Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
BAŞIMIZIN BELASI CEZASIZLIK KÜLTÜRÜ.!
Hafta
sonunda, geçen yılki Hatay depreminin yıldönümü nedeniyle İstanbul Barosu'nda
düzenlediği 'Deprem Sempozyumu' vardı. Sempozyum, sarsıntının yaşandığı günden
itibaren tüm deprem bölgesine elini uzatıp, katkılarda bulunan İstanbul Barosu
ve Başkanı Filiz Saraç'ın öncülüğünde düzenlenmişti.
DEPREM BÖLGESİ BARO BAŞKANLARI TOPLANTISI
Daha
önce depremin ikinci ayında baro başkanlarını bir araya getiren Filiz Saraç, bu
kez de depremin ilk yılı sonunda aynı şeyi yaparak, tarihe not düşülmesini
sağladı;
Adıyaman
Baro Başkanı Bilal Doğan, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Kahramanmaraş
Baro Başkanı Burak Gül, Adıyaman Baro Başkanı Bilal Doğan, Malatya Baro Başkanı
Onur Demez ve Hatay Eski Baro Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın, aradan geçen süre
içinde yaşananları aktardılar.
AÇIKLANAN DEPREMDE ÖLÜM SAYISI YANLIŞ YADA YALAN
Öncelikle,
depremde hasar gören binalar konusunda büyük bir belirsizlik var. Deprem
sonrası acele yapılan bina testlerinde, hasarlı, az hasarlı veya yıkılmalı diye
nitelenen pek çok bina için verilen raporlar sonraki dönemlerde değiştirilmiş.
Yani daha önce çok hasarlı denen bina için sonra tersi rapor çıkmış, bir binada
otuz daireye hasarlı, birine hasarsız denilmiş. Bu değişikliklerin nedeni de çeşitli;
bazıları gerçekten hatalı testlerden kaynaklanmış ama bazılarında da
ahbap-çavuş ilişkisi etkili olmuş.
Ölüm
sayısı açıklanan 53 binden çok fazla; dönemin bakanı olan Murat Kurum'un
ağzından kaçırdığı 130 bin sayısını bile az bulan var. Kayıp çocuklar konusu
da, maalesef yeterince araştırılmamış, çocukların belli tarikatlara terk
edildiğine inanılıyor. İlk yılsonunda teslim edilen konut sayısı çok az, on binlerce
insan hala konteyner kentlerde yaşıyor.
Moloz
toplamada, toplanan atıkların hava ve suyla temasının kesilmesi ilkesine
uyulmuyor, atık alanları da usulüne uygun seçilmemiş ve tersine tarım alanları
tercih edilmiş, depremzedeleri önümüzdeki yıllarda bir de molozlardan
kaynaklanan hastalıklar olumsuz etkileyecek.
YARGI AĞIR İŞLİYOR HER DEPREMDE FARKLI HUKUK UYGULANIYOR.!
Açılan
davalar var ama soruşturmalarla dava sayısı oranına bakılınca, yargının çok
ağır çalıştığı gözüküyor, adaletin tecellisi konusunda çok büyük kuşkular var. Baro
başkanlarına göre her depremde farklı bir hukuk uygulanıyor, yine öyle olmuş, bunun
önüne bir türlü geçilemedi.
Malatya
Baro Başkanı Onur Demez, "Malatya'da yıkılan bazı binalarda demir ve beton
eksikliği yoktu, buna rağmen yıkım oldu, bu durumda, idarenin görevini tam
olarak yapmadığı, inşaat iznini verirken ihmal ettiği anlaşılıyor" dedi; örneğin
kolon kesmelere göz yumulmuş ve burada kamu görevlileri suçlu ama peşine düşen,
hesap soran yok.
Baro
başkanlarının ortak görüşü ise, depremde, kamu görevlilerine ceza verilmesinden
kaçınıldığı şeklinde. Depremin yaşandığı tüm illerde, kamu görevlilerine soruşturma
izni hala verilmemiş, Malatya'da ancak bir yıl sonra izin çıkmış. Yani görülmez
bir el, kamu görevlilerinin soruşturulmasını engelliyor. Hatta Hatay'ın bir
önceki Baro Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın, deprem sırasında GSM şebekelerinde
bant daraltması uygulandığı için, bunu yapanlara dava açılmasını talep eden bir
şikâyette bulunduklarını, ancak savcının, dilekçede "Kamu
görevlileri" yazıldığı halde, "Gözden kaçmış" diyerek, bunu
dikkate almadığını ve suç duyurusunu reddettiğini anlattı.
TEK BİR KAMU GÖREVLİSİ BİLE SORUŞTURULMADI
Kısaca
öyle anlaşılıyor ki, resmi rakamlara göre 53 bin, gayri resmi rakamlara göre
130 bin insan öldü ama tek bir kamu görevlisi bile soruşturulmadı.
Türkiye'de
"Cezasızlık Kültürü" maalesef, her zaman karşımıza çıkan bir bela,
deprem olur memur yargılanmaz, işkence yapılır güvenlik çalışanı yargılanmaz,
rüşvet alınır memur kurtulur, adam öldürülür, görevi ihmal edenlere dokunulmaz,
işte bu cezasızlık kültürü yüzünden de ne kadar melanet varsa sürer gider. Ama
unutmayın ki, hatalı devlet memuru hesap vermeyeceğini bilirse, onu ne rüşvetten
ne suç işlemekten ne görevini ihmalden ne de depreme rağmen kaçak yapıya izin
vermekten uzak tutamazsınız, tersine suça teşvik etmiş olursunuz.
Ama
şunu da sorabilirsiniz: Bu ülkede, deprem geleceği biline biline, daha dört beş
yıl önce imar barışı ile on bir milyon kişinin kaçak yapısına göz yumulmadı mı.?
Maalesef göz yumuldu, bu da bizim "Cezasızlık Kültürü" benzeri ikinci bir ayıbımız.
#ÖkkeşBölükbaşı, #Toplumsalmuhalefet, #medyagunebakis.com,
50.BARO BAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ
TÜRKİYE Barolar Birliği ve aşağıda imzası bulunan
Barolar olarak, kaybetmenin acısını derinden hissettiğimiz 116 meslektaşımıza
ve resmi rakamlara göre yaşamını yitiren 45 bin yurttaşımıza bir kez daha
Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, ülkemize başsağlığı diliyoruz.
Bizler, ülkemize ve ulusumuza sorumluluğumuzun
gereği olarak cezasızlıkla mücadelede başta delillerin eksiksiz toplanması
olmak üzere etkin bir soruşturma ve kovuşturma süreci neticesinde en üst düzey
sorumlular dâhil tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için tam bir
kararlılık içerisindeyiz.
Deprem bölgesinde bulunan yüzlerce
gönüllü meslektaşımız, delillerin toplanması, tespitlerin yapılması, adaletin
tecelli etmesi için çalışmakta, etkin bir soruşturma sürecinin yürütülmesinin
yargılamanın en önemli unsuru olduğunun bilinciyle yurttaşlarımızın haklarını
savunmaya devam etmektedirler.
Cezasızlıkla mücadele kapsamında,
süreçteki her türlü ihmal neticesinde meydana gelen ölüm, yaralanma ve maddi
kayıplara ilişkin etkin soruşturma ile adli ve idari yargılamaların
yürütülmesinin takipçisi olacağız.
Adalet Bakanlığı ile diğer ilgili
bakanlıklar ve kurumların, TBB ve Barolar tarafından depremden etkilenen
avukatların desteklenmesi için önerdiği çözümleri acilen hayata geçirmeleri
beklenmektedir.
Bu kapsamda;
*Depremden etkilenen meslektaşlarımızın;
birikmiş adli yardım ödemelerinin bir an önce ödenmesi gerekmektedir. Bu
nedenle daha önce çok sefer dile getirdiğimiz birikmiş ücretlerin ödenmesi için
gerekli ek ödenek talebimiz ivedilikle karşılanmalıdır.
*Depremden etkilenen yurttaşların
ciddi sayılarda adli yardım başvurusu yapacakları öngörülerek, deprem bölgesi
için ayrı bir adli yardım bütçesi oluşturulmasına ve 4539 sayılı Kanun uyarınca
uygulanacak adli müzaheretin avukatlık ücretini de kapsayacak şekilde
uygulanmasına ilişkin önerilerimiz gündeme alınmalıdır.
*Meslektaşlarımızın kamu
kurumlarından almaya hak kazandıkları karşı vekâlet ücreti alacakları
gecikmeksizin ödenmelidir.
*Deprem bölgesindeki meslektaşların BAĞ-KUR
ve SGK prim borçları ile cezaları sosyal haklarına halel gelmeksizin silinmeli
ve çalışmaya başlayacakları tarihten itibaren 3 yıl süreyle prim ödeme
yükümlülüğünden muaf tutulmaları gerekmektedir.
*Bu durumdaki meslektaşlarımızın her
türlü vergi borçları ile cezalarının silinmesi ve çalışmaya başlayacakları
tarihten itibaren 3 yıl süreyle vergi ödeme yükümlülüğünden muaf tutulmaları
sağlanmalıdır.
*Başka barolara nakil yaptıranlar da
dâhil olmak üzere avukat stajyerlerine staj süreleri boyunca, avukatlara 3 yıl
süreyle aylık ödeme için düzenleme yapılmalıdır.
*Depremden zarar gören illerdeki
meslektaşlarımızdan talep edenlerin kamuda avukat olarak görev alabilmeleri,
avukatlıktan hâkimliğe geçiş kriterleri-ölçütleri çerçevesinde sınavsız olarak hâkim
savcı yardımcılığı kadrolarına atanmaları, getirilmesi öngörülen noter
yardımcılığı için kadro sağlanması ve belediyelerde istihdam olanağı
getirilmesi konularında çalışmalar yürütülmelidir.
*Depremden etkilenen meslektaşların,
önceki birikmiş kamusal borçları nedeniyle banka hesaplarında bulunan
kısıtlamalar kendilerine verilecek nakdi yardımlara ulaşmasını sağlamak için
kaldırılmalıdır.
TBB tarafından, bundan sonra
yaşanması muhtemel felaketlere hazırlıklı olunabilmesi adına, SYDF ve TÜRAVAK
gibi TBB oluşumları kapsamında uzun vadeli ve felaketlere münhasır bütçe
çalışması yapılacaktır.
TBB Sosyal Yardım ve Dayanışma
Fonu’nun (SYDF) imkanları çerçevesinde, depremden etkilenen meslektaşlarımıza
sağlanan ilk aşama destek sonrası daha uzun vadeli nakdi ve ayni yardımlar için
TBB ve Barolar olarak canlı yayınlar da dahil olmak üzere ortak kampanyalar
yürütülecektir. Ayrıca SYDF’nin gelirlerini artırmak amacıyla, vekâlet
pullarında, yalnızca deprem bölgesindeki Barolarımızın ve meslektaşlarımızın
kullanımına hasredilmek üzere 2023 yılı sonuna kadar geçerli olacak bir artış
yapılabilmesi için TBB kanun değişikliği çalışması yürütecek ve Adalet
Bakanlığı ile TÜRKİYE Büyük Millet Meclisiyle paylaşarak, sürecin takipçisi
olacaktır.
TBB Deprem Koordinasyon Merkezi,
alanındaki uzman meslektaşlarımızın da katılımıyla oluşturacağı Deprem Hukuku
Komisyonu ile hukuk ve idari yargı aşamalarında görev alacak barolarımıza ve
avukatlarımıza destek olmak üzere hukuki sürecin her aşamasında faaliyet yürütecek
ve hiçbir meslektaşımız yalnız, hiçbir yurttaş savunmasız kalmayacaktır.
6 Şubat 2023 tarihinden itibaren
yaşanan süreç, TMMOB ile kurduğumuz Deprem Koordinasyon Kurulundan da destek
almak suretiyle her yönüyle raporlanarak kolektif hafızamıza taşınacak ve
bundan sonraki felaketlerde aynı acıların yaşanmasının önüne geçecek tecrübe ve
birikimin oluşumuna katkı sağlanacaktır. özellikle, bilimin kılavuzluğunda
deprem riskinin arttığı ifade olunan ve tehdit altındaki bölgelerimize yönelik
hususi çalışmalar yürütülecek, kentsel dönüşüme dair hukuki alt yapıdan
kaynaklanan sorunların giderilmesi ve afet planlamaları ivedilikle
yapılacaktır.
Afetlerde uygulanmak üzere münhasır
kanuni düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Adli süreler konusunda ilk günden
itibaren yaşanan karmaşa, yurttaşların ve avukatların adalete güven duygusunu
zedeleyecek düzeye ulaşmıştır. Bir daha benzer durumların yaşanmaması için,
felaket dönemlerinde doğrudan uygulamaya girecek hukuki ve cezai mekanizmaları
düzenleyecek kanun çalışmaları yapılacak, yasalaşması için ısrarcı şekilde
takipçisi olunacaktır.
Halkımızın eşsiz dayanışma ve birlik
duygusunu bir kez daha ortaya çıkaran deprem felaketini suiistimal ederek;
fahiş fiyat politikası uygulamaya çalışan fırsatçılar ile Avukatlık Kanunu’na
aykırı olarak hasar danışmanlık veya başka adlar altında vekâletname toplamaya
çalışanlara karşı TÜRKİYE Barolar Birliği ve Barolar geçit vermeyecek,
yurttaşlarımızın mağdur edilmemesi için her türlü tedbir alınacaktır.
TÜRKİYE Barolar Birliğinin ve Baroların,
deprem sonrasında görülen çeşitli hak ihlalleri ve hukuksuzluklarla mücadele
konusunda tam bir fikir birliği içerisinde olduğunun altını bir kez daha
çiziyoruz. Özellikle çocuklar ve kadınlar gibi kırılgan gruplar başta olmak
üzere, sahadan yansıyan hak ihlali iddialarının üzerine tam bir kararlılıkla
gidilecektir.
Kamuoyuna
saygılarımızla duyururuz. 26.02.2023
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP