BU RAHATLIĞIN SONU FAŞİZM

Türkiye'de ABD Ve İşbirlikçilerin İstekleri Doğrultusunda, “Ilımlı İslam” Ve “İslami Faşizm” Tek Adam Diktasına Uygun Bir “Sistem.!” Oluşturuluyor.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

BU RAHATLIK VE BOŞVERMİŞLİĞİN SONU FAŞİZM

Türkiye'de ABD Ve İşbirlikçilerin İstekleri Doğrultusunda, “Ilımlı İslam” Ve “İslami Faşizm” Tek Adam Diktasına Uygun Bir “Sistem.!” Oluşturuluyor.

         Yerküredeki bütün rejimlerin; ister kapitalist, ister sosyalist, ister İslam Cumhuriyeti, ister feodal, ister yarı feodal, hepsinin kendine özgü bir takım kurum ve kuralları ve işleyiş mekanizmaları vardır.

Peki, ya bizdeki Sistemin.?

         AKP iktidarından bu yana güvenirliğini yitirmemiş tek bir kurum ve kural kaldı mı bu ülkede.? İşte TÜİK, tespit ettiği bütün rakamlar sipariş üzerine ve sanal.

Peki ya TÜBİTAK.?

         Kurum Pensilvanya çıkışlı Fethullah ve Adnan Hoca inisiyatifine girince, Evrim Teorisi bile tartışılır hale geldi.          İşte Adli Tıp, bütün raporları şaibeli; Tacize uğrayan küçücük bebelere “ruh sağlıkları bozulmamıştır” raporları veriliyor. Kurşunla öldürülenlere ise ecelleri ile ölmüş raporları.

         İşte YÖK ve ÖSYM; başlarında AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarını hiçe sayan F.Tipi malum …lar var. Öğrenciler gık dese, üniversiteden uzaklaştırılıyor ve haksız yere tutuklanıyorlar.

         Sonra birilerinin aklına gelene kadar boş yere içerde yatıyorlar. Üst üste tekrarlanan yandaşlara özel şifreli sınavlar ve nafile soruşturmalar ise artık utanç verici boyutlara ulaştı…

         Bütün bunlara çoğunlukçu demokrasi anlayışı ile parlamentonun işlevsiz bırakılması, 12 Eylül kanunsuz referandumu ile Yargının Siyasallaştırılması, ordu ve diğer kolluk kuvvetlerinin F. Tipi kadrolarca kuşatılması da eklenince Sistem tamamen çöktü.

         İşçi sınıfı, öğrenciler ve diğer DKÖlerinin hak kayıpları ve yaşanan plânlı saldırılar ise faşist darbe dönemleri dâhil Cumhuriyet tarihinde hiç görülmedik boyutlara ulaşmıştır.  

         Bilindiği gibi “yetmez ama evetçilerin” ve “inorganik aydınların” akıl almaz destekleri ile Ucube Kapitalizmin son çivisi de söküldü. Başta anayasa mahkemesi ve HSYK olmak üzere bütün yüksek yargı, hiç koşulsuz AKP emrine girdi. Bundan böyle hâkim ve savcıların kaderlerini artık siyasi iktidarlar belirleyecek...

         Bütün yazılarımda şimdiye kadar hep bunu anlatmaya çalışmıştım; Faşist devletten evrensel normlara uygun “Yargılama.!” beklenmez.

ABD uşağı “kara gözlüklü İslamic faşolardan” ise hiç beklenmez.

          İşte Kemal Türkler, Hrant Dink ve Sivas davaları, sonuç ortada; “Zaman Aşımı.” Ve bütün faşist katiller, ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşıyorlar.

Ne diyor boş bakan.? “Hayırlı olsun.”

Ne diyelim.? Maşallah maşallah ne ileri demokrasi ama sizlere kolay gelsin hormonlu liboşlar…

         Şimdi ne olacakmış faşist devlet “12 Eylül faşizmini” yargılayacakmış.! Neremle gülsem bilmem ki.? 12 Mart ve 12 Eylül faşizminde işçi sınıfı ve devrimciler her şeylerini yitirdiler. Ölenler belki de kurtuldular. Ya örgütsüz ve savunmasız olarak işkencecilerin ellerine düşenler.? Kimileri akıl sağlıklarını yitirdiler. Kimileri ise eşleri ve çocuklarından yani ailelerinden oldular ve halen neden

sağ kaldıklarını sorgulamaktalar.

         Şimdi ne olacakmış.? Darbeciler yargılanacakmış.! Yani Alaşehir’liler arasında, şey kafalılığı nedeniyle “patates Kenan” olarak bilinen Evren ile Şahinkaya yargılanacakmış.

         Ne diyelim.? Davacısı; işçi sınıfı ve devrimciler, Davalısı; ABD Emperyalizmi ve yerli işbirlikçiler olmayan bir dava, ne işçi sınıfını ne de devrimcileri ilgilendirir. Yani ülkenin iplerini ABD emperyalizmine sadakat yeminleri etmiş "İslamic faşolara" verirseniz, ortada ne hukuk devleti kalır, ne de parlamenter sistem...

         Anlayacağınız ABD emperyalizminin talepleri ve işbirlikçilerin onayları doğrultusunda, ülkede adına “ılımlı İslam” ya da “İslami Faşizm” denilen tek adam diktasına dayalı bambaşka bir “sistem.!” dizayn ediliyor.

         Siz bütün FAŞİST darbeleri yaşamış bir deliye ister kulak verin, ister vermeyin. Yaşadığınız an “burjuva demokratik devletin” son can çekişleridir. Gerçekten devrimci iseniz, ya ML terminolojinin gereğini yaparsınız,

ya da 12 Eylül’de olduğu gibi gaflet uykusunda yakalanırsınız…

 

…Neden Öldünüz Yoldaşlar;

Tam Da Size Bu Kadar Çok İhtiyaç Duyulurken.?


Ceyhun TOKGÖZ, Bodrum -Aralık.2015- ceyhuntokgoz@gmail.com

http://www.medyagunebakis.com/ –– okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb ––––––– E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Ceyhun TOKGÖZ, Bodrum -Aralık.2015- ceyhuntokgoz@gmail.com

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP