Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
İSLAM TARİHİNİN EN ACIKLI OLAYI.! Berna Laçin'e Kızanlar *Vaka-i Şerriye - Evladı Harre* "Harre Piçleri"ni Biliyorlar mı.?
Çocuk tecavüzleri ve katliamları üzerine bir tweet attı Berna
Laçin, “İdam
çözüm olsaydı Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı.!” dedi.
Laçin hakkında hapis istemiyle
iddianame yazıldı. Peki yalan mı söyledi, iftira mı attı veya dince kutsal sayılan değere hakaret edip tezyif mi etti.? Kocaman “Hayır”… Üstelik az bile söyledi… Ben üçüncü kitabım “İslam’a Veda”da bu konuyu işlemiş ve “Harre Piçleri” başlığıyla vermiştim. “Harre” olayı hem büyük utanç abidesidir hem de Berna Laçin’i tamamen haklı çıkartacak boyutta bir Vaka-i Şerriye - Hayırsız Olay' dır.Biliyorsunuz, Amerika ve müttefikleri bir süre önce “Kanıtlanmamış Kimyasal Silah Kullanıldı İddiası Ve İftirası”nı gerekçe göstererek Suriye halkına karşı askeri müdahale başlatmış, tıpkı önceki senaryolarda olduğu gibi bombalarını acımasızca göndermekten geri durmamıştı. Haydi onlar sömürgeciliğin mümessili çağdaş firavunlardı, bunu anladık… Ama mazlumdan yana tavır koyması gereken, hatta arada bir “İslam, silm (barış) sözcüğünden gelmektedir İslam düşmanlığı (İslamofobi) yapılmamalıdır ve terör örgütlerinin isimlerinin önüne İslam kelimesinin yazılması haksızlıktır.” diyen din siyasetçileri ne oldu da açıklamalarıyla, demeçleriyle ve kürsü konuşmalarıyla Batı firavunluğunun çarkına su taşır oldular? Hangi nedenlerle firavunların din baronu olan “Hâmân” sınıfının bu çağdaki temsilciliğine soyundular? Bu sorunun yanıtı, Müslümanların diğer Müslümanlara zulmü aslında İslam tarihinin her döneminde yaşanan ve örnek alınan yüz kızartıcı birtakım katliamlarda gizlidir.
MEDİNE’YE DAİR KÖTÜ ALGI İSLAM TARİHİNDEKİ REZALETTEN GELİYOR Sahabe, Hz. Muhammed’in arkadaşı demektir. İslam'ın ilk dönemindeki sıkıntıları çekenler, acıları paylaşanlar ve Müslümanlığın ilk öğretmenleri sahabelerdir. Fakat İslam coğrafyasındaki ilk vahşet sahnelerini sergileyenler de bu sahabe topluluğunun içinden çıkan ama sahabe sıfatına yakışmayan katillerdir. Temel insan haklarının korunmasına yönelik mesajlar verenler ve evrensel ahlâk ilkelerine sadık kalanlar hariç, sahabenin bir kısmından cihatçı teröristlere esin kaynağı olan gruplar çıkmıştır maalesef. Anlayacağınız, sahabe kavramı güzel duyguları çağrıştırdığı gibi, sahabeliğe layık olmayanların manevi çirkinliklerini de hatıra getirmektedir. Ben, şimdi İslam tarihinin derin hafızasında kalan bir büyük olayı vermek istiyorum. Tarih, geçmişin ruhu, zamanımızın ve geleceğin öğüt deposudur. Tarihi olayları iyi anlamak ve gerekenleri yapmak, toplumu kültürel yönden güçlü kılar. Burada önemli olan doğru bilgilere ulaşmaktır. İnsanlık var olduğundan beri toplumlar herhangi bir gerekçeden dolayı birbirini boğazlamaktadır. Tarihin en vahşi savaşları, dinî ihtilaflardan doğmuş ve milyonlarca insan bu savaşlarda heba edilmiş, hunharca katledilmiştir. Tarihte din adına yapılan savaşlar farklı iki din mensupları arasında meydana geldiği gibi, aynı dinin mensupları arasında da olmuştur. İslam dünyasındaki mezhep çatışmalarını, Fâtımilerin Mısır’da zulümle ezilmelerini ya da Osmanlı’da İsmail taraftarlarıyla birlikte binlerce Alevi’nin katledilmesini unutmak mümkün değildir. Unutmak mümkün değil ama unutturulmaya çalışılan ve öğretilmek istenmeyen olaylar da yok değildir. Üzeri örtülmeye çalışılan bir olay vardır ki, o hadisede İslam tarihinin en rezil sahneleri sergilenmiştir.
HARRE PİÇLERİ OLAYI “İslam Tarihinin En Acıklı Olayı Nedir.?” Diye bir soru yöneltilse, genellikle cevap “Kerbela” olacaktır. Evet, Kerbela’da Hz. Hüseyin ile birlikte birçok Müslüman, Yezid’in ordusu tarafından katledilmiştir. Bu olay çok önemli ve vahimdir, doğru. Lakin en az bu olay kadar önemli bir başka katliam daha vardır ki buna “Harre Olayı” denilmiştir. 680 yılında meydana gelen Kerbela’dan sonra Emevi halifesi Yezid, İslam dünyasını kendine biat ettirmiş, yani kendi iktidarını onaylatmıştır. Medine’de yaşayıp Hz. Muhammed’in sünnetine uyan sahabe topluluğu ve onların öğrencileri olan Tabiin, Yezid’in halifeliğini tanımadıklarını ilan etmişlerdir. Yezid bunun üzerine 683 yılında Müslim bin Ukbe komutasında on iki bin kişilik bir orduyu Medine’ye göndermiştir. Emevi ordusu içinde Bizans askerleri de bulunmaktaydı. Sahabeler ve Medine halkı, şehri savunmak için hendekler kazdığı halde güçlü Emevi ordusu karşısında mağlup olmuşlardır. Emevi ordusunun komutanı Müslim bin Ukbe, Yezid’in talimatıyla, işgal ettikleri Medine’yi askerlerine üç gün boyunca yağmalatmıştır. Seksen civarında sahabe öldürülüp başları kesilmiş ve Şam’a gönderilmiştir. Genç kızlara ve kadınlara tecavüz edilmiştir. Yaşlı, genç, çocuk demeden binlerce Müslüman katledilmiştir. Genç kızlar cariye olarak, genç erkekler ise köle olarak alınmış, evleri ve iş yerleri yağmalanmıştır. Evlerde ve mescitlerde bulunan önemli belgeler yakılmıştır. Müslim bin Ukbe’nin eşkıya takımı, üçüncü günden sonra öldürmedikleri Medinelileri meydanda toplayarak “Yezid’in Kulu Ve Kölesi” olarak halifeye itaat edeceklerine dair bağlılık sözü istemişlerdir. Bazı Müslümanlar önceki halifelere yaptıkları gibi “Allah’ın kitabına ve Onun Elçisi olan Hz. Muhammed’in sünnetine bağlı kalacağım” diye yemin edince bunlar da halkın gözleri önünde katledilmiştir. Baskı ile “Yezid’in kulu ve kölesi” olduklarını kabul edenler ise bağışlanmıştır. Yezid’in Medine’ye yollayıp katliam yapan ordusundaki askerlerce tecavüze uğrayan kadınların bir yıl sonra doğurdukları çocuklara “Harre Piçleri” denilmiş, İslam tarihindeki bu kara lekenin geçtiği yıla “Harre Senesi” adı verilmiştir. Harre olayında, Mekke’den sonra “İkinci Harem Bölgesi” kabul edilen Peygamber Mescidinin bulunduğu topraklar kirletilmiş ve Medine harap edilmiştir. Harre Olayında şehit edilenlerin mezarları bugün Medine’deki Cennetü’l Baki Kabristanındadır.
Harre olayına imza atan tüm katil ve tecavüzcülerin aslında sahabe sıfatına haiz oldukları halde bu sıfata ihanet ettiklerini ve Hz. Muhammed’in her türlü vahşetin yaşanmaması talimatı verdiği Medine’nin ismetine ve haremine saygısızlıkta sınırları aştıklarını tekrar vurgulamalıyım. Size anlatmaya çabaladığım Harre Vakasındaki kıssadan hisseye dikkat edersek… Suriye’ye saldıran ehli salibe (Haçlı zihniyetli ordulara ve hükümetlerine) destek mesajları veren zalim dincilerin atalarının kimler olduğunu kavramış ve dincilerin hangi vicdansız damardan süzülerek geldiğini fark etmiş oluruz. Ayrıca Berna Laçin’e saldırmadan önce, şöyle bir kara leke olarak tarih levhasında duran utanca göz atabilmeyi becerebilmeliyiz.
Nazif Ay - odatv.com - 25.07.2018
@#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul -Ağustos.2018- okkesb61@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ --- okkesb@turkfreezone.com, LAF LAFI AÇAR LAF DA KUTUYU AÇARHalife Yezid’in Ordusu Medine’de Binlerce Kadına Tecavüz Etti, Binlerce Çocuk Dünyaya Geldi. O Çocuklara Evlad-I Harre Denildi.
Laf lafı açar, laf da kutuyu açar. Atasözünden hareketle Berna Laçin’in ‘’İdam çözüm olsaydı Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı.! Konuşturmayın şimdi beni! Bırakın artık bilim insanları, nörologlar, psikiyatrlar, psikologlar, toplum bilimciler, hukukçular el birliği verip çare üretsin. Devlet, tribün sesleriyle toplum inşaa etmez!” şeklinde tweet attı. Berna Laçin’in bu sözlerine atıfta bulunarak olaya mercek tutalım, dedik. İlk linç girişimi Alişan’dan geldi. ‘’Orada peygamber efendimiz yatıyor Berna hanım!!! Bu benzetme peygamber efendimizin yattığı yere bir hakaret!” tepkisini gösterdi. Bunu ardından Berna Laçin hakkında Savcılık soruşturma başlattı. Ardından Ahmet Hakan Hürriyet Gazetesi’nden olaya kısmen müdahil oldu ve köşesinden ses verdi. ‘’Her şeyden önce Berna Laçin’in verdiği bilgi, tam bir sallama, tam bir atmasyon! Medine topraklarında tecavüz rekoru kırıldığına dair tek bir kanıt bile sunmuyor. Bunun yerine sallıyor, atıyor.’’ Dedi. Yetmedi münasebetsizlikle itham etti. Allah’tan Barış Atay’a yaptığını yapmadı. Hedef göstermedi. Buna da şükür!... İslam tarihinden
bi haber yobaz bozuntularına inat ilahiyatçı yazar Cemil Kılıç hakkında
soruşturma başlatılan Berna Laçin’e destek çıktı. ‘’ Sayın Savcı, bir
İslam tarihim kitabı açıp okusun. ve “evlad-ı harre”; ne demek, eğer bilmiyorsa
öğrensin.
İSLAM TARİHİNİN KANLI OLAYLARINDAN HARRE OLAYI.! Peygamber şehri Medine’ i yerle bir eden, yağmalayan, kadınlara tecavüz eden, peygamberin yanında savaşmış ve hayatta olan son sahabelerin, Emeviler (Yezid) tarafından katledildiği olaydır. Bedir savaşında peygamberimizin yanında savaşan ve hayatta kalan son sahabelerin bu katliamda şehit oldukları kaynaklarda söyleniyor. katliamdan sonra sağ kalanların affedilmesi için halife'ye yani devlet başkanına biat etmeleri istenmiştir. Biat şöyledir: "Yezid'in kulu ve kölesi olarak biat ettim" buna uymayanlar yani "Allah'ın kitabı ve peygamberi ne biat ederim" diyenler Müslim bin Ukbe tarafından verilen emirle katledilmiştir. Oysa bilmezler ki Hz. Hüseyin'in katili Yezit Medine’yi kana bulamıştır.
Olaya bir de Yaşar Nuri Öztürk Hoca’nın kaleminden bakalım ‘’Hicri 63 (27 Zilhicce), Miladi 683 yılında, 27 Ağustos'ta meydana gelen ve İslam tarihinin en kanlı olaylarından biri olan "Harre Vakası", Arap-Emevi saltanat dinciliğinin işlediği bir sahabi katliamıdır. Haçlı engizisyonundan birkaç asır önce meydana gelen bu katliam, kilise engizisyonuna ilham veren dinci cinayetlerin en büyüğüdür. Emevi
Arapçılığına karşı çıktıkları için, Peygamber kenti Medine'de, 80 küsuru sahabi
olmak üzere, yaklaşık on bin kişi katledildi. Ödül olarak, "Peygamber
kenti, üç gün boyunca Emevi katillerine mubah kılındı". Yani canilere,
istedikleri her şey serbest ilan edildi. Bu serbestlik üzerine, yaklaşık 900
kadının ırzına geçildi. Bu tecavüzden doğan babası belirsiz çocuklara, İslam
kaynaklan, "Harre Evladı" demektedir. Bu tam bir Emevi-emperyalist taktiğidir: Önce, özendirme olsun diye ödül, sonra, konuşmasınlar diye ölüm... Bugün aynı taktiği; kendisine uşaklık eden "müttefikler"ine (.!.) ABD uygulamaktadır. ‘’ Yaşar
Nuri Öztürk - 31.08.2009 HARRE DE ÖLDÜRÜLENLERİN SAYISI Harre olayında öldürülenlerin sayısını 4000 ve başka bir görüşe göre 11700 veya 10700 olarak belirtmişlerdir. Öldürülenler arasında 700 Kur’an hafızı ve Peygamber Efendimizin 80 sahabesi de bulunmaktadır. O günden sonra Bedir’den geriye hiçbir sahabe kalmamıştır. Abdullah B. Hanzala ve oğulları da bu ayaklanmada öldürülmüştür. ( İbni Kuteybe, el-İmametu)
BU SAPIKLAR KİMDEN ETKİLENİP GÜÇ ALIYORLAR.? Kadir Mısırlıoğlu’nun yere göğe sığdıramadığı Yezid, komutanı Husayn B. Numey’i mancınıklar kurdurarak Mekke’i taşa tutup, Kabe’nin duvarlarını yıkıp yakmıştı. ‘’ Keşke Yunan gelseydi’’ sözüyle fesli Kadir Yezid’in yolundan gittiğini gösterdi. 6 yaşında çocukla evlenilebileceğini, asansörde halvet olabileceği gibi skandal sözler sarf eden Sosyal Doku Vakfı Başkanı ve İlahiyatçı Nurettin Yıldız'ın aklı yine olmadık yerlerde... ÇOCUK GELİNLER AYRI BİR UTANCIMIZ. "6 yaşındaki çocukla nikahlanabilir" diyen Yıldız'dan sonra Kuytul da "Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder." açıklamasıyla şok etti. Kızları gömmek yerine boyunlarını kesselerdi"Aczmendi Şeyhi Müslim Gündüz'ün, İslamiyet öncesi cahiliye devrinde kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesiyle ilgili bir dini sohbette cemaate söylediği sözler kan dondurdu. Dokuz yaşında kız çocuğu ile evlenilebilir, diyen resmi makamları hangi kefeye koysak, almaz. Listeyi daha fazla uzatıp mide bulandırmanın alemi yok!... Kadını ikinci sınıf vatandaş ve cinsel obje olarak gören zihniyet değişmedikçe bu sapıklıklar çoğalarak devam eder. Faik Mekik
@#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul -Ağustos.2018- okkesb61@gmail.com, |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP