Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
TOZKOPARAN KENTSEL
DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARIMIZ
1999 depreminin üstünden 20 yıldan
fazla zaman geçti, Kentsel dönüşüm konusunda bir arpa boyu yol alamadık.!
4 blok 80 daireden oluşan sitemiz
için en az 10 yıldır kentsel dönüşüm için çalışma yapıyorum. Onlarca kez ilçe belediyesi
ile görüştük. Onlarca müteahhit-yüklenici ile görüştük pazarlıklar yaptık. Kiptaş’a
da müracaat ettim.
Her seferinde site sakinleri ile
toplantı ve görüşmeler yaptık.
Bir ilerleme kaydedemedik. Hala site
olarak kentsel dönüşüme giremedik
Aynı dönemde riskli alan ilan edilip
kentsel dönüşüme sokulan Tozkoparan mahallesinde halkın "Rantsal
Dönüşüm" düşüncesi ile yaptığı örgütlenmelere ve eylemlerine de katıldım.
Çevremizdeki sitelerde yapılan
kentsel dönüşüm toplantılarına ve çalışmalarına katıldım.
1999 DEPREMİNİN
ÜSTÜNDEN 20 YILDAN FAZLA ZAMAN GEÇTİ.
Kentsel dönüşüm konusunda bir arpa
boyu yol alamadık. Bunu sadece sitemiz değil tüm İstanbul için söylüyorum.
Kentsel dönüşümün bir an önce, hızlı
ve acil olarak yapılması gerektiğine inanıyorum.
Ama bugüne kadarki kentsel dönüşüm
yaklaşımı (belediyenin ve bakanlığın), yasalar kentsel dönüşüm sorununu
çözmüyor.
Bu hızla yapılacak kentsel dönüşüm
ile İstanbul depremine hazır olmamız mümkün değil. Ancak depreminden sonra
mecburen yeni kentleşmeyi yaparız.
Bu süreçte edindiğim izlenim,
tecrübelerimi ve çözüm önerilerimi aktarmak istiyorum.
Mevcut yasalar ve yaklaşım ile
İstanbul'da kentsel dönüşümün yapılabileceğine olan inancım kalmadı.
KENTSEL DÖNÜŞÜME YENİ
YAKLAŞIM VE YENİ YASALAR GEREKİYOR.
Mevcut kentsek dönüşüm diye
yapılanlarda gerçek bir kentsel dönüşüm değil yerinde dönüşüm, binaların
yenilenmesi oluyor.
Zengin varlıklı vatandaşların
oturduğu semtlerde vatandaş parasını verip binasını yeniden yaptırıp depreme
dayanıklı hale getirebiliyor.
Kentsel dönüşüm esas fakir, emekçi
kesimlerin oturduğu eski gecekondu ve kooperatif evlerin yoğun olduğu semtlerde
tıkanıyor. Bu semtlerdeki binaların çoğunluğu 40-50 yıllık binalar.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KARŞILAŞILAN
SORUNLAR
Ekonomik durumu iyi semtlerde daire sahipleri
inşaat maliyetlerini ödeyip binalarını yeniletiyor.
Esas kentsel dönüşüme girmesi gereken eski kooperatif evleri ve ekonomik durumu
zayıf olan vatandaşların yaşadığı semtlerdeki binalar.
Ama buradaki yaşayanları da inşaat
maliyetini ödeyin, evinizi yıkıp yeniden depreme dayanıklı yapın şeklinde
yaklaşıldığında;
Daire sahibinin ekonomik durumu buna
el vermiyor. Zamanında zar zor bir daire almış, şimdide zar zor evini
geçindirebiliyor. Depremde öleceğini bile bile evinde oturmaya razı. Çaresiz.
Daire sahipleri emekli zaten yaşı
altmışın (60) üzerinde, emekli maaşı ile zor geçiniyor. Kredi çekse veya devlet
borçlandırsa ben nasıl öderim. Öldükten sonra miras olarak borç, taksitimi
bırakayım diye düşünüyor.
HALK, ESKİ DE OLSA,
RİSKLİ DE OLSA OTURAYIM DİYOR.
Yani ev sahiplerine faizsizde olsa,
ucuz kredi vermek çözüm olmuyor.
Çevre Bakanlığı ve TOKİ vasıtası ile konut sahiplerini tele-tüfe üzerinden borçlandırarak yapılmaya çalışılan kentsel dönüşümlerde vatandaşın gönüllü katılı olmuyor.
DİRENİŞLER, MAHKEMELER
YILLARCA SÜRÜYOR.
Ayrıca kentsek dönüşüme acilen
girmesi gereken bu yoksul mahalleler eski gecekondu üzerine yapıldığı için hem
çok riskli yapılar, yollar dar, otopark
yok, sosyal tesisi yok, yeşil alan yok.
Bu mahallelerde kentsel dönüşüme
girse konut sahipleri kiraya çıkması gerekiyor. Kira ödemeyebilecek durumları
yok. Hele bu günlerde artan kiraları da düşününce, verilen kira yardımı ile
yaşayacak bir ahır bile bulmaları mümkün değil
Bu süreçte gözlemlediğim, ekonomik
durumu iyi olan açıkgöz kişiler, kentsel dönüşüme gireceğini düşündüğü
yerlerden, Kentsel dönüşüm rantından
faydalanmak için onlarca (10) daire alanlar var.
Onlarca dairesi olan bu kişilerin bu
aldıkları evleri parasız olarak kentsel dönüşüme sokabilmek için, direnişlerin
en önünde yer aldıklarını da gördüm.
Güngören belediyesi kentsel dönüşümü
desteklemek için ilave bir (1) kat verdi. Ama bu da kentsel dönüşümü
hızlandırılmadı.
Çünkü verilen bir kat inşaat
maliyetini bir miktarını karşılıyor ama tamamını karşılamıyor.
Daire sahibi vatandaşlarda ödemeleri
gereken farkı bedelini duyunca kentsel dönüşüm için gerekli olan üçte-iki (2/3)
çoğunluk sağlanamıyor.
HALK BORÇLANDIRILARAK
GÖNÜLLÜ VE HIZLI DÖNÜŞÜM ZOR
Halkı borçlandırarak, kentsel
dönüşümün hızlı ve gönüllü katılımının sağlanamayacağını yaşayarak gördüm.
Yıllarca İstanbul’a gökdelenlere
boğanlar ortaya bir yatay mimari sloganı attılar. Bu yaklaşımı, bugün kentsel
dönüşüm çalışmaları önündeki en büyük engel olarak görüyorum.
Belediyelerle görüşmelerimizde eski
dairelerinizin yerine yeni daireleriniz olacak tabii ki bedel ödemeniz lazım,
rantı size mi yedireceğiz diye açıkça söylüyorlar.
Eski arabanızı galeriye götürseniz
yenisi ile değiştirmek isteseniz, para ödemeden kim değiştirir diye tamamen
ticari örnekler veriyorlar.
Müteahhitlere onlarca kat, hatta
gökdelen izni verip, doğan rantı müteahhide veren anlayışa vatandaş kentsel dönüşümden
rant elde edecek diye hesap yapıyor.
Kentsel dönüşüm yapılacak yerlere
5-6 kattan fazla verilmiyor. Yatay mimari bozulmayacak deniyor ama aynı
semtlere Ağaoğlu, Nef vb. büyük inşaat firmaları 15-20 katlı inşaatlar yapıyor.
Kentsel dönüşüme yerinde dönüşüm
değil de kentsel dönüşüm olarak ve vatandaşların da gönüllü katılımın sağlamak
için yeni yaklaşım gerekiyor diye düşünüyorum.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ÖNERİLERİM
Bu öneriler halkın hemen kabul
edebileceğini düşündüğüm, hızlı ve gönüllü katılımla kentsel dönüşüm nasıl
yapılabilir düşüncesi ile sahada gördüğüm deneyimlerim aktarılmasıdır.
Yerinde dönüşüm değil mahalle (ada)
bazında dönüşüm düşünülmeli.
Yatay mimari dikey mimari diye bir
takıntı olmamalı.
Yolları genişletecek, yeni yeşil ve sosyal
alanları olan, otopark çıkaracak şekilde gökdelenler değil ama ne kadar kat
gerekiyorsa o katta inşaatlar yapılmalı.
Tabii ki her yer Esenyurt, Haramidere
olsun demiyorum ama Beylikdüzü’nde, Halkalıda 13-15 kata kadar inşaatlar
yapılırken,
Esenler, Güngören, Bağcılar,
Zeytinburnu, Bayrampaşa vb. kentsel dönüşüme en acil ihtiyacı olan semtlerde
ancak 5-6 kat izin veriliyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE;
Tek (1) dairesi olan vatandaşın
dairesi ücretsiz olarak yenilenmeli, dairesine aynı metre karede daire
verilmeli, büyük daire isteyen belirlenen fark ücretini ödemeli.
İki (2) ve daha fazla dairesi (gayrimenkulü) olanlar o mülkleri için inşaat maliyetinin
tamamını hatta fazlasını ödemeli.
Tek dairesi olanlara ücretsiz
yapılacak inşaatların maliyetinin ilave kat ve işyerleri ile karşılanacak
şekilde bina ve semt tasarımı yapılabilir.
İmar barışına girmiş gayrimenkuller
acilen kentsel dönüşüme girmeli, fakat tek daire muafiyeti uygulanmamalı.
Belediyeler, nüfus yoğunluğu
bahanesi ile fazla kat yapılmasına izin vermediklerini söylüyor ama Toki'nin
kentsel dönüşüm projelerinde fazla katlar yapılıyor.
Ayrıca fazla konut-daire olması hem
kiraları hem de konut fiyatlarını dengede tutmaz mı?
Yeni kent ve İstanbul’da Cadde,
sokaklar, otoparklar, yeşil alanlar ve sosyal tesisler ve binalar yeniden
tasarlanabilir.
Eski yasa ve yaklaşımlarla kentsel
dönüşümün gönüllü katılım ve hızlıca yapılamayacağı artık anlaşılmıştır. Yeni
yaklaşım ve yeni yasalar gerekiyor, radikal çözümler bulunmalı.
Osman
Gölcük, osman@telmar.net – 2023_Mart_05
#ÖkkeşBölükbaşı, #medyagunebakis.com, #ToplumsalMuhalefet,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP