İDEOLOJİK MÜCADELE ALANI OLARAK MEDYA

Bugün Cezaevlerinde 166’dan Fazla Gazeteci Var. Adli Kontrol Ve Yurtdışı Yasağı İle Tutuksuz Yargılanan Ve Sayıları Bilinmeyen Çok Sayıda Gazeteci Ve Yazar Bulunuyor.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

İDEOLOJİK MÜCADELE ALANI OLARAK MEDYA

Şaban İBA 7 Nisan 2017

Bugün Cezaevlerinde 166’dan Fazla Gazeteci Var. Adli Kontrol Ve Yurtdışı Yasağı İle Tutuksuz Yargılanan Ve Sayıları Bilinmeyen Çok Sayıda Gazeteci Ve Yazar Bulunuyor.

OHAL koşullarında onlarca gazete, dergi, televizyon ve internet sitesi kapatıldı. Özgür basın geleneğinde şimdiye kadar 100’den fazla gazeteci öldürüldü. Türkiye tutuklanan, yargılanan ve katledilen gazeteciler bakımından dünya birincisi sayılır.

Basın özgürlüğü sadece devletin yasaları ve hükümetlerin icazetine dayalı bir ifade özgürlüğü değildir. Bir ülkede özgür basının varlığı, özgür bir geleceğin habercisidir. Tersi durumda o ülkeyi karanlık bir gelecek bekliyor demektir. Artık Türkiye’de basın ve düşünce özgürlüğü diye bir şey kalmadı.

Başkanlık referandumunda Medya’nın Hayır’ı görünür kılmamak için neler yaptığını biliyorsunuz.

Demokrasi İçin Birlik hareketinin Mart ayı raporuna göre, ekranlarda ve gazetelerde Hayır yok.

Referandum sanki AKP, MHP ve CHP arasında geçiyor. Parlamentonun 3. Büyük partisi HDP ve bileşenleri yok sayılıyor.

Son günlerde televizyonlarda yayınlanan bir reklam var. Bir adam elindeki Hipnoz Sarkacı ile rakip kanalın insanları uyuttuğunu ima ediyor. Medya bağımlılığını ve Hipnoz etkisini gösteren bu reklam işin özünü anlatıyor.

Tekelci Medya, devlet ve hükümet politikalarına yön veriyor. Düzen partileri de büyük paralar harcayarak seçim propagandalarında görsel medyayı kullanıyor. Devlet destekli oligarşi partileri tekelci medyayı, tekelci medya da partileri ve özellikle iktidar partilerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor.

Holdingler, devlet ve hükümetle iç içe sömürü ve tahakküm ilişkilerini sürdürüyor. Belli başlı Medya aygıtları büyük holdinglere aittir. Holdingler devlet kredileri ve devlet ihaleleri ile besleniyorlar. Tekelci medya-devlet-hükümet-parti ilişkilerinin ortak bileşeni çıkar ilişkileridir. Kapitalist bir devlet ve toplum hayatında sermayenin karşılıklı çıkara dayanmayan hiçbir ilişkisi yoktur. Bu nedenle ağır bedeller ödeyerek özgür bir gelecek için özgür basın geleneğini sürdürenler hariç, sermayeden, devletten ve emperyalizmden bağımsız bir medyanın varlığından söz edilemez.

Egemenlerin Sömürü Ve Tahakkümlerini Rahatça Sürdürmeleri İçin; Medya, Kitleleri Sürü Psikolojisiyle Yönlendiriyor.

Halkı Ekran Başına Mahkûm Ederek Siyasal Ve Toplumsal Sorunlardan Uzaklaştırıyorlar.

Medya; gazeteler, dergiler, televizyonlar, radyolar ve internet gibi geniş bir alanı kapsıyor… “Dördüncü Kuvvet” dedikleri, her gün, her saat beynimizin ve bedenimizin her hücresinde varlığını hissettiğimiz görünmez kuvvettir. İyiyi, kötüyü, çirkini ve güzeli aynı anda belirleyen, ürkütücü bir tarzda sergileyen, bize seçim fırsatı vermeden beğenimize sunan gizil bir güçtür. Ve bu gücün yarattığı ideolojik, politik, ekonomik, sosyal, kültürel, etik, estetik vb. popüler değerler, günlük yaşantımıza yön veriyor.

Medyada her olay, modelleme yöntemiyle çarpıtılarak gerçekmiş gibi insanlara sunuluyor. Öyle bir aşamaya geldik ki, artık “gerçekle” ilişkimiz Medya diliyle kuruluyor. Televizyon kanalları “Halk bunu istiyor” anlayışıyla yüksek reyting almak için; içi boş, topluma hiçbir şey vermeyen, anlık ve sadece seyirlik programlar ile tek sesli toplum yaratmaya çalışıyor.

Her televizyon kanalının bir şovmeni, kaşını gözünü oynatan bir spikeri, bir deprem uzmanı, bir güzellik uzmanı, bir güvenlik uzmanı, bir aşçısı, bir sazcısı, bir modacısı, bir yorumcusu, bir falcısı, bir aykırısı var.

Eskiden “Sahibinin Sesi” adıyla taş plaklar yapan bir müzik şirketi vardı. Bu şirketin logosu, gramofona havlayan bir köpekti. Bu logo somut olarak “sahip ve köpek” ilişkisini yansıtıyordu. Bu ilişki Medya’nın bugünkü sistemle ilişkisini açıklayabilecek bir boyut iç içeriyor.

Her biri, “Sahibinin Sesi” olan yüzlerce araç tek bir amaca, yani kapitalist üretim ve yeniden üretim koşullarına uygun olarak sistemin korunmasına ve kollanmasına hizmet ediyor.

Hürriyet Gazetesi’nin uzun yıllar Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Ertuğrul Özkök “Ben patronumun çıkarlarını düşünmek zorundayım, bu nedenle de bir işadamı gibi davranmalıyım” diyordu. Özkök’ün söylediklerinden “Gazeteci iş insanı” ya da “İş insanı gazeteci” gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Türk Medyası’ndaki bu yeni insan tipi; kalemini patronu için silah gibi kullanan, iş takibi yapan, devlet ve hükümet katında gazeteci sıfatıyla kurduğu ilişkileri patronunun daha fazla kar elde etmesi için kullanan ve tabiî ki kendi çıkarlarını da düşünerek büyük kazançlar sağlayan gazeteci tipini oluşturuyor.

Askeri müdahale dönemlerinde cuntalar tarafından yönlendirilen ve bir tür gizli görevler üstlenen gazeteciler de var. “Kurmay gazeteci” denilen bir grup var ki, onlar Harp Akademileri’ne bağlı Milli Güvenlik Akademisi’nde eğitim gören ve ordunun devleti ve toplumu yukarıdan aşağıya doğru yeniden düzenleme ve denetleme görevlerini üstlenen yardımcı kuvvettir.

Bu kurmay gazeteciler kimi zaman yargıç, kimi zaman savcı rollerine bürünerek yargısız infazlar yapıyorlar. Bağlı oldukları Medya grupları arasındaki tekel kavgasında kalemini silah gibi kullanan köşe yazarları da tetikçilik yapıyor.

Siyasetten sanata, spordan edebiyata, sinemadan müziğe kadar her alanda ahkam kesen entelektüel bozuntusu gazeteci ve yazarlar, her gün ve her dakika yapılan ideolojik ve siyasal bombardıman ile kitleleri oligarşinin çıkarlarına göre yönlendiriyorlar. Bunlar Türk medya imparatorluğunun şarlatanlığını, cambazlığını, dalkavukluğunu ve maymunluğunu yapıyorlar.

Bu nedenle egemenlerin ideolojik hegemonya mücadelesinin en önemli aygıtı olan Medya, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde özel bir ideolojik mücadele alanı olarak ele alınmalıdır. Bu amaçla “Medya izleme ve mücadele” örgütleri veya yerel inisiyatifler kurulmalıdır.

Medyanın çirkin yüzünün deşifre edilmesine ve siyasal gerçeklerin açıklanmasına yönelik sivil itaatsizlikler (Gazete almama, televizyon izlememe gibi boykot biçimleri) geliştirilmelidir.

Şaban İba

 

@ Medya Günebakış

 

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2017 okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Nisan.2017 okkesb61@gmail.com,

 

SOSYAL MEDYAYA SIKI DENETİM

Ülke OHAL ile Sıkıyönetime; İnternet Ve Sosyal Medya Yeni KHK İle Sıkı Denetime Alınıyor

OHAL kapsamında yayınlanan 680 Sayılı KHK ile polise sanal ortamda işlenen 'suçlar' konusunda sanal ortamda araştırma yapma yetkisi verildi.

 

OHAL kapsamında yayınlanan 680 Sayılı KHK - Kanun Hükmünde Kararname ile polise sanal ortamda işlenen "suçlar" konusunda internet abonelerinin kimlik bilgilerine ulaşma ve sanal ortamda araştırma yapma yetkisi verildi.

 

Sosyal ağlarda "halkı kin, nefret ve galeyana sevk eden, terör örgütünü öven, terör örgütü propagandası yapan ve terör örgütü ile bağlantılı olduğunu açıkça beyan eden kişiler" gibi tanımlamalar gerekçe gösterilerek artık polisin eline keyfi bir şekilde araştırma yapma izni verilmiş oldu.

Bu KHK ile keyfi araştırmalar ve gözetime de olanak tanınmış oldu.

 

680 nolu KHK’nin ilgili bölümünde şu ifadeler yer alıyor:

"Polis, sanal ortamda işlenen suçlarda, yetkili Cumhuriyet başsavcılığının tespiti amacıyla, internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşmaya, sanal ortamda araştırma yapmaya yetkilidir.

Erişim sağlayıcıları, yer sağlayıcıları ve içerik sağlayıcıları talep edilen bu bilgileri kolluğun bu suçlarla mücadele için oluşturduğu birimine bildirir."

Son dönemde benzer nedenler gösterilerek 3710 kişi hakkında işlem yapıldığı ve 1656 kişinin yasal işlem görerek tutuklandığı, 102 kişinin Adli Kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, halen 84 kişinin gözaltında olduğu ve 767 kişinin de gözaltından serbest bırakıldığı düşünüldüğünde yeni uygulamaların bu sayıları daha da artırmasından endişe ediliyor.
5651 Sayılı Yasa ile ayaklar altına alınan iletişim ve haberleşme özgürlüğü üzerindeki keyfi engellemeler yeni KHK'nin desteği ile daha da artırılmış oldu. 

İstanbul - Evrensel

 

 

SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ

Sosyal medyada milyonları peşinden sürükleyen isimler, İstanbul Aydın Üniversitesinin düzenlediği “Anne Ben Fenomen Oldum” etkinliğinde öğrencilerle bir araya geliyor.

Sosyal medyada son dönemlerde oldukça aktif bir profil çizen vakıf üniversitelerinden İstanbul Aydın Üniversitesi, bu çizgisini son derece renkli bir etkinlikle taçlandırıyor. 2-3 Mayıs tarihleri arasında üniversitenin Florya Halit Aydın Yerleşkesi’nde gerçekleştirilecek olan “Anne Ben Fenomen Oldum” etkinliğinde, sosyal medyanın fenomen isimleri, İAÜ öğrencileriyle bir araya geliyor.

YENİ MEDYA ELE ALINACAK

Etkinlikte, milyonları peşinden sürükleyen Gökhan Tevek,Yasemin Sakallıoğlu, Anıl İlter, Cem İşçiler, Bülent Mert, Muzaffer Kuytu ve Ömer Şentürk gibi isimler, sosyal medya kullanımının ipuçları, gelişen medyada sosyal medyanın konumu ve yeni medyanın gelişimi hakkında görüşlerini paylaşarak, İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencilerin sorularını yanıtlayacak.Etkinlik aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesinin sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlanacak.

 

PROGRAM

Tarih: 2-3 Mayıs 2017 Salı - Çarşamba

Saat: 14.00-18.00

Yer: İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Halit Aydın Kampusu

LCV: Burçak Cürül Öztürk - 0530 290 59 71​burcakozturk@aydin.edu.tr,

 

Tuğba ŞAHİN ÖZTÜRK
Medya Planlama Sorumlusu
İstanbul Aydın Üniversitesi

Tel: 444 1 428 - Cep: 0530 970 8634
E-posta:tugbaozturk@aydin.edu.tr

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP