MENDERES’TEN ERDOĞAN’A PATRİKHANE

Fener-Rum Patrikhanesi, ABD emperyalizminin SSCB’ye karşı başlattığı çevreieme doktrininin bir uygulama aracıdır.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

MENDERES’TEN ERDOĞAN’A PATRİKHANE

Fener-Rum Patriği Dimitri Bartholomeos’un İsviçre’deki Ukrayna konferansına “Ekümenik” sıfatı ile katılması ve gözlemci olarak katılımcı ülke temsilcileriyle birlikte ortak bildiriyi imzalaması, 200 yıllık “emperyalizm-patrikhane” ilişkisinin beşinci evresi ile ilgilidir. 



Yani patrikhane meselesi, sadece bir din meselesi değil, öncelikle bir siyaset meselesidir. Zaten devrimci Atatürk’ün laikliği, tüm tarikat ve cemaatleri olduğu gibi, patrikhaneyi de siyasal araç olmaktan çıkarmanın gereğiydi.


 

KURTULUŞ SAVAŞI’NA KARŞI PATRİKHANE

Patrikhane, 19. yüzyıl boyunca İngiliz, Fransız ve Rus emperyalizminin siyasal aracı oldu. 1821’de Mora İsyanı ile başlayan bu birinci evre, I. Dünya Savaşı’na kadar sürdü.

Patrikhanenin emperyalizmle ilişkisi açısından ikinci evresi, İngiltere ve Yunanistan adına Kurtuluş Savaşı’na karşı pozisyon aldığı 1919-1922 dönemidir. Öyle ki patrikhane Rum çetelerinin silahlandırılması ve organizasyonunda önemli bir rol oynamıştır.

Bu iki evre, Atatürk’ün devrimci tutumu ve laik anlayışıyla kesintiye uğradı. 

Fatih Kaymakamlığı’na bağlanan Fener-Rum Patrikhanesi, siyasal bir merkez olmaktan çıkarılıp Ortodoks Rumların dini kurumuna indirgendi. 



KOMÜNİZME KARŞI MÜCADELEDE PATRİKHANE

II. Dünya Savaşı sırasında başlayan Türkiye’nin Atlantik kampına dahil olma çizgisi, Cumhuriyetin patrikhane politikasını da bozdu ve ne yazık ki patrikhaneyi yeniden emperyalizmin kullanımına bıraktı. Böylece üçüncü evre başladı.

Fener-Rum Patrikhanesi, ABD emperyalizminin SSCB’ye karşı başlattığı çevreleme doktrininin bir uygulama aracı olacaktı; hem SSCB’nin Balkan/Slav halkları üzerindeki etkisini dengelemekte hem de Balkanlar’da komünizmle mücadelede kullanılacaktı. ABD bu amaçla Kuzey ve Güney Amerika Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Athenagoras’ı Fener-Rum Patriği yaparak 1 Kasım 1948’de Türkiye’ye gönderdi. Patrik olabilmenin şartı Türk vatandaşlığını gerektirdiğinden, Athenagoras daha uçaktayken vatandaşlığa kabul edildi.!



Ve ABD patrikhaneyi 1950’de başlayan Bayar-Menderes döneminde SSCB’ye ve komünizme karşı kullandı. Patriği “ekümenik” kabul ettirmeye çalışarak tüm Ortodoks kiliselerinin başı yapmaya çalıştı. Başbakan Adnan Menderes, 5 Haziran 1952’de Patrik Athenagorasını ziyaret ederek II. Dünya Savaşı’nın ardından aşınmaya başlayan Atatürk’ün patrikhane politikasını değiştirmeye soyundu. 27 Mayıs bu süreci kesintiye uğrattı, Türk devleti ABD’nin patrikhane politikasına direndi.



ABD’NİN UKRAYNA STRATEJİSİNDE PATRİKHANE

Emperyalizm-patrikhane ilişkisi açısından dördüncü evre, SSCB’nin 1991’de dağılmasıyla başladı. Yugoslavya’nın parçalanması, Doğu Avrupa ve Balkanlar’ın Batı kampına dahil edilmesi sürecinde patrikhane, AB ve ABD’nin bir aracına dönüştü. Bu dönem Ankara’ya yeniden “Ekümenik” baskılarının uygulandığı yıllar oldu.



Emperyalizm-patrikhane ilişkisi açısından beşinci evre ise ABD’nin Ukrayna stratejisi ile başladı. 17 Aralık 2018’de bu köşede “Ortodoks kiliselerinin kavgası” başlığı ile konuyu incelemiştim: “Kiev Patrikhanesi, Rusya’da ayrılarak bağımsız Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin kurulduğunu ilan etti. Kiev bu kararı, İstanbul Fener-Rum Patrikhanesi’nin desteğiyle aldı.”



İşte Patrik Bartholomeos’un İsviçre’deki Ukrayna konferansına “Ekümenik” sıfatı ile katılması ve bildiri imzalaması, ABD’nin Rusya’ya karşı sürdürdüğü topyekûn mücadelenin bir parçasıdır. Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir din adamının küresel güç mücadelesinde yardımcı aktör olarak rahatça kullanılabilmesi ise AKP iktidarının emperyalizmle ilişkisinden kaynaklanmaktadır.

Patriğin geçmiş yıllarda yaptığı “Erdoğan söz verdi” türünden açıklamaları gazete ve TV arşivlerindedir. O gün Erdoğan’a verdiği sözü tutturmayan siyasal iklim, yine tutturmayacaktır.


Haber: Mehmet Ali Güller

#ÖkkeşBölükbaşı, #medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,

BARTHOLOMEOS AÇIKÇA "BEN DEVLETİM" DİYOR

Fener Ayayorgi kilisesi baş papazı Dimitri Bartholomeos Lozana göre Türkiye Cumhuriyet'indeki Ortodoks Rum vatandaşların dini lideri konumundadır.

Sınır dışı Dünya Ortodoks patrikhaneleri lideri gibi siyasi seyahatler yapması, Devlet başkanı gibi ağırlanması, Türkiye "Ruhban okulumu kapattılar" gibi bir yalanı Dünyada dillendirmesi (YÖK'e bağlı olmak istemediği, Eğitim birliğine itiraz ettiği için kendileri kapattı) Türkiyedeki politikacılar resmi makamlar kendisi hakkında dava açıldığını duymadık Şimdi Cihat Yaycı paşa Bartholomeos hakkında suç duyusunda bulundu.

'Haberin Olsun'un bu haftaki canlı yayın konuğu Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, suç duyurusunda bulunduğu Fener Rum Patriği Bartholomeos'un işlediği suçları masaya yatırdı.



'TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE KARŞU BİR MEYDAN OKUMA''
88 yıl sonra Sümela Manastırı'nda yapılan ayininin perde arkasını gözler önüne seren Yaycı, arkasında FETÖ'cülerin olduğuna dikkat çekerek ''Mezarlıklarımız yıkıldı, camiler ahıra çevirildi, kapısına eşek bağlandı... Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir meydan okumadır. Patrik Türkiye'nin idari yapısına meydan okurcasına yetki sınırlarını aşıyor, 'ekümeniklik' ifadesini kullanıyor. 

88 yıl sonra Sümela Manastırı'nda yapılan ayinin arkasında FETÖ'cüler vardır. Patriğin başkanlığında ayin yapılırken Yunanistan'dan Sırbistan'dan din adamları getirilerek 'Ben sizin de başkanınızım' mesajı verilerek şova çevriliyor. Pontus mesajı veriliyor. 

Ayinde edilen laflar Türkiye Cumhuriyeti'nin kalbine saplanmış kanırtan bir hançerdir. Birisinin elini taşın altına koyması gerekti, o kişi benim. ''Pontus bayramı''nı nasıl söylersin.?' diye kimse bunu kimse sormuyor mu.? 

Bartholomeos Türkiye'nin Rusya ile tarafsızlık politikasını da bozuyor. Bartholomeos ABD'ye Yunanistan'ın uçağıyla indi. Hangi maksatla, ne beklentiyle özel uçak tahsis edildi? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil misin? Yunanistan'ı temsilen mi oraya gidiyorsun?'' dedi.

 

''HEDEFLERİ VATİKAN TÜRÜ BİR DEVLET KURMAKTIR''
Hedeflerinin Vatikan türünde bir devlet kurmak olduğunu belirten Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, '‘Patrik Trabzon’da ayin yapamaz, kimseyi de bir yere atayamaz. Ekümenikliği Atatürk kaldırmıştır. Tekrar bu sıfatın kullanılması cumhuriyetin kuruluş temellerine aykırıdır. Hedefleri Vatikan türü bir devlet kurmaktır.

Türkiye bu adamdan ve bu kurumdan medet umuyor ise çok büyük yanlıştır. Patrikhane bir devlet mi? Vatikan türü bir devlet kurmak istiyorlar. Bu Yunanistan haritalarında var. Yunanistan haritasında 'Ekümenik devlet' ifadesi var. Hedefleri işte bu.'' sözlerini kullandı.

 

#ÖkkeşBölükbaşı, #medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP