Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
DÜNYA HEM ŞAŞKIN; HEM DE KISKANIYOR.!
Recep Tayyip Erdoğan Ve Ailesinin Serveti Dünya’yı Şaşkına Çevirdi.. Vay Bee.! Bild Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild web sitesine “IŞİD ile işbirliği ve yolsuzluk… Erdoğan’ın yanardöner kabilesi” sürmanşetini attı. Davutoğlu’nun başbakanlıktan ayrılmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Boğaz’da iktidarını nasıl bir basınçla inşa ettiğini gözler önüne serdiğini” yazan Bild, “AB ile sığınmacı anlaşmasına varan ve başkanlık sistemini eleştiren Davuoğlu’nun güçlenmesine Erdoğan’ın tahammül edemediğinde Türkiye uzmanlarının hemfikir olduğunu”, yerine de Erdoğan’ın damadı olan Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın gelmesinin beklendiğini belirtti.
“2004’ten beri Erdoğan’ın en büyük kızı Esra ile evli 38 yaşındaki Berat Albayrak’ın kabilenin köklü üyelerinden olduğu, kayınpederine ateşli hayranlığıyla tanındığı, Erdoğan’ın istediği sadakate sahip olduğunu” aktaran gazete, kabilenin paralarının nereden geldiğini sorguladı: “Üsküdar’da yüksek duvarlar arkasında kendilerini korumaya alıyorlar. Erdoğan ailesi orada 5 villada oturuyor. Mal sahibi olarak oğulları Ahmet ve Bilal gözüküyor. Değeri ise yaklaşık 6 milyon Avro. Kayıtlarda Erdoğan’ın burada kiracı olduğu yazıyor. Babaları yılda 50 bin Avro’luk maaş alırken, çocukları parada yüzüyor. Bu Para Nereden Geliyor.? Resmi kayıt bulunmuyor. Muhalif gazete Cumhuriyet’e göre en küçük kızına dek bütün çocuklarının kozmetikten hazır yemeğe, armatörlükten mücevhere çeşitli işlerde yatırımları var.” Erdoğan kabilesinin üyeleri başlığı altında eşi Emine, büyük oğlu Ahmet Burak, küçük oğlu Bilal, büyük kızı Esra, küçük kızı Sümeyye’yi tek tek uzun uzun tanıtan Bild, Emine Erdoğan’ın haremi öven sözlerini hatırlattı. Ahmet Burak Erdoğan’ın 80 milyon dolarlık servetini, 1998’de ehliyetsiz araba kullanırken çarptığı Sevim Tanürek’in hastanede hayatını kaybettiğini, Tanürek’i kusurlu bulan bilirkişinin daha sonra Erdoğan tarafından Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne getirildiğini, kazadan beri ortada gözükmeyen Ahmet’in aile düğünlerinde bile boy göstermediğini aktardı. Bilal’in Türgev Vakfı’nın hiç para ödemeden çok değerli devlet arazilerini ele geçirmesinden başlayıp 17/25 Aralık 2013’teki yolsuzluk skandalında paraları sıfırlama konuşmalarını ve geçen yıl The Guardian gazetesinin IŞİD’in yılda 500 milyon dolar kazandığı petrol satışlarını yaptığı işadamlarından birinin Bilal olduğuna dair haberini hatırlattı.
The New York Times ABD’nin New York Times gazetesi “Erdoğan’ın genişleyen gücü” başlıklı başyazısında Erdoğan’ın “rakipsiz lider” konumuna gelmesinin “felaket” olacağı öngörüsünde bulunuldu. “Yalnız beş yıl önce Erdoğan’ın Türkiye’si Batı’nın ve Türk liberallerin sevgilisiydi” diye başlayan başyazıda şeffaflık yasası, akademisyen ve gazetecilerin hapsedilmesi, ekonomi yönetimi gibi konularda bir nebze bağımsız Davutoğlu’nun tasfiyesiyle Erdoğan’ın Türkiye’nin rakipsiz lideri konumuna geleceği ama bununla da hırsını alamayacağı belirtildi. Erken seçimle anayasa değiştirme çoğunluğunu ele geçirmesinin felaket olacağını belirten gazete “Erdoğan’ın baskıcı eylemlerine bugüne dek ‘çocuk eldivenleriyle’ karşılık veren Batı açısından onun iktidara doymazlığını teşvik eder gözüktüğü için de büyük talihsizlik olacak” dedi. Le Monde Fransa’nın Le Monde gazetesi “Erdoğan, Türkiye’deki tek usta” başlıklı başyazıda, Erdoğan’ın ülkedeki “tek güç” haline gelmesini sert dille eleştirdi. “Rakiplerinin ‘yeni sultan’ dediği Erdoğan, Mustafa Kemal’in kurduğu laik cumhuriyetin yerine İslam’ı koyarak Osmanlı’yı geri getirmek için mutlak güç istiyor” saptaması yapan gazete, Türkiye’de basına karşı “amansız baskı” olduğunu, STK’ların kısıtlandığını belirterek “Laik muhalefet gerçek bir alternatif oluşturmada yetersiz ve başarısız” dedi. Erdoğan’ın birleştirici rol oynamaktansa, bütün çatlakları derinleştirdiğini, buna rağmen dış etkenlerin Erdoğan’a tehdit oluşturmadığını aktararak “Bugün hiçbir dış etken Erdoğan’ın gücünü tehdit etmiyor olsa bile, kendi kibri ediyor” yorumunu yaptı. “Gelecekleri Türkiye’nin güvenlik ve istikrarına bağlı Avrupalılar, Erdoğan’ın aklını yerine getirmekle sorumludur” uyarısında bulundu.
ERDOĞAN’A TRUMP BENZETMESİ Almanya’nın Süddeutsche gazetesi ABD başkanlık seçiminin ırkçı, ayrımcı söylemiyle dikkat çeken Cumhuriyetçi adayı Donald Trump’a atıfla “Donald Erdoğan demokrasiyi tehdit ediyor” manşeti attı. Demokratik dünyanın bir yanda Trump diğer yanda Erdoğan’ı kaldırmayacağını, demokratik dünyanın tehlikede olduğunu, zira en eski demokrasilerden ABD ile en genç demokrasilerden Türkiye’nin bir varoluş sınavından geçtiğini, Trump gibi Sezar tipi diktatörlük hırsından mustarip Erdoğan’ın Osmanlı sultanlık sistemini hayata geçirmeden huzur bulamayacağını belirten gazete,“Çoğulcu, demokratik Türkiye umudu, hapse atılan her gazeteci, meclisten geçen her güvenlik yasası ve AB’nin işbirliği ricasına her ret yanıtıyla gitgide kayboluyor” dedi. SOCAR & ERDOĞAN'LARIN SERVETİ Milyonluk Gemi Satışında Azerbaycan Devletine Ait Socar Petrol Şirketinin Erdoğan Ailesiyle Olan Bağıntısı Azerbaycan devletinin petrol ve doğal gaz şirketi SOCAR’ın, Erdoğan ailesine ait olduğu bilinen beş petrol tankerini Malta’da kurdukları şirketler aracılığıyla bu yılın başında satın aldığı belirtildi. theblacksea.eu internet sitesinden Craig Shaw’ın haberine göre, SOCAR ve Erdoğan ailesi arasındaki bu anlaşma şu ana kadar kamuoyuna açıklanmadı. SOCAR geçen yıldan bu yana, şirkette görev alan ve Gülen cemaatine üye olduğu düşünülen kişilerin şirketten temizlenmesi için hükümet tarafından baskı görüyordu. Bu satış işlemi de tam bu sıralarda gerçekleşti. Erdoğan ailesinin gemilerinin yeni sahibi SOCAR, gemileri şu anda Moskova’da kayıtlı Frachtmortrans adlı bir firmaya kiralıyor. Bu firmanın yöneticileri arasında SOCAR ve British Petroleum’la (BP) ilişkili kişiler bulunuyor. The Black Sea tarafından ulaşılan BP, Moskova’daki firmayla ilişkileri olmadığını söyledi. SOCAR yetkilileri ise sorularımıza yanıt vermedi. Gün ışığına çıkarılan bu bilgiler European Investigative Collaboration (EIC) konsorsiyumunun projesi olan ve 13 yayın kuruluşuyla 16 ülkeden 49 gazetecinin dahil olduğu Malta Files’ın bir parçası. The Black Sea daha önce Malta Files projesi kapsamında Erdoğan ailesinin Malta ve Man Adası’nda kurulu şirketler üzerinden sahip olduğu Agdash isimli petrol tankerini ve Başbakan Yıldırım’ın ailesinin 140 milyon dolara varan off-shore servetini ortaya çıkarmıştı. SOCAR’ın Erdoğan ailesinin şirketi BMZ Group’un tüm filosunu satın alması Azeri şirket için küçük bir yatırım sayılmaz. Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen tarafından kurulan BMZ’nin beş gemiyi 2014 ve 2015 yıllarında yaklaşık 100 milyon dolar civarında para ödeyerek satın aldığı medyaya yansımıştı. 2015’in Şubat ayında Mustafa Erdoğan ve Ziya İlgen, BMZ filosuna kattıkları gemilerden 140 metrelik petrol ve kimyasal ürün tankeri Begim Aslanova’nın denize indirilme töreni sırasında görüntülenmişti. Tankerin yaklaşık 18 milyon dolara mal olduğu dönemin gazeteleri tarafından yazılmıştı. Törende aynı zamanda Azeri milyoner ve Palmali Group’un sahibi armatör Mübariz Mansimov da bulunuyordu. Begim Aslanova’nın denize indirilmesinden bir kaç ay öncesinde, Ekim 2014’te, BMZ’nin inşa ettirdiği ilk gemi Mecid Aslanov tamamlanmıştı. Kasım 2015’e gelindiğinde Poet Qabil, Armada Fair ve Armada Breeze adlı tankerler de BMZ’ye teslim edilmişti. Denize indirme törenine katılan Mübariz Mansimov, Erdoğan ailesi için kilit bir isim. Gemiler BMZ’nin filosuna katıldığında tüm gemileri kiralayan ve petrol transferi için kullanan Mansimov oldu. Azeri milyoner aynı zamanda SOCAR’la da Türkiye’de ve diğer ülkelerde iş ortaklığı yapıyor. Mansimov ve Erdoğan ailesinin arasındaki kira anlaşmasının ayrıntıları bilinmiyor ancak medyada yazılanlara göre Mansimov, gemilerin inşası için BMZ’nin aldığı milyonluk kredileri bankalara geri ödemiş. Eğer bu tür bir anlaşma doğruysa Mansimov ve Erdoğanlar’ın arasında imzalanan ve The Black Sea’nin daha önce ortaya çıkardığı tanker anlaşmasıyla benzerlik gösteriyor. Daha önce haberleştirdiğimiz gibi, 2008 yılında Mansimov, Agdash adlı petrol tankerini Erdoğan ailesinin Man Adası’nda kurulu şirketine 25 milyon dolara satmıştı. Geminin satışını finanse etmek için Erdoğan ailesinin şirketi Letonya bankasından 18.4 milyon dolarlık kredi almış ve bu kredi Mansimov tarafından bankaya gizli bir anlaşmanın parçası olarak geri ödenmişti.
İLGEN’İN SOCAR HİSSESİ VE DARBE GİRİŞİMİ SONRASI SOCAR, Erdoğan ailesine yabancı bir şirket değil. Hatta 2013 yılında, şirketin Türkiye’deki doğalgaz ticaretini yöneten SOCAR Gaz Ticareti A.Ş’nin yüzde altılık hissesi bizzat Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen üzerine kayıtlıydı. İlgen, Eylül 2013’te şirketteki hissesini Kalyoncu ailesinin kurduğu Ayyıldız Holding A.Ş’ye devretti. Adını bu hisse devrinden on gün sonra Zirve Holding A.Ş’ye çeviren Ayyıldız Holding, devirden üç ay sonra da Sabah ve ATV’yi satın aldı. 15 Temmuz sonrasında cemaat üyelerinin hedef alındığı ülkelerden biri de Gülen ağının oldukça kuvvetli olduğu bilinen Azerbaycan olmuştu. Azeri devletinin şirketi SOCAR da bu baskıdan nasibini almıştı. Türkiye’nin isteğiyle petrol devi şirket Azerbaycan’da bulunan Gülen okullarına el koymuş ve sonrasında da kapatmıştı. Aynı zamanda Türkiye’de bulunan şirketlerindeki bazı çalışanların da işlerine son vermişti. Darbe girişiminden üç hafta sonra, 5 Ağustos 2016’da
Enerji Bakanı Berat Albayrak SOCAR’ın Türkiye ofisini ziyaret etmiş ve
görüşmenin sonunda, “18 milyar dolarlık yatırımıyla Türkiye’deki en önemli
yatırımcılardan biri olan SOCAR’ın yaşanılan süreçte yanımızda olduklarını,
Türk milletine ve ekonomisine güvendiklerini görmek bizim için oldukça
önemliydi” demişti.
Temmuz 14, 2017, 6:18 pm
@#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul -Ağustos.2018- okkesb61@gmail.com, |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP