Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
!.EN BÜYÜK MAHKEMEM VİCDANIMDIR. BERAAT ETTİM.! 2017 Yılında "Yerim Sizin Destanınızı" Başlıklı Yazısıyla Büyük Ses Getiren Gazeteci Yeliz Koray, Kısa Bir Süre Sonra Bu Yazı Nedeniyle Ankara'da Gözaltına Alınmıştı, Vermiş Olduğu İfade Aşağıda…
MİLLİ, MANEVİ VE DİNİ DEĞERLERİMİZE HAKARET ETMEDİM.! “Atatürk Manevi Kızıyla İlişki Yaşadı” demedim mesela.. “Annesi Zübeyde Hanım Genelevde Çalışıyordu” da demedim. SADECE BU DEĞİL.. Nefret ettiğim bir insan bile olsa ‘ölü’ye her zaman saygı duydum. Annesini millete yuhalatmadım.! Benimle aynı fikirde değil diye sandıkta ‘evet’ diyenlere “terörist-şerefsiz” demedim. A partisini B partisini destekliyor diye hiçbir sanatçıyı “sanatçı bozuntusu” diye aşağılamadım. Eşini dostunu madende kaybeden acılı insanların isyanını tekmelemedim. Kimseye mezhebini sormadım. “Ölmüş mü? Zaten Aleviydi” demedim. Stres altındayken ve hatta sabrım sınanırken bile kimseye “Gavat” demedim. O ya da bu nedenle “Anam Ağladı” diye şikâyet eden birine “Ananı da Al Git” demedim. Bana göre doğru olmayan şeyleri ‘doğru’ diye yazdığı için hiçbir gazeteciye “Sizi Tasmalarınızdan Kurtardım, Nankörler” demedim. Bir ağaç için canını siper eden gençlere “Çapulcular-Vandallar” demedim. Bu ülke için ölen her bir asker, polis ve korucu için derinden üzüldüm, ağladım. “Yan Gelip Yatma Yeri Değil” de demedim.
“Birkaç Mehmetçik için meclis açılmaz” da demedim. Kaç kişi olduğu mühim değildi, hiçbir can için ‘kelle’ hesabı yapmadım. Dinimle alay etmedim; “Her Cuma Bir Dua Sallıyorum” demedim. “Bakara Makara” diye dalga geçmedim. “Namaz kılmayan hayvandır” da demedim. Kadınları bekâretine göre ayırıp “Kız mıdır Kadın mıdır.?” da demedim. Türbanına göre ayırıp “Türbansız Kadın Perdesiz Eve Benzer” de demedim. Bitmedi.. “Çocuğu Olmayan Kadın Yarım Kadındır” da demedim. “Kadın Makyaj Yapıyorsa Kaportası Bozuktur” da demedim. “Beni Desteklemezseniz Başınıza Şu Gelir Bu Gelir” diye kimseyi tehdit etmedim. Beni gördüğüne sevinen birine “Bi Takla At Bakayım Ne Kadar Sevindin.?” diye aşağılamadım. Engelli gence “Görmeyen Gözünle Sana İş Vermişiz, Daha Ne İstiyorsun?” demedim. “Senin Çocuğun da İşsiz Kalsın, Kişisel Sorunlarını Bana Anlatma” demedim. Tecavüze uğrayan çocukları savunmak yerine “Bi Kereden Bir Şey Olmaz” demedim. Atanamayan bir öğretmene “Oy Vermezsen Verme” demedim. İlaçlarını alamayan kanser hastası birine “Al Şu Parayı Git” diye dilenci muamelesi yapmadım. Gülüyor, sakız çiğniyor, düğünlerde oynuyor, ya da karnı burnunda dışarı çıkıyor diye hiçbir kadına ‘İffetsiz’ demedim. “İffetli Olsun da Kürtaj Yaptırmasın da” demedim. Yalnızca kendi edebime baktım, kimseye “Edepsiz” demedim.! Hiçbir cemaate, tarikata üye olmadım, onlardan övgüyle bahsetmedim. “Hocam Gel Artık” diye ağlamadım.
“Ne İstedin de Vermedik” demedim. MHP’ye “En İyi Yaptığı Şey Kışkırtmaktır”, ülkücülere de “Kafatasçı Vampirler, Irkçılar” demedim. PKK ile masaya oturmadım, “Oturdun” diyenlere, “İspat Etmezsen Şerefsizsin” demedim. İspatı gelince de kimseyi ‘vatan haini’ ilan etmedim. PEKİ, BEN NE DEDİM; 15 Temmuz’dan bir gün sonra ‘Filler Tepişti’ başlıklı köşe yazımda; “Komutanın Emriyle Ağaca Bile Selam Vermek Zorunda Olan Gencecik Askerler Öldüresiye Dövüldü. Tüm Dünya Askerlerimizin Soyulduğunu, Tokatlandığını Gördü” dedim. “Kurunun Yanında Yaş da yandı” demek isteyerek gariban Mehmetçiklere üzüntümü dile getirdim. Sırf bu yüzden Atatürk’e hakaret eden bir pislikle aynı maddeden, yani; “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama’ dan yargılanacaksam; Söyleyecek pek bir şey yok. En Büyük Mahkeme Vicdanımdır.. Oradan Beraat Ettim. Yeliz Koray |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP