Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
ÖRGÜTLERİMİZDE GELECEĞİ KONUŞMAK.!
CHP’de Örgütlerimiz geleceği yeterince konuşmuyor.
Ağırlıklı konuşmalar olağan ya da olağanüstü kongreler. Bu anlayışı yıkamazsak,
nasıl iktidarı yakalayacağız.?
CHP'li Dursun Bulut'dan Tüzük değişikliği önerisi
Cumhuriyet Halk Partisi bir önceki
dönem Parti Meclisi Üyesi Dursun Bulut, tüzük kurultayı öncesi CHP tüzüğü
hakkında önerilerde bulundu.
CHP’de Tüzük Kurultayı hazırlıkları
tüm hızıyla devam ediyor. İl içe ve bireysel üye önerilerinin bugün son günü.
Eski PM üyelerinden Dursun Bulut konuya ilişkin bir dizi önerilerde bulundu.
Bulut, “Özellikle yeni tüzük maddeleri önerisiyle partimizde başarısızlığın
bedelinin olması yani istifa mekanizması, en fazla üç dönem görevde kalabilme,
çok önemsediğim etik kurulların oluşturulması ve cumhurbaşkanı adayımızın üye
ve halkla birlikte belirlenmesi” gibi taleplerini sıraladı.
DELEGE İSTERSE;
BAŞARDIK, GÖREVE HAZIRIM, TALEBİM YOK,
KARİYERİZM,
Son günlerde en çok ifade edilen kelimeler; yazımın
başlığını oluşturduğu gibi, bu ve benzeri kelimeler, cümleler aynı zamanda Türkiye’nin
gündemini oluşturuyor. İktidar da bir yandan bu tür cümlelere kıs kıs gülüp ve
havuz medyası aracılığıyla bunları köpürtürken, diğer yandan ortamı eskisinden
daha fazla gererek; izlediği politikalar nedeniyle sebep olduğu açlığı,
işsizliği, işlenen kadın cinayetlerini, yok ettiği özgürlükleri ve getirdiği
istibdat rejimini, artan yobaz dinci akımların sapkınlıklarını gizlemek için her
gün gündemi değiştiriyor. Ortağını ve kendi içindeki insanlık düşmanlarını,
memnun etmek için Can Atalay ve onun gibi binlerce düşünce tutsaklarını yargı
kararlarına rağmen içeride tutuyor.
OLİGARKLARIN İSTEDİĞİ ÖMÜRLERİNİ UZATMAK!
AKP İktidarı her gelişmeyi kendi ömrünü uzatmak için
kullanıyor. Sözcüleri, lideri konuştuğunda mangaldan kül bırakmıyor. Örneğin:
İsrail faşist bir devlet; Netanyahu faşist bir lider, haddini aşma Netanyahu;
bizi başkalarıyla karıştırma İsrail gibi sözcükler akşam sabah kamuoyunda yer
alıyor. Peki bu ifadeler doğru mu? Filistin'de Emperyalizm ve uşağı Netanyahu
tarafından gerçekleştirilen ve 40.000'nin üzerinde insanın katliamına karşı,
verilen mücadelede AKP samimi mi.? Cevap elbette ki hayır? Samimi olsalar
başlatılan soykırımın üzerinde 10 Aydan fazla zaman geçti, iktidar daha yeni
BM'ye başvurdu saldırılar durdurulsun, savaş suçluları cezalandırılsın diye. Bu
gecikme insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Yine tepkiler çığ gibi büyümeseydi,
İsrail'e ihracat (ki, daha yeni) durdurulmayacaktı. Bu riyakarlık değil de
nedir.? Bu siyasi çıkar uğruna her yolu mübah görmek değil de nedir.?
PEKİ MUHALEFET DOĞRU YOLDA MI?
Bu soruyu olumlu cevaplandırmak mümkün değil. Kahvede,
sokakta, iş yerlerinde sade vatandaşa "bu soruları sorsanız" soruları
ve önerileri şunlar olurdu:
● "Yerel seçimlerden birinci parti olarak
çıktınız. Bu çok önemli, aman ha bu havayı bozacak bir şey yapmayın"
derdi.
● "Bir Planlama ve Üretim merkezi kurun, oradan
geleceğe ilişkin politikalar üretin ve devamla; CHP'nin1959 Kurultayında
ürettiği belgeler, sonraki sürecin temel belgeleri olmuştu, o nedenle bizim
geleceğimize ışık tutacak projeler, politikalar üretin" derdi.
VATANDAŞ; KRİZLERİ YÖNETİN AKP’NİN ÇUKURLARINA
DÜŞMEYİN DİYOR.!
● "Krizleri iyi yönetin.! AKP'nin kazdığı
çukurlara düşmeyin" derdi.
● "Yerel Yönetimlerin kazanılmasında partinin,
adayların, açlığın, işsizliğin dolayısıyla AKP'den kaçışın katkıları önemli ve
değerliydi ancak 2028 veya öncesi bir seçimi sadece bu olumlu faktörlerle
kazanamayız, yerel yönetimlerin tümünde birlik, bütünlük ve daha çok başarıya
ihtiyacımız var. Bunu sağlamak için herkesin kenetlenmesi gerekir" derdi.
● "AKP Yerel yönetimleri kilitleyip, işlevsiz
hale getirmek için adımlar attı. Buna karşı muhalefetin adımlarını çoğaltmak
için, kriz platformları kurun, oradan bunları konuşun" derdi.
BUNLAR MI, YOKSA BAŞKA ŞEYLER Mİ KONUŞULUYOR.?
Ne yazık ki, muhalefet partisi olarak bunları
konuşmuyoruz. Gündem bizim lehimize gelişiyor, anketlerde bizi birinci parti
gösteriyor deyip, kulağımız üzerine yatarsak, gelecek bizimdir beklentisinin
gerçekleşmesi zorlaşır. Hep birlikte bakalım, eğer aşağıda sıralayacaklarım
konuşulursa özlemini duyduğumuz sonucun alınıp, alınamayacağına.!
● Liderimizin biri çıkıp "benim liderliğimde
parti birinci parti oldu, Kemal Bey dahil hiçbir liderin döneminde birinci
parti olamadı" derse, bu söylem özlemini duyduğumuz sonucu getirir mi.?
● Başka liderimiz çıkar " delege isterse aday
olurum" derse, buradan özlemini duyduğumuz sonuç çıkar mı.?
ÖZLEDİĞİMİZ SONUCA NASIL GİDECEĞİZ.?
● Türkiye'yi geren, komşularımızla bizi konuşamaz hale
getiren, içeride düşmanı dost gösterip, devletin içinde cirit attıran, sonra bu
yaptıklarından sorumlu değilmiş gibi darbe girişimine sebep olan AKP anlayışı,
orta yerde dururken, liderimiz çıkıp; "gerilim istemiyoruz, biz
yumuşamadan yanayız" derse, özlediğimiz sonucu nasıl alacağız.?
● Kadın ve Gençlik Kolları kongrelerinde gırtlağımıza
kadar işin içine ana kademelerimizi sokup, hatta geçmişte genel başkanın adayı
diye lanse edilen-tanıtılan, şimdi de yeni bir arkadaşımızı genel merkez adayı
olarak ilan eden kulisler, örgütlerde yaygınken ve bu anlayış nedeniyle örgüt
içinde kırılmalara, kırgınlıklara, ötekileştirmelere sebep olunuyorken,
özlemini düşlediğimiz sonuca nasıl kavuşacağız.?
TÜZÜK KURULTAYI KONUSUNDA ŞEFFAFLIK İLAN EDİLMELİ
● Tüzük Kurultayı yapmaya 20 günümüz kaldı. Daha genel
merkezin taslağı Kurultay Delegelerimize, Örgütlerimize gelmedi. Tüzüğümüzü
ortak mı yapacağız yoksa genel merkez mi yapacak? Bu konuda şeffaflığımızı ilan
etmezsek, demokratik bir tüzüğü yapmadan ülkeyi nasıl demokratikleştireceğiz,
bunu ilan edemiyorsak üyelerimize nasıl güven vereceğiz? Güven vermezsek
iktidarımız nasıl gerçekleşecek.?
● Hayvanların katledilmesini sağlayan yasa nedeniyle
Avrupa'da boykotlar başladı. İktidarın başlattığı ve Turizmi bitiren bu
olumsuzluğu durdurmak için daha aktifleşmezsek, özlemini çektiğimiz sonuca
nasıl ulaşacağız.?
KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA NASIL ÇIKACAĞIZ.?
● Daha fol yok yumurta yokken, yerel öncülerimiz kendilerini
İBB'ye başkan olmaya kilitlerse ve cepheler oluşursa birliği nasıl sağlayacağız,
karanlıkları nasıl yırtacağız.?
● CB için gösterilecek adayları neredeyse 2 yıl
tartışmıştık. Bu kanalın açılmasına, eski merkez yönetimimiz sebep olmuştu. Tıpkı
2023 seçimlerinde yapılan gibi, daha şimdiden tartışmaya başlarsak ve sonunda
birliğimizi bozarsak, geleceği nasıl kazanacağız.?
● Örgütlerimiz geleceği yeterince konuşmuyor.
Ağırlıklı konuşmalar olağan ya da olağanüstü kongreler. Bu anlayışı yıkamazsak,
nasıl iktidarı yakalayacağız.?
Dursun
Bulut, 2024 Ağustos, İstanbul
#ÖkkeşBölükbaşı, #www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
GENÇLİK
KOLLARI SEÇİMLERİ VE GELECEĞİMİZ GENÇLER!
Bugünlerde
İlçelerimizde Gençlik Kolları seçimleri gerçekleşiyor. Kimi ilçelerde
gerilimli, kimi ilçelerde oldukça vakur, kimi ilçelerde de sürecin başından
itibaren iz bırakmadan gerçekleşiyor.
TOPLUMLARI
GELECEĞE TAŞIYAN GENÇ KUŞAKLARDIR.
Gençler ne kadar
iyi eğitilirlerse; geleceği belirlemek için ne gerekiyorsa o yapılırsa; sorgu,
itiraz etme, eleştirme yanları ne kadar iyi geliştirilirse; toplumlar o kadar
başarılı ve gelecekleri o kadar parlak olur.
Bu anlayış siyasi
partilerde de hayati önem derecesinde geçerlidir. Partilerin gelecekleri
gençlerdir. Geleceğimizi başarılı kılmak istiyorsak, gençlerimizi kendimize
benzetmeden, özgür, üretken, aydınlık yarınların mimarları olacak şekilde
yetişmelerini sağlamalıyız.
Üzülerek
söylemeliyim ki, biz daha bu anlayışın çok gerilerindeyiz.
Bugün Eyüpsultan
ilçemizde gençlerimizin bir yarışı olacak. Ana kademlerdeki partililerimiz, bu
yarışı sanki kendileri yapıyorlar. Nasıl tarafgirlik, nasıl gençleri
kutuplaştırma söylemleri aman Allah’ım, küçük dilimizi yutacak şekilde
havalarda uçuşuyor. Sonra da geleceğimiz gençliktir diyoruz.
GENÇLER
SOSYAL DEMOKRASİNİN GELECEKLERDİR.
Yapmayın Değerli
Partililer.! Bırakın gençler yarışıyorlarsa yarışsınlar, tek liste
çıkarıyorlarsa çıkarsınlar. Her iki tercihlerinin yeri, başımızın gözümüzün
üzerindedir. Yeter ki, birbirlerini kucaklasınlar. Bu gençler koltuklarınızın
garantörü veya koltuklarınızı kazandırma savaşçıları değildir. Onlar,
geleceğimizdir. Sosyal Demokrasinin geleceklerdir.
Gençlere her
fırsatta önerilerimi yaptım, yapmaya devam edeceğim. Sakın bize benzemeyin.
Kimselerin gölgelerinin üzerlerinize düşmesine müsaade etmeyin. Özgür, itiraz
eden, üretken, Demokrat anlayışa sahip, kucaklayıcı, barışçıl gençler olun.
Seçilen tüm gençleri kutluyor, seçilecek gençlere dostlukla geçecek kongreler
diliyorum.
Dursun Bulut, 2024 Ağustos,
İstanbul
#GençlerGeleceğimizdir!, #BırakınOnlarHürYaşasınlar!,
#ÖkkeşBölükbaşı, #www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
KADIN
KOLU GENEL MERKEZ SEÇİMLERİ.!
CHP dün kendi içinde bir yarışı daha geride bıraktı.
Mevcut kadın kolu
genel başkanı Sn. Aylin Nazlıaka seçimleri kaybetti, yeni başkan ciddi bir oy farkıyla
(489'a 137) Sn. Asu Kaya Gedik oldu.
Kaybedenleri de
kazananları da kutluyorum. Hiç şüphe yoktur ki, partimiz bugün ayaktaysa, yerel
seçimlerde iktidarsa kadın yoldaşlarımızın payı çok büyüktür. Dolayısıyla emeği
geçen tüm kadın yoldaşları tebrik ediyorum.
Sırası gelmişken
bazı konuları önceden yazmama rağmen, dünkü seçimler vesilesiyle yeniden yazmak
istiyorum. Eğer yazmasam kadın kollarına haksızlık etmiş olurum.
● Bugüne kadar ne
gençlik ne de kadın kolları seçimleri, ana kademelerin müdahaleleri olmadan
gerçekleşemedi. Gerçekleşmeyecekte. Çünkü; biz demokrasi denince koltuğu
muhakkak kazanma veya koltuğu muhakkak koruma olarak algılıyoruz.
PARTİ
İÇİ SEÇİMLER SADECE BİR NÖBET DEĞİŞİKLİĞİDİR
O nedenle çok
kırıyor, döküyoruz. Bizi eleştirenleri ya da desteklediğimiz adayları
desteklemeyenleri hemen ötekileştiriyoruz. Oysaki, demokrasiyi içselleştirsek
seçimler sıradanlaşır, ülke, parti, ideoloji öne çıkar. Seçimler, sadece bir
nöbet değişikliği olarak görülürdü.
● Kadın Kolları
veya Gençlik Kolları ne yazık ki, ana kademelerin erkek müdahalelerine maruz
durumdadır. Bu seçimlerde de yaygın söylenti bu yönde oldu. Seçimlere 20 gün
kala genel merkezin adayı şu kişi diye söylentiler yayılınca durum birden
değişti ve seçimde seçim olmaktan çıktı. Tıpkı kaybeden başkanın bir önceki
seçimlerde önceki genel merkezin adayı diye söylenmesi gibi. Buna kimsenin
hakkı yok ve her seferinde bu anlayış küskünleri, kırgınları çoğaltmaktadır.
● Yarışan her iki
aday da koltuklarında birkaç karpuzu birden taşıyorlar. Ya PM üyesi ya da
milletvekillidirler. Sanki, Saygı Değer Arkadaşlardan başka yönetebilecek
Arkadaşlarımız yokmuş gibi bir algıyı yaratmakta kimsenin hakkı olmamalıdır.!
KADIN
KOLU, GENÇLİK KOLU NEDEN AYRI.?
●
Dünya'nın gelişmiş hiçbir demokratik ülkesinde kadın kolu yoktur. Çünkü:
Demokrasilerde cinsiyet ayrımı olmaz. Biz temsilde eşitsizliği azaltma yerine,
bu uygulamamızla cinsiyetler arasındaki eşitsizliği iyice körüklüyoruz.? Doğru
çözüm kadın kolları, erkek kolları gibi demokrasiye ters uygulamalardan
kurtulmaktır.
● Görünen o dur ki,
kadın kollarından vazgeçilmeyecek. Dolayısıyla yanlışlar da devam edecek. Ancak
yanlışları birazda olsa düzeltmek mümkündür. Eğer, Kadın ve Gençlik Kolları
seçimleri, ana kademe seçimleriyle aynı gün yapılırsa müdahalelerin önüne azda
olsa geçebiliriz. Dolayısıyla önerim: Baskıdan kurtarmak için, kolların
seçimleri, ana kademe seçimleri ile aynı tarihlerde yapılsın.
KADIN KOLU, GENÇLİK KOLU
ÖZERK YAPILARA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ.!
● Eğer tüzük
Kurultayında kadın kolları kalacaksa o vakit her iki kolda özerk yapılara
dönüştürülmeli ve birer inisiyatif haline getirilmesi konuşulmalıdır. Bu
gidişatın kimseye yararı yok. Enerjimizi içe dönük harcama yerine, dışa dönük
harcamalıyız.
● Doğru çözümlerin
bir başkası da Eş Başkanlık Sistemidir. Eğer demokrasiyi önemsiyorsak doğruyu
bizden önce kim uygulamışsa uygulamış, bu tür karalamalardan endişelenerek
doğru uygulamalardan kaçmamalıyız. Avrupa bu doğruya yıllardır sahip çıktı,
eşitsizliği daha da azalttı. Vakit kaybetmeden Eş Başkanlık Sistemine sahip
çıkılmalı.
● Yine eşitsizliği
azaltmaya yönelik başka bir öneri; fermuar sistemidir. Adaylarımızı fermuar
sistemle belirlersek, eşitliğe biraz daha yaklaşırız. Artık birbirimizi
oyalamaktan vazgeçelim. Kadınlar listelerin süsü değildir. En az erkekler kadar
hak sahibidir.
Dursun Bulut, 2024
Ağustos, İstanbul
#GençlerGeleceğimizdir!, #BırakınOnlarHürYaşasınlar!,
#ÖkkeşBölükbaşı, #www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP