Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
*DÜNYA TÜRK HALKLARI KÜLTÜR HARİTASI
İNCELENDİ*
*Sempozyum sonunda katılımcılar; Kültürlerimizde Farklılık Olabilir Fakat Ortak Bir Dil Oluşturmalıyız* Görüşü üzerinde fikir birliği sağladılar.
*Türk Halkları Kültür Haritası* sempozyumu; Maltepe Belediyesi, Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde 8 Temmuz Cumartesi günü yapıldı.
Orta Asya’dan, Anadolu’ya kadar Türk Dünyasında ortak bir dil birliği ve kültür kardeşliği inşa etmeliyiz kararı dillendirildi.
Maltepe Belediyesinin Türk
Halkları Konseyi işbirliğiyle Yaşar Kemal Kültür Merkezimizde düzenlediği, Türk
Halkları Kültür Haritası Sempozyumu’nda Türk dili ve Türk Dünyası halklarının
tarihine ışık tutuldu.
Kadim Türk kültürünün dünden bugüne ve geleceğe
taşınmasını amaçlayan sempozyuma, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Almanya
ve Türkiye’den bilim insanları katıldı.
Sempozyum Prof. Dr. İsmail Hakkı Eraslan’ın oturum
başkanlığını üstlendiği “Türkler’in Genetik Tarihine Bakış” isimli oturumla
başladı. Oturumda Kazakistan’dan Prof. Dr. Rakhman Alshanov ile Prof. Dr. Ali
Dursun, Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu ve Dr. Osman Çataloluk konuştu.
Başkanlığını Prof. Dr. Sacit Turanlı’nın üstlendiği
“Türk Kültüründe Destanlar” oturumunda Prof. Dr. Necati Demir, Almanya’dan
Fethiye Sarper Erdemgil, Azerbaycan’dan Prof. Dr. Rustam Rasulov ve
Kazakistan’dan Doç. Dr. Almasbek Maulenov sunumlarını gerçekleştirdi.
Kazakistan’dan Doç. Dr. Gulzhanat Tayauova’nın oturum
başkanlığındaki “Türk Halkları Kültür Yol Haritası” oturumunda, Özbekistan’dan
Doç. Dr. Djumaniyazova Feruza Djumanazarovna ile Prof. Dr. Armağan, Coşkun Elçi
ve Dr. Sacide Fikret Çobanoğlu konuştu.
*DÜNYA TÜRK HALKLARI KÜLTÜR HARİTASI* İNCELENDİ
Maltepe Belediyesi, “Türk
Halkları Kültür Haritası Sempozyumu” düzenledi. Kazakistan, Azerbaycan,
Özbekistan ve Türkiye’den bilim insanları, sivil toplum kuruluşları
yöneticilerinin katıldığı sempozyumda Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç,
geçmişle gelecek arasında yeni tarih ve kültür köprülerinin kurulmasına katkı
sunduklarını belirterek “Bugün burada bir kültür haritası tartışılacak. O kadar
derinlere gidiyoruz ki aşk olsun gerçeği bulana” diye konuştu.
Türk dünyasındaki halkların kardeşliğine güçlü bir katkı sunmayı amaçlayan ve Maltepe Belediyesi ve Türk Halkları Konseyi iş birliği ile düzenlenen sempozyum Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
“ORTAK DİL VE KÜLTÜRDE BULUŞMAK İSTİYORUZ”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Maltepe
Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Bu çalışmanın günümüzde ne kadar elzem olduğunun
altını çizerek belirtmek isterim. Siyasi partilerimizin, liderlerimizin hatta
devlet dairelerimizin makamlarında kurulmuş Türk devletlerinin fotoğrafları
dizilir ama tarih kitaplarımıza baktığımızda geçmişe dayalı çok fazla bilgiyi
gençlerimize ne yazık ki öğretemiyoruz.
Birilerinin yarattığı bu
boşluğu daha fazla açmadan Maltepe Belediyesi olarak bu tür çalıştaylarla
dünyanın değişik ülkelerinde görev yapan hocalarımızı bir araya getirip ortak
bir dilde, ortak bir kültürde buluşmak istiyoruz.” dedi.
Sakalar’ın Anadolu
topraklarında yaşadıklarının arkeolojik kazılarda çok net şekilde görüldüğünü
anımsatan Kılıç “Ne yazık ki bunlar unutturulmak isteniyor.
Tunceli Pülümür
doğumluyum. Doğduğum köy 3 ayrı mahalleden oluşuyordu. Orta Mahalle’ye Saka
Mahallesi deniyordu. Zaman geçtikçe araştırdığımızda bu izdüşümün
nerelere uzandığını çok net görüyorsunuz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Anadolu’nun bütün
kentlerinde geçmişten kalan bu izleri görmek mümkün. 1071 yılında Türkler’in
Anadolu’ya ilk kez geldiği söyleniyor. Bugün Anadolu’da İslam çatısı altında
yaşatılan gelenek ve göreneklerin büyük bir kısmının milattan önceki Türk
toplumunun inanç ve ibadetleriyle örtüştüğünü görmek mümkün.” diye konuştu.
BAŞKAN ALİ KILIÇ’A TEŞEKKÜR
Türk Halkları Konseyi Genel Başkanı Mahmut Oral
ise bu yıl ikincisini düzenledikleri akademik toplantının uluslararası
nitelikte olmasının Ali Kılıç’ın büyük katkılarıyla oluştuğunu ifade ederek
“Şahsım ve teşkilatım adına kendisine teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
Uluslararası bu tur organizasyonları
daha ileriye taşıyacak plan ve programlara hazırız. Değerli Hocam
Kazakistan’dan Prof. Dr. Rakhman Alshanov ile birlikte Uluslararası Turan
Akademisi kurulması iradesini gösterdik. Bugün bu çalışmanın devamını
yürüteceğiz.
İlk etapta tek bir maddeye, Türk dünyasının ortak alfabesine odaklanacağız. Ortak bir Türk alfabesinin oluşturulmasını sağlama çalışmalarını 2024 yılının ilk aylarında başlatmış olacağız. Atatürk’ün 100 yıl önce söylediği, İstanbul’da basılan bir derginin Urumçi’de okunması önemli.” diye konuştu.
TÜRKLERİN DİLİ, GENETİĞİ, KÜLTÜRÜ, TARİHİ, KONUŞULDU
Sempozyum Prof. Dr. İsmail Hakkı Eraslan’ın oturum
başkanlığını üstlendiği “Türkler’in Genetik Tarihine Bakış” isimli oturumla
başladı. Oturumda Kazakistan’dan Prof. Dr. Rakhman Alshanov, 1920’li yıllarda
Türk tarihiyle ilgili yapılan çalısmaların SSCB tarafından ortadan
kaldırıldığını, Türk tarihi yerine İran ve Hint Aryan teorisinin ortaya çıkarılmaya
çalışıldığını kaydetti.
“Zerdüstlüğün Kökeninin Yerelleştirilmesi Tarihsel ve Genetik Yönleri” üzerine bir sunum gerçekleştiren Alshanov, günümüzde İran kökenli olduğu kabul edilen Zerdüştlüğün Türk dünyasında ortaya çıktığını söyledi. “Arkeogenetik Araştırmalar ve Türk Tarihine Yansımaları” isimli sunumunu gerçekleştiren Dr. Osman Çataloluk, 1993 yılında Konya Çatalhöyük’te yapılan kazılarda insan kemiklerine rastlanıldığını ve DNA analizlerinde yüzde 40’ının Türk ırkına ait olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Ali Dursun ve Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu’da ilk oturumda sunumlarını tamamladı.
DESTANLAR ARASINDAKİ BENZERLİK KÖKENİMİZİN YANSIMASI
“Türk Kültüründe Destanlar” isimli ikinci oturum,
Prof. Dr. Sacit Turanlı’nın başkanlığında gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Necati Demir, Türkler’in en
eski destanı Uluğhan Ata Bitiği Destanı, Şecere-i Türk ve Oğuzname’den bölümler
paylaştı. Kazakistan’dan Doç. Dr. Almasbek Maulenov Sümer uygarlığıyla yakın
akrabalık iddiasında bulunanlar arasında Türkler ’in de bulunduğunu ifade ederek
şöyle dedi: “Sovyet merkezli tarih anlayışından sonra bağımsızlığını kazanan
Türk Cumhuriyetleri tarihleriyle ilgili bu konularda çalışmaya büyük önem
veriyorlar.
Gılgamış Destanı’yla Korkut Ata Destanı arasındaki benzerlikler dikkat çekmektedir. Bu benzerlikler tesadüf değildir. Türk uygarlığı bozucu, yıkıcı bir uygarlık değildir. Avrupa merkezli oryantalist bakışa, önyargılara karşı çaba göstermemiz gerekiyor.” Azerbaycan’dan Prof. Dr. Rustam Rasulov, Türklüğü konu alan Dede Korkut Destanı’nın önemi üzerine detaylı bir sunum gerçekleştirdi.
KÜLTÜR YOL HARİTASINI PAYLAŞTILAR
“Türk Halkları Kültür Yol Haritası” isimli
son oturum, Kazakistan’dan Doç. Dr. Gulzhanat Tayauova’nın oturum başkanlığında
tamamlandı. Özbekistan’dan Doç. Dr. Djumaniyazova Feruza Djumanazarovna “Türk
Topluluklarının Tarihi Kuzey Hindistan’a Göçü ve El Hind’de Türk Kültürü”
isimli sunumuyla yer aldı. Djumanazarovna, tarihi Kuzey Hindistan bölgesinin
bugünkü Kuzey Afganistan, Pakistan’ın kuzey batısı ve Kuzey Hindistan’ın tarihi
eyaletlerini içerdiğini ifade ederek bu bölgede 14 yıl süren çalışmalarını
anlattı.
Prof. Dr. Armağan Coşkun Elçi “Anadolu
Alevi Bektaşi Kültürünün Kadim Türk Kültürü İle Bağını Cemler ve Semahlar
Üzerinden Okumak” isimli tebliğini aktardı. Elçi, Oğuzlar’ın Alevi-Bektaşi
geleneğinin yaşatılmasında birinci derecede rol oynadığına dikkat çekerek “Dede
Korkut hikâyeleri Alevi-Bektaşi kültürü ve inancının özelliklerini ihtiva eder.
Türk kültürünün sürekliliğinin önemli bir belgesidir.” diye konuştu.
Sempozyum Dr. Sacide Fikret
Çobanoğlu’nun sunumuyla sona erdi. Çobanoğlu etik ve meta etik kavramları
üzerinde durdu.
#ÖkkeşBölükbaşı, #medyagunebakis.com, #ToplumsalMuhalefet,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP