Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
İSKİ'YE
HAK ARAMAYA GİTTİLER, KOVULDULAR
İski'ye Hak
Aramaya Gittiler, Güvenlikle Kovulup Kapı dışarı Edildiler.
O hale gelmiş ki,
memlekette resmi izinlerle, devletin onayıyla iş yapmak istersen bu mümkün
değil; inşaat mı yapacaksın, mutlaka kaçak olacak, iş mi yapacaksın, kayıt dışı
olacak, adam mı çalıştıracaksın, resmi makamlara by-pass yapacaksın, yoksa
başın derde giriyor.
Alın size bir
örnek; İstanbul'un 50 km dışında 'Durusupark' diye bir alan var. Zamanında bir
iş adamı 5 bin dönümlük bir alanı satın almış, bunu üçer, beşer dönümlük parsellere
bölmüş, geniş bahçeler içinde birer villa projesi çizmiş, sonra da tek tek satmış.
Bu parsellerden bazılarına evler yapılmış, bazılarına yapılmamış, ancak aradan
geçen yıllar içinde mevzuat değişince, zamanında inşaat yapmayanlar veya kaçak
olarak bunu beceremeyenlerin eli kolu bağlanmış.
Arsa sahiplerinin
her birinin 3 dönüm 5 dönüm yeri var ve tapularında da bunların ikişer katlı villa
olduğu kayıtlı ama içine birer kümes bile yapamıyorlar ve bu 20 yıldır böyle.
Daha önce, adamını ve ‘madamını’ bulanların yaptığı villalar sapasağlam duruyor,
komşu arsa sahipleri sadece bakıyor, üstelik bir de oturanların yararlandığı
sitenin aidatını ödüyorlar.
300'e yakın arsa
sahibi 20 yıldır bekleyen sorunu çözmek ve imar izni almak için defalarca Arnavutköy
Belediyesi'ne, Büyükşehir Belediyesi'ne, İSKİ ve CİMER dahil her yere
başvurmuşlar, ama herkes topu ötekine atıyor, sorun bir türlü çözülmüyor.
Arsa sahipleri
kendi aralarında bir de dernek kurmuşlar, Durusupark Derneği Başkanı Ahmet Atar
da üyelerin haklarını aramak için kapı kapı dolaşıyor.
Başkan Ahmet
Atar, geçtiğimiz günlerde, bir grup üyeyi de yanına alarak, önce Arnavutköy
Belediyesi'ne gitti, buradaki yetkililer, aslında kendileri de çok çözüm meraklısı
değiller ama topu İSKİ’ye atıp, sorunun İSKİ'den kaynaklandığını, imar izninin
önündeki engelin İSKİ olduğunu, İSKİ onay verirse, imar iznini hemen
vereceklerini söylediler. Gerçekten de İSKİ geçen ayın başında Arnavutköy
Belediyesi’ne yazdığı resmi yazıda imara açıkça karşı çıkmıştı.
Bunun üzerine
Dernek Başkanı Ahmet Atar ve bazı üyeler, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Mahmut
Kahraman'dan randevu alarak onu ziyarete gitti. Çünkü İSKİ’nin ‘Olmaz’ diyen
yazısının imzasında Mahmut Bey’in imzası vardı. Bu görüşmede yaşananları, bir
dernek üyesi şöyle anlattı:
"Başkan Ahmet
Atar'la birlikte 10 kadar kişi, Mahmut Bey'in makamına gittik, kendisi geldi, dernek
başkanı sorunu anlattı, Mahmut Bey, konuyu hiç bilmiyormuş gibi davranarak,
sorular sordu, oysa bu görüşmeden birkaç gün önce resmi yazıyı yazıp gönderen
kendisiydi. Dernek Başkanımız Ahmet Bey, İSKİ'den yardım istediklerini,
yapılması gereken bir şey varsa, bunu yapmaya hazır olduklarını, soruna bir çözüm
yolu gösterilmesi halinde İSKİ ile işbirliği yapılacağını söyledi, yardım
istedi.
Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Bey, birkaç gün önce imzalayıp yolladığı ve her türlü çözümün önünü kesen resmi yazıdan hiç söz etmedi, bilmiyormuş gibi davrandı, 'Ben konuya baktıracağım. Sizi bu konuyu bilen daire başkanıma yönlendireyim, o baksın' diyerek bizi yan binaya gönderdi. Biz heyet olarak, İSKİ'nin dev tesislerinde, bir binadan çıkıp, öteki binada, daire başkanını ararken, karşımıza Avrupa Atık Su İnşaat Şube Müdürü Kamber Bey çıktı, çünkü görüşeceğimiz daire başkanı izinliymiş.
Kamber Bey, en
baştan aslında bu konunun kendi konusu olmadığını söyledi. Kısaca, İSKİ’de bir
anda konuyla ilgisiz bir müdürle toplantı yapma noktasına geldik. Bu arada
Kamber Bey, konuyla ilgili olduğunu söylediği iki iş arkadaşını da yanına
çağırdı.
Görüşmede dernek
başkanı ve üyelerin, 'bize çözüm yolu gösterin' sorularına Kamber Bey'in vereceği
yanıt yoktu. Sonuçta belki bir saat süren görüşme sırasında, karşılıklı hiçbir
olumlu söz edilmeyince, ortam gerildi. Dernek Başkanı Ahmet Atar Bey, 'Bize
yardım edin, hakkımızı verin, 20 yıldır bekliyoruz, sorunumuzu kim çözecek?' diyerek
biraz yüksek sesli konuşunca, Kamber Bey de sesini yükseltti, yandaki odalardan
insanlar geldi ve derken müdür beyin odasına güvenlik görevlileri doluştu,
müdür bey ise, yardımcıları ile birlikte bir anda ortadan yok oldu. Sonuçta
güvenlik görevlileri, Dernek Başkanı Ahmet Bey ve biz arkadaşlarını, önce
odadan, sonra da binadan çıkardı. Kısaca İSKİ'de 20 yıllık soruna çözüm isteyip
hak ararken kovulduk."
Peki dernek
başkanı ve arsa sahiplerinin istedikleri, yasadışı bir şey mi ki, bu kadar
sorun çıkarılıyor, bu soruya da aynı dernek üyesi şu yanıtı verdi:
"Hayır,
bizim arsalarımız zaten üç veya beş dönüm. Beş dönümlük alana bir AVM bile
sığar ama biz bunu istemiyoruz. Bizim istediğimiz, arsaları alırken, tapumuzda
yazdığı gibi 20 yıl önce verilmiş olan yüzde 5'lik imar, buna razıyız, buraya
apartman, dev gibi bina dikmeyeceğiz. İSKİ diyor ki, orada dere var, derenin
kenarına ev yapmayın. E tamam diyoruz, biz oraya zaten yapmayacağız, nereye
diyorsanız oraya yapalım, evi yapacağımız yeri siz belirleyin, oraya yapalım ama
yine izin vermiyorlar. İstanbul deprem riski altında, biz İstanbul'un dışında,
5 dönüm arsamıza küçük birer ev yapmak istiyoruz, buna izin alamıyoruz, zaman
içinde, rüşvetle, adamını bularak kaçak inşaat yapanlar paşalar gibi evlerinde
oturuyorlar."
Kısaca
vatandaşlar İSKİ'den böyle çıkarıldılar. Olaydan sonra da İSKİ yöneticileri
vatandaşı kovma ayıbını fark edip, aynı gün İSKİ Arnavutköy Şube Müdürü aracılığıyla
Dernek Başkanı Ahmet Atar’a mesaj göndermişler ve "Bugünkü nahoş o
durumdan dolayı özür dileriz" demişler; yani yaşanan olayın nahoş olduğunu
çok iyi biliyorlar.
İngilizlerin
'Büyük Tasarımlar' diye bir televizyon programı var, orada, İngiltere'de
evlerin nasıl yapıldığı, imar izinlerinin nasıl alındığı tek tek anlatılıyor.
Medeni ülkelerde, eğer arsan varsa ve içine ev yapmak istiyorsan, bu hakkın varsa, rüşvete, aracıya, torpile, siyasetçi bir tanıdığa gerek olmadan resmi yere başvuruyorsun, şartları koyuyorlar ve yolunu açıyorlar. Hatta öyle ki, seyrettiğim bir programda, içi ağaç dolu bir arsaya, önce imar izni verilmedi, sonra arsa sahibi, demir kazıklar çakarak ağaç köklerine zarar vermeyeceğini kanıtlayınca, kendisine kazıkların üzerinde, ağaç ev gibi kocaman bir binanın imar izni verildi. Böyle bir şeyi Türkiye'de hayal bile edemezsiniz.
Yıllarca Koç Holding’de çok üst düzeylerde görev yapan ve 80 yaşındaki iş insanı Cengiz Solakoğlu bir röportajında, “Bu yaşıma geldim, Türkiye’de bazı şeyleri yapmak için maalesef rahmetli Celal Şahin’in dediği gibi ‘adamını bul, adamını bulamazsan madamını bul’ ilkesi geçerli” demişti.
Düşünün
Türkiye’nin en büyük ve en başarılı şirketinin eski bir numaralı yöneticisi böyle
diyor; Yüz bin kişi çalıştıran Koç Holding bile bu haldeyse, sıradan vatandaşı,
Durusupark'taki arsa sahiplerini ve sahipsiz ahaliyi siz düşünün artık.
İSKİ ile ilgili yazı yazınca insanın aklına rahmetli Levent Kırca’nın İSKİ esprileri geliyor, bulursanız internette izleyin ve gülün; ne büyük sanatçıymış.
Doğan
SATMIŞ
#ÖkkeşBölükbaşı, #medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP