Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ'NDE KADINLARA
Bu yazı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlara
gelsin
Cole Brauer & Gloria Allred & Adile Sultan & Raziyye Hatun
Bizim gazeteler ve televizyonlar, yerli siyasete çok
battıkları için, dünyada olan bitenlerin çok azını duyup, okuyoruz; neyse ki
sosyal medya ve internet var da biraz dışarıya göz atabiliyoruz.
29 yaşında bir Amerikalı kadın olan Cole Brauer, geçen Ekim ayından beri, yani
neredeyse 4,5 aydır, 13 metrelik teknesiyle dünyayı turluyor. Yarışta toplam 27
bin mil (43 bin km) kat edecek olan Brauer, denizcilikle uğraşmayan bir ailede
büyüdü. Babası müteahhit-yüklenici ve annesi küçük bir hediyeci dükkânına sahipti.
"Ben de yapabilirim" diyerek kendini
denizciliğe vurdu, çalışarak ve sebatla kısa zamanda yarış dünyasında yükselen
bir yıldız oldu.
Bir ideal edindi, yelkenli ile dünya çapında tek
başına durmadan yarışan ilk Amerikalı kadın olmak ve bunu başarmak için yola
çıktı. Bu ideale sahip kadının 155 boyunda ve 50 kilodan daha az ağırlığa sahip
olduğunu da ekleyelim.
Cole, 29 Ekim 2023'te teknesi First Light ile İspanya'nın
Coruna limanından güneye doğru yola çıktı. Katıldığı yarış, Coruna'dan başlayıp
biten ve aralıksız bir yarış olan Global Solo
Challenge idi. Cole, yarıştaki 16 kaptandan tek kadın ve en genç olanıydı.
Atlantik Okyanusu’nu yukardan aşağıya indi, Batı
Afrika kıyılarını geçerek Güney Afrika'nın Ümit Burnu'nu turladı ve buradan
Hint Okyanusuna geçti ve sonra da Pasifik üzerinden Güney Amerika'ya doğru yola
çıkmadan önce Avustralya'daki Leeuwin Burnu'nu dolaştı.
26 Ocak'ta, Şili'nin Horn Burnu'nu döndü. Burası, denizlerin Everest'i olarak
kabul edilen Antarktika'nın hemen üzerinde, Pasifik ile Atlantik'i Horn Burnu
ile Güney Shetland Adaları arasında birbirine bağlayan çalkantılı Drake Geçidi
idi. Burası, bir denizci mezarlığı, çok sayıda kişi burayı geçerken can
vermişti ama Cole, tecrübesizliğine rağmen burayı da geçti.
15 metrelik dalgalarla boğuşa boğuşa tüm dünyayı
dolaşan Cole, bugünlerde gezisini bitirecek ve şöyle diyor:
“Tekne
kullanmak, otoyolda araba sürmeye benziyor ve gaz pedalınız ya da freniniz yok.
Sahip olduğunuz tek şey gevşek direksiyon simidi. Bazen uçuyor gibiyim."
Yarış sırasında Cole düşüp bir kaburga kemiğini de
kırdı ve onun ağrısıyla da mücadele etti.
Cole, teknesinin yelkenlerini tek başına indiriyor ve
hem kollarını hem de bacaklarını bir ahtapot gibi kullanıyor, her şeyi sıkıca bağlıyor.
Bu arada teknesinin oto-pilotu da bozuldu ve iki gün tekneyi başıboş bırakmak
zorunda kaldı.
Cole, bu dev yarışa girmeden önce de geçen yaz Bermuda
One-Two'da yarıştı ve sadece yat yarışını kazanmakla kalmadı, aynı zamanda bunu
başaran ilk kadın oldu. Onun için bu, kariyerinde bir dönüm noktasıydı.
Cole şöyle diyordu:
"Bu yarışlara hazırlanırken, kimse beni ciddiye
almadı. Ben her zaman sadece 'minibüsteki kız'dım, çünkü bir minibüste
yaşıyordum. Ama yaptıklarım, erkeklerin
yapabileceği her şeyi biz kadınların da yapabileceğini gösteriyor. Erkeklerin
ayak izlerinizi takip etmek zorunda değiliz; artık sorumluluğu üstlenen
biziz."
Güney denizlerinde yol almayı da Cole şöyle tarif
ediyor:
"Burada olmak Mars'ta olmak gibi ama çok daha
ıslak. Issız, etrafta hiçbir şey yok ve sen hiçliğin ortasındasın. Okyanusun
herhangi bir karadan en uzak kısmı olan Güney Pasifik'teki Nemo Noktasındayken,
insanlara en yakın olduğum yer Uluslararası Uzay istasyonuydu.”
Cole'nin günleri nasıl geçiyor: Sabahları, biri doktor olan üç kişilik ekibiyle
konuşuyor, sonra biraz egzersiz yapıyor, teknede ısıtma sistemi yok, bu yüzden
sadece nemli, soğuk ve kendinizi yıpranmış hissediyor. Daha sonra genellikle
çay ve yulaf ezmesinden oluşan kahvaltısı geliyor. Yolculuğunun her anını
instagramdan paylaşan Cole'nin öyküsü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için
kadınlara bir armağan.
Bravo Cole.
Bu arada Cole'den bahsetmişken, Türkiye'nin yelkenci
kadınlarını da atlamayalım. İnstagramda takip ettiğim iki kadın, 2women2boats
hesabından maceralarını yayınlıyorlar, takip edin, maceralarını paylaşın.
Geçen gün Netflix'te, Amerikalı kadın hakları
savunucusu ve feminist avukat Gloria Allred'in öyküsünü izledim. Bütün
hayatını, kadın haklarına adayan ve tecavüzlerini ortaya çıkararak oyuncu Bill
Cosby’i hapse attıran Gloria Allred, mesleğine başlarken işe siyahları
savunarak girişmiş. O zamanlar bir meslektaşı, kendisine şöyle demiş:
“Gloria, şimdi siyahları savunuyorsun ama kadın
haklarını ne zaman savunacaksın?”
Bu cevap Gloria’yı şaşırtmış şöyle cevap vermiş:
“Kadınların savunacak hangi eksik hakkı var ki?”
Tecrübeli avukatın yanıtı kısa olmuş:
“Bekle, görürsün.”
Tabi bu cevap, Gloria’nın o zamanki bilgisizliğinin
göstergesi ve sonra hayatını kadın haklarına adayınca, verdiği cevabın ne kadar
‘komik’ olduğunu anlamış ve kendine gülmüş.
Ne yazık ki, kadın hakları konusunda kadınların büyük
bölümü aynı durumda, en başta da bizim ülkemizde. Umarız kadınlarımızın tümü, ellerinden alınmış
veya alınmak istenen haklarının bilincine bir gün varır.
Eğer kadınlar kendi haklarını savunmazsa, başkalarının
lütuflarıyla yetinmek zorunda kalırlar.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Doğan Satmış
#ÖkkeşBölükbaşı, #medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP