RÖPORTAJCEMAL AKYILDIZ

Ressam Cemal AKYILDIZ.

13 Mayıs 2007 anneler günü nedeniyle of hayrat cemiyetinde, bu güzel günü daha da anlamlı yapan gerçek bir sanatçı ünlü bir ressam ile birlikteyiz. Ününü herkes duymamış olabilir ama bu röportaj ile birlikte herkes öğrenmiş olacak.

medyaunebakis.com

Cemal Bey sizi tanıyabilir miyiz.?

Cemal AKYILDIZ;

Efendim 1933 yılında Trabzon’un of ilçesinde doğdum. Hani bazıları der ki Trabzon’u niye anmadan söylersiniz? Olsun Trabzon’dan daha meşhur olur demeyim ama Of’lu lar öyle zannederler.

Tabii doğduğumdan beri resim çiziyorum, hani elim kalem tutandan beri çocuklar köylerde ellerine geçirdikleri tebeşir kömür veya odun parçası ile duvara resim çizerler ya, ben de resme böyle başladım. İlkokula girdiğim zaman, hatta okula başlamadan önce dahi, mahallemizde ki çocuklara resim ödevi yapardım. Bu bir Allah vergisi ailemiz de sanat kabiliyeti çoktur, her dalda sanatkâr ailemiz de mevcuttur. İşte bende âcizane resme çok hevesliyim, ilkokulda hocalarım fark ettiler sonra beni resme yönlendirdiler. Ben daha ilkokulda iken hatta çocuk yarışmalarına da okul da çizdiğim resimler de verilirdi. Ailem tabi tutucu bir aile olduğundan o tarihlerde resim sanatından yani ressamların elleri pek para kazanır olmadığından babam pek sıcak bakmazdı, babam bir de tüccar olduğundan pek sıcak bakmazdı.

medyaunebakis.com

Peki, sizin o zamanlardan dikkatinizi çeken resimle ilgili size öncülük edecek birisi var mıydı.? Sizin hayalinizde olan bir kişi onun gibi resim yapabilmek miydi yoksa kendiliğinizden gelişen bir olay mı.?

Cemal AKYILDIZ;

Şimdi bakınız bugün, ilkokul öğrencilerinin televizyon karşısında genel yayın ve görüşlerle beraber bilgileri çok artmıştır. Ama bizde o kadar ileriyi görecek bize ışık tutacak bilgi yoktu. Yani bunları biz kendimiz araştırırdık. Şöyle ki; kitaplarda gazetelerde fotoğraflarından ziyade ressamların eserleri ile ilgilenirdim. Hatta bazı kitaplardan keserdim, yabancı ressamlarla ilgili bilgiler. Tabi ortaokula gelince resme meylimiz daha da arttı her sene okulda sene sonu müsamereleri olurdu bunlarda hep birinciliği âcizane bana verirlerdi. Çok değerli bir resim hocam vardı. İbrahim Çallının talebelerin den, bizi o kadar güzel yetiştirdi ki, hani resmin özü klasik resim, yani şimdiki gibi iki fırça atıp ta modern resim yapıyorum iddiası yoktu. Biz de gerçek resimden hiç ayrılmadık yani. Bu bakımdan çok şanslıyız, ben bu hocaların talebesiyim, beni yönlendirdiler ve ileride bir ressam olmamı önerdiler, zaten gönlümde hep resim vardı. Bütün defterlerimin bir kenarında, boş sayfada hep resim çizerdim. Sınıfta hoca bir şey anlatıyor değil mi ben tabi defterime hatta kitabımın bile boş köşelerine resim çizerdim. Bir gün tarih hocamız 3 – 4 kişi birden tahtaya kaldırdı, herkese sen şu sorunun sen şu sorunun cevabını ver derken Cemal sen kalenin resmini çiz tahtaya dedi ve çizdikten sonrada en yüksek puanı verdi bana. Böylece beni yönlendirdiler, benim bütün hayatım İstanbul’a gelip güzel sanatlar akademisinde resim tahsili yapmaktı. Hani her çocuğun bir de yurt dışı hayali vardır çünkü okuyoruz gazetelerde harika çocukları yurtdışına gönderiyorlar zaten ilkokul yarışmasın da resmim Avrupa ya gönderildiğin de böyle bir beklentim vardı. Fakat ailem hiç yanaşmadı böyle şeylere o da şanssızlıktı. Tabi 1949 da resim tahsili için güzel sanatlar akademisine girdim, hocamın atölyesi vardı Babıâli de atölyesi vardı, yazları atölyesinde çalışırdım. Tabi beni yetiştiren ortaokul ve lise de ki hocaların bizim zamanımızda resim dersi seçme dersimiz vardı şimdi diyorlar ki lisede resim dersi yok ben ticaret lisesinde okuduğum için bizde seçmeli idi ve afiş dersi vardı bu da benim için bir şanstı. Lise de ki hocalarımız bizi hep bu klasik yönde yetiştirdiler ben akademiye geldiğim zaman 50 li yıllarda bir modern resim akımı vardı bir türlü benimseyemedim. İçim ısınmadı hocamda bunu fark etti evladım yazları atölyemde çalışırsın bir taraftan da akademiye gitmek için bir müddet devam ettim bitirmedim ben dışarıda hep klasik hocalardan ders aldım, mesela Hikmet ONAT. Afiş de Hülya HULİSİ, Naci KAVRUKOĞLU, böyle aradığım bulduğum değerli hocalara gidip onlardan ders aldım ve bu arzumun hepsi hoş karşılandı.

medyaunebakis.com

Sizin gravüre yönelmeniz de afişten mi kaynaklanıyor.?

Cemal AKYILDIZ;

Tabii tabi afiş ve tarihten dolayı, şimdi ben milli hislerimde duygusalımdır. Yani milli mücadele ve tarihi şeylerle çok ilgiliyimdir bu da nerden geliyor biliyor musunuz? 1940 lı yıllar ortaokul ilkokulda o tarihlerde evler de sohbetler hep harp tarihi ile ilgiliydi. Telefon yok televizyon yok. Babamla eski maariflerle, evimizde sohbetler edilirdi istiklal harbine gitmiş Çanakkale muharebelerine girmiş Sakarya muhaberelerine girmiş birçok gaziler hep harp anılarını anlatırlardı. Bende iyice alışkanlık edindim ve ondan sonra başladım Atatürk resimleri ile ilgilenmeye çizmeye Türklerin medarı iftiharı Atatürk, bu büyük insana biz çok şey borçluyuz. İşte böylece Atatürk resmi çizmeye başladım, Atatürk ü benzetmek çok zordur ben burada iken 23 nisan da  19 mayıs da cumhuriyet bayramında hep sınıflar benim çizdiğim Atatürk resimleri ile süslenirdi., ve böylece  Babıali de balında kitap kapakları romanlar eğitim kitaplarının içinde ki resimler, bunları çize çize Atatürk konulu resimler daha çok yöneldik. Ondan sonra ismimiz Atatürk ressamları olarak anıldı, burada ben tarihi konularda bilgili çizimlere başladım. Dünya da tarihi konular hep granit tarzı resimlerle anlatılmışlardı. Şimdi gravür sanatı nedir derseniz, gravür sanatı Rönesans devrinde dünyanın o hür sanatçılarının eserleri hep belli kişilerin şatolarda saraylarda halkın görmesi mümkün değildi ne yaptılar bu adamlar, dediler ki resmi çoğaltalım da birçok yerde yani şimdiki gibi baskı tekniği yoktu, kalıbı şeklinde yapalım. Gravür şu demektir Latince de oymak anlamına gelir. Gravürde oyulan şey anlamına gelir. Ressam çizecek olduğu resmi kolay oyulabilecek yumuşak maden üzerinde bakır veya pirinç üzerine çizer resimlerini çizdikten sonra onun aparatları vardır. O resmin boş yerlerini oyarak çıkartırlar resim yukarda yüksekten üzerinde merdane ile mürekkep geçince üzerine de kâğıdı koyup presle bastırdığı zaman alttaki kalıptaki şekil tamamen kâğıda çıkıyor. Bundan çok az sayıda bulunur. Yani ressam resmi çizer gravürün ekipleri elde ki aparatlar ile yani yüzyıllarca gelişerek modern hali almışlardır. Ben bugün resmi kâğıt üzerine çiziyorum bunu film yolu ile zaten mühim olan ilk çizimdir yumuşak metal yoluyla kalıba aktarılır ve sonra aside koyulur. Bizim çizdiğimiz resim kalıp olarak yukarı kalıyor ve ben buna gravür tarzı diyorum. Baktığınızda tam bir gravür resmi gibidir. Ama geçirdiği baskı evreleri tarihte ki gibi değil. Mühim olan çizilen resimdir ve benim çalıştığım tarzda düzeltme olayı yoktur, işin zorluğu buradadır.

medyaunebakis.com

Gravürde en iyi özellik yapılarla ilgili olanlar mı daha iyi resimlerdir.?

  Cemal AKYILDIZ;

Gravürde insan çizmek çok zordur düzeltme olmadığı için çizgileri kalınlaştırarak incelterek gölgeleri meydana getiriyorum bütün Atatürk resimlerimi gravür tarzı çizdim. Geçen sene Atatürk konulu belgeseli resimleri çizmem için cumhurbaşkanlığınca görevlendirildim. Halen devam ediyor ve Atatürk resimleri ile milli mücadele resimleri senelerce toparlanıyor Çankaya da ve tamamlandığı zaman müze halinde teşhir edilecek. Burada 10 cumhurbaşkanımızın gravür tarzı resimlerini çizdim.

medyaunebakis.com

Cumhurbaşkanımızın himayesinde açılan Atatürk müzesi Çankaya da yeni açıldı belli ki milli mücadele ile ilgili resimlerimiz orada da sergilenecektir.

  Cemal AKYILDIZ;

Tamamlandığı zaman artık onu cumhurbaşkanlığı ne şekilde teşhir eder bilemiyorum. Fakat derler ki çizim tamamlandığında sadece bunlar için özel bir bölüm olacak ve halkında göreceği yerlere hazırlanıp sergilenecek böyle düşünülüyor bu uzun soluklu bir iş.

medyaunebakis.com

Bu çok büyük bir proje bunları tek başınıza mı yapıyorsunuz.?

Cemal AKYILDIZ;

Bazı gravür tarzı resimleri çiziyorum, yağlı boya olarak ise evler ve bazı yerlerin resimlerini de çizen başka arkadaşlar var. Bunlar la ilgili sergiler açıyorum. Harbiye askeri müzede sergi açtım. 36 adet gravür resim askeri müzededir. Ayrıca iki yıl önce anıtkabir in ilk gravürünü ben çizdim. Şimdiye kadar 70 in üzerinde yurt içi ve yurt dışı sergim var.

medyaunebakis.com

Milli mücadelenin başlama noktası sanıyorum Türkiye için Çanakkale savaşları değimli.?

Cemal AKYILDIZ;

Evet, ben zaten bunu bastıra bastıra bütün kitaplarımda da yazdım.

medyaunebakis.com

Çanakkale savaşımızında gravürü olmadan milli mücadele gerçekten anlatılamaz. Zaten şu çılgın Türkleri Turgut özakman da bu sen sanıyorum son yıllarını Çanakkale üzerine adadı bunun ile ilgili kitabı çıkacak sizin içinde öyledir mutlaka

Cemal AKYILDIZ;

Evet, hem meslek icabı hem de içimden yapmak geliyor. Çanakkale’den tutunda milli mücadelenin tüm belgesellerini yıllardır takip ediyorum. Sanki muharebelerde bulunmuşum gibi resimler yapmayı planlıyorum.

medyaunebakis.com

Hocam ben Çanakkale hakkında 8 tane kitap okudum sadece 1 tanesinde Mustafa Kemal Atatürk ün adı geçiyor. Bu nedendir.? Mustafa kemali yok saymak değil midir.? Bu çabaların boyutuna bakın hocam 57. alayın komutanı olarak yer alıyor.

Cemal AKYILDIZ;

Bunlar belli bir gaye için. Bakınız Atatürk’ ün 57. alayı tamamen şehit oldu. Bu alayın tamamı Anzaklar tarafından Avustralya ya götürüldü. Oradaki askeri müzede bu sancağın altında şöyle yazar. “ Türk askeri bu sancağı sonuna kadar elinden bırakmaz, ölen olduğunda diğer asker eline alır” 57. alay sancaklara dair tamamı şehit olduğu için bir ağacın dalında sancak asılı iken Anzaklar tarafından Avustralyalıların eline geçmiştir ve müzede o müzede sancağı selamlamadan geçmiyorlar. 1998 yılında 15 gün kaldım Çanakkale de ve o siperleri muharebe alanlarını sanki ben yaşamışım gibi gezdim ve orada da bir sergi açtım. Çanakkale’yi resimleme fırsatı buldum.

medyaunebakis.com

Yurt içinde ve yurt dışında birçok sergi açtım dediniz. Bu değerli çalışmalarınızdan bahseder misiniz.?

Cemal AKYILDIZ;

Sergilerimi 2 konu üzerinde düzenliyorum. Birincisi Atatürk ve milli mücadeledir. Diğeri ise yurdumuzun güzelliği ve tarihi eserleridir. Elimden geldiği kadar çizip herkese tanıtmaya çalışıyorum. Hani Trabzonlu Karadenizli olduğum içindir. Başta köyümden başlayarak benim doğduğum 300 yıllık tarihi Karadeniz konağı ve tüm Karadeniz konakları ile ilgili resimlerim ile Trabzon ve havalisinden birçok resimle ilgili kitapçık çıkarttık. Tüm Türkiye de bulunan doğudan batıya birçok yeri mesela doğu Beyazıt Selçuklular mimar Sinan gibi birçok eserin gravürünü çizdim. Ve bunları kültür bakanlığı yakında kitap halinde yayınlayacak.

medyaunebakis.com

Sağlığınızı Resim’e olan aşka bağlıyorsunuz değimli.?

Cemal AKYILDIZ;

Âşık olan insan âşık olduğu kişiye sahip olmak ister. Ne demiş Âşık Veysel güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa. 50 li yıllarda Âşık Veysel’le tanıştım ve o zamanlarda çıkarmış olduğu bir şiir kitabının resmini çizdim çok büyük bir şair, çok büyük bir ozan, büyük bir Türk kendisi.

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.