HİTLER YAŞASAYDI NAL TOPLARDI.!

Bir Gün Kızılay Meydanı, Tahrir Meydanı Olur Mu.? Korkusu İle Yaşamak Elbette Kolay Değildir.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

HİTLER YAŞASAYDI NAL TOPLARDI.!

 

Bir Gün Kızılay Meydanı, Tahrir Meydanı Olur Mu.? Korkusu İle Yaşamak Elbette Kolay Değildir.!

 

CNN Televizyonunun verdiği; değişik ülkelerden gelen El Kaide militanlarının ellerini kollarını sallayarak sınırdan geçmesi haberi, Türk hükümeti için uluslararası bir skandal haline geldi.!

Aynı şekilde Adana'da uyuşturucu aranan bir TIR'ın içerisinde 935+10 roket başlığının bulunması daha büyük bir skandal olarak kayıtlara girdi.!

Silahlar, sanki hükümetin bilgisi içerisindeydi ve taşınırken yanlışlıkla yakalanmışlar gibi.!

Adana Valisinin roket başlıklarının Türkiye'de kullanılmayacağını garanti etmesi, tam anlamıyla bir komedi ve bu rezaletin resmi gibiydi.!

SOROS destekli Açık Toplum Vakfı'nın sponsorları arasında yer aldığı; İran, Irak, Suriye ve Türkiye'nin Kürt örgütlerinin ilk kez bir araya geleceği Kürt Konferansı'na Türkiye'nin ev sahipliği yapacak olmasına ise, Mehmet Barlas bile bahane bulamaz şimdi.!

Şu andan itibaren her şey hükümetin aleyhine işliyor...

Bu gerçek ve yoğun gündeme ilaveten, Erdoğan, Cemaatle olan kavgasında sürekli kan kaybediyor.!

Haziran Direnişi ile Erdoğan hükümetinin tahminlerin çok üzerinde bir itibar kaybına uğradığını kabul etmeyen neredeyse yok gibi.!

Bu geri gidişi durdurmak ve hatta tersine çevirmek için, yeni ve etkili bir hamle gerekiyor. Başbakan, bu yüzden evde zorla tuttuğu yüzde 50'den, savunma konumundan çıkıp, saldırıya geçmelerini istemiş. Erdoğan, bu stratejiyi Kızılcahamam Kampının kapanış konuşmasında “Defansif değil ofansif olacağız” (1) sözleri ile özetlemiş.! Durumu bu kadar zor yani...

Bu noktada şartları tersine çevirebilmek için gündemi değiştirmek gerekiyor. Muhalefet, değiştirilen gündeme yanıt vermez de halkın gerçek gündemi ile ilgilenirse, pek tabii ki, hükümet gündemi kolayca değiştiremeyecek.!

Gündemin değiştirilmesinde hükümetin gizlemek istediği konu başlıkları aşağı yukarı bellidir. Muhalefetin de gizlediği bir şeyler varsa eğer ki o zaman zımni bir işbirliği ile kızlı-erkekli öğrenci evleri ile başka bir gündeme geçilebilir...

Yaşananlara bir de bu pencereden bakmak gerekir!..

Muhalefetin maskesini indirmeyi, iktidarı eleştirmekten çok daha önemli bulduğum için, bu yapay gündem hakkında bir kaç söz de ben söyleyeyim istedim:

Elinden türban silahının alınmasından sonra, “kızlı-erkekli öğrenci evleri” kartını açan Erdoğan'ın karşısında zor duruma düşen Kılıçdaroğlu: “Gencecik çocuklar üzerinden siyaset yapmaya kimsenin hakkı yoktur” diyerek yine ağlamaya başlamış...

“Zırva tevil götürmez” demiş atalarımız. Bakalım muhalefet kızlı-erkekli öğrenci evleri silahını da Erdoğan'ın elinden nasıl alaca! Türbanın meclise girmesi ile türban silahı Erdoğan'ın elinden alınmış mıydı.?

Kılıçdaroğlu, hükümetin öğrenci evleri ile ilgili yapacağı yasal düzenlemeye ses çıkartmayarak, bu silahı etkisiz hale getirilecek değil herhalde.!

Aklın kiraya verilmesi ya da CHP'lilerin zekasıyla alay etmek, aynen böyle oluyor galiba.!

Kılıçdaroğlu'nun hükümetin elinden silah alma yöntemini öğrendiniz değil mi.?

Hükümetin isteğine boyun eğerek, bir konuyu istismar ettirmemek olanaklı mı.?

Hükümetin icraatlarına destek vermek söz konusu olduğunda da aynı şey yapılıyor çünkü. Desteklerken de susacaksınız, karşı gelirken de.!

Yok, öyle yağma. Zekamızla bu kadar da alay edemezsiniz.!

Bence siz, yerden küçük bir çakıl taşı alıp, alnınıza vurmalısınız. Yoksa bu derin uykudan bir daha uyanamayacaksınız.!

Zinayı serbest bırakan AKP iktidarı, nereden estiyse, kız ve erkek öğrencilerin aynı yurt veya evlerde kalmasını sakıncalı bulmaya başlamış. Pes demiyorum, daha önce pes etmiştik bu taktiklere.! Erdoğan, bundan böyle, doğrudan özel hayatlara müdahale edecek bellidir. Lakin bu eyleme yasalar müsait değil. Hazret, inanç alanından bir yasak bulup koyamıyor ortaya... Zira karşısına imam nikahı, muta nikahı ve cihat nikahı (2) çıkabilir diye korkuyor.!

İslam hukukuna göre nikah; evlenecek kadın ile erkeğin iradelerinin birleşmesi ile tamamlanıyor.

Nikâhta imamın bulunması şart değil ki, onun yaptığı da bir tür tanıklık zaten. Ayrıca Hristiyanların kilise kaydı gibi bir kayıt da tutulmuyor camilerimizde.

Dolayısıyla kapısına dayandığınız gençler size: İnancımıza göre nikâhlıyız dediler mi yapabileceğiniz bir şey kalmıyor. Suçlamak üzere ele aldığınız gençler, pek tabii ki, imam nikahlıyız dediler mi.?

AKP'li milletvekillerinin sekreterleriyle imam nikahlı, 40'a yakın milletvekilinin dokunulmazlığından da yararlanacaklar... Her birine TOKİ'den ev vermek zorunda da kalabilirsiniz.

Daha doğrusu imam nikahına rağmen, gençlere bir şey yapmaya kalkarsanız, şer'i hükümleri karşınıza alırsınız... Demek ki, hükümet ne yürürlükteki yasalara, ne de din kurallarına göre öğrenci evlerine giremez artık.!

Nitekim, bu bahis h0akkında kum torbası durumuna düşürülen hükümet sözcüsü Bülent Arınç bile isyan edip, özgül ağırlığını ortaya koymak zorunda kalmıştır.!

Çocukların bile inanmadığı bu çakma gündeme, acaba ana muhalefet partisinin genel başkanı neden balıklama atlamıştır.?

Bu aralar; dinin bir  emri olarak (3) türbanın Meclise girmesinden genel başkanın mutlu olması,

CHP'nin Kılıçdaroğlu eliyle Sarıgül'e teslim edilmesi, 

İmar yolsuzlukları nedeniyle CHP'den atılan Sarıgül'ün, gelir gelmez Başbakanı dünya lideri olarak ilan etmesi,

Yeni CHP yönetiminin kazanılması kesin gibi gözüken belediyelerin başkan adaylarını, darı ambarında beslenen bir ajansın yapacağı ankete göre, şüpheli yerleri ise eğilim yoklaması ile  belirlemesi gibi hususlar, CHP tabanının öncelikle tartışacağı konulardır.

Bu bahisler hakkıyla tartışılabilseydi eğer, Kılıçdaroğlu ve ekibinin muhalefet için değil, karşıdevrimin yerleşmesi için yoldaki taşları temizlemekle görevli oldukları ortaya çıkacaktı... Zira türbanın Meclise sokulması bir Anayasa ihlalidir. Bu suçun asli faili, AKP ise, fer'i faili de Yeni CHP'dir kuşkusuz.

İşte bu nedenlerle, tartışmayı başka bir noktada sürdürmekte, yeni CHP açısından sayılamayacak yararlar vardır. Doğrusunu söylemek gerekirse, kızlı-erkekli  öğrenci evleri konusunu bulan her kimse, iki tarafa da merhem olmuştur. Göreceksiniz, yeni CHP bu tartışmayı daha da derinleştirecektir.!

Kılıçdaroğlu'nun Başbakan'ı, vapurdan inenleri  dikizlemekle  suçlaması, ciddi bir siyaset adamına yakışmıyor mu.?

Kaldırım seviyesinde sürdürülen bu tartışmaya uçkur politikasıdiyenler, asla haksız değildir.!

CHP'nin Mustafa Sarıgül'e mahkum edilmesi, her şeyden önce, Baykal'ın üzerinin çizilmesi anlamına gelmektedir...

Sosyal paylaşım sitelerinde Baykal göreve sayfalarını açtırıp, kendini gündemde tutmaya çalışan ve Kılıçdaroğlu'nun yıpranması sonucunda, yeniden genel başkanlığa getirileceği hayalleri ile yaşatılan Baykal, Kılıçdaroğlu'nun CHP adına Sarıgül'den af dilemesi ile siyaset tarihindeki saygın yerini almış bulunmaktadır...

Diyeceksiniz ki, Baykal böyle bir sonu hak etti mi.?

Tartışılır elbette... Bana göre fazlasıyla hak etmiştir.

Zira Kılıçdaroğlu gibileri parlatan ve yürekli pek çok Atatürkçüye kapıyı gösteren bir liderin, beslediği kargalar tarafından gözünün oyulması gayet normaldir.!

Partilileri kulu, partiyi çiftliği gibi gören ve parti içi demokrasiyi hiç bir zaman işletmeyen liderler, bedelini elbet bir gün ödeyeceklerdir.!

Baykal'ın parti üyeliğine layık görmediği Sarıgül'e, Kemal Kılıçdaroğlu ve Parti Meclisi bir kurtarıcı gibi sarılması ironinin ötesinde bir şeydir.!

CHP'liler bugünleri de gördü, ama asla hak etmediler.!

Hükümet ise, bir taşla iki kuş vurmanın peşindedir. Erdoğan, gündemi değiştirirken Gezi Direnişinin intikamını alıyor bir bakıma. Bu şekilde, topluma korku da salıyor. Zira Hükümetin halkı korkutmaya şiddetle ihtiyacı var. Tahrir Direnişi bir türlü aklından çıkmıyor Erdoğan'ın. Hükümet, önceleri darbe dediği Tahrir'de olanlara, şimdi neden devrim diyor acaba, hiç düşündünüz mü.?

Bir gün Kızılay Tahrir olur mu korkusu ile yaşamak elbette kolay değildir.!

Hükümete akıl verenlere göre, bu işlere öncülük edecek olanları şimdiden sindirmek gerekiyor.!

Bu nedenle de TGB'nin Cemaat yurtlarına alternatif olarak gündeme getirdiği Çapulcu yurtlarını kötüleyip, bu işe öncülük edenleri yermek, kanımca bir seçenek olarak ileri sürülmüştür.!

İktidar ve muhalefet Türkiye'nin sıcak gündemini değiştirmek için elbirliği ile kızlı-erkekli öğrenci evleri konusunu ele aldılar.

Bir taraf Hacivat'ı oynuyor diğer taraf Karagöz'ü... Orta oyunu diyenler bile var. Bu tespitlerin kanıtı; Başbakan'ın Reuters muhabirinin, “Kişilerin özel evlerine nasıl bir yetkiyle denetim yapılacak” şeklindeki sorusuna kızarak verdiği yanıttır. Başbakan, “Eğer bir yasal düzenleme gerekiyorsa biz bu yasal düzenlemeyi de yaparız diyerek, yalın gerçeği itiraf etmiştir.

Demek ki, gündeme taşınan konu gerçek değildi ve uydurulmuş olan bu konu ile ilgili olarak alınacak önlemlerin de yasal dayanağı yoktur.!

Yeni yasalara bu nedenle ihtiyaç duyulmaktadır. Tıpkı Hitler”in hezeyanlarının bir kaç gün içinde yasalaştığı gibi.!

Yaşayıp göreceğiz... Ben buradayım sizin de yerinizi biliyorum.!

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR.

http://siyaset.milliyet.com.tr/defansif-degil-ofansif-olacagiz/siyaset/detay/1786633/default.htm

http://www.yurtgazetesi.com.tr/dunya/cihat-nikahinda-son-nokta-kiz-kardesle-evlilik-caiz-h41099.html

Türban dinin emri midir.?

Nur Suresi 31. Ayet'in tercümesi:

http://www.aydinlikgazete.com/yazarlar/183-oezdemir-nce/27352-ozdemir-ince-yalan-ruzgarlari-uzerine.html

Cemil CAN, Ankara – Nisan.2014 – av.cemilcan@hotmail.com

http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb61@gmail.com,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,

MEDYAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

Cemil CAN, Ankara – Nisan.2014 – av.cemilcan@hotmail.com

Diğer Haberler

  • BU, DÜPEDÜZ SANSÜRDÜR...
  • MEDYADA TEKELLEŞMENİN SAKINCALARI
  • TÜRKİYE’NİN UYUŞTURUCU TRAFİĞİ
  • *OHAL İLAN EDİLEBİLİR* MİŞ.!
  • BASIN, BAĞIMSIZ TV KANALLARI BASKI ALTINDA
  • FETÖ ÖDÜLÜNÜ REDDEDEN DEVLET ADAMI.?
  • HAZNEVİ TARİKATI, ADANA’YI ELE GEÇİRİYOR
  • YURT GAZETESİ EMEKÇİLERİ MAĞDUR EDİLDİ
  • TEVFİK GÖKSU SERT KAYAYA ÇARPTI
  • GERÇEK VANDALLIK BUDUR İŞTE
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP