SORUMLU BİZİZ, YURDAGÜL İŞGÖREN SORUMLU DEĞİL
Anaokulu'nun Sahibi Yurdagül İşgören
İlk İfadesinde; "Alperen'in Ölümünden
Duyduğum Üzüntüyü Açıklamaya Kelimeler Yetmez Ama Sorumlusu Ben Değilim" Dedi.
İZMİR'in Çiğli İlçesi'nde, 3
yaşındaki Alperen Sakin'in 9 saat serviste unutulduğu için öldüğü olayla ilgili
tutuklanan Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'nun sahibi Yurdagül İşgören, savcılıktaki
ifadesinde suçlamaları kabul etmedi.
YÜREK YAKAN ALPEREN BEBEK GERÇEĞİ
Yürek Yakan Olayı Onlar Ortaya Çıkardı: Gerçeği
Anlatmasam Vicdanım Rahat Etmezdi
İzmir'in
Çiğli ilçesinde, kreşe öğrenci servisi yapan minibüste unutulduğu için
havasızlıktan hayatını kaybeden 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin
flaş gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Yürek yakan olayı ortaya çıkaran
öğretmenler kan donduran ifadeler kullanırken, İl Milli Eğitim Müdürlüğü,
soruşturmanın detaylı olarak devam edebilmesi amacıyla özel anaokulunun
kapatılması kararını aldı. Anaokulu müdürüne gözaltı kararı çıkarken, servis
görevlisi kadın da yeniden gözaltına alındı.
Çiğli’de
Sevgi Yumağı Anakolu’na giden Alperen Şahin, salı günü unutulduğu okul servis
minibüsünde 9 saat kilitli kalıp havasızlıktan yaşamını yitirmişti. Kreş
yetkililerinin gizlemeye çalıştığı minik Alperen’in ölümündeki korkunç gerçek,
kreş öğretmenlerinden Arzu Gülmez ve Nurcan Altıok’un ifadeleriyle ortaya
çıktı. Minik Alperen’in serviste havasızlıktan yaşamını yitirmesini gizleyen ve
ifadelerinde Alperen’in uyuduğu ve bir daha uyanmadığını söyledikleri servis
şoförü Tamer İşgören ile okulun müdürü ve sahibi olan eşi Yurdagül İşgören’in olayı
saklama çabasını kreş öğretmenlerinden Arzu Gülmez
ile Nurcan Altıok’un vicdanı engelledi.
"TEHDİT ETTİLER, BASKI ALTINDAYDIM"
Muhabirler
korkunç gerçeği ortaya çıkaran öğretmenler Arzu Gülmez ve Nurcan Altıok’la
konuştu. Alperen’in okulda olmadığını ilk fark eden ve okul yetkililerine haber
veren öğretmen Arzu Gülmez, kendisinin doğruyu anlatmaması için baskı altına
alındığını söyledi. Olaydan çok etkilendiğini belirten Arzu Gülmez, şunları
söyledi:
"Olay günü çok kötü bir gündü. Alperen’in olmadığını
yoklamayı alınca fark ettim. Dilara öğretmene Alperen’in
olmadığını söyledim. O da ’sabah aldık, olması gerekiyor’ dedi. ’Emin misin’
diye sordum. Emin olduğunu söyledi. Sonra koşarak Nurcan öğretmene gidiyor. O
da ’onu sabah siz almadınız mı’ diyor. Sonra servis şoförü Tamer Bey’e
soruyorlar. Her yeri aradık. Diğer sınıflara baktık. Bulamadık. Sonra şoför
’Servise bakalım dedi ve anahtarı Dilara’ya verdi. Sonra servise bakan Dilara,
çığlık atarak geri çekiliyor ve Nurcan öğretmen çocuğu servisten alarak içeri
getirdi. Tabi bahçedeki kameralar da çekiyor. Alperen’i yere yatırdık. Şoför
’su dökelim’ dedi. Ben de bizim acil müdahale eğitimimiz olmadığını söyledim.
Sonra Okul Müdürü Yurdagül Hanım’ı aradılar. Ambulansı aradığımda bana
kızdılar. ’Biz özel hastaneye götüreceğiz’ dediler."
Alperen’in götürüldüğü hastaneye gittiğinde kendini
kaybettiğini belirten Arzu Gülmez, "Fenalaştım ve beni servise yatırdılar. Burada Yurdagül’ün arkadaşı
A.S., bana gerçeği anlatmamamı ve kendi söyleyeceklerini anlatmamı istedi.
’Doğruyu anlatsan geri mi gelecek çocuk. Yoksa hepiniz hapse girersiniz’ dedi.
Sonra karakola gidip onların baskısıyla
o şekilde ifade verdim. Sonra vicdanımız rahat etmedi ve Nurcan
öğretmenle gerçeği anlattık" dedi.
Öğretmen Arzu Gülmez, minik Alperen’in kendi grubunda olmadığını belirterek
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Olay günü Alperen, hakkında bir şey demediler. Normalde benim grubumda
değildi. Öğretmen yetersizliği vardı. Ben akşam bütün gruplara akşam yoklaması
almak istedim. O gün doğum günü de vardı. Süsleme yapmak için bütün çocukları
bana bıraktılar. Hepsine aynı anda yetişebilmem mümkün değildi. Kapanış
yoklamasını alayım istedim. Sabah da Alperen’i aldıklarını söylemediler.
Servise bakınca olay ortaya çıktı. Ben baskı altında olduğum için önce farklı
ifadeyi verdim. Ama daha sonra vicdanımın sesini dinledim. Nurcan öğretmenle
birlikte doğruyu söyledik."
"3 YAŞINDA BİR CAN GİTTİ"
Kreş öğretmenlerinden
28 yaşındaki Nurcan Altıok da minik Alperen’in cansız bedenini servis
minibüsünden çıkarmasını gözyaşlarıyla anlattı. Olayda
okulun ihmalleri oluğunu, öğretmen yetersizliğini sürekli dile getirdiklerini
ancak okul müdürünün bunu dikkate almadığı söyleyen Nurcan Altıok da DHA
muhabirine şunları anlattı:
"Hafta sonu benim cenazem vardı. Ama pazartesi günü Arzu tek olduğu için
okula gelerek çalıştım.
Pazar günü doğum günü vardı ama ben
olmadığım için ertelenmiş. Bana kızdılar niye süsleme yapılmadı diye.
Öğrencinin velisi de kızmış.O gün 08.30’da servis geldi. Öğrencileri kreşin
kapısında karşıladım. Biz bahçeyi süslemeye başladık. Öğrencinin doğum günü
kutlandı. Öğrenciler yemek yedi, uyudu.
Bebek grubu var, onların altlarının
değişmesi gerekiyor. Alperen sabah o saatten 16.30’a kadar serviste kalmış. Alperen’in yokluğu ortaya çıkınca şoföre
ve Dilara’ya onu alıp almadıklarını sordum. Çünkü yaz dönemi olduğu için
öğrenci sayılarında günlük değişiklik oluyordu. Pazartesi 20 kişi oluyorsa Salı
günü 40 kişi olabiliyordu.
Tamer Bey ’servise bakalım’ dedi. Anahtarı
aldım, kapıyı Dilara açtı. Çığlık attı, ben öne geçtim. İkinci koltukta
oturuyordu. Rengi, durumu hiç iyi görünmüyordu. 3 yaşındaki çocuğa ölümü
konduramıyorsunuz. Sonra okula aldık, ama ilk müdahale eğitimimiz olmadığı için
müdahale etmedik. Hastaneye kaldırdık.
Bu sırada diğer çocuklar görüyordu. Bana
çocuklar ’anne ne oldu’ diye ağlamaya başladılar. Alperen’i o şekilde
görmemeleri gerekiyordu. Ben de üzerine örtü örttüm."
Alperen’in ailesine okul
yetkililerinin" Çocuk uyudu, bir daha uyanmadı, baygınlık geçirdi"
dediğini anlatan Nurcan Altıok, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Alperen’in ailesi hastaneye gelince öldüğünü
söylediler. Annesi bana sordu, nasıl öldüğünü. Ancak söylemeye gücüm yetmedi. Sonuçta o bir anne ve yavrusu ölmüş. Arzu’ya
gerçeği anlatmaması konusunda baskı yaptılar. Sürekli bunu telkin ediyorlardı.
Doğruyu söylesek bile çocuğun geri gelmeyeceğini ve bizim de hapse gireceğimizi
söylediler. Ben eşimle konuştuktan sonra doğruyu söyledim. Arzu’ya da
korkmamasını ve gerçeği anlatmasını istedim. Hatta bana olayı ’sen üstlen’
dediler. Ben niye öyle bir şey yapacağımı sordum. Olayı ört bas edemezdim. Buna
izin vermedim. Biz böyle üzülüyorsak, o ailenin durumu nasıl olur? Giden 3
yaşında bir can. Kim sorumluysa cezasını çeksin."
AİLEYİ TESELLİ EDERKEN, KAMERA KAYDINI SİLDİRDİ
Okulun sahibi Yurdagül
İşgören, özel hastanede aileye çocuklarının uykuda öldüğünü söyleyince anne
Buket Sakin, oğlunun son görüntülerini izlemek istedi. Ancak İşgören bir yandan aileye teselli
verirken öte yandan okulu arayıp kamera kaydının çıkarılması talimatını verdi. Acılı
anne oğlunun görüntülerini izleme konusunda ısrarını sürdürünce okulun
sahibinin "Bugün bozuktu, çalıştıramadık, kayıt alamadık" gibi
mazeretler öne sürdüğü öğrenildi. Kamera kaydı, İşgören’in evinden çıktı.
Yurdagül İşgören’in polisteki ifadesinde olayda kendisinin bir suçunun
olmadığını, öğrenci yoklamalarını öğretmenlerin aldığını ve onların suçlu
olduğunu söylediği öğrenildi.
SERVİS GÖREVLİSİ KADIN YENİDEN GÖZALTINDA
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca
yapılan açıklamaya göre, 15 Ağustos'ta kreşe ait servis aracında unutulmasının
ardından hastanede hayatını kaybeden Sakin'in ölümüne ilişkin başsavcılık
tarafından başlatılan soruşturma kapsamında çocuğun otopsi işleminin yapıldığı,
kamera kayıtları da dahil bütün delillere el konulduğu belirtildi.
Aynı zamanda kreş sahibi ve müdürünün eşi
olan servis şoförü T.İ'nin gözaltına alınmasının ardından tutuklandığı, daha
önce savcılıktan serbest bırakılan servis görevlisi D.K'nin yeniden gözaltına
alınarak adliyeye sevk edildiği bildirilen açıklamada, "Olayda ağır ihmali
bulunduğu tespit edilen servis şoförü savcılık sorgusunun ardından sevk
edildiği nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanmıştır. Bahse konu kreşin müdürü
için de gözaltı talimatı verilmiştir." ifadelerine yer verildi.
ANAOKULU KAPATILDI
İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden
alınan bilgiye göre, olayın ardından görevlendirilen müfettişler ön raporunu
tamamladı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü, rapordaki
değerlendirme çerçevesinde soruşturmanın detaylı olarak devam edebilmesi
amacıyla özel anaokulunun kapatılması kararını aldı.
Konuyla ilgili konuşan İzmir İl Milli Eğitim
Müdürü Ömer Yahşi, “Okulu süresiz bir şekilde kapattık. Adli soruşturmalar
devam ediyor. İdari soruşturma sonucunda ciddi boyutta bir para cezası
kesilecek. Henüz rakam netleşmedi. Öğrenci e- okul sistemine kayıtlı değil.
Servis kayıtlı değil. Bu okul yaz okulu olduğu için Kaymakamlık oluru ile
açılmış. Bizim denetimlerimiz daha önce olduğu gibi sıkı bir biçimde devam
edecek" diye konuştu.
ALPEREN KAYITLI DEĞİLMİŞ
Ön raporda, soruşturma sırasında edinilen
bilgilere de yer verildi.
Olayda hayatını kaybeden Alperen Sakin'in
okula resmi kaydının bulunmadığını belirleyen müfettişler durumu raporda
aktardı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünün, öğrencinin
resmi kaydının olmaması sebebiyle okul hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu ve Gelir
İdaresi Başkanlığına suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi.
MİNİK ALPEREN'İN OKULUNU TAŞLADILAR
3
yaşındaki minik Alperen Sakin, İzmir'in Çiğli ilçesindeki bir anaokuluna ait
serviste görevliler tarafından unutulmuş ve saatlerce havasız kaldıktan sonra
can vermişti. Skandal olayın ardından tepkiler dinmek bilmezken, okul da
soruşturma kapsamında kapandı.
OKULUN CAMLARINI İNDİRDİLER
Türkiye'nin
gündemine oturan olay sonrası öfkeli vatandaşlar anaokuluna geldi. Okulun
kapalı olması nedeniyle içeriye giremeyen vatandaşlar, taşlarla okulun
camlarını aşağıya indirdi. Öfkeli vatandaşları ise çevredeki bazı vatandaşlar
sakinleştirdi. Alınan bilgiye göre, soruşturma kapsamında okulun kapalı
tutulabileceği öğrenildi.
‘YASTAYIZ' YAZISINA DA TEPKİ YAĞDI
Okul
yetkilileri de sosyal medya hesaplarından ‘Yastayız' yazısının olduğu bir resim
paylaştı. Onlarca kişi, yazının ardından okulun hesabına tepki mesajları
paylaştı. Neden önlem alınmadığını soran vatandaşlar, duruma isyan etti.
@ #Medya
Günebakış
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ağustos.2017 – okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ –– okkesb@turkfreezone.com,
https://twitter.com/okkesb ––––––– E.mail: okkesb@telmar.net,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ağustos.2017 – okkesb61@gmail.com,
|