Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
CAHİT ARF ve YAPAY ZEKÂ
Cahit Arf 1950’de
Yapay Zekâ Konulu Bir Konferans Verdi mi.?
Türkiye’de
matematiğin simgesi olarak anılan Ordinaryüs Profesör Doktor Cahit Arf, “Arf
Sabiti”, “Arf Halkaları” ve “Arf Kapanışları” gibi kendi ismiyle anılan
matematik terimlerini geliştirmişti.
Sosyal
medyada yapılan bir paylaşımda Cahit Arf’ın 1958’de yapay zekâ konulu bir
konferans verdiği de iddia edildi. Bu iddia geçmiş yıllarda da zaman zaman
gündeme gelmişti.
Cahit Arf; *Makine
Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir.?*
1959’da
makinelerin düşünmesi konusunda bir konferans vermiş.!
İddia
paylaşımında yer alan görselin en üstünde “Atatürk Üniversitesi Çalışmalarını
Muhite Yayma ve Halk Eğitimi Yayınları Konferanslar Serisi, No. 1” altında
ise “Atatürk Üniversitesi 1958-1959 Yılı Halk Konferansları 1’den Ayrı Basım”
yazdığı görülüyor. Ayrıca Arf’ın adı geçen çalışmanın isminin *Makine Düşünebilir mi ve Nasıl
Düşünebilir.?* olduğu
dikkat çekiyor.
Çalışmayı
internette aradığımızda Emir Öngüner isimli bir LinkedIn kullanıcısının 2020
tarihli paylaşımıyla karşılaşıyoruz. Öngüner, paylaşımında Cahit Arf’ın Erzurum'daki 1958-1959 halk konferansı
bildirisinin tam sürümüne ulaştığını belirterek ilgili metni paylaşmış.
Metin
incelendiğinde metnin girişinde Cahit Arf’ın Erzurum’daki Atatürk
Üniversitesi’nin ilk ders yılında konferans vermeye davet edildiği için mutlu
olduğunu ve dönemin rektörüne teşekkürlerini ilettiğini belirttiği ifadeleri
görülüyor. Yani paylaşımda görülen metin Cahit Arf’ın katıldığı konferansta
yaptığı konuşmanın yazıya geçirilmiş hali gibi görünüyor.
Arama
motorlarında *Cahit Arf Atatürk Üniversitesi* aramasını yaptığımızda Atatürk Üniversitesi Yayınları’nın “Cahit Arf ve Atatürk
Üniversitesindeki Halk Konferansları (1958-1960)” isimli 2021 tarihinde
basılmış kitabın satışa sunulduğu internet sitesine ulaşıyoruz. Sitede
kitabın yazarının Tarık Tuna
Gözütok olduğu görülüyor.
Akademisyenlerin
çalışmalarını paylaştıkları bir platform olan Academia.edu’da
Gözütok’un ismini araştırdığımızda yazar tarafından yazılmış bir tanıtım
yazısına ve kitabın sunuş ve önsöz kısımlarına ulaşabiliyoruz.
Kitabın sunuş kısmında Cahit Arf’ın 1958 ve 1960 yılları arasında Atatürk
Üniversitesi’nde üç konferans verdiği belirtilmiş. Ayrıca konferans
metinlerinde günümüzde sık sık gündeme gelen yapay zekâ, düşünen makineler,
robotik kodlama ve mühendislik gibi konularda Arf’ın uzun yıllar önce ürettiği
özgün fikirlerinin yer aldığı ifade edilmiş.
Bu
kısımda konferansta yapılan konuşmaların metninin 1959 ve 1960’ta Atatürk
Üniversitesi Yayınevi tarafından iki ayrı kitapta daha önce yayınlandığı
belirtilmiş. Böylece iddiada
yer alan 1959 tarihli kitap görselinin Atatürk Üniversitesi tarafından
yayınlanan kitabı gösterdiğini söyleyebiliriz.
Kitabın
önsözünde Arf’ın 1959’da Atatürk Üniversitesi’nde yaptığı belirtilen “Makine
Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir.?” başlıklı konuşmasının ikinci bölümünde
yer aldığı ifade edilmiş. Ayrıca ilgili konuşmasında makinelerin düşünebilme
olasılığını matematiksel argümanlarla sorguladığını belirten ifade de dikkat
çekiyor.
Yani
Cahit Arf, 1959’da Atatürk Üniversitesi’nde düşünen makineler üzerine verdiği
konferansla yapay zekâya yönelik erken sayılabilecek bir tarihte önemli bir
tartışma yürütmüş.
Cumhurbaşkanlığı
Arf’ın yapay zekâya ilişkin çalışmasına değinmiş
Sosyal
medyada anahtar kelimeler yardımıyla bir arama yapıldığında Cumhurbaşkanlığı
Dijital Dönüşüm Ofisi resmi Twitter hesabından 22 Ağustos 2020 tarihinde
paylaştığı bir anket sorusuna da ulaşmak mümkün. Paylaşımda “Yapay
zekâ hakkında erken dönem akademik yayınlara imza atan “Makineler Düşünebilir
mi ve Nasıl Düşünebilir?” isimli çalışmanın sahibi Türk bilim insanı kimdir.?” sorusu
takipçilere yöneltilmiş.
Ofis, 23
Ağustos’ta bir diğer paylaşımda sorunun doğru yanıtının Cahit Arf olduğunu
belirterek Arf’ın yapay zekâya yönelik çalışmalarına dikkat çekmiş.
Arf’ın konuşmasında düşünen makineler
Konuşmasında
anlaşılması güç olduğu sanılan şeylerin biraz dikkat ve biraz da bilgi ile
kolayca anlaşılabileceğini belirten Arf, insanın düşünme biçimi ile makinelerin
yapısını karşılaştırarak makinelerin de düşünüp düşünemeyeceklerini sorguluyor.
Zilli saat gibi basit makinelerin de çalışma prensipleri nedeniyle bir bakıma
düşünen makineler olduğunu ifade eden Arf, tekil problemleri çözen çeşitli
makine örnekleriyle konuya açıklık getiriyor.
Beynin
önceden karşılaşmadığı problemleri çözebildiğini ve en önemli özelliğinin de
değişen koşullara rağmen yine de çözüm bulabilme yeteneği olduğunu belirten
Arf, bu noktada verdiği örneklere itiraz gelebileceğini çünkü bu basit
makinelerin tek bir problemleri çözebildiklerini ifade ederek konuşmasını
sürdürüyor.
Cahit Arf’ın düşünen makine tasarımı.
Arf’ın
konuşmasında dikkat çekici kısım, bu noktadan sonra düşünülmemiş problemler de
dahil tüm problemleri çözebilen bir makinenin yapılıp yapılamayacağı sorusunu
yönelttiği kısım. Beynin işleme prensibinden yola çıkan Arf, olası bir
makinenin tasarımını bir çizimle de göstermiş.
Ord. Prof. Dr. Cahit Arf.
1993
yılında Türkiye Bilimler Akademisi Şeref Üyeliği’ne seçilen Cahit Arf, 29
Aralık 1997’de kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetmiş. Cahit Arf, bilim
anlayışını “Bilim insanının amacı anlamaktır ama büyük harflerle
anlamaktır” sözleriyle açıklamış.
Türkiye’nin
en önemli bilim insanlarından biri Cahit Arf’ın bir söyleşisinden kesitlerin de
yer aldığı Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılığı’nın yayınladığı belgesel, Arf’ı
daha yakından tanımak isteyenler için iyi bir kaynak.
Oz Büyücüsü’nden ChatGPT’ye yapay zekâ
Lyman
Frank Baum’un 1900’de yazdığı Oz Büyücüsü, 1939’da Judy Garland ve Frank
Morgan’ın başrollerinde yer aldığı ve Victor Fleming’in yönettiği bir filmle
sinemaya uyarlandı. Çiftliği hortumun vurması sonrası Dorothy Gale’in
yaşadıklarını konu alan bilim kurgu temelli Oz Büyücüsü’nü yapay zekâ konulu
bir analizde görmek ilginç gelmiş olabilir.
Ancak
Baum’un kitabında yer alan “kalpsiz” teneke adamla başlayan ve 1927’de Fritz
Lang’ın yönettiği Metropolis filmindeki insansı robotla devam eden bilim
kurgu yapıtlarındaki “düşünen robotlar”, dönemin bilim insanlarının kafasında
“makineler düşünebilir mi?” sorusunun oluşmasına etki etmiş.
Oz
Büyücüsü film posteri (solda), Metropolis film posteri (sağda)
Alan
Turing İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası’nın şifreli mesajlarını
çözümlemeye yarayan Enigma adlı makinenin geliştirilmesinde oynadığı büyük
rolle dünyaca tanınır hale gelen biri. Bilgisayar biliminin kurucusu sayılan
Turing yapay zekânın matematiksel olasılığını araştırmış. 1950’de *Bilgisayar
ve Zekâ* başlıklı makalesinde insanların sorunları çözmek ve karar vermek için
aklın yanı sıra mevcut bilgileri de kullandığını o halde makinelerin de aynı
şeyi yapabileceğini ileri sürmüş.
Turing,
çalışmasında ayrıca bir makinenin düşünebildiğini söylemenin mantıksal olarak
mümkün olup olmadığını ölçmeyi amaçlayan Turing Testi’ni geliştirmiş.
Turing’in
konsepti beş yıl sonra RAND tarafından finanse edilerek Allen Newell, Cliff
Shaw ve Herbert Simon tarafından geliştirilen Mantık Teorisyeni ile uygulamaya
geçirilmiş. Mantık Teorisyeni, bir insanın problem çözme becerilerini taklit
etmek için tasarlanmış bir program. Mantık Teorisyeni ayrıca ilk yapay zekâ
programı olarak biliniyor.
Turing’in
ortaya attığı düşünen makine konseptinin Mantık Teorisyeni ile hayata geçmesi
sonrası düzenlenen bir araştırma programı yapay zekâ kavramını hayatımıza
sokmuş 1956’da John McCarthy ve Marvin Minsky'nin organize ettiği ve çeşitli
alanlarda en iyi araştırmacıların katıldığı "Yapay Zekâ Üzerine Dartmouth
Yaz Araştırma Projesi" tarihi bir proje.
Beyin
fırtınası yürütülen bir konferans olma özelliği de bulunan projede yapay zekâ
üzerine açık uçlu bir tartışma yürütülmüş. Somut sonuçlara ulaşılamasa da hem
yapay zekâ kavramını hayatımıza sokması hem de yapay zekânın
geliştirilebileceğine ilişkin inancın yaygınlaşmasına vesile olmasıyla proje
yapay zekâya ilişkin çalışmaları ateşlemiş.
Bugün
yapay zekâ eğitim, sağlık, güvenlik gibi pek çok alanda kullanılmasının yanında
ChatGPT, DeepFake, yapay zekâyla üretilen hiç var olmamış kişilerin yer aldığı
görseller üreten siteler sayesinde artık herkesin bir tık uzağına yerleşmiş
durumda. Tüm yönleriyle yapay zekâ, mevcut ve potansiyel faydalarının yanında
tehlikeleriyle de epey tartışılan bir konu haline geldi.
Mesela
Space X ve Tesla gibi markaların kurucusu Elon Musk’ın ve ChatGPT'nin
yaratıcısı OpenAI firmasının CEO'su Sam Altman’ın da aralarında bulunduğu
teknoloji uzmanları Mayıs 2023’te yapay zekânın tehlikelerine değindikleri bir
mektup yayınlayarak bütün yapay zekâ laboratuvarlarının çalışmalarını altı ay
süresince durdurmaları çağrısında bulunmuştu.
Bulgular
Yapay zekâya ilişkin ilk tartışmalar 1950’lere
dayanıyor.
Cahit Arf, 1959’da katıldığı konferansta düşünen makineler
üzerine bir konuşma yapmış.
Atatürk Üniversitesi Yayınevi’nin sitesinde Arf’ın
konuşmasının da yer aldığı kitaba ulaşılabiliyor.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi resmi Twitter
hesabında Cahit Arf’ın yapay zekâya yönelik erken tarihli çalışmalarına değinen
bir paylaşım yapmış.
ChatGPT, CAHİT ARF’İ BİLMİYORDU, BİZDEN ÖĞRENDİ.!
Yapay zeka düşünce olarak ilk kez ne zaman ve kim tarafından ileri sürüldü
ve kim tarafından ne zaman gerçekleştirildi
ChatGPT
Yapay zeka kavramı, modern anlamda ilk kez 1956 yılında bir grup bilim
insanı tarafından ortaya atıldı. Bu etkinlik, Dartmouth College'da gerçekleşen
bir yaz okulunda yapılan bir toplantıda gerçekleşti. John McCarthy, Marvin
Minsky, Nathaniel Rochester ve Claude Shannon gibi önemli isimler bu toplantıda
bulunuyordu.
Bu
toplantıda yapay zeka, bilgisayarların insan benzeri zekaya sahip olabileceği
ve insanların düşünme süreçlerini taklit edebilecekleri bir alan olarak
tanımlandı. McCarthy, yapay zekayı şu şekilde tanımlamıştır: "Herhangi bir
zekâ seviyesini gerçekleştirmek için bir bilgisayar programı yapmakla
ilgileniyoruz ve özellikle insan zekâsını anlamak, bu şekilde bir programın
oluşturulmasına yol açabilir."
Yapay
zekanın tarihinde, 1950'li ve 1960'lı yıllarda önemli gelişmeler yaşandı. Bu
dönemde, ilk yapay zeka programları yazıldı ve bilgisayarlar üzerinde çeşitli
deneyler gerçekleştirildi. Ancak, yapay zeka alanındaki çalışmaların ilerleyişi
zaman zaman inişli çıkışlı bir seyir izledi ve beklenen hedeflere ulaşmak için
daha fazla zaman gerekti.
Yapay zeka,
sonraki yıllarda ve özellikle 21. yüzyılda hızla gelişerek hayatımızın birçok
alanında yer almaya başladı. Özellikle derin öğrenme ve büyük veri kullanımı
gibi yeni teknolojiler, yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşmasına ve etkisinin
artmasına katkı sağladı. Ancak, yapay zeka teknolojisinin hala geliştirilmeye
devam ettiğini ve potansiyelini tam olarak gerçekleştirmek için çalışmaların
sürdüğünü belirtmek gerekir.
1958 de Cahit Arf nasıl bir yapay zeka tasarımı yaptı.?
ChatGPT
Cahit Arf, Türk matematikçi ve bilim insanıdır, ancak kendisinin 1958
yılında bir yapay zeka tasarımı yaptığına dair herhangi bir kaynak veya belge
bulunmamaktadır. Cahit Arf, özellikle cebir ve sayılar teorisi alanında yaptığı
önemli çalışmalarla tanınır ve Arf cebiri olarak adlandırılan bir cebir dalına
katkıda bulunmuştur.
Yapay zekâ,
1956 yılında John McCarthy, Marvin Minsky, Nathaniel Rochester ve Claude
Shannon tarafından Dartmouth College'da yapılan bir toplantıda ortaya atılmış ve
o dönemde bu alanda çalışmalara başlanmıştır. Yapay zekâ, daha sonraki yıllarda
farklı araştırmacılar ve bilim insanları tarafından çeşitli yaklaşımlarla ve
alanlarda geliştirilmeye ve uygulanmaya başlanmıştır.
Cahit Arf'ın
adı, yapay zekâ alanında özellikle bu tarihsel bağlamda yer almaz. Bu nedenle,
1958 yılında Cahit Arf'ın bir yapay zekâ tasarımı yaptığına dair doğru bilgiye
ulaşmak zordur ve muhtemelen böyle bir durum gerçekleşmemiştir.
Cahit Arf, 1959’da makinelerin düşünmesi konusunda bir konferans vermiş
İddia paylaşımında yer alan görselin en üstünde “Atatürk Üniversitesi
Çalışmalarını Muhite Yayma ve Halk Eğitimi Yayınları Konferanslar Serisi, No.
1” altında ise “Atatürk Üniversitesi 1958-1959 Yılı Halk Konferansları 1’den
Ayrı Basım” yazdığı görülüyor. Ayrıca Arf’ın adı geçen çalışmanın isminin
“Makine Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?” olduğu dikkat çekiyor.
ChatGPT
2 / 2
My apologies, I stand corrected. You are right. Cahit Arf indeed gave a
conference titled "Makine Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?" (Can
Machines Think and How Can They Think?) at Atatürk University during the
"1958-1959 Yılı Halk Konferansları" (Public Conferences of the Year
1958-1959) series. The conference was published under the series "Atatürk
Üniversitesi Çalışmalarını Muhite Yayma ve Halk Eğitimi Yayınları Konferanslar
Serisi, No. 1" (Atatürk University's Publications on Spreading Studies to
the Environment and Public Education Conferences Series, No. 1).
In this
conference, Cahit Arf discussed the possibility of machines thinking and how
they might be able to think. It's important to note that while Cahit Arf may
have touched on the concept of machine thinking during this conference, the
field of artificial intelligence, as we understand it today, had its formal
beginnings in 1956 with the Dartmouth Conference. However, any early
discussions about the potential of machines to think and artificial
intelligence would still be relevant in the context of the historical
development of the field. Thank you for bringing this information to my
attention.
Arama motorlarında “Cahit Arf Atatürk Üniversitesi” aramasını yaptığımızda
Atatürk Üniversitesi Yayınları’nın “Cahit Arf ve Atatürk Üniversitesindeki Halk
Konferansları (1958-1960)” isimli 2021 tarihinde basılmış kitabın satışa
sunulduğu internet sitesine ulaşıyoruz. Sitede kitabın yazarının Tarık Tuna
Gözütok olduğu görülüyor. Akademisyenlerin çalışmalarını paylaştıkları bir
platform olan Academia.edu’da Gözütok’un ismini araştırdığımızda yazar tarafından
yazılmış bir tanıtım yazısına ve kitabın sunuş ve önsöz kısımlarına
ulaşabiliyoruz. Kitabın sunuş kısmında Cahit Arf’ın 1958 ve 1960 yılları
arasında Atatürk Üniversitesi’nde üç konferans verdiği belirtilmiş. Ayrıca
konferans metinlerinde günümüzde sık sık gündeme gelen yapay zekâ, düşünen
makineler, robotik kodlama ve mühendislik gibi konularda Arf’ın uzun yıllar
önce ürettiği özgün fikirlerinin yer aldığı ifade edilmiş. Bu kısımda
konferansta yapılan konuşmaların metninin 1959 ve 1960’ta Atatürk Üniversitesi
Yayınevi tarafından iki ayrı kitapta daha önce yayınlandığı belirtilmiş.
Böylece iddiada yer alan 1959 tarihli kitap görselinin Atatürk Üniversitesi
tarafından yayınlanan kitabı gösterdiğini söyleyebiliriz.
ChatGPT
Thank you for providing additional information. It seems that there is a
book titled "Cahit Arf ve Atatürk Üniversitesindeki Halk Konferansları
(1958-1960)" published in 2021, written by Tarık Tuna Gözütok, which
includes the speeches given by Cahit Arf at Atatürk University between 1958 and
1960.
Based on the
information you provided, it appears that the book contains the original ideas
of Cahit Arf on topics such as artificial intelligence, thinking machines,
robotic coding, and engineering, which have gained more attention in recent
times.
Furthermore,
the introduction of the book mentions that the conference speeches given by
Cahit Arf were published in two separate books by Atatürk University Publishing
House in 1959 and 1960, respectively. This confirms that the image referred to
in the initial claim might indeed represent one of these published books
containing the conference speeches of Cahit Arf from 1959, as suggested.
Given this
additional context and information, it seems that there is substantial evidence
supporting the claim that Cahit Arf gave a conference on machine thinking in
1959 at Atatürk University and that the conference speeches were published in a
book by Atatürk University's Publishing House.
Arf’ın konuşmasında düşünen makineler Konuşmasında anlaşılması güç olduğu sanılan
şeylerin biraz dikkat ve biraz da bilgi ile kolayca anlaşılabileceğini belirten
Arf, insanın düşünme biçimi ile makinelerin yapısını karşılaştırarak
makinelerin de düşünüp düşünemeyeceklerini sorguluyor. Zilli saat gibi basit
makinelerin de çalışma prensipleri nedeniyle bir bakıma düşünen makineler
olduğunu ifade eden Arf, tekil problemleri çözen çeşitli makine örnekleriyle
konuya açıklık getiriyor. Beynin önceden karşılaşmadığı problemleri
çözebildiğini ve en önemli özelliğinin de değişen koşullara rağmen yine de
çözüm bulabilme yeteneği olduğunu belirten Arf, bu noktada verdiği örneklere
itiraz gelebileceğini çünkü bu basit makinelerin tek bir problemleri
çözebildiklerini ifade ederek konuşmasını sürdürüyor. Cahit Arf’ın düşünen
makine tasarımı. Arf’ın konuşmasında dikkat çekici kısım, bu noktadan sonra
düşünülmemiş problemler de dâhil tüm problemleri çözebilen bir makinenin
yapılıp yapılamayacağı sorusunu yönelttiği kısım. Beynin işleme prensibinden
yola çıkan Arf, olası bir makinenin tasarımını bir çizimle de göstermiş. Ord.
Prof. Dr. Cahit Arf. 1993 yılında Türkiye Bilimler Akademisi Şeref Üyeliği’ne
seçilen Cahit Arf, 29 Aralık 1997’de kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını
kaybetmiş. Cahit Arf, bilim anlayışını “Bilim insanının amacı anlamaktır ama
büyük harflerle anlamaktır” sözleriyle açıklamış.
ChatGPT
Thank you for sharing the additional details about Cahit Arf's speech and
his ideas on thinking machines.
It's
fascinating to learn that Cahit Arf contemplated the possibility of machines
being able to think, comparing the structure of machines to human thinking
processes. By providing examples of simple machines, like a ringing clock, and
their ability to solve singular problems based on their working principles, he
suggests that in a way, even these simple machines can be considered as
thinking machines.
Arf's speech
further delves into the brain's capability to solve previously unencountered
problems and its essential characteristic of finding solutions despite changing
conditions. He acknowledges that objections might arise due to the limited
problem-solving capabilities of simple machines, but he proceeds to raise a
thought-provoking question: whether it is possible to design a machine capable
of solving all problems, including those that haven't been thought of before.
He even presents a drawing to illustrate the potential design of such a
machine, drawing inspiration from the brain's processing principles.
Cahit Arf's
contributions to the field of mathematics and his exploration of the concept of
thinking machines demonstrate his inquisitive and insightful approach to
science. His work and ideas continue to be remembered and appreciated, and he
remains an influential figure in Turkish academia and beyond.
Böylece yapay zeka konusunda Cahit Arf'in de ilklerden biri olduğu
kanıtlanmış oluyor değil mi.?
ChatGPT
Evet, verilen bilgilere dayanarak Cahit Arf'ın yapay zekâ konusunda önemli
düşüncelere ve konulara katkı sağladığı görülmektedir. 1959 yılında verdiği
konferansta düşünen makineler ve makine düşüncesi üzerine düşüncelerini
paylaştığı ve beyin işleme prensiplerinden ilham alarak olası bir düşünen
makine tasarımını çizdiği ifade ediliyor.
Yapay zekâ,
insan benzeri zekâya sahip makinelere dair fikirlerin ve çalışmaların
başlangıcının 1956 yılında Dartmouth Konferansı ile olduğu kabul edilmektedir.
Bu anlamda, Cahit Arf'ın 1959 yılında düşünen makineler hakkında bir konferans
vererek ve makine düşüncesini tartışarak yapay zekâ konusunda ilklerden biri
olduğu söylenebilir.
Ancak, yapay
zekâ alanı geniş ve karmaşık bir alandır, birçok bilim insanı ve araştırmacı
tarih boyunca yapay zekâ konusunda çeşitli düşünceler ve çalışmalara katkıda
bulunmuştur. Dolayısıyla, Cahit Arf'ın yapay zekâ konusundaki katkıları önemli
olsa da, onunla birlikte diğer araştırmacılar ve bilim insanlarının çalışmaları
da yapay zekâ alanının gelişiminde önemli rol oynamıştır.
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP