EN KÜÇÜK HATAYI SAVUNMAYIZ.!

En Büyük Hatayı Yapsak Da En Küçük Hatayı Savunmayacağız.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

EN KÜÇÜK HATAYI SAVUNMAYIZ.!

En Büyük Hatayı Yapsak Da En Küçük Hatayı Savunmayacağız.!

7 Haziran seçimleri öncesinde bir grup Y-CHP’li,  HDP’nin barajı geçmesi (terör örgütü PKK‘nın Meclis’e girmesi) için, sinsi bir propaganda yürüttüler.

Bu grubun başında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter Gürsel Tekin ve Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl geliyor. (1)

Cumhuriyetin ve CHP’nin kurucu felsefesi ile kimliğine ihanet anlamına gelen bu eyleme karşı, küçük bir grup da Meclis’e dördüncü bir partinin girmesi, AKP’nin tek başına iktidar olmasını önleyecekse, Vatan Partisi girsin diyerek, Vatan Partisi’ne oy verilmesini savunmuştur.

Bu görüşü savunan CHP üyelerinden biri de benim…

Dürüstçe kabul etmek gerekir ki, her iki görüşü savunanlar, CHP Tüzük’ünün 70/A-e ve Disiplin Yönetmeliği’nin 11/A-e maddesine göre partiden kesin ihraç suçunu işlemişlerdir. (2)

İşin ilginç yanı, “partiden kesin ihraç” sonucunu doğuracak bu suç,övünülecek bir şeymiş gibi seçimden sonra da savunulmaya devam ediliyor.! (3)

CHP’de  “disiplin hukuku” bir tek genel başkana karşı işletilemiyor.

O Büyük Kurultay’da hesap verecek.!

Geri kalan tüm üyelerin, bulundukları göreve göre, İl Disiplin Kurullarına veya Yüksek Disiplin Kurulu’na hesap vermeleri şarttır…

Bunun için ivedilikle İl Yönetim Kurullarının harekete geçmesi gerekir.

Aksi halde işlenen suça; gizleme, destekleme veya övme suretiyle iştirak etmiş ve görevlerini kötüye kullanmış olacaklar.!

Başka partiyi destekleyen genel başkanın savunmasını vermesi ve genel seçimin değerlendirilmesi için de derhal seçimli Büyük Kurultay’ın toplanması gerekiyor.

CHP Çankaya Delegesi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu‘nun bu yöndeki çağrısı isabetli ve son derece yerindedir…

Aksi halde, kendi hukukunu çiğneyen bir partinin, hukukun üstünlüğünü savunmasına kimse inanmaz.

Hukuka saygısı olmayan bir partinin, iktidara gelmesi halinde neler yapabileceğini kimse tahmin edemez.!

Sınav sorularını çalarak çocuklarımızın geleceğini karartan ve Devletin her kurumuna sızan Fetullah Gülen Cemaati‘ne, daha muhalefette iken kol kanat geren Kılıçdaroğlu ve ekibinin, tek başına iktidara gelmesi halinde de aynı tutumun sürdürüleceğine hiç şüphe yoktur.!

Ağır bir hezimete uğrayan Y-CHP yönetiminin, seçim yenilgisini unutturmak için AKP ile koalisyon yapmaya can attığı her halinden bellidir.

Böyle bir olasılığın gerçekleşmesi halinde, Y-CHP’nin ortağı AKP’ye hesap soramayacağı son derece açıktır. Hesap sorma bir yana, 13 yıllık AKP iktidarı süresince yaşanan bütün kanunsuzlukları aklaması da söz konusu olacaktır…

Kılıçdaroğlu ve ekibi CHP’nin yönetiminden uzaklaştırıldıklarında, siyaseten yok olacaklarını bilmektedirler. Bu nedenle CHP’yi bitirme pahasına,hangi parti olursa olsun hükümet kurmaya evet diyebilirler.!

CHP’yi İşgalden Kurtarmadan Türkiye’yi Kurtarmak İmkansızdır.!

 2011 Seçimlerinden daha az oy alırsam çekilirim” diyen Dersimli, bu sözünün gereğini asla yerine getiremez.!

Verdiği sözleri tutmayan bir liderin kişiliğine güvenilebilir mi.?

Kendisine görev veren küresel güçlerin talimatlarını mı yerine getirecek, yoksa onurlu davranıp istifa mı edecek, pek yakında göreceğiz!..

“AKP’yi iktidardan düşürmek için ne gerekiyorsa yapılır, gerektiğinde başka partiler de desteklenir” şeklindeki savunmanın, bir ölçüde anlaşılabilir olması için, gerçekte AKP’nin iktidardan düşürülmesi gerekiyor.

Bu sonuç elde edildikten sonra, AKP ile koalisyon kurarak, yeniden iktidara gelmesini sağlamak hiçbir şekilde savunulamaz.!

Karşıdevrim yaparak ülkeyi bu hale getiren AKP, tek başına iktidar olmayı kaybettiğine göre, onun iktidarının devamını  sağlayacak olan hangi parti olursa, küresel güçlerin emrinde olduğuna hiç kuşku duyulmamalıdır. Çünkü AKP’ye destek vererek iktidarının devamını sağlamak,karşıdevrimin tamamlanmasına katkı sunmak sonucunu doğuracaktır.!

2011 yılında kayıtlı seçmen sayısı 52 milyon 806 bin 322′dir. 2015 yılında kayıtlı seçmen56 milyon 608 bin 817′ye çıkmıştır. CHP’nin aldığı oy 11 milyon 518 bin 404′tür. Seçmen sayısındaki artış yaklaşık 4 milyondur. 2011 seçimlerinde CHP’nin aldığı oy ise; 11 milyon 147 bin 736 idi. Yeni seçmenlerin yüzde 25′ini (yaklaşık 1 milyon oyu) eklersek, CHP’nin olması gereken oyu: 12.147.736 bulunur. Oy kaybı 629.332‘dir. Zaten başarısızlık,2011′de kazanılan 135 milletvekilinin 3‘ünün kaybedilmesi ile resmen tescil de edilmiştir.!

CHP’deki oy kaybı, yörüngeden sapmanın ve HDP’ye baraj atlatmanın bir sonucudur.!

Son 5 yılda; 2 genel seçim, 1 yerel seçim, 1 referandum ve 1 de Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybeden bir lider, üstelik CHP oylarında azalma olursa çekilirim sözünü de vermişken (4)  hangi yüz ile genel merkeze girer çıkar, anlamak mümkün değildir.!.?

İnsanda biraz onur, biraz haya, biraz ar olur…”

Kılıçdaroğlu, son 5 seçimde AKP iktidarının  yolsuzluklarını gündeme taşımıştır.

İktidar oylarını artırmış, kendisi muhalefette iken oy kaybetmiştir

Şimdi AKP ile hükümet kurarak, bütün bu yolsuzlukların üzerini de kapatmış olacaktır.!

Böyle bir adamın peşinden gidilir mi.?

Mitingde Fatiha okuyan Alevi kökenli bir lider; Alevilere ne anlatabilir, ne kadar güven verebilir.?

Nitekim sonunda “Yol Düşkünü” olarak ilan edilmiş ve CHP’nin kalesi olan Tunceli’yi HDP / PKK‘ye teslim ederek,  en etkili tokadı yine hemşerilerinden yemiştir…

İlk kurultayda, CHP delegesinden tekmeyi de yemelidir.!

Amacına ulaşmak için her türlü aracı kullanmayı mubah sayan bu “dürüst lider”; gerçek amacını gizliyor, yalan konuşuyor, sözünü tutmuyor, koltuğunu bırakmıyor ve her türlü işbirliğine girebiliyor…

Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in “Siyasetin kırmızıçizgileri olmaz” sözleri, bu Makyavelist ilkesizliği ve cehaleti gözler önüne seriyor… (5)

Dersimli Kemal’in ve Y-CHP’sinin ne kadar  tehlikeli  olduğunu anlayabilmek için sadece bugüne kadar yaptıklarına bakmak ve söylemlerini tartmak  yeterlidir:

*AKP’nin “Sessiz Devrim”ine ki bu karşıdevrimdir karşı çıkmadı fakat yolundaki taşları temizledi…

*Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kurulmasına ses çıkartmadı; “Ordu darbecilerden temizlenmeli” diyerek, bu ihanete ortak oldu…

*Cumhuriyet’e en büyük ihaneti yapan, çocuklarımızın geleceğini çalan Cemaat’e kol kanat gererek, meşruiyet sağladı…

*Büyük Ortadoğu Projesi‘ne boyun eğdi…

*Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden “Açılım”a destek verdi. Hatta “Açılımı en iyi biz yaparız” diyerek bölücülüğü destekledi…

*AİHM‘nin “siyasi simgedir” dediği türbanın Meclis’e kadar girmesine öncülük yaptı…

*Gerici bir yapıya sahip olduğunu ve hukuka saygılı olmadığını, Eğitim ve Öğretim Birliği Yasası‘nın delinmesine karşı gelmeyerek bir kez daha kanıtladı…

*Vatan haini ve adi bir eşkıya olan Seyit Rıza‘yı önder olarak sahiplendi…

*Şeyh Sait‘e ve Saidi Nursi‘ye karşı bir tek söz söylemedi…

*Ekonomik görüşü de halktan yana değildir; AKP ile aynı programı savunmaktadır. İktidara geldiğinde ekonomiyi Kemal Derviş‘e teslim edeceğini defalarca söyledi…

*Üretimi ve istihdamı artırıcı bir tek vaadi yoktur…

*Ulusal sorunlar karşısında duyarlı değildir. Yunanistan’ın Ege’de 152 adamızı işgal etmesini görmezden gelmiştir…

*Kıbrıs‘ta Rumlardan yana politika izlemektedir…

*NATO‘da kalmayı savunuyor.! Libya‘ya yapılan saldırıyı utanmadan destekledi.!

*Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine saygısı yoktur. “Türk” ve “Türklük” kavramlarının Anayasadan çıkartılması için can atıyor..

*Cumhuriyetin ve CHP’nin kurucuları; Atatürk ve İnönü’yü itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapıyor…

*6 Ok‘u yeniden yorumlayarak inkâr etmeye çalışıyor…

*1930‘ların CHP’sini sahiplenmeyerek, CHP mirasını reddediyor…

*Parti hukukuna zerre kadar saygısı yoktur…

*Program‘ı değiştirmeye bile tenezzül etmeden, rahatlıkla çiğneyebiliyor...

*Amerikan karşıtlığının yükselmesinden oldukça rahatsızlık duyuyor…

CHP’de bir işgalci konumunda olan Dersimli Kemal; ham meyve gibidir; dış görünüşü çarpıcıdır ancak tadı her zaman ki gibi acıdır.!

Bu yüzden CHP’yi işgalden kurtarmadan Türkiye’yi kurtarmak imkansızdır.!

Av. Cemil Can

 

DİPNOTLAR:

1.)

a) http://www.ulusalkanal.com.tr/secim-2015/chp-grup-baskanvekili-engin-altay-yuzde-3-bucuk-civarinda-oyumuzu-demokrasiye-feda-ettik-h63165.html

b) http://zete.com/gursel-tekin-chplilerin-hdpye-verdigi-oyla-demokrasi-kazandi/

2.) Tüzük, Madde 70:

A) Kesin Çıkarma Cezası Gerektiren Parti Suçları

e) Parti adaylarına karşı veya başka parti adaylarından yana açık veya gizli çalışmak.

Disiplin Yönetmeliği, Madde11:

Aşağıda yazılı olan tutum, davranış ve eylemler ile bunların yapılmasını desteklemek, kolaylaştırmak ve övmek parti suçudur.

A) Kesin Çıkarma Cezasını Gerektiren Parti Suçları

e) Parti adaylarına karşı veya başka parti adaylarından yana açık ve gizli çalışmak,

3)

a) http://www.yurtgazetesi.com.tr/chp-secmeni-ve-hdpye-giden-oylarin-analizi-makale,10254.html

b) http://www.viratrabzon.com/haber/chp-trabzon-il-yonetiminden-flas-aciklama-17994.html

4.)  http://www.haber7.com/partiler/haber/1383176-kilicdaroglu-birakma-sartini-acikladi

5.)http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/erken-secim-turkiyenin-altina-dinamit-koymaktir-858860/

 

Cemil CAN, Ankara – Kasım.2015 – av.cemilcan@hotmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb web: http://www.trabmarder.org,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, okkesb@telmar.net,

Cemil CAN, Ankara – Kasım.2015 – av.cemilcan@hotmail.com,

 

 

SICAK DİYE ORUÇ BOZMAYIN

Kimlerin Cennet’e, Kimlerin Cehennem’e Gideceğini, Ulu Tanrı’dan Başka Bir De Kendisinin Bildiğini  Sananlara


İnegöl Milli Eğitim Müdürü birkaç gün önce ”Cehennem”den Mustafa Kemal Atatürk’ün: “Sıcak diye oruç bozmayın, burası çok sıcak. K.Atatürk” şeklindeki mesajını getirdi… (1)  

Müdür Mustafa Karaaslan’ın bu paylaşımından; kimlerin Cennet’e, kimlerin Cehennem’e gideceğini, Ulu Tanrı’dan başka bir de kendinin bildiğini Türk halkına iletti…

Daha önce ölenlerden, kimlerin Cehennem’de olduğu da bay müdürün bilgisi dâhilindedir tabi.!

Kuran’daki şirk koşma ile ilgili ayetleri bir tarafa bıraksak da durum vahimdir.

AKP döneminde milli eğitimin kimlere teslim edildiği ve eğitimin ne hale geldiği bu geri zekâlıların saçmalamalarından belli oluyor. Edebilseler kıyamet gününü beklemeden Cehennem ateşini bu dünyada yakacaklar…

Mustafa Karaaslan’ın dini “Ilımlı İslam”a ne kadar da benziyor.!

Geçen Cuma günü Fatih Camii’nde toplanan Hizb-ut Tahrir üyeleri, pankart açarak,  Fevzi Paşa Caddesi’nde bir yürüyüş yaptılar…

“Türkiye’den Mısır’a, Endonezya’dan Fas’a, Lübnan’dan Kürdistan’a kadar hilafet, hilafet” diye slogan atan grubun, Türkiye Medya Sorumlusu Mahmut Kar, okuduğu bildiride: “Büyük farz olan Hilafet’in kurulması için çalışmanın zaruri olduğu, terk edilmesi durumunda çok büyük günah işleneceği” vurgulandı… (2)

Yüce Kuran’da sınırlı sayıda olan “farz”lara (3) bir  ekleme de Hizb-ut Tahrir yaptı

İslam dinine göre, Allah’ın sözü sayılan Kuran’da; yapılması açık bir şekilde emredilen kurallar ve ibadetler “farz” olarak isimlendiriliyor.

Farzları yapmayan kişinin günah işlediği, farz oluşu reddedenlerin ise İslam dininden çıkmış oldukları kabul edilir…

Yine İslam dinine göre, Allah’a “eksik bulmak”, günahların affedilmeyecek olan en büyüğünü işlemek sonucunu doğuruyor.

Şirk koşanlar (4) aynı zamanda dinden çıkmış oluyorlar.!

Böyleler hakkında verilen fetva nasıldır, onu bilmiyorum…

Mahmut Kar’ın dini de tıpkı “Ilımlı İslam”a benziyor.!

Tahrirciler bu kadarla bıraksalar iyiydi…

Mahmut Efendi, okuduğu bildiri ile Hizb-ut Tahrir’in Kürdistan’ı tanıyan ilk dinci grup olma unvanına sahip olduğunu da ilan etmiştir…

Ne gariptir ki, dinciler tarihin her döneminde emperyalizmin hizmetinde olmuşlardır.

Bu gafiller dini değerleri yıpratmak için dinde reformlar yapılmasını bile önerebilirler.

Kutsal dinin tabiri ile dinciler,  görevlerini yerine getirebilmek için rahatlıkla Allah’a şirk koşabilirler…

Küresel güçlerin, önce ulusal bilinci sonra da ulus devleti yıkmakla görevli işbirlikçileri ise, dincilerden çok daha tehlikelidir.

Bunların başında Dersimli Kemal yönetimindeki “Yeni CHP” geliyor.

Y-CHP’nin Genel Sekreteri Gürsel Tekin, birkaç gün önce “Siyasette kırmızıçizgi olmaz” diyerek,(5)  bu gerçeği itiraf etmiştir.

Cumhuriyeti kuran parti, Cumhuriyetin kırmızıçizgisi olan Anayasanın ilk 3 maddesini artık savunamaz duruma gelmiştir.

Belli ki, küresel güçler Cumhuriyeti yıkma görevini yine Y-CHP’ye vermişlerdir.

Kırmızı çizgi”si olan bir partiye asla bu işi yaptıramazlar.!

Bu görev kapsamında, doğal olarak  “Kürdistan”ın kurulması da vardır.

O bakımdan AKP’ye, HDP’den çok Y-CHP lazımdır…

Çünkü AKP-HDP ortaklığı karşısında, MHP öncülüğünde kısa zamanda güçlü bir  muhalefet  oluşarak, hain planı çıkmaza sokulabilirler…

Bunu bilen küresel güçler, çok daha kapsamlı olan AKP-CHP koalisyonunu hayata geçirmek için çalışıyorlar.

Bu amacı gerçekleştirebilmek uğruna, Kılıçdaroğlu Başbakanlıkta odacı olmayı bile kabul edebilir…

Çünkü 7 Haziran seçimleri ile basılan düğme, aynı zamanda Y-CHP için sonun başlangıcı  mekanizmasını da çalıştırmaya başlamıştır.!

Dincilerin de AKP / Y-CHP hükümetini destekleyeceği düşünülürse,  MHP’nin tek başına yapacağı muhalefet çok fazla etkili olamayacaktır…

MHP yönetimi, yeni dönemde böylesine zor muhalefet görevini yapmaya istekli mi, bunu şimdilik bilemiyoruz tabi…

Lakin bölücülüğün aldığı yol göz önüne alınırsa,  siyasetinin merkezine milliyetçiliği koyan bir parti,  bu görevden kaçamayacaktır.

Baş döndürücü şekilde gelen siyasi gelişmeler karşısında, MHP tabanının CHP tabanı gibi kolayca durdurulamayacağı açıktır.

Bu noktadaki direnç ise, Bahçeli için sonun başlangıcı olacaktır…

ABD bu senenin terör örgütleri listesini yayınladı.

Listede PKK var ama PKK’nın Suriye kolu PYD yer almıyor.

ABD’nin yeni terör tanımına göre, terör örgütünün kolları terör örgütünden sayılmıyor!

Çünkü akrebin Suriye’deki kolu, ilelebet ABD’nin hizmetindedir.

Bu kapsamda PKK, Irak-İsrail koridorunu Akdeniz’e açma işini üzerine almıştır.

Küresel güçlerin kurduğu radikal İslamcı örgüt IŞİD de PKK gibi bir taşerondur.!

Irak ve Suriye’de acımasızca saldırarak Türkmen ve Arapları yerlerinden ediyor…

Yarattıkları boşluğu akrebin Suriye kolu dolduruyor…

Belli ki Tel Abyad’ın düşürülmesinden sonra, çatışmalar daha da kızışacaktır.

Bu aşamada Türkiye’nin ABD ile çatışmayı da göze alacak hamleler yapması gerekiyor…

Aksi halde mazlum halkların daha çok kanı akıtılacak.!

Küresel güçler sadece kendi çıkarlarına bakarlar.!

Bunun için din bile üretiyorlar…

ABD’nin “Ilımlı İslam”ına göre, domuz haramdır ama kolu haram kabul edilmiyor.!

Aldatılarak kullanılan bu zavallı kullar, ABD’nin bu coğrafyada ikinci İsrail işlevini görecek olan “Kürdistan” devletini kuracağına inanıyorlar…

ABD ve İsrail’in güvencesi ile kurulacak kukla devletin, İran ve Türkiye’ye rağmen yaşama sansı elbette ki olmayacaktır.!

Esat, kolay lokma olmadığını zaten kanıtlamıştır. Sıra TSK’ya gelmiştir…

Balkon konuşmasını yapan artık Erdoğan değil, Esat’tır. Küresel güçlerin Orta Doğu’da kaybetmeye aday olduğunun ilk işareti, işte bu balkon konuşmasıdır…

Olaylara biraz da bu pencereden bakmak gerekir.

Emperyalistlerin başarılı olabilmeleri için Türkiye’nin de hain plana dahil olması şarttır.

AKP tek başına iktidara gelebilseydi, belki sorun çıkmayabilirdi ama gelemedi....

Açılım” saçmalığının varacağı noktanın “Bağımsız Kürdistan” olacağı artık sır değildir.

Y-CHP’nin PKK-HDP’ye baraj atlatma isteği, kısmen karşılık görse de, 7 Haziran’dan önce, Türk halkının bir kısmını uyandırmıştır…

O yüzden ABD, yedek atlardan birini daha devreye sokmak mecburiyetinde kalmıştır…

AKP ile HDP sayısal olarak hükümeti kurmaya yetse de, ihanetlerine Türk halkını ikna etmeleri çok zor olacaktır…

Bu yüzden, HDP destekli AKP-CHP koalisyonuna şiddetle ihtiyaç vardır.!

Hepsinden önemlisi, Kılıçdaroğlu’nun “analar ağlamayacaksa…” şeklinde başlayan cümlelerine, CHP tabanının bir süre daha değer verecek olmasıdır…

Sadece kırmızıçizgileri inkâr etmek yetmiyor çünkü…

Gelişmeleri Dersimlinin pişkinliğine bağlamak ise son derece yanıltıcı olabiliyor.!

Doğu ve Güney Doğu’da tamamen biten Y-CHP,  “Türkiye partisi” haline gelmeden, verilen görevi beklendiği gibi yerine getiremeyecek!..

Büyük olasılıkla HDP’ye biraz da bu nedenle ihtiyaç duyulmuştur…

Çünkü Türk halkını ikna etmek için biraz da görüntü  gerekir…

Göreceksiniz buna rağmen, yine de koalisyon görüşmeleri Y-CHP ile yürütülecektir…

İlginçtir; küçüldükçe iktidara gelme şansını  yükselten dünyadaki tek parti, Y-CHP olmuştur…

Av. Cemil Can

 

DİPNOTLAR:

1.) http://odatv.com/n.php?n=o-mesaji-paylasan-isme-add-sahip-cikti--1906151200

2.) http://www.milliyet.com.tr/hizb-ut-tahrir-den-hilafet-cagrisi-gundem-2076524/

3.) http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=352

4.) http://www.erdemyolu.com/coktanriciliksirk/sirk-nedir-prof-yasar-nuri-ozturk.html

5.) http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/erken-secim-turkiyenin-altina-dinamit-koymaktir-858860/

 

Cemil CAN, Ankara – Kasım.2015 – av.cemilcan@hotmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb web: http://www.trabmarder.org,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, okkesb@telmar.net,

Cemil CAN, Ankara – Kasım.2015 – av.cemilcan@hotmail.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP