Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
ÇEŞME & BAZLAMA & KAHVALTI.!
DİKKAT DİKKAT… CESURSAN KAZANIRSIN.!
İstanbul
Nişantaşı’ndaki *Çeşme Bazlama Kahvaltı* gitmediyseniz mutlaka ama mutlaka
gitmeniz gereken bir kahvaltı cenneti. Müthiş bir başarı hikâyesi. Önce mekânı
anlatayım: Sabah 9’dan akşam 5’e kadar ‘sadece
kahvaltı’ yapabildiğiniz bir yer. Mönü yok. Önünüze zengin seçenekleriyle bir
‘serpme kahvaltı’ geliyor. Ama ne kahvaltı.!
Sıkı durun: 37 ayrı reçel, 12 çeşit
söğüş tabağı, 3 çeşit sıcak ikram ve yine *Nurten Anne*nin gizli
tarifiyle hazırlanan menemen var.! Kahvaltı boyunca sıcak gözleme, pişi ve
adını aldığı bazlama ikram ediyorlar.
SLOGANLARI DA “DOYMADAN KALKMAK YASAK!”
Tıpkı bir anne-anneanne-babaanne evi gibi. Biten her şeyi ücretsiz tazeliyorlar. ‘Nurten Anne’ mutlaka herkesin masasına uğrayıp sohbet ediyor. Sürekli bir ikram geliyor masanıza. Hatta giderken istediğiniz bir reçeli de küçük kavanozla hediye ediyorlar. Anne evinden erzakla uğurlanmak gibi. Reçellerin satışı yok. Hem gözünü hem karnını doyurabildiğin tatlı, sıcak bir mekân. Tek kelimeyle süper! Nurten Tuncer ve kızı Sinem çok sıkı birer girişimci. *Çeşme Bazlama Kahvaltı*’nın hikâyesini anne Nurten Tuncer’e sordum…
NURTEN HANIM, N’APTINIZ SİZ?
Müthiş bir şey başardınız.! Herkes sizin
kahvaltılarınızı konuşuyor…
Çok teşekkür
ederim.! En iyi bildiğim iki işi yaptım. Birisi annelik, öbürü kahvaltı. Gerisi
kendiliğinden geldi. Kendi sofram hepsi, özeniyorum, emek veriyorum. İnsanların
yiyip mutlu olduğunu görünce de daha çok yapmak istiyorum.
İNSANLAR EN ÇOK NEYE BAYILIYOR?
Reçellerimi
seven de var, menemenimi soran da, bazlamamıza bayılan da… Galiba
misafirlerimiz en çok onlara yaşattığımız duyguyu seviyorlar. Onların hem
karnını hem kalbini doyurduğumuzu söylüyorlar. Para her şeyin ilacı değil. Biz
bu kahvaltı işini ruhumuzla yapıyoruz.
KAPIDAKİ KUYRUĞUN SIRRI NE?
Tabii ki güzel yemek yapmamızın ve sunmamızın büyük etkisi var ama onları sunan güzel insanlar olmasa eksik kalırdık! Bizler bize gelen insanlara misafir muamelesi yapıyoruz ve öyle ağırlıyoruz. Bir de doymadan kalkmayı yasakladığımızı biliyorlar. Sağ olsunlar, ünümüz yayıldıkça duyan geliyor.
PEKİ HİKÂYESİ NE.? NEREDEN ESTİ.? NASIL AKLINIZA GELDİ.?
Siz bir gün kahvaltı imparatorluğu mu kurmaya karar
verdiniz.?
Çeşmeli bir
aileyiz. Ben ve eşim Yaşar Ahmet, öğretmeniz. Eşim bir süre öğretmenlik
yaptıktan sonra mesleğini bırakıp ticarete atıldı. Çeşme’de bir taş evi butik
otel yaptı. İki kızım hem bu taş evin bahçesinde hem de yaz aylarında
babaannelerinin yanında, köyde yaptığı bazlamalarla büyüdüler. Ben de uzun süre
hem öğretmenlik yaptım hem de otelin kahvaltılarını hazırladım. Küçük kızım
Sinem, lisede Amerika’ya gitti, eğitimine orada devam etti. Okul bitince de
orada kaldı. Ablası da peşinden gitti, orada kaldı, müzisyen şimdi. Sinem
2011’de döndü, burada çalışmaya başladı. Biz onu hep yanımızda istiyorduk.
Sinem bir şartla kabul edeceğini söyledi, “92’den beri dokunulmayan taş eve ve
çok sevilen kahvaltı servisine yatırım yapacaksınız.!” dedi.
KIZINIZIN ZORLAMASI OLMASA GİRİŞİMCİ OLMAYACAKTI
Aynen öyle! 2013’te beraber
çalışmaya başladık. Sinem gelene kadar, açık büfe tarzında kahvaltı veriyorduk
otelde. Sinem mekânın adını değiştirdi, “Marka yapacağım.!” dedi. Yalnızca otel
müşterisine değil, dışardan gelenlere de kahvaltı servisini açtı. Bizim 8 odalı
otel, 150 kişilik kahvaltıcı oldu. Gittikçe adımız duyulmaya başladı. Kızımız
sosyal medyamıza da el attı, yaptığı paylaşımlar ve davetlerle ünümüze ün
kattı…
İSTANBUL’DA AÇILMAK DA SİNEM’İN FİKRİYDİ
Evet. Dolup
taşan bu ilgiyi İstanbul’a taşımak isteyince önce, “Bizim gücümüz ona yetmez
kızım.!” dedik. Ama gel de Sinem’i vazgeçir.! Bir arkadaşının Karaköy’deki
mekânına *paylaşımlı mekân* önerisiyle gitti. Arkadaşı kabul
edince biz sadece hafta sonları kahvaltı vermeye başladık.! Her hafta pazar,
İstanbul’dan İzmir’e gidip ektiğimiz domatesi biberi toplayıp, reçelleri
yüklenip çarşamba akşamı geri dönüyorduk. İşimizi iyi yaptık, kapımızda kuyruk
başladı. Sinem bu sefer İSMEK ve semt pazarlarını dolaşmaya başladı, bizimle
çalışacak, gözleme yapmayı bilen ev hanımlarına ulaşmak için…
SÜPER FİKİRMİŞ.!
Evet.
Kadromuzu da böyle genişlettik. Hikâyemizi duyan, kahvaltımızı beğenen geldi,
kapımızı çaldı. Sonra Karaköy yetmemeye başladı. Sinem Türkiye’ye döndüğünden
beri Nişantaşı’nda yaşıyordu, oraya taşımaya karar verdik işi. Kiraların bizi
aşacağını öğrenince yine önce dönüşümlü bir mekân bulduk. Bugün o ilk mekânı
komple kendi servisimiz için kiralamış, yakınına da 2 şube daha açmış
durumdayız.!
Tebrik ederim. Gerçek bir başarı hikâyesi.! Tutmazsa diye korkmadınız mı.?
Açıkçası bu kadar büyüyeceğini tahmin etmiyordum. Ama Sinem, “Anne, bana güven.
*Çeşme Bazlama Kahvaltı*’yı çok iyi bir marka yapacağım” dedi. Haklı da çıktı.
Giriştiğimiz işi hem hobimiz hem işimiz olarak düşündük. Para yerine emek ve
heves yatırdık bu işe. O zaman korkusu kalmıyor insanın.!
MUTFAK ÇALIŞANLARI EV
KADINLARINDAN, ANNELERDEN SEÇİLİYOR.
Evet. Aile ve
anne ruhunu korumak için profesyonel aşçılar yerine onları istiyoruz aramızda.
Anne kahvaltısının sunumu da anne ruhuyla olmalı. Ev kadınlarına ekonomik
özgürlük de kazandırdığımızı düşününce, daha anlamlı oldu bu tercihimiz. Zaman
içinde onlar da birer birer kendilerine yeten özgür anneler oldu. Bundan daha
şahane ne olabilir.?
KADIN GİRİŞİMCİLERE TAVSİYENİZ NE OLUR?
Anadolu’da
müthiş bir sofra kültürü ve tarif zenginliği var. Yeni nesil keşke bu
değerlerin ölmemesi için uğraşsa, kendi kültürleriyle harmanlasa. Girişimcilik
için kendine güvenmek en önemli şart. Biz kızımla bugüne cesaretimizle geldik.
Kadın işletmeci olmak zor. Ama cesursan kazanırsın.
Kaynak; Ayşe Arman, Doymadan
kalkmak yasak.!
Berkant Cengiz
Yazar, Sinema Eleştirmeni:
#ÖkkeşBölükbaşı, #medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP