BAŞIMIZIN BELASI CEZASIZLIK KÜLTÜRÜ.!

Daha önce depremin ikinci ayında baro başkanlarını bir araya getiren Filiz Saraç, bu kez de depremin ilk yılı sonunda aynı şeyi yaparak, tarihe not düşülmesini sağladı;

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

BAŞIMIZIN BELASI CEZASIZLIK KÜLTÜRÜ.!

Hafta sonunda, geçen yılki Hatay depreminin yıldönümü nedeniyle İstanbul Barosu'nda düzenlediği 'Deprem Sempozyumu' vardı. Sempozyum, sarsıntının yaşandığı günden itibaren tüm deprem bölgesine elini uzatıp, katkılarda bulunan İstanbul Barosu ve Başkanı Filiz Saraç'ın öncülüğünde düzenlenmişti.

DEPREM BÖLGESİ BARO BAŞKANLARI TOPLANTISI

Daha önce depremin ikinci ayında baro başkanlarını bir araya getiren Filiz Saraç, bu kez de depremin ilk yılı sonunda aynı şeyi yaparak, tarihe not düşülmesini sağladı;

Adıyaman Baro Başkanı Bilal Doğan, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Kahramanmaraş Baro Başkanı Burak Gül, Adıyaman Baro Başkanı Bilal Doğan, Malatya Baro Başkanı Onur Demez ve Hatay Eski Baro Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın, aradan geçen süre içinde yaşananları aktardılar.

AÇIKLANAN DEPREMDE ÖLÜM SAYISI YANLIŞ YADA YALAN

Öncelikle, depremde hasar gören binalar konusunda büyük bir belirsizlik var. Deprem sonrası acele yapılan bina testlerinde, hasarlı, az hasarlı veya yıkılmalı diye nitelenen pek çok bina için verilen raporlar sonraki dönemlerde değiştirilmiş. Yani daha önce çok hasarlı denen bina için sonra tersi rapor çıkmış, bir binada otuz daireye hasarlı, birine hasarsız denilmiş. Bu değişikliklerin nedeni de çeşitli; bazıları gerçekten hatalı testlerden kaynaklanmış ama bazılarında da ahbap-çavuş ilişkisi etkili olmuş.

Ölüm sayısı açıklanan 53 binden çok fazla; dönemin bakanı olan Murat Kurum'un ağzından kaçırdığı 130 bin sayısını bile az bulan var. Kayıp çocuklar konusu da, maalesef yeterince araştırılmamış, çocukların belli tarikatlara terk edildiğine inanılıyor. İlk yılsonunda teslim edilen konut sayısı çok az, on binlerce insan hala konteyner kentlerde yaşıyor.

Moloz toplamada, toplanan atıkların hava ve suyla temasının kesilmesi ilkesine uyulmuyor, atık alanları da usulüne uygun seçilmemiş ve tersine tarım alanları tercih edilmiş, depremzedeleri önümüzdeki yıllarda bir de molozlardan kaynaklanan hastalıklar olumsuz etkileyecek.

YARGI AĞIR İŞLİYOR HER DEPREMDE FARKLI HUKUK UYGULANIYOR.!

Açılan davalar var ama soruşturmalarla dava sayısı oranına bakılınca, yargının çok ağır çalıştığı gözüküyor, adaletin tecellisi konusunda çok büyük kuşkular var. Baro başkanlarına göre her depremde farklı bir hukuk uygulanıyor, yine öyle olmuş, bunun önüne bir türlü geçilemedi.

Malatya Baro Başkanı Onur Demez, "Malatya'da yıkılan bazı binalarda demir ve beton eksikliği yoktu, buna rağmen yıkım oldu, bu durumda, idarenin görevini tam olarak yapmadığı, inşaat iznini verirken ihmal ettiği anlaşılıyor" dedi; örneğin kolon kesmelere göz yumulmuş ve burada kamu görevlileri suçlu ama peşine düşen, hesap soran yok.

Baro başkanlarının ortak görüşü ise, depremde, kamu görevlilerine ceza verilmesinden kaçınıldığı şeklinde. Depremin yaşandığı tüm illerde, kamu görevlilerine soruşturma izni hala verilmemiş, Malatya'da ancak bir yıl sonra izin çıkmış. Yani görülmez bir el, kamu görevlilerinin soruşturulmasını engelliyor. Hatta Hatay'ın bir önceki Baro Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın, deprem sırasında GSM şebekelerinde bant daraltması uygulandığı için, bunu yapanlara dava açılmasını talep eden bir şikâyette bulunduklarını, ancak savcının, dilekçede "Kamu görevlileri" yazıldığı halde, "Gözden kaçmış" diyerek, bunu dikkate almadığını ve suç duyurusunu reddettiğini anlattı.

TEK BİR KAMU GÖREVLİSİ BİLE SORUŞTURULMADI

Kısaca öyle anlaşılıyor ki, resmi rakamlara göre 53 bin, gayri resmi rakamlara göre 130 bin insan öldü ama tek bir kamu görevlisi bile soruşturulmadı.

Türkiye'de "Cezasızlık Kültürü" maalesef, her zaman karşımıza çıkan bir bela, deprem olur memur yargılanmaz, işkence yapılır güvenlik çalışanı yargılanmaz, rüşvet alınır memur kurtulur, adam öldürülür, görevi ihmal edenlere dokunulmaz, işte bu cezasızlık kültürü yüzünden de ne kadar melanet varsa sürer gider. Ama unutmayın ki, hatalı devlet memuru hesap vermeyeceğini bilirse, onu ne rüşvetten ne suç işlemekten ne görevini ihmalden ne de depreme rağmen kaçak yapıya izin vermekten uzak tutamazsınız, tersine suça teşvik etmiş olursunuz.

Ama şunu da sorabilirsiniz: Bu ülkede, deprem geleceği biline biline, daha dört beş yıl önce imar barışı ile on bir milyon kişinin kaçak yapısına göz yumulmadı mı.?

Maalesef göz yumuldu, bu da bizim  "Cezasızlık Kültürü" benzeri ikinci bir ayıbımız.

Doğan Satmış, 13.02.2023, İstanbul

#ÖkkeşBölükbaşı, #Toplumsalmuhalefet, #medyagunebakis.com,

 

50.BARO BAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

TÜRKİYE Barolar Birliği ve aşağıda imzası bulunan Barolar olarak, kaybetmenin acısını derinden hissettiğimiz 116 meslektaşımıza ve resmi rakamlara göre yaşamını yitiren 45 bin yurttaşımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, ülkemize başsağlığı diliyoruz.

Bizler, ülkemize ve ulusumuza sorumluluğumuzun gereği olarak cezasızlıkla mücadelede başta delillerin eksiksiz toplanması olmak üzere etkin bir soruşturma ve kovuşturma süreci neticesinde en üst düzey sorumlular dâhil tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için tam bir kararlılık içerisindeyiz.

Deprem bölgesinde bulunan yüzlerce gönüllü meslektaşımız, delillerin toplanması, tespitlerin yapılması, adaletin tecelli etmesi için çalışmakta, etkin bir soruşturma sürecinin yürütülmesinin yargılamanın en önemli unsuru olduğunun bilinciyle yurttaşlarımızın haklarını savunmaya devam etmektedirler.

Cezasızlıkla mücadele kapsamında, süreçteki her türlü ihmal neticesinde meydana gelen ölüm, yaralanma ve maddi kayıplara ilişkin etkin soruşturma ile adli ve idari yargılamaların yürütülmesinin takipçisi olacağız.

Adalet Bakanlığı ile diğer ilgili bakanlıklar ve kurumların, TBB ve Barolar tarafından depremden etkilenen avukatların desteklenmesi için önerdiği çözümleri acilen hayata geçirmeleri beklenmektedir.

Bu kapsamda;

*Depremden etkilenen meslektaşlarımızın; birikmiş adli yardım ödemelerinin bir an önce ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle daha önce çok sefer dile getirdiğimiz birikmiş ücretlerin ödenmesi için gerekli ek ödenek talebimiz ivedilikle karşılanmalıdır.

*Depremden etkilenen yurttaşların ciddi sayılarda adli yardım başvurusu yapacakları öngörülerek, deprem bölgesi için ayrı bir adli yardım bütçesi oluşturulmasına ve 4539 sayılı Kanun uyarınca uygulanacak adli müzaheretin avukatlık ücretini de kapsayacak şekilde uygulanmasına ilişkin önerilerimiz gündeme alınmalıdır.

*Meslektaşlarımızın kamu kurumlarından almaya hak kazandıkları karşı vekâlet ücreti alacakları gecikmeksizin ödenmelidir.

*Deprem bölgesindeki meslektaşların BAĞ-KUR ve SGK prim borçları ile cezaları sosyal haklarına halel gelmeksizin silinmeli ve çalışmaya başlayacakları tarihten itibaren 3 yıl süreyle prim ödeme yükümlülüğünden muaf tutulmaları gerekmektedir.

*Bu durumdaki meslektaşlarımızın her türlü vergi borçları ile cezalarının silinmesi ve çalışmaya başlayacakları tarihten itibaren 3 yıl süreyle vergi ödeme yükümlülüğünden muaf tutulmaları sağlanmalıdır.

*Başka barolara nakil yaptıranlar da dâhil olmak üzere avukat stajyerlerine staj süreleri boyunca, avukatlara 3 yıl süreyle aylık ödeme için düzenleme yapılmalıdır.

*Depremden zarar gören illerdeki meslektaşlarımızdan talep edenlerin kamuda avukat olarak görev alabilmeleri, avukatlıktan hâkimliğe geçiş kriterleri-ölçütleri çerçevesinde sınavsız olarak hâkim savcı yardımcılığı kadrolarına atanmaları, getirilmesi öngörülen noter yardımcılığı için kadro sağlanması ve belediyelerde istihdam olanağı getirilmesi konularında çalışmalar yürütülmelidir.

*Depremden etkilenen meslektaşların, önceki birikmiş kamusal borçları nedeniyle banka hesaplarında bulunan kısıtlamalar kendilerine verilecek nakdi yardımlara ulaşmasını sağlamak için kaldırılmalıdır.

TBB tarafından, bundan sonra yaşanması muhtemel felaketlere hazırlıklı olunabilmesi adına, SYDF ve TÜRAVAK gibi TBB oluşumları kapsamında uzun vadeli ve felaketlere münhasır bütçe çalışması yapılacaktır.

TBB Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu’nun (SYDF) imkanları çerçevesinde, depremden etkilenen meslektaşlarımıza sağlanan ilk aşama destek sonrası daha uzun vadeli nakdi ve ayni yardımlar için TBB ve Barolar olarak canlı yayınlar da dahil olmak üzere ortak kampanyalar yürütülecektir. Ayrıca SYDF’nin gelirlerini artırmak amacıyla, vekâlet pullarında, yalnızca deprem bölgesindeki Barolarımızın ve meslektaşlarımızın kullanımına hasredilmek üzere 2023 yılı sonuna kadar geçerli olacak bir artış yapılabilmesi için TBB kanun değişikliği çalışması yürütecek ve Adalet Bakanlığı ile TÜRKİYE Büyük Millet Meclisiyle paylaşarak, sürecin takipçisi olacaktır.

TBB Deprem Koordinasyon Merkezi, alanındaki uzman meslektaşlarımızın da katılımıyla oluşturacağı Deprem Hukuku Komisyonu ile hukuk ve idari yargı aşamalarında görev alacak barolarımıza ve avukatlarımıza destek olmak üzere hukuki sürecin her aşamasında faaliyet yürütecek ve hiçbir meslektaşımız yalnız, hiçbir yurttaş savunmasız kalmayacaktır.

6 Şubat 2023 tarihinden itibaren yaşanan süreç, TMMOB ile kurduğumuz Deprem Koordinasyon Kurulundan da destek almak suretiyle her yönüyle raporlanarak kolektif hafızamıza taşınacak ve bundan sonraki felaketlerde aynı acıların yaşanmasının önüne geçecek tecrübe ve birikimin oluşumuna katkı sağlanacaktır. özellikle, bilimin kılavuzluğunda deprem riskinin arttığı ifade olunan ve tehdit altındaki bölgelerimize yönelik hususi çalışmalar yürütülecek, kentsel dönüşüme dair hukuki alt yapıdan kaynaklanan sorunların giderilmesi ve afet planlamaları ivedilikle yapılacaktır.

Afetlerde uygulanmak üzere münhasır kanuni düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Adli süreler konusunda ilk günden itibaren yaşanan karmaşa, yurttaşların ve avukatların adalete güven duygusunu zedeleyecek düzeye ulaşmıştır. Bir daha benzer durumların yaşanmaması için, felaket dönemlerinde doğrudan uygulamaya girecek hukuki ve cezai mekanizmaları düzenleyecek kanun çalışmaları yapılacak, yasalaşması için ısrarcı şekilde takipçisi olunacaktır.

Halkımızın eşsiz dayanışma ve birlik duygusunu bir kez daha ortaya çıkaran deprem felaketini suiistimal ederek; fahiş fiyat politikası uygulamaya çalışan fırsatçılar ile Avukatlık Kanunu’na aykırı olarak hasar danışmanlık veya başka adlar altında vekâletname toplamaya çalışanlara karşı TÜRKİYE Barolar Birliği ve Barolar geçit vermeyecek, yurttaşlarımızın mağdur edilmemesi için her türlü tedbir alınacaktır.

TÜRKİYE Barolar Birliğinin ve Baroların, deprem sonrasında görülen çeşitli hak ihlalleri ve hukuksuzluklarla mücadele konusunda tam bir fikir birliği içerisinde olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Özellikle çocuklar ve kadınlar gibi kırılgan gruplar başta olmak üzere, sahadan yansıyan hak ihlali iddialarının üzerine tam bir kararlılıkla gidilecektir.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz. 26.02.2023

 #ÖkkeşBölükbaşı, #Toplumsalmuhalefet#medyagunebakis.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP