en çok paylaşılanlar arasına girdi.

İstanbul'da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda "Gezi" adıyla masa oluşturuldu ve Gezi Parkı sürecinde yaşananlara ilişkin oturum yapıldı. 
CHP'nin ev sahipliğinde Hilton Otel'e düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda BDP'yi Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür temsil etti.

Burada oluşturulan "Gezi" adlı masada ise, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Murat Çekiç, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, sanatçı Levent Üzümcü ve Antikapitalist Müslümanlar adına da İhsan Eliaçık yer aldı. 

 
"TÜRKİYE'NİN BİBER GAZI REZERVİ SADECE 20 GÜNDE BİTTİ" 
Toplantıda açılış konuşmalarının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran tarafından Gezi Parkı olaylarına ilişkin bir sunum yapıldı. Oran, "Ağaç sadece bir semboldür. Olaylar bir ağaç yüzünden değil, baskıcı, otoriter, diktatöryal anlayış nedeniyle yaşandı.

Bir mahallenin sorunu, önce bir şehrin, sonra Türkiye’nin, sonra bütün dünyanın sorunu oldu. Neydi bu sorun.?

Özgürlük ve demokrasi, Kimdi bu sorunu yaratan.?" dedi.

Gezi Parkı olayları sırasında yaşananların aktarıldığı bir video da paylaşan Oran, görüntüde yer alan ve olaylar sırasında gözünü kaybeden Barış Hakan Yaman'ı da katılımcılara anlattı.

Umut Oran, "Tam 7 kişi öldü. Aralarında sivil polisler tarafından sokak ortasında sopalarla dövülerek öldürülen 19 yaşında gençler var. 4 metreden polis kurşunuyla hayatını kaybedenler var. Başına isabet eden biber gazı fişeği ile hayatını kaybedenler var. Bunlar rakam değil, bunlar gerçek hayat. Polis şiddeti yüzünden 11 kişi gözünü kaybetti. 8 binden fazla kişi yaralandı. Halkın üstüne 130 binden fazla biber gazı kapsülü atıldı. Türkiye'nin biber gazı rezervi sadece 20 günde bitti. Erdoğan laik, demokratik, sosyal hukuk devleti, rol model Türkiye’yi, faşizan ve bağnaz bir rejime dönüştürmek istiyor. Halkın yaşam şekillerine müdahale ediyor, kadın haklarını kısıtlamak için çalışıyor" diye konuştu.

"HALK MUHBİR OLMAYA ÖZENDİRİLMEKTE" 
Levent Üzümcü ise sözlerine, "1980 yılı sonbaharıydı. Askeri darbenin bir kaç hafta sonrası mahallede oyun oynayan benim yanıma babam geldi ve bana dedi ki, 'Babanın adını soran olursa, nerede oturduğunu soran olursa, sakın söyleme.' 80 darbesi Türk solunun üzerinden bir silindir gibi geçti" diye başladı.

Üzümcü, "Bugün ülkemizde halk muhbir olmaya özendirilmekte, toplumun genelinin ahlaki değerlerine karşı olarak lanse edilen hayatların dinlenmesi, gözlenmesi ve ihbar edilmesi normalleştirilmektedir.

Taksim Gezi Parkı olayları, her geçen gün otoritesini sertleştiren, huzursuz ve saldırgan bir provokatörün körüklediği bir şehir eylemidir.

Bu hasta psikolojinin klonları sokaklarda ellerinde palalarla, göz yaşartıcı ve boğucu gaz fişekleri atan silahlarıyla bizlerin üzerine yakın mesafeden öldürmek ve sakat bırakmak için ateş ederken biz sadece küçücük bir parka tutunduk.

Türkiye'deki olayların fitilini ateşleyense yaşam tarzlarını ve alanlarını korumak isteyen insanların devlet tarafından korkunç bir şekilde dövülmesidir.

Kendimize Başbakan olarak seçtiğimiz kişinin bir anda her birimizin yaşam koçu olma hevesidir.

İnsanların nerede ve ne içeceğine, kaç çocuk yapacağına, kaç yıl okula gideceğine, 18 yaşını aşmış üniversite öğrencilerinin evlerde kim kim oturacağına, mizahın nasıl yapılacağına karşı fikir üretmenin suç sayılmasına, kimin namuslu olduğuna, yaşam tarzımıza dair karar verme yetkisini kendisinde bulmasıdır.

1980'den beri dünya çok değişti. Ama ben, geçen yaz sokakta top oynamaya çıkan oğluma eğilerek, şunu söyedim; 'Oğlum, Ada eğer baban kim diye sorarlarsa...'" diye konuştu. 

"GEZİ PARKI, DİN DÜŞMANI DEĞİLDİR" 
İhsan Eliaçık da, "'Gezi Parkı'nda din düşmanları var' dedi iktidar sahibi, Gezi Parkı, din düşmanı değildir. Gezi Parkı, iktidar sahibinin iddia ettiği gibi, darbeci bir hareket değildir. Gezi Parkı, dış güçlerin bir organizasyonu değildir" şeklinde konuştu.

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul–Eylül.2015 – okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul–Eylül.2015 – okkesb61@gmail.com,

 

LEVENT ÜZÜMCÜ TBMM GÜNDEMİNDE

Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran, SE Konsey toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle sanatçı Levent Üzümcü'nün memuriyetten atılmak istenmesini TBMM gündemine taşıdı.

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Levent Üzümcü hakkında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi hazırlayarak TBMM’ye sundu.

Umut Oran, Davutoğlu’na,. “Levent Üzümcü’yü meslekten, memuriyetten atmak istemeniz, benim düzenleyicileri arasında yer aldığım ve CHP’nin ev sahipliğinde 11 Kasım 2013 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısında Gezi temalı oturumda yaptığı konuşmadan mı kaynaklanmaktadır.?” diye sordu.
Memuriyetten atın talimatı Davutoğlu’ndan mı.?
CHP’li Oran’ın Davutoğlu’na yönelttiği diğer sorular şöyle:

- İstanbul Şehir Tiyatroları sanatçısı Levent Üzümcü’nün memuriyetten atılması için siz mi talimat verdiniz.?
Dolaylı sansür değil mi.?
- Kamu kurumlarında çalışan sanatçıların kişisel görüşlerini hiçbir şekilde açıklamama, basına konuşmama yasağı konulması anayasaya, AİHS’ye, kişisel temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı değil midir.? Sanatçılara konuşma yasağı koyarak sanata dolaylı sansür uygulamanızın gerekçesi nedir.?
Dosyaya neden İBB Disiplin Kurulu bakıyor.?
- Şehir Tiyatroları’nda 1995’ten bu yana başarılı bir sanat yaşamı sürdüren tek bir disiplin cezası dahi bulunmayan Levent Üzümcü’nün uyarı/kınama gibi nispeten düşük bir disiplin cezası yerine doğrudan kurumdan, hatta memuriyetten çıkarılmak istenmesinin gerekçeleri nelerdir, kademeli, orantılı bir ceza sistemi kullanılmadan neden doğrudan en ağır idari cezaya başvuruluyor.?
- Levent Üzümcü’nün dosyasına neden Şehir Tiyatroları Disiplin Kurulu yerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yüksek Disiplin Kurulu el koymuştur, bu olağandışı uygulamanın amacı nedir.?
Politik görüş ayrımı suç değil mi.?
- Sanatçıları, memurları “politik görüşlerine” göre ayrıma tabi tutmak suç değil midir?
Polisin Gezi müdahalesini eleştirmek suç mu.?
- Gezi’de polisin aşırı sert, orantısız müdahalesi nedeniyle 8 kişinin yaşamını yitirmesi, 11 kişinin gözünü kaybetmesi, 8 binden fazla yurttaşın yaralanmasını eleştirmek suç mudur.?

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul–Eylül.2015 – okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul–Eylül.2015 okkesb61@gmail.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP