İSTANBUL'DAKİ TRABZON'DA GEÇEN AY.!

Geride Bıraktığımız Bir Hafta, İstanbul'daki Trabzon Yine Çok Hareketli Günler Geçirdi. Tabii Hepsine Katılma Şansı Bulamadık.

Biz Yetişebildiklerimiz Hakkında Kısa Birer Değerlendirme Yapmayı Lüzumlu Görüyoruz. Sırayla Gidelim:

Geride bıraktığımız bir hafta, İstanbul'daki Trabzon yine çok hareketli günler geçirdi. Tabii hepsine katılma şansı bulamadık. Bu zaten mümkün de değil, çünkü hem bilindiği gibi İstanbul'daki Trabzon hem çok kalabalık hem de artık şehir tanımından çıkmış olan megapolde geniş bir coğrafyaya yayılmış durumdalar. Şikâyetimiz yok, yeter ki hemşerilerimiz daha çok etkinlik yapsınlar, Trabzon daha geniş ve etkili bir alanda temsil ve teneffüs edilsin.

Biz yetişebildiklerimiz hakkında kısa birer değerlendirme yapmayı lüzumlu görüyoruz. Sırayla gidelim:

KARADENİZ’İN EN’LERİ ÖDÜL TÖRENİ:

İstanbul Uni-TS bu organizasyonu üçüncü kez yapıyor. Süreklilik en önemli unsur, bu açıdan her türlü takdiri hak ediyor arkadaşlar. Ancak hata ve eksiklikler ilerleyen yıllarla birlikte bir türlü azalmıyor, bir türlü düzelmiyor.

Elinde kemençesiyle ödül almaya sahneye çıkan Ekin Uzunlar’ın –herhalde vakit kalmadığı için, daha doğrusu vakit iyi ayarlanamadığı için- hiçbir şey çalamadan diğer elinde ödülle sahneden inmesi bunların en hafifi.

Ödülde liyakat subjektif bir konudur, her zaman tartışmalar olacaktır. Fakat ilerleyen zamanla bu tartışmaların minimize edilmesi gerekir, yoksa çok uzun ömürlü olmaz. Hâlbuki bu tip organizasyonların gelenekselleşmesine ciddi manada ihtiyaç var. Bunların haricinde tabii ki gecede birçok güzellik yaşandı. Bunları görmezden gelmek haksızlık olacaktır. Önümüzdeki yıllarda daha kurumsal, daha profesyonel organizasyonlar bekliyoruz.

APOLAS LERMİ ÖDÜLÜ REDDETTİ.!

Trabzonlu ünlü ses sanatçısı Apolas Lermi, İstanbul Uni-TS’nin 3. Kez düzenlediği “Karadeniz’in EN’leri” adlı ödül töreninde kendisine layık görülen ödülü kabul etmeyeceğini söyledi ve sebeplerini açıkladı.

011’de başlayan profesyonel sanat hayatında birçok önemli çalışmaya imza attığını, bedeller ödediğini, ancak söz konusu organizasyonun ilk iki yılında kendisinin görülmediği halde sırf Trabzonspor marşı sebebiyle ödüle layık bulunmasını kabul edemeyeceğini ifade ederek İstanbul Uni-TS’nin sanat alanında ödül verme kriterlerini de üstü kapalı eleştirdi.

Genç sanatçı Apolas Lermi'nin açıklamasının tam metni şöyle: 2011’de başlayan ve devam eden profesyonel sanat hayatımda KALANDAR, SANTA ve ROMEIKA isimli 3 albüm yaptım. Hepsi sanat çevrelerinden güzel eleştiriler aldı.

Bu albümlerden tamamen Rumca olan ROMEIKA, Türkiye dışında Avrupa’da da yayınlandı. Yurtdışında albümü yayınlanan kaç tane Karadenizli müzisyen var.?

Şarkılarım birçok sinema filminde, belgeselde, TV dizilerinde ve çeşitli projelerde kullanıldı. Yurt içinden ve yurt dışından birçok sanatçı ile düetler yaptım. Dünyanın farklı ülkelerinde yabancı sanatçılarla ortak konserlerim oldu. Birçok eserime çeşitli projelerle klipler çektim. Karadeniz’in yok sayılan antik dili Rumca’yı haksız eleştirilere rağmen ve bedel ödeyerek ülkemize tanıttım. Benden sonra Rumca ‘öcü’ olmaktan çıktı. Rumca Karadeniz’in diğer etnik dilleri arasında yerini aldı ve genç müzisyenler bu konuda daha çok çalışma yapmaya başladı.

Ayrıca Kalandar isimli bir TV programı hazırladım ve Geleneksel Karadeniz Müziğine emek veren ozanlarımızın hayatını ve eserlerini yaşatmaya çalıştım. Yeni nesillerin onları tanımasına bir nebze vesile oldum. Birçok farklı kurumdan ve kişiden ödüller aldım. Kazım Koyuncu’dan sonra ilk defa 2013 yılında Trabzon Gazeteciler Cemiyeti, bir müzisyen olarak ‘Sanat Ödülü’nü bana verdi.

Ve son olarak 2017 yılında Trabzonspor kulübünün RESMİ 50.Yıl Marşı’nı hazırladım. Öncelikle bizi bu başarılara vesile eden tarihimize, kültürümüze ve halkımıza çok teşekkür ederim.

Bu yıl İstanbul UniTs ‘Karadenizin Enleri 3’ isimli gecede, yukarıdaki nedenlerden sadece sonuncusu için bana bir ödül vermek istiyor.

İyi niyetle bana bu ödülü layık gördükleri için çok teşekkür ederim. Ancak yoğun bir emek ve ağır bir bedel ödeyerek kazandığım yukarıdaki nedenleri yok sayıp, sadece sonuncusu için bana verilen bu ödülü kabul etmeyi doğru bulmuyorum. UniTS’nin Karadenizin Enleri 1. ve 2. gecesinde görülmeyen Apolas Lermi’nin, sadece Trabzonspor Marşı üzerinden görülmek istenmesini kabul edemem. Ve bu yıl Trabzonspor için marş yapmış diğer arkadaşlarımın emeğine haksızlık etmiş olacağımızı düşündüğüm için de bu ödülü kabul etmiyorum.

Belki de ‘Marş Alanında’ bu yıl marş yapmış herkese küçük bir plaket vermek birliktelik ve beraberlik adına daha anlamlı olurdu.

Ayrıca UniTS’nin sanat konusundaki kararlarına bakarak, sanatsal değerlerin farkındalığı ve bilinciyle ödül verdiğini düşünmüyorum.

Bundan sonraki sanatsal değerlendirmelerini daha bilinçli ve sağduyulu yapmasını temenni eder, başarılar dilerim.

KUZEY YILDIZI TRABZONSPORLULAR DERNEĞİ’NİN KAHVALTILI TOPLANTISI

Bahçelievler’deki Trabzon derneklerinin geleneksel hale getirdiği toplantılar çerçevesinde bu ay Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği’nde gerçekleştirilen organizasyona Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta da katıldı.!

Evet, bir önceki cümle ünlem işaretiyle bitmeyi hak ediyor, çünkü taraflar arasında adı konmamış, dile getirilmemiş bir serinlik olduğunu herkes biliyordu. (Ya da hiç böyle bir şey yoktu da ben kuruntu ediyordum. Öyleyse affola…)

Geçen Ramazan’daki “Gergin” iftarın aksine bu sefer son derece keyifli ve neşeli bir toplantı oldu. Bunda tabii ki Trabzonspor’da işlerin yoluna giriyor olmasının etkisi büyüktü. Ne olursa olsun, Muharrem Usta’nın Kuzey Yıldızı’nın organizasyonuna katılması ve kendisini böylesine rahat hissetmesi son derece önemlidir. Çünkü Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği İstanbul’daki Trabzon(spor)’un önemli dinamiklerinden biridir.

TİAB’DA RESİM SERGİSİ

TİAB -Trabzonlu İş Adamları ve Bürokratları Derneği, İstanbul’da faaliyet gösteren en üst düzey Trabzon sivil toplum kuruluşu. Ümraniye’de muhteşem bir araziye sahip TrabzonPark adını verdikleri bir bölgede bulunuyorlar ve özellikle mevcut başkan Orhan Akçay’ın döneminde sanat ve kültür faaliyetlerine büyük önem veriyorlar. Geçtiğimiz cumartesi günü de orada Trabzonlu ressamların eserlerinin sergilendiği “Bir Renk İçin Bin Renk” adlı karma serginin açılışı vardı. Biz de gittik ve İstanbul’daki Trabzon toprağında gurur ve keyifle açılışa katıldık. Yetmedi, yine TrabzonPark’da bulunan Mim Sanat Atölyesi’ndeki bir başka resim sergisinin açılışını yaptık. Sanat ve kültür bir toplumu ayakta tutan en önemli faktörlerdendir, belki de en önemlileridir.

TİAB da her türlü sanat ve kültür faaliyetini destekleyecek ve düzenleyecek potansiyele sahiptir. Önümüzdeki dönemlerde bu konuda daha da aktif olmaları bizi ziyadesiyle memnun edecektir.

ÜSKÜDAR’DAKİ TRABZON GECESİ

Üsküdar’daki Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Koca salon tıklım tıklım doldu, gelenler gecede sergilenen gösterileri büyük bir ilgi ve coşkuyla izlediler. Hasan Tiryaki yönetimindeki ÜFTUD ekipleri geceye katılanları kelimenin tam anlamıyla büyülediler.

Hele gecenin Down sendromlu çocuklardan kurulu ekibin gösterisiyle başlaması çok hoştu ve salondakilerin büyük beğenisini topladı.

Sahnede gösteriler bütün ihtişamıyla devam ederken bir ara Başkan Muharrem Usta’nın yanına gidip gece hakkındaki görüşlerini sordum. Soru maksatlıydı, çünkü birkaç ay önce kendisiyle yaptığım bir görüşmede Trabzonspor’un başarısının sadece futbola yapılacak yatırımla mümkün olmadığını, Trabzon kültürünün dolaylı ya da dolaysız olarak Trabzon’un sporuyla etkileşim halinde olması gerektiği şeklinde bir iddia-temennide bulunmuştum.

Sayın başkan ise yaptığı açıklamada “Yoğun tempo içerisinde böyle güzel bir gecede bulunmanın bir ‘es’ vermek olduğunu ve çok iyi geldiğini” söyledi.

Es vermek.? Eyvah.! Yani bu olup bitenlerin Trabzonspor’la hiç ilgisi (.!.) yoktu. Hâlbuki iki gün önce Kuzey Yıldızı’nın kahvaltısında galibiyetlerde çok sevinmemek, yenilgilerde de çok üzülmemek gerektiğini; başarıda takımın yanında olup başarısızlıkta ilgisiz kalmanın doğru olmadığını vurgulamıştı

Sayın Başkan. Bu da bir bütün halinde olan Trabzon ve Trabzonspor kimliklerinin güçlendirilmesiyle sağlanabilirdi ancak. Yani Trabzon kimliğini güçlendirdiğiniz zaman Trabzonspor da güçlenecek, bir yenilgiyle dünyanın sonu gelmeyecek, bir galibiyetle de başımız göğe ermeyecekti. Sanat ve kültür ile yoğrulmakla bu mümkün olurdu.

Bunları Muharrem beyle tartışmanın ne yeri ne de zamanıydı. Yine de gecenin finalinde organizasyonun mimarı Hasan Tiryaki hoca Sayın Başkandan şampiyonluk istediğinde “Takım sizin az önce şampiyon ekiple oynadığınız son oyun gibi oynadığında bu iş tamamdır” demesi bizi sevindirdi. Demek ki boş yere evhama kapılmıştık. Sonra Başkanın geçtiğimiz günlerde Trabzon’da çocuklarla birlikte bizzat kulüp tarafından organize edilen “Hayalim Bordo-Mavi” adlı oyunu seyrettiğini hatırlayınca iyice rahatladık. İstikamet doğrudur. Sapmadan ve zaman kaybetmeden ilerlemek icap etmektedir.

Bülent Şirin, İstanbul

Trabzon, Trabzonspor, Muharrem Usta, İsmail Turgut Öksüz, Karadeniz'in EN'leri, İstanbul, Uni-TS, Üsküdar Belediyesi, Hasan Tiryaki, İstanbul Uni-TS, Karadeniz'in EN'leri, Trabzonspor 50. Yıl Marşı,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2017 – okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb – E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2017 – okkesb61@gmail.com,