İNADINA
PANCAR ve ŞEKER.! GO HOME CARGİLL.!
Alpullu Şeker Satılmasın.!
Şeker Vatandır, Vatan Satılamaz.!
İnadına
Pancar, İnadına Şeker.! Go Home Cargill.!
Alpullu beldesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün kurdurduğu
Şeker Fabrikası'nın özelleştirme kararı ellerinde Türk Bayrağı ve şeker pancarı
binlerce kişinin katılımıyla protesto edildi...
Alpullu Pancar Ekicileri Kooperatifi tarafından
Alpullu Şeker Fabrikası önünde düzenlenen basın açıklamasında, satılması
planlanan 14 şeker fabrikasının en az 10 tanesinin faaliyetine devam etmesinin
mümkün olmadığı, kapanmalarının kaçınılmaz olduğu bildirildi...
Kooperatifin açıklamasında, fabrikaların mutlaka
satılacaksa ehil ellere, ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi işletme hakkının
Pancar Kooperatiflerine devredilmesi talep edildi...
ŞEKER VATANDIR, VATAN SATILAMAZ
Alpullu beldesinde Mustafa Kemal
Atatürk'ün kurdurduğu Şeker Fabrikası'nın özelleştirme kararı alınması binlerce
kişinin katılımıyla protesto edildi. Alpullu Pancar Ekicileri Kooperatifi, çoğu
çiftçi binlerce kişinin ellerinde Türk Bayrağı ve şeker pancarı ile katıldığı
Alpullu Şeker Fabrikası önünde düzenlediği basın açıklamasında, satılması
planlanan 14 şeker fabrikasının en az 10 tanesinin faaliyetine devam etmesinin
mümkün olmadığını, kapanmalarının kaçınılmaz olduğunu bildirdi. Kooperatif
yönetim kurulunun açıklamasında, şeker fabrikalarının özelleştirilmesini
düzenleyen şartnamenin hem şeker hem de pancar üretiminin sürdürülebilirliğini
güvenceye almaktan yoksun olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada fabrikaların
mutlaka satılacaksa ehil ellere, ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi işletme
hakkının Pancar Kooperatiflerine devredilmesi talep edildi.
Alpullu Pancar
Ekicileri Kooperatifi Başkanı Ramis Özgen tarafından yapılan basın açıklamasına
başta çiftçiler olmak üzere binlerce kişi ellerinde Türk bayrakları ve şeker
pancarlarıyla katıldı. Alpullu Pancar Ekicileri Kooperatifi, Şeker-İş
Sendikası'nın düzenlediği basın açıklamasıyla protesto edildi. Etkinliğe, CHP
Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, CHP Kırklareli Milletvekilleri Türabi
Kayan ve Vecdi Gündoğdu, CHP Edirne Milletvekilleri Okan Gaytancıoğlu ve Erdin
Bircan, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Edirne Belediye
Başkanı Recep Gürkan, sendikacılar, sivil toplum örgütleri ve çiftçiler
katıldı.
ŞEKER
FABRİKALARI SATILMASIN
'Şeker vatandır, vatan satılamaz', 'Alpullu
Şeker Satılmasın', 'Go
home Cargill' gibi pankartların yükseldiği basın açıklamasında Özgen fabrikaların
satılmasından milyonlarca kişinin etkileneceğini, işleri ve aşlarının tehlikeye
girerek kaos yaşanacağını belirterek şunları kaydetti:
“Bilindiği üzere Şeker
fabrikalarının satılmasıyla ile ilgili T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.ye ait Alpullu Şeker
Fabrikası ile birlikte toplam 14 şeker fabrikasının satılması kararı alınmıştır
ve “Satış” yöntemi ile ayrı ayrı özelleştirilecektir.
ALPULLU
ŞEKER SATILMASIN
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün
direktifleriyle 1926'da kurulan Alpullu Şeker Fabrikası ilk şekeri üreten
fabrikadır. Fabrikanın 4 yıl aradan sonra geçen yıl Trakya çiftçisine yeniden
kapısını açması ve faaliyete geçmesi üreticiler tarafından memnuniyetle
karşılanmıştır.
Fabrikanın faaliyete geçmesi
sonrasında Trakya Bölgesindeki pancar üretimi 18 bin tonlardan 130 bin tonlara
kadar yükseldi. Bizler önümüzdeki sene bu rakamın 250 bin tona yükseleceğini
beklerken bu fabrikanın satış kapsamına alınması büyük bir hayal kırıklığı
yaşanmasına neden olmuştur.
Maliye Bakanı Sn. Naci
Ağbal'ın geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamalarda şeker fabrikalarının
özelleştirilmesiyle ilgili konuşmuş “Türk Telekom'u, Tüpraş'ı
özeleştirebilirsiniz ama iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi bu
konuyu 40 kere düşünmemiz lazım" demişti. Ancak gelinen noktada şeker
fabrikalarının satışında gerekli ve yeterli araştırmanın yapılmadığı ve alınan
kararın doğru olmadığı da anlaşılmıştır.
Şeker fabrikalarının satılması
kararı ile birlikte kamuoyunda farklı kesimlerde farklı bilgilerden kaynaklanan
çok farklı görüşler tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmalar;
- Devletin şeker fabrikası işletmemesi gerektiği” ve buna bağlı olarak
şeker fabrikalarının “kamu mâliyesinin dengesini olumsuz yönde etkilediği” ve
şeker üretiminde daha “kârlı” bir işletmecilik anlayışının yerleştirilmesi
gerekliliğini dile getiren kesimler ile,
- Özelleştirme politikaları sonucunda doğacak boşluktan yararlanmak için
konuyu kasıtlı olarak yanlış yönlendiren uluslararası karteller ve pancar
şekeri üretim piyasasında ortaya çıkacak pazar boşluğundan faydalanmayı
düşünen, çoğunluk pay oranı yabancı menşeli nişasta bazlı tatlandırıcı (NBŞ)
üreten firmaların müdahaleleri çerçevesinde yürütülmektedir.
Öncelikle
belirtmek isterim ki: Şeker fabrikalarının satılması sadece basit anlamda bir
fabrika satışı olarak yorumlanamayacak kadar geniş kitleler üzerinde etkisi
olan bir konudur. Şeker fabrikalarının satılması pancar çiftçisi başta olmak
üzere Türk tarımını ve gıda sektörünü doğrudan ilgilendirmektedir.
Pancar
üreticisi ürününü sadece kendi bölgesindeki fabrikaya satabilmektedir.
Depolanabilir nitelikte olmayan şeker pancarının uzak mesafelerdeki fabrikalara
taşınması da ekonomik değildir. Bu nedenlerle şeker fabrikaları, pancar
çiftçisi açısından bölgesel tekel niteliğinde bir yapı arz etmektedir. Ehil
ellerde idare edilmeyen fabrikaların çiftçiyi zarara uğratması, çiftçiyi
küstürmesi ve orta vadede fabrikanın kendi bölgesindeki pancar tarımını
bitirmesi kuvvetle muhtemeldir.
ŞEKER VATANDIR, VATAN SATILAMAZ
Şeker fabrikalarının satılmasında pancar çiftçisi
ve fabrikaların kader birliği içerisinde hareket etmesi doğası gereğidir.
Pancar şekeri fabrikalarının hem devlet hem de özel sektör tarafından
işletilmesi tercih edilen bir uygulama değildir. Çiftçi kuruluşları günümüzde
dünya ekonomik örgütlenmesinde rolleri tartışılmaz hale gelmiş bulunmaktadır.
Çiftçi kuruluşlarının işletmecilik faaliyetlerinde üstlendikleri etkin görevler
hem ekonominin canlanmasına hem piyasanın düzenlenmesine hem de istihdam yaratılmasına
hizmet etmektedir.
Şeker
fabrikalarının işletmesinde aldıkları rol bakımından da çiftçi kuruluşlarının
dünya genelindeki etkileri çok açık biçimde görülmektedir. Dünyada pancar
şekeri üretiminde, pancar üreticilerinin sektördeki payları: ABD, Hollanda ve
İngiltere'de %100, Fransa ve Almanya'da %80'dir. Amerika Birleşik
Devletleri'nde şeker fabrikalarının tarımsal amaçlı çiftçi kuruluşlarınca özel
sektörden devir alınması ve finansal olarak güçlenebilmesi için ayrı bir
kanunla büyük ayrıcalıklar verilmiştir.
ALPULLU
ŞEKER SATILMASIN
Fabrikaların satışına ilişkin İhale
şartnamesinde yer alan şirketlerin şeker fabrikalarının bölgesi dışından da
pancar teminini mümkün kılan hüküm, pancar çiftçisinin bölgesel pazar
güvencesini ortadan kaldırarak hem üreticiyi hem de pancar üretimini olumsuz
etkileyecektir. Çünkü şirketler bu hükme dayanarak ucuz hammadde temini için
başka bölgelerin üretim desenini ve münavebe disiplinini bozacaktır. Bu durumda
toprak ve yeraltı kaynakları hızla tükenecek, pancar üretiminde hastalık ve
zararlılar baş gösterecek ve bu bölgelerde orta ve uzun vadede pancar tarımı
yapılamaz hale gelecektir.
Beş yıllık üretim
zorunluluğundan sonra sektörün geleceği belirsizdir. Beş yıl sonunda
fabrikaların kapatılmasında herhangi bir engel olmadığı için, fabrika
arazisinin değerinin fabrika maliyetinin üzerinde olduğu yörelerde arazi
rantçılarının faaliyet konusu haline gelmesi veya bu kotayı NBŞ üreten
fabrikaların satın almasının önünde hiçbir engel yoktur.
Ayrıca; beş yıldan sonraki süreçte
fabrikaların kapanması dolayısıyla ortaya çıkacak olan pancar şekeri açığı
doğrudan NBŞ tarafından doldurulacaktır. Böylece, sağlıklı olmadığı tüm dünya
tarafından ısrarla dile getirilen nişasta bazlı tatlandırıcı kullanımı
artacağından 'toplum sağlığı'da olumsuz yönde etkilenecektir.
'GO
HOME CARGİLL'
Uluslararası gıda tekeli konumundaki Cargill
firması ülkemizdeki şeker piyasasının durumunu tartışan bir raporu kaleme alıp
ilgili Bakanlığa sunmuş bulunmaktadır. Nişasta bazlı şeker alanında ülkemizde
tekel konumunda bulunan Cargill, bu raporu ile ülkemizin tüm şeker üretim
olanaklarını ele geçirmek istediğini açıkça dile getirmekte, Cumhuriyetimizin
kurulduğu yıllardan bugüne kadar en büyük emelimiz olan 'üç beyazlar' alanında
dış bağımlılıktan kurtulma ve en zor günlerde halkımızı besleyebilme hedefini
ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Dört yanımızın savaşla çevrili olduğu ve
ülkemizin de güney sınırlarımızda muzaffer bir savaş sürdürdüğü bu günlerde:
şekerin stratejik bir ürün olduğunu, yerli pancar şeker üretiminin artırılarak
sürdürülmesi gerektiğini, bu sayede hem tarım hem de hayvancılığımızın
güçleneceğini ve ülkemizin tarımsal üretimde kendisine yeterli hale geleceğini,
şeker fabrikalarının bizlere dedelerimizden miras kaldığını, bizlere düşen
görevin ise bu mirasın üzerine daha fazla değer ekleyip çocuklarımıza miras
bırakmak olduğunu hatırlatmak isteriz.
Şeker pancarı,
istihdam sorununa çözüm olabilecek en önemli üründür. Çapa ve hasat
dönemlerinde 250 bin tarım işçisi ve az topraklı çiftçiler ile işsizlere 100
gün süreyle iş imkânı sağlar.
Çevresel en önemli katkısı bir
dekarının ürettiği oksijenin eşit orman alanından 3 kat fazla olmasıdır..
Şeker pancarı,
yüksek oranda tarımsal girdi kullanımı gerektiren bir bitkidir. Bu
nedenle yan sektörlerin gelişmesine en fazla destek sağlayan, en önemli sanayi
bitkisidir. Şeker pancarı tarımı ve Şeker sanayi kendi sektörü dışında taşıma
sektörüne de yılda yaklaşık 25-30 milyon ton iş hacmi yaratmaktadır. Bu yönüyle
şeker pancarı, tarım ve endüstri kesiminde yarattığı geniş istihdam alanı ile
etkin bir sosyal boyut kazanmaktadır.
Pancar, dünyada olduğu
gibi ülkemiz şartlarında da katma değeri en yüksek üründür. Yetiştirildiği
alanlarda diğer ürünlere göre dört kat daha fazla katma değer sağlamakta, şeker
pancarı ve pancar şekeri sanayii ülkemize yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma
değer yaratmaktadır.
Fabrikaların satılması sonrası
kapanması durumunda fabrikalarda fiilen çalışanların yanı sıra, fabrikaların
hinterlandındaki on binlerce çiftçi ailesi ile birlikte, bölge hayvancılığı,
nakliyeciler, esnaflarda olumsuz etkilenecektir. Ben iddia ediyorum ki
satılacak 14 fabrikanın en az 10 tanesinin faaliyetine devam etmesi mümkün
değildir. Kapanmaları kaçınılmazdır. Bu durumdan milyonlarca kişi etkilenecek,
işleri ve aşları tehlikeye girerek kaos yaşanacaktır.
ŞEKER
VATANDIR, VATAN SATILAMAZ
Yanlış satış uygulamalarının yaratacağı milli hasarları bertaraf etmek
hiç kolay değildir. Tarımsal işletmelerin özelleştirilmesi kapsamında yapılanma
veya yönetim modellerinin ortak noktasında tek bir gerçek vardır. Bu da
üreticilerin, çalışanların ve sanayicilerin de içinde bulunduğu bir model
olmadan sektörün sürdürülebilmesinin mümkün olmadığıdır. Bugüne kadar
Sümerbank, Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, Tekel gibi daha nice
tarım ve gıda KİT'lerindeki özelleştirme örneklerini ülkemiz acı bir şekilde tecrübe
etmiştir. Bu özelleştirmeler sonucunda özellikle ülkemiz hayvancılığının bugün
geldiği noktada yapılan hata fark edilmiş ve Et ve Süt Kurumu oluşturularak
bugüne kadar yaşanan kayıplar telafi edilmeye çalışılmaktadır.
ALPULLU
ŞEKER SATILMASIN
İhale şartnamesinde bulunan hüküm gereği
özelleştirilecek 14 fabrikada şeker üretiminin beş yıl süre ile devam
ettirilmesi zorunlu tutulmaktadır. Öngörülen ceza caydırıcı olmadığı için
üretimin bu fabrikaları alan kişiler tarafından sürdürülüp sürülmeyeceği, şeker
üretiminin yapılıp yapılmayacağı tümüyle alan kişilerin inisiyatifine
bırakılmış durumdadır. Beşinci yılın sonunda şeker üretiminin ne olacağı
konusunda da herhangi bir hüküm yoktur. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesini
düzenleyen şartname bu anlamda hem şeker hem de pancar üretiminin
sürdürülebilirliğini güvenceye almaktan yoksundur.
Tüm şeker pancarı üreticilerin
temsilcisi olarak bizler; Fabrikaların özelleştirilmesinde varlık satışı
yönteminin tek yol olmadığı görüşündeyiz. Dünyadaki gelişmiş ülke örneklerinden
de yola çıkarak (ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere, Polonya gibi ) ve
şekerin stratejik önemi göz önünde bulundurularak ülkemiz açısından
fabrikaların çiftçi kuruluşlarına işletme devri yöntemiyle özelleştirilmesinin
daha doğru bir metot olduğu görüşündeyiz. Zira, fabrikalarla kader birliği
içerisinde girmiş olan pancar çiftçisi, pancardan kaybederse fabrikadan,
fabrikadan kaybederse pancardan kazanarak tarım-sanayi ittifakının önemli bir
parçası olmuş olur. Böylece şeker pancarı tarımının, dolayısıyla şeker
fabrikalarının çalışmasının sürekliliği sağlanmış olacaktır. Halihazırda çiftçi
kuruluşları eliyle yönetilen 5 fabrikanın ülkemiz ekonomisine katkıları göz
önünde bulundurulacak olursa bu konudaki ısrarımızın ülkemizin hayrına olduğu
açık seçik ortaya çıkacaktır.
Tüm bu nedenlerle Şeker
fabrikalarının satış kararının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Sektörün geleceği için ve gıda güvenliği açısından satışların yapılmaması,
mutlaka satılacaksa da ehil ellere, yani ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi
işletme hakkı Pancar Kooperatiflerine devredilmelidir. Bizim kıymetli
arazilerle işimiz yoktur. Talebimiz işletme hakkının ve kotaların bedelsiz
olarak bizlere devredilmesidir. Talebimiz ve beklentimiz bu yöndedir. Kısacası bu
şartlar altında gerekli altyapı oluşturulmadan sadece hazineye gelir sağlama
amaçlı yapılacak satışlar sektörün sonunu getirecektir ve siyasilerin de
aldıkları bu kararın sonuçlarını iyi değerlendirmesi gerekmektedir.
Bu mesele siyasi veya parti meselesi değil, milli bir meseledir. Her
kesimden her insanın meselesidir. Çocuklarımızın, torunlarımızın
meselesidir. Sonuç ne olursa olsun bizim tavrımız bellidir. Bu fabrikalar
tabiatı gereği üreticinin içinde olduğu modelle işletilmelidir. Bugün her ne
olursa olsun eninde sonunda geleceğimiz nokta şeker pancarı üretenlerin şeker
sanayinde de işletmeci olarak yer alacağı bir üretim organizasyonu olmalıdır.”
ALPULLU ŞEKER SATILMASIN.!
İNADINA PANCAR.! GO HOME CARGİLL.!
ŞEKER VATANDIR, VATAN SATILAMAZ.!
@#MedyaGünebakış
©#MedyaGünebakış
Ökkeş
Bölükbaşı,
İstanbul –Nisan.2018- okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,
ÖİB - İHALE SÜRECİNİ
BAŞLATTI
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 14 Şeker
Fabrikasının (-Afyon, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan,
Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal, Yozgat-) Özelleştirilmesi
İçin İhale Sürecinin Başladığını Açıkladı.
ÖİB’nin internet sitesinden
yapılan açıklamada, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (Türkşeker) ait 14
fabrikanın özelleştirmesi için ihale sürecinin başladığı belirtildi.
Açıklamada, “Özelleştirme Yüksek
Kurulu’nun belirlediği strateji çerçevesinde özelleştirme hazırlık çalışmaları
tamamlanmış ve bazı fabrikalar için ihale ilanı aşamasına gelinmiştir” denildi.
Afyon, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal
ve Yozgat şeker fabrikalarının satılacağı kaydedildi.
ÇALIŞANLAR
BAŞKA KAMU KURUMLARINA
Fabrikalarda çalışanlar ve şeker
pancarı üreten çiftçilerin korunması için ihale belgelerinde düzenleme
yapıldığı belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“1- Özelleşecek Fabrikalarda
Çalışan Memurlara tanınan imkanlar/seçenekler
– Diledikleri taktirde Türkşeker’e
ait diğer fabrikalarda çalışmaya devam edeceklerdir.
– Arzu ederlerse tüm özlük hakları korunarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarına
nakil olacaklardır.
– Ayrıca talep etmeleri halinde özelleştirilen fabrikalarda yeni yatırımcılar
ile çalışabileceklerdir.
2- Özelleşecek Fabrikalarda
Çalışan Daimi ve Geçici İşçilere tanınan imkanlar/seçenekler
– Talepleri halinde emeklilik
hakkını henüz elde etmemiş olanlar Türkşeker’in diğer fabrikalarında çalışmaya
devam edeceklerdir.
– Dileyen işçiler ilgili mevzuat çerçevesinde diğer kamu kurum ve
kuruluşlarında yılda 12 ay çalışma hakkıyla istihdam edileceklerdir.
– Özelleştirilen fabrikalarda çalışmaya devam etmek isteyenler Türkşeker
tarafından tüm yasal hakları ödendikten sonra Alıcı ile çalışmaya devam
edebilecek daha sonraki dönemde emeklilik hakkını kazanmadan önce kamuya geçmek
istemeleri halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilecektir.”
ÜRETİM
DEVAMLILIĞI VE ZORUNLULUĞU
“Fabrikalarda üretim devamlılığı
ve zorunluluğu getirilmiştir” denilen açıklamada, alıcılar 5 dönem boyunca
pancar üretim sözleşmelerini devam ettirme şartı getirildiği aktarıldı.
Açıklamada, “Mevcut durumda
Türkşeker’e pancar temin eden çiftçiler mevcut kotaları kapsamında pancar
üretmeye devam edeceklerdir. Alıcılara mevcut çiftçilerle asgari 5
kampanya dönemi boyunca pancar üretim sözleşmelerini devam ettirme zorunluluğu
getirilmiştir. Bu düzenleme ile mevcut tüm çiftçilere pancar üretim
sözleşmelerini devam ettirme imkânı sağlanacaktır” ifadeleri kullandı.
Gazete Duvar; https://www.gazeteduvar.com.tr
@#MedyaGünebakış
©#MedyaGünebakış
Ökkeş
Bölükbaşı,
İstanbul –Nisan.2018- okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,
|