*TRAKYA’DA SULAR KİRLENİYOR, TÜKENİYOR*

Başta Tekirdağ olmak üzere, Kırklareli ve daha sonra Edirne’de durum ciddi boyutlara ulaştı.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

*TRAKYA’DA S U L A R    KİRLENİYOR, T Ü K E N İ Y O R..!*

Başta Tekirdağ olmak üzere, Kırklareli ve daha sonra Edirne’de durum ciddi boyutlara ulaştı.

*S U L A R I M I Z KİRLENİYOR, T Ü K E N İ Y O R..!*

Lüleburgaz’ın önde gelen siyasilerinden ve çevrecilerinden, Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu çatısı altında verdiği çevre mücadeleleri ile öne çıkan Hakan Dedeoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımla, Trakya’nın çevre sorunlarının gündeme getirdi. Susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımızı bir kez daha önemle hatırlatan Dedeoğlu, bugünlere nasıl geldiğimizi de anlattı.

*T R A K Y A ’N I N A C I G E R Ç E Ğ İ *

Dedeoğlu; “Yaklaşık 38 yıldır çevre konusunda gönüllü biriyim. “Trakya toprakları amaç dışı kullanılamaz.!” diyerek çıktığımız yolda ben ve arkadaşlarım uzun yıllar boyunca çevre mücadelesini devam ettirdik. Hala da bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Artık çok ciddi bir kuraklık yaşadığımız bu günlere nasıl geldiğimizi kısaca özetlemek istiyorum” diyerek şunları kaydetti;

“Bundan 38 yıl önce bölgemizde başlayan çarpık sanayileşme hamleleri; sularımızın, topraklarımızın kirlenmesiyle artarak bugün içinden çıkılamaz noktalara getirildi.

Bir dönem “İstanbul’un taşı toprağı altın” denilerek, Güneydoğu’dan, Doğu Anadolu’dan, Karadeniz’in büyük bir kesimi ile Ege ve Akdeniz bölgelerinden büyük şehre akan göç, bugünkü durumu ortaya çıkardı.

Tabi bununla bitmedi. Kocaeli’de yaşanan sanayileşmeyi; Çerkezköy, Çorlu, Muratlı, Lüleburgaz ve son dönemde de yavaş yavaş Edirne bölgesine kaydırma hamleleri uzun zamandır devam etti.

*TOPRAKLARIMIZ PAZARLANDI*

Bununla birlikte 1999 yılında Trakya Üniversitesi’nin o günkü Rektörü Sayın Osman İnci önderliğinde, bir grup değerli bilim insanının katkılarıyla 1/100.000’lik Trakya Çevre Düzeni Planı gerçekleştirildi.

Fakat 2008-2009 yıllarında bu planlar revize edildi. Siyaset ön plana çıktı. Rant odaklı, insan içerikli olmayan, bölgemizi fabrikalara veya benzer oluşumlara açmak adına, emlakçılık mantığıyla topraklarımız pazarlandı. Ne yazık ki tarım olumsuz anlamda bu durumdan çok etkilendi.

*GÜNDE 4 MİLYON METREKÜP SU ÇEKİYORLAR*

Bildiğiniz gibi su bugün çok çok önemli. Bölgemizde de olağanüstü bir su kullanımı söz konusu.

Rakam vermek gerekirse bugün Trakya’mızda irili ufaklı 3000 kadar fabrika var.  Ve bu fabrikalar tarafından her gün yaklaşık 4 milyon metreküp içilebilir doğal su yer altından çekiliyor. Ve bu sular yine fabrikalar tarafından işlenip kirletildikten sonra Ergene Nehrine verilmekte. 

“Arıtmalar” var deniyor, “çalışmalar” var deniyor ama esas bir gerçek var ki o da sularımız tükeniyor. Başta Tekirdağ olmak üzere, Kırklareli ve daha sonra Edirne’de durum ciddi boyutlara ulaştı. Tabi tüm dünyada böyle bir tehlike var. İklim değişikliği sonucunda sıcaklıklar yükseldi.

Haliyle bu sıcaklıklara ek olarak bölgemizdeki 3000 fabrikanın birer soba olduğunu düşünün. Dolayısıyla aşırı bir buharlaşma söz konusu. Maalesef geldiğimiz nokta ortada.

*SUYU ÇOK İYİ KULLANMALIYIZ*

Yine eskiden ani hava değişiklikleri yaşanmazdı. Ama bugün bakıyorsunuz; hava güneşli ve çok sıcak. Yarın bakıyorsunuz sel olmuş. Ve bu durum giderek artacak.

Tüm bunlara bağlı olarak bize düşen görev suyumuzu çok iyi kullanmak, tasarruflu olmaktır.

Elbette fabrikalar iş, aş kaynağı. Ama nasıl ki yurt dışına gidenler geldiklerinde, “Şöyle üretim yapıyorlar, böyle tarım yapıyorlar” diye anlatıyorlar ya, işte onların hepsi aslında bizde mevcuttu. Şimdi nehirlerimizin, derelerimizin temiz olduğunu bir düşünün. O zaman nasıl bir tarım yapabileceğimizi hayal edin. Dışarıdaki hiçbir ülkeyle kıyaslanamaz bir konumda olurduk.

 

*KİRLENEN VERİMLİ TOPRAĞIN GERİ GELME ŞANSI YOK*

Mustafa Kemal Atatürk 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yüzlerce fabrika kurdu. Ama bu fabrikalar bölgesine göre, toprağına göre, suyuna, insanına göre açılan fabrikalardı. İşte o güzel insanların sayesinde bugünlere geldik.

Ancak hemen hemen son 35 yıldır ülkemizde olağanüstü bir bocalama var. Belki teknolojik anlamda ilerlemiş olabilirsiniz ama eğer tarımı baypas edersek, sularımızın topraklarımızın kirlenmesine engel olamazsak bu hiçbir anlam ifade etmez. O Yüzden doğalı korumak önceliktir, elzemdir.

Çünkü kirletilen verimli toprakların geri gelme şansı ne yazık ki yok.! Yine özellikle güneydoğuda yeni kentlerin yaratılması ve göçün tersine döndürülmesi, İstanbul başta olmak üzere kargaşa ve susuzluğa bir çözüm niteliği taşıması açısından çok önemlidir.  

 

*TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN BU ADIMLARI ATMALIDIR*

Trakya’nın ciğerleri Istrancalar’ın da korunması gerektiğinin de altını çizen Dedeoğlu açıklamalarının sonunda, 3 ilin de atanmış ve seçilmişlerinin bu konularda daha rasyonel ve doğru adımlar atmaları gerektiğini önemle vurguladı.  

Hakan Dedeoğlu, Lüleburgaz

#ÖkkeşBölükbaşı, #www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,

 

KAYNAK

https://www.alternatifgazetesi.com/dedeoglu-trakyadaki-aci-gercegi-hatirlatti-sularimiz-tukeniyor?fbclid=IwY2xjawETGgVleHRuA2FlbQIxMQABHZ5_ovbUYuXulchiusFiJXN0Ook_nrk-2QRAgeQyw9thuvudtMfxhzCKPg_aem_HwKfgKQEWNZ7doCUZ0f6DQ

 

Trakya’da yeraltı suyunun yüzde 85’i tükendi

Dursun Yıldız,  2021_08_03 - © DHA

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı

Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Trakya Bölgesi’nin yer altı sularının yüzde 85’inin tükendiğini söyledi.

https://supolitikalaridernegi.org/2021/08/03/trakyada-yer-alti-suyunun-yuzde-85i-tukendi/

Trakya Platformu’nun Suyu

Müşterekleştirme, Ortaklaştırma Mücadelesi

Sağlıklı bir çevrede yaşamak haktır, sağlıklı çevrede yaşam hakkının savunucusu olmalıyız.

Sürdürülebilir kalkınma değil, sürdürülebilir bir gelecek istemeliyiz…

Doğal kaynakların sınırsız olduğu yanlışından dönmeliyiz.”

https://suhakki.org/2018/07/trakya-platformunun-suyu-mustereklestirme-mucadelesi/

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP