SETİF, 8 Mayıs 1945-CEZAYİR

Setif Ayaklanması Denilen ve Fransız Sömürgecilerin Kanlı Bir Şekilde Bastırdıkları Olay Aslında Bir Bağımsızlık Gösterisiydi.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

SETİF, 8 Mayıs 1945

Setif Ayaklanması Denilen ve Fransız Sömürgecilerin Kanlı Bir Şekilde Bastırdıkları Olay Aslında Bir Bağımsızlık Gösterisiydi.

İkinci Dünya Savaşı'nın hemen başlarında Almanya tarafından işgal edilen ve güneydeki küçük bir bölgesinde Vichy Hükümeti adı altında işbirlikçi bir yönetim kurulan Fransa, 8 Mayıs'ta Almanya'nın kayıtsız şartsız teslim olmasını kutlamaya hazırlanıyordu.

O dönemde sömürgesi olan Cezayir'de, kutlamalar bağımsızlık yanlısı gösterilere dönüştü. Fransızlar işte bu gösterileri kanla bastırdı.

 

1939 yılında yasaklanan Cezayir Halk Partisi, lideri Messali Hac'ın serbest bırakılması için 1 Mayıs 1945'te Setif'te büyük bir gösteri düzenlemişti.

Ancak Fransız sömürge polisinin bu gösteriye tepkisi sert olmuş, yaptığı müdahale sonucu göstericilerden biri hayatını kaybetmişti.

8 Mayıs'ta Fransız sömürgeciler Avrupa'da savaşın sona ermesi nedeniyle bir gösteri düzenlediler. Cezayir Halk Partisi, bu gösteriyi hızla bir bağımsızlık gösterisine dönüştürdü.

Sabahın erken saatlerinden itibaren tren garının önünde toplanan binlerce gösterici "Yaşasın özgür ve bağımsız Cezayir” yazılı pankartın arkasında 'Messali'ye özgürlük.!', 'Kahrolsun sömürgecilik', 'Siyasi tutsaklara özgürlük', 'Yaşasın halkların kurtuluşu' sloganlarıyla Avrupalıların oturduğu mahallelere doğru yürüyüşe geçti.

Sayıları kısa sürede 10.000 kişiye ulaşan göstericiler, ellerinde ay yıldızlı yeşil-beyaz Cezayir bayrağını dalgalandırmaya başlamıştı.

Yaklaşık 20 kadar jandarma bayrakları kalabalığın elinden çekip almaya çalıştıysa da, coşkulu göstericilerin öfkesi karşısında hiçbir şey yapamadılar.

Derken olay yerine gelen polisler, elinde Cezayir bayrağı dalgalandıran bir genci alnından vurup öldürdüler.

Bunun üzerine kalabalık büyük bir öfkeyle Fransız sömürgecilerin yaşadığı mahallelere doğru yürümeye devam etti. Yıllardır yoğun bir baskı ve sömürü altında yaşayan Cezayirliler nefret ettikleri Avrupalılara saldırdılar ve yaklaşık 100 kişiyi öldürdüler.

Asıl olaylar bundan sonra çıktı. Fransız sömürgeciler bağımsızlık taleplerinin ve hareketinin kontrolden çıkması tehlikesi karşısında, Cezayir'in her yerinde kanlı bir karşı saldırıya geçtiler.

Ülkede sıkıyönetim işgal edildi, şehirler ve köyler Fransız kuvvetleri tarafından karadan ve denizden topa tutuldu.

Binlerce insan gözaltına alındı, sorgusuz sualsiz yirmişer kişilik gruplar halinde infaz edildi. Bu insanlara öldürülmelerinden önce kendi mezarları kazdırıldı. Fransızlar sayısız insanı ağır işkencelerle öldürdü.

Fransız katliamının en kanlı günlerinde, 16 Mayıs 1945'te askerlerinin çoğunluğu Cezayirli olan 7. Piyade Alayı, Cezayir limanına daha yeni varıyordu.

Alsace cephesinde mevcudunun yarısını kaybettikten sonra, ailelerine kavuşma umudu içerisindeki hayatta kalabilen az sayıda asker, köylerinin yerle bir edildiğini, kadınlarının, çocuklarının ve akrabalarının Nazizm’e karşı yan yana savaştıkları Fransız birliklerince katledildiğini öğrenince dehşete kapıldı.

Silahsız ve korunmasız bir halk, topyekûn hâlde milisler ve lejyon birlikleri tarafından katledilmişti.

22 Mayıs tarihinde katliam büyük ölçüde sona erdiğinde, en az 45.000 Cezayirli öldürülmüştü. Aradan 66 yıl geçtikten sonra ayrıntılarının bugün bile tam olarak ortaya çıkartılamadığı bu katliam, tarihe insanlığın bir kara lekesi olarak geçti.

 

Setif Katliamı Cezayirli göstericilerin üzerine Fransız sömürgeci güçlerin ateş etmesiyle başlamıştır. 8 Mayıs 1945'de, yani Almanya'nın savaştan çekildiği tarihte yaşanmıştır.

Almanya'ya karşı savaşta birçok Cezayirli gönüllü de savaşmış olmasına karşın, Fransız sömürgeciler bunun karşılığını Cezayir'de katliam yaparak göstermişlerdir.

Bu zıtlık bugün dahi Cezayir'de yaşanan kızgınlığın en önemli nedenidir.


Setif'de göstericiler Cezayir için yeni hak taleplerinde bulunmuşlardır. Bunun üzerine Fransız ordusu çok aşırı bir güç kullanımına gitmiştir.

Sabah 8-9 sularında 'Vive l'independence' (Yaşasın Bağımsızlık) diye yürüyüşe geçen göstericiler ilk önce Cezayir bayrağı taşıyan göstericilerin vurulmasıyla şaşkına dönmüşlerdir.

Setif'i 'Fransız toprağı' sayan Fransız askerleri için Fransa bayrağından başka bir bayrak taşımak ölmek için yeterlidir. Ordu içinde Fransız kökenliler dışında Afrikalı Fransız askerler de vardır.

Fransa özellikle Müslümanlar dışındaki Cezayirli azınlığı da Müslüman direnişi kırmak için kullanmıştır.

Gösteri kısa sürede sert bir şekilde bastırılmış ve bastırma işlemi katliama dönüşmüştür. Setif ve yakınlardaki Guelma ve köylerinde çok sert saldırılar yaşanmış ve en az 45.000 sivil öldürülmüştür.

Fransız kaynakları bu rakamı 1.500'e kadar indirmekteyse de bağımsız kaynaklar bunun çok daha fazla olduğunda mutabıktır.

Saldırılarda sadece piyadeler değil, hava kuvvetleri de kullanılmıştır. Çevre köyleri düzenli olarak bombalanmıştır.

Böylesine ağır bir saldırı ve hava bombardımanında sadece 1.500 kişinin öldüğünü savunmak olayı basite indirgemek olur. Zaten Frans da ortada çok sayıda kanıt olması nedeniyle rakamını 10 mislinden fazla arttırarak 20.000'e çıkarmıştır ki bu dahi düşük bir rakamdır.

Olaylarda 100 civarında beyaz Fransız sivilin de öldüğü söylenmektedir. Ancak Fransız kaynakları bu sivillerin ölümüne Cezayirli yerlilerin ölümünden daha çok önem verir.

Ayrıca Setif Katliamı'nı da Fransız askerlerinden çok ordu içindeki Afrikalı askerlerin yaptığını öne sürer. Oysaki emirleri verenler de, olaylara komuta edenler de Fransız askerlerdir ve katliamlarda bizzat Fransız askerler görev almıştır. Saldırılar günlerce sürmüştür.

Şubat 2005'de Fransa'nın Cezayir Büyükelçisi Hubert Colin de Verdiere olayları 'gerekçesi olamayacak bir trajedi" olarak tanımlamıştır.

Bunun dışında da resmi bir özür gelmemiştir. Cezayir en üst düzeyde özür beklemiş, ancak Fransız Başbakanı bu tür olayları yazmanın tarihçilerin işi olduğunu iddia etmiştir.

Verdiere'nin sözleri Fransız bir yetkilinin ağzından Afrika'daki katliamlar için çıkan tek üzüntü ifadesidir.

Cezayir Hükümeti ise Setif Katliamı'nı bir soykırım olarak görmektedir. 2006 yılının Mayıs ayı başında Cezayir Devlet Başkanı Abdulaziz Bouteflika Fransa'yı 45.000 Cezayirlinin katledildiği Setif Katliamı'ndaki rolünü kabul etmeye ve özür dilemeye çağırdı.

Bouteflika olayları şöyle tanımladı: "8 Mayıs 1945 katliamının paradoksu kahraman Cezayirli savaşçılar Afrika'Nın ve Fransa'nın onur ve çıkarlarını korumaktan, Avrupa'da cepheden dönerken, Fransız yönetimi barışçıl göstericilerin üzerine ateş açtı."

Olaylar Fransa'nın 1830-1962 arasındaki sömürge yönetiminin en karanlık sayfalarından birini oluşturmuştur. Cezayir bu olayları soykırım olarak tanımlamış ve Paris Hükümeti'Ni de bu tanımı tanımaya çağırmıştır.

Ayrıca Cezayir bağımsızlık savaşı boyunca Fas ve Tunus sınırlarına mayınlar döşeyen (3 milyon kadar) Fransa'dan bu mayınların temizlenmesine yardım etmesini de istemiştir.

  

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Diğer Haberler

  • BİR ÖLÜM & BİR ÖYKÜ & HALNAME
  • 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ DENİLİNCE.!
  • 10 KASIM ATATÜRK'Ü ANMA GÜNÜ VE HAFTASI
  • *AYNI FAY ÜZERİNDE BU BÜYÜKLÜKTE DEPREM OLMADI*
  • THE WORLD RALLİES İN THE FACE OF DİSASTER
  • ABD SAVAŞ GEMİSİ USS NİTZE İSTANBUL BOĞAZI'NDA
  • İSTANBUL’UN BÜTÇESİ EMİN ELLERDE
  • YENİLENEN YEREBATAN SARNICI TÖRENLE AÇILDI
  • KIBRISTA NELER OLUYOR.?
  • Kahvaltıya Atılan İmza:*BALIKESİR*
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP