BAŞBAKANDAN BİR İTİRAF DAHA.!

2010 Yılına Ait Bu Görüntüler, Bize Hedef Olarak Çağdaş Uygarlık Düzeyini Gösteren Atatürk’ün Türkiye’sine Hiç Mi Hiç Yakışmıyor.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

BAŞBAKANDAN BİR İTİRAF DAHA!..

Anayasa değişikliği ile ilgili oylamalarda mecliste uyuyup kalan milletvekilleri ile merdivenleri koşuşturarak çıkan milletvekillerini gördükçe; bunlar için ‘kurşun asker’ (1) nitelemesi yapanlara hak vermemek mümkün değil.

1982 Anayasası gibi Siyasi Partiler Yasası ile Seçim Yasasını da 12 Eylül askeri yönetiminin yapmış olmasına rağmen, nedense bu antidemokratik yasaların değiştirilmesi için kimse kılını kıpırdatmıyor. Adeta iktidarla muhalefet bu konuda bir gizli mutabakat içinde!.. Liderlere  ‘tek adam’ olma olanağını sağlayan bu yasalar değişmedikçe, bir başka ifade ile ‘parti içi demokrasi’ gelişip yerleşmedikçe, hiçbir milletvekili liderinin ‘kurşun askeri’ olmaktan da kurtulamaz… Dolayısıyla bu ‘kurşun askerler’  için milletin vekili demek de gerçekçi bir saptama sayılmaz…

2010 Yılına Ait Bu Görüntüler, Bize Hedef Olarak Çağdaş Uygarlık Düzeyini  Gösteren Atatürk’ün Türkiye’sine Hiç Mi Hiç Yakışmıyor!..

Gerçekte AKP yönetiminin “demokratikleşme” gibi bir derdi olmadığının en açık kanıtlarından biri de bu yasaları değiştirmemek yönündeki kararlı tutumudur. Siyasi partiler içinde ‘parti içi demokrasi’ işletilmedikçe “demokratikleşme” yolundaki çabaların tümü birer aldatmaca olarak kalmaya mahkûmdur. Zira daha muhalefetteyken bile, bu en basit demokratik işleyişi içselleştiremeyen partilerin,  iktidara geldiklerinde ülkeye demokrasiyi getirebileceklerine inanmak için, çok ama çok iyi niyetli olmak gerekiyor…

Bu noktada Erdoğan gibi Baykal ve Bahçeli’nin de, demokrasi sınavından geçebildiğini söylemek mümkün değil!.. Buna rağmen AKP’nin ABD güdümünde bir parti olduğuna inanıldığından, insanların çoğu çaresizlik içinde CHP ve MHP’yi desteklemeye mecbur kalıyor… Zira başka partilere oy vermek bu kritik aşamada yine AKP’yi desteklemek anlamına geliyor!?.. Bu nedenle ABD emperyalizminin içimizde dolaşan bir eli durumundaki AKP’den kurtulmak için, kısa vadede bu iki partiyi desteklemekten başka yol görünmüyor…

ABD ve AB desteği ile iktidar olan AKP’nin,  iktidarını sürdürebilmek için ‘ulusal çıkarlar’ dan  verdiği ve  vereceği ödünler,  toprak bütünlüğümüzü dahi tehlikeye attığı gerçeğini pek çok kesim paylaşılıyor!.. Bu tehlikenin yaratmış olduğu endişeleri giderecek olan ulusal birlik ve bütünlükten başka bir şey değildir. Bu nedenle de son yıllarda en çok bu değerler ‘modası geçmiş fikirler’ nitelemesi yapılarak yıpratılıyor. Etnik ve dinsel ayırımcılığın bu kadar desteklendiği bir dönem, cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiştir denebilir…

Ülkeyi bilerek ve isteyerek bu kaosa sürükleyenler, şimdi de çözüm olarak ‘Başkanlık Sistemini’ öneriyor. Sanki bütün olumsuzlukların sebebi ‘Başkanlık Sistemi’ne hala geçememiş olmamız gösteriliyor. Kendi yarattığı kaosu, fırsata çevirmeyi becerebilen Erdoğan,  bugün ise,  daha önceden inanarak söylediği “başkanlık sistemi Amerikan Emperyalizminin bize tavsiyesidir” (2) şeklindeki sözlerinin tam tersini savunuyor!.. Erdoğan’ın girmiş olduğu bu yol, aynı zamanda  onun ABD’den komut aldığının ve ondan bağımsız hareket edemeyeceğinin  en anlaşılır kanıtı  ve  samimi bir itirafıdır.!

Bu nedenle  ‘demokrasi’ denen evrensel değer,  Türk halkının çok yakınında değildir ve kısa vadede gündemine gelecek gibi  görünmüyor.!.. AKP’den sonra iktidara gelecek olanlara karşı da bu mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmek zorunludur… Bugünlerde demokrasinin doğru dürüst işletilememesinden ‘yararlananların’, yarın iktidar olmaları halinde bu “olanaktan” kolay kolay vazgeçmeyeceklerini de öngörmek gerekiyor…

Geçenlerde Amerikan Times Dergisi,  Fethullah Gülen hareketini inceleyen bir makale yayınladı. Makalede: ”Şu an Malavi’den ABD’ye kadar 100 ülkede bin kadar Gülen’e yakın okul var. Bunların hepsinin fikir babası olan gizemli vaiz, okullarla beraber milyon dolarlık bir ticaret imparatorluğunu en olmayacak yerden Pennsylvania kırsalından yönetiyor” denilmekteydi. Makalede Gülen’in misyonu, “teknoloji ve bilim konusunda bilgili, küresel pazarda başarılı ve dini bütün yeni bir Müslüman Türk eliti yaratmak” olarak gösterildi. Gülen metodunun Katolik Cizvitlerin dini, iyi bir eğitim ile yaymasına benzediği; Gülen’in ilk çalışanlarının Afrika ve Güney Amerika’da deneyim kazanmış Hıristiyan misyonerler tarafından eğitildiği vurgulandı… (3)

Erdoğan’la dile getirilen ve emperyalizmin bize dayatması olduğu tartışmasız olan ‘Başkanlık Sistemi’ için, ‘yakın gelecekte Fetullah Gülen’e bir  hazırlık yapılıyor’ diyenlere de  katılmamak mümkün değil.!

Öte yandan, AKP’nin siyaset arenasında beslendiği konuların başında ‘askeri darbeler’ e karşı gelmek gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bu bağlamda ‘derin devlet’, ’siyasi cinayetler ve faili meçhul olaylar’ ı da alabildiğine sömürülüyor. Öyle ki, muhalefetin bu hususlarda birkaç kez ‘meclis araştırması’ yapılmasını istemesi, haklı hiçbir gerekçeye dayanmadan hükümet tarafından reddedilmiştir. Bunun anlamı,  bu alanın hala sömürmeye elverişli olarak görmesinden başka bir şey değildir. AKP iktidarı yapmayı vaat edip de yapamadığı bütün işlerin sebebini, ‘Başkanlık Sistemine’ geçememiş olmamıza bağlıyor. Gerçekte bu şekilde ‘kendi  geleceğini garantiye almak’ istiyor!.. Tıpkı Anayasa değişiklikleri ile aynı sonucu elde etmek istemesinde olduğu gibi…

Doğal olarak bu ortam içinde, demokrasiyi  ve insanlık tarihi boyunca elde edilmiş diğer bütün evrensel değerleri  korumak görevi de halka düşüyor!.. Önümüze getirilecek ilk sandıkta kendi kaderimizi belirlemek yine kendi elerimizde görülüyor…  Aksi halde “sandıkla vedalaşmamız” söz konusu olabilir; zira totaliter bir rejimde iktidar bir daha sandığa gerek görülmeyebilir.!

Av.Cemil CAN

 

DİPNOTLAR    :

http://www.soma.gen.tr/Ismail-ERgUN/786/KURSUN-ASKER-OLMAK_.html

Birgün Gazetesi - 23.04.2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi

http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

Diğer Haberler

  • DEPREM VE GELECEK KAYGISI
  • MAORİLER KADAR OLAMADIK.!
  • *KRONOMETRE SIFIRLANDI* ‘MI.?
  • AKTİVİST GAZETECİDEN SAMİMİ İTİRAFLAR.!
  • SEVAP KAZANMANIN YOLLARI
  • SEVGİ GÜNÜNDE BİR VEDA…
  • PAHA BİÇİLEMEZ SİHİRLİ TOHUMU KİM EKECEK
  • NEDİR BU 3.DALGA İLİŞKİLER.?
  • BU GİDİŞE RIZAMIZ DEĞİL, İTİRAZIMIZ VAR.!
  • TÜRK SOLU BUGÜNKÜ KADAR DÖNEK ÇIKARMADI.!
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP