Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
DEZENFORMASYONSAVAR BİR ANLAYIŞ.!
Dezenformasyonsavar bir anlayışı, anlama çabasını anlatmaya çabalamaktır meramımız.!
Dezenformasyon; bir delinin kuyuya attığı, kırk akıllının çıkarmakta
asırlardır hala ustalık geçiştiremediği tehlikeli, ne olduğu belirsiz kaygan bir
taştır.
Dezenformasyonun amacı, güç veya zorlamaya başvurmadan
inançları ve tutumları manipüle etmektir. Sonrasında dezenformasyon, sabotaj,
hırsızlık, şiddet, kuşatma ve karışıklık gibi çok çeşitli kötücül etkilere yol
açabilir.
Dezenformasyon kampanyalarından hangi kuruluşun sorumlu
olduğunu belirlemek genellikle zordur. İnternetin doğası ve vatandaşların
dezenformasyonu tüketmek için günlük olarak kullandıkları dijital cihazlar,
dezenformasyon kaynaklarının kaynaklandığı küresel ölçek ve çeşitli
kuruluşların dezenformasyonu dağıtma kapasitesine sahip olması, faaliyetin
yönetilmesini zorlaştırır.
Büyük ve kapsamlı dijital ayak izlerine sahip işletmeler,
bireyler ve ulus devletler dezenformasyona en çok maruz kalanlardır. Bilgi
teknolojisi ve veriler, gücü hükümetlerden, örgütlerden ve komuta ve kontrol
kurumlarından bireylere ve birey ağlarına yeniden dağıtmaktadır. İşletmeler,
ekonomi ve ulus-devlet hükümetleri bu ürünleri ve kaynakları korumakla
ilgilenmektedir.
Bilgi ve verileri korumak, stratejik yönetimi
dezenformasyon teknikleri, zorlukları ve çözümleriyle birleştirmeyi gerektirir.
Bir yönetimi başarabilmek için meselenin kaynağını ve arkasındaki dinamikleri
anlamak gerekir.
DEZENFORMASYONUN
SİYASİ SİLAH OLARAK KULLANILMASI.!
Bugün, modern siber ve dijital iletişim teknolojileri
dezenformasyonun devam eden ve yaygın yayılımını yönlendiriyor.
Dezenformasyon Dünya genelinde bilgi güvenilirliğini
baltalayan ve toplumsal bölünmeleri istismar eden hem devlet hem de devlet dışı
aktörleri de güçlendirmektedir. Yine de dezenformasyonun siyasi bir silah
olarak kullanılmasının uzun bir tarihsel geçmişi var. Bizans'ın askeri
çatışmaları meşrulaştırmak için yaptığı propaganda çabaları tarihsel
anlatılarla gösterilmekte.
Bilginin çevrimiçi olarak yedi düvele yayılma hızı
ve erişilebilirliği, geleneksel hakikat ve gerçeklik kavramlarına meydan okuyan
dezenformasyonun sağır sultana kadar yayılmasını kolaylaştırdığı bir
devrin, bir yanda muasır medeniyet seviyesindeyken öte yandan ilkel ve
dürtüsel tepkilerin sürdüğü bir çağın içinden geçmekteyiz.
Dezenformasyonun global-küresel çapta tarihsel
örnekleri, devlet aktörlerinin veya örgütlerinin kamu algısını manipüle etmek
için propaganda kullandığı eski zamanlara kadar uzanmaktadır. Savaş zamanında
"sahte haberler" gibi örnekler, dezenformasyonun desteği toplamak
veya karşıt güçleri zayıflatmak için nasıl kullanıldığını göstermektedir. Daha
yakın tarihte, Soğuk Savaş döneminde, hem Doğu hem de Batı'nın kamuoyunu
etkilemek için çeşitli dezenformasyon taktikleri kullandığı bilgi savaşlarının
yükselişi görülmekte.
Böyle bir düzlemde ağzından çıkanı kulağı işitmeyen
ya da karnından konuşan bir dünyadayız hissi oluşur bazen. Böyle hissetmemizde
şekillendirilen algıların ve medyanın bundaki payından dem vuracağız biraz. Medyanın
dilinin kemiği yok, kimi, ne zaman, neden, ne şekilde diline dolayacağı ve dil
uzatacağı, veyahut safsatayı diline pelesenk edip dezenformasyon
bombardımanının hedefi yapacağı belli olmaz. O nedenle etik ve etik-dışı
medyanınn her iksinin de dilini iyi okumak lazım. Satıraraları üzerinden
bu dil iyi okunmalı ki dezenformasyonla mücadele ve dahi kirlibilgileri
hakikatelerden ayırmak da bir o kadar kolay olsun.
DEZENFORMASYON ÜLKELER
ARASINDA GERGİNLİKLERİ ARTIRABİLİR
Dezenformasyon, demokratik yönetişimin, sosyal uyumun ve
uluslararası istikrarın temellerini sabote eden ya da sabote etmeye azmeden,
ulusal güvenliğe yönelik çok yönlü bir tehdit oluşturmaktadır.
Dezenformasyon, demokratik süreçlerin bütünlüğünü
baltalayarak, toplumsal anlaşmazlığı, kutuplaşmayı körükleyerek ve hükümetlerin
etkili bir şekilde işlev görme yeteneğini tehlikeye atarak ulusal güvenliğe
önemli bir tehdit oluşturmaktadır.
Dezenformasyonun çok yönlü doğasını, tarihsel bağlamını,
ulusal güvenlik için çıkarımlarını ve bu acil soruna ilişkin çeşitli bakış
açılarını incelmek ve çözümler üzerine düşünmek giderek daha önemli hale
gelmektedir.
Dezenformasyonun etkisi, ulusal güvenliğin ötesine
geçerek uluslararası ilişkiler için riskler de içermektedir. Dezenformasyon
kampanyaları ülkeler arasındaki gerginlikleri artırabilir ve çatışmalara
katkıda bulunabilir. Örneğin, jeopolitik rekabetler bağlamında dezenformasyon
kullanımı, ciddi sonuçları olabilecek tırmanışlara yol açabilir.
Küresel bilgi sistemlerinin birbirine bağlı olması, bir
bölgedeki dezenformasyon kampanyasının dünya çapında dalga etkileri
yaratabileceği anlamına gelir. Bu nedenle ülkeler, bu ulusötesi tehdidi etkili
bir şekilde ele almak için küresel olarak iş birliği yapmalıdır.
MEDYA ETİĞİ VE MEDYA
OKURYAZARLIĞI
Medya manipülasyonu, medya araçlarının bilinçli olarak
kullanılmasıyla gerçeklerin çarpıtılması ve algı yönetimi amacıyla yapılan
"tehlikeli ve riskli " bir eylemdir. Medyanın
"her mazlumun zalim adayı olduğunu mütemadiyen işlemesi ve bunu genel
doğru şeklinde anlatması sayesinde normalleştirmesi olgusu" hem
safsatadır, hem etik-dışıdır, hem varsayıma dayalı dezenformasyondur hem
de manipülasyondur. Tehlikeyi ve dünyamıza giderek daha da yaklaşan alev topunu
görebiliyor musunuz.? Bugün bunlardan bahsedeceğim. Yakında edit aşaması
sonrası basım sürecine girecek olan yeni kitabımda da olabildiğince geniş
bir kitleye ışık tutmaya çalışacağım ve CLC 360 eğitimlerimde hevesle işlediğim
konulardan. Medya etiği ve medya okuryazarlığı için yeni paradigmanın
manipülasyona maruziyeti bertaraf etmeye yönelik sorgulayıcı bir satır
araları okuma becerisinin nasıl boyutlanabileceğini 360 dereceden
enine boyuna irdeleyen bir çalışma. Şayet manipülasyona maruziyet önlenemezse,
dezenformasyonla ve toplumdaki kutuplaştırıcılıkla mücadele her daim
eksik, etik değerlerden de yoksun kalacaktır.
*HOMO HOMINI
MANIPULUS*
"Olan biten ne varsa bir zaten şehir efsanesi
ve zaten "Matrix" evreninde bir simülasyonun içinde
yaşıyoruz" dersek, bu dayanaktan yoksun ama ihtimali daha az görünse
de olması da mümkün olan varsayımla işimiz kolay. Zaten her
şey külliyen yalan deyip köşesine çekilir kilitlenirdi tüm insanlar ve
insaniyet. Mademki tabi böyle de olabilir neden olmasın dedikten sonra buna
takılmadan gerçekte algıladığına ve gerçeğine dönüyor.
İşine gücüne bakıyor o halde asnlamak ve
anlamlandırmak için bu hayatı başkalarının yönlendirmelerine maruz
kalmadan bahsettiğim Medya etiği paradigması, modern iletişim bağlamında
manipülasyon, aforizma, propaganda, retorik, chiasmus ve safsataların, siyaset
mühendisliğine girişmeden yapıcı eleştirel, kapsayıcı genel ve
özetleyici, yeni fikirleri tetikleyici analizini kapsar.
Medya etiğinin evrimini, manipülasyon ve propagandanın
etik sonuçlarını, aforizmaların kamu algısını şekillendirmedeki rolünü ve
çağdaş söylemde safsataların yaygınlığını CLC 360 -MIM CHI 360 Eğitim ve Atölye
yaklaşımları üzerinden araştırmalara da yer ver veren Türkçe ve İngilizce iki
yeni kitabım daha geliyor. Kısacası Turfanda iki yeni kitap daha. "HOMO HOMINI MANIPULUS" da başka bir
günün konusu olsun diyelim şimdilik.
Muhakemesi güçlü ve manipülasyona mukavemetli etik bir
toplum ancak, propaganda, ilmi siyaset, dili ve safsataların normalleşmesinin,
toplum üzerindeki önemli etkilerini anlayabiilmekle mümkün olabilir.
Günümüzde İletişim teknolojileri geliştikçe medya etiği büyük ilgi görmekte.
İnternet ve sosyal medyanın ortaya çıkışı, bilgilerin yayılma ve tüketilme
şeklini değiştirdiği gibi nesnel raporlama ve ikna edici iletişim arasındaki
çizgileri bulanıklaştırdı.
Gazetecilik ve medyadaki etik standartlar artık her
zamankinden dahada kritiktir, çünkü sektörün paydaşları ekseeriya
manipüle edilmiş anlatıların ve önyargılı raporların sonuçlarıyla uğraşırlar ve
bunlar toplumun geneline kadar ulaşır.
DEZENFORMASYONDA KUTUPLAŞMA
OLASILIĞI YÜKSEKTİR,
Toplumsal bilgi sisteminin hızlı dijital dönüşümü, siyasi
kararları etkilemek için kullanılan araçları yeniden şekillendirdi.
Bireyler yalnızca düzensiz kalitede geniş bir haber
yelpazesine maruz kalmakla kalmıyor, aynı zamanda bir dizi hedefli iletişimle
kolayca yönlendirilebiliyorlar. Dezenformasyonun kullanımı giderek daha fazla,
bilgi bombardımanı ve bilgi bolluğu, yanlış bilgi, safsata, propaganda ve
nefret söylemi gibi birçok olguyu kapsayan bu bilgi bozukluğunun ateşini
sürekli harlıyor.
"information firepower" yani Kürsel
çapta baktığımızda "Bilgi ateş gücü" kavramı giderek daha fazla zemin
kazandıkça, siyaset bilimciler dezenformasyonun kritik rolünü daha da fark
ediyor. Global anlamda," "post-truthı siyaset"
tehditleri artık güvenlik ve savunma çalışmalarındaki stratejik iletişim
modellerinin merkezinde yer alıyor. Politika yapıcılar, rakiplerin yakında
oğrafyaları içinde tedbirsiz kararlar, istikrarsızlık veya toplumsal ayrımcılık
üretmek için siber araçları kullanabileceklerinden endişe ediyorlar.
Dezenformasyonun ulusal güvenlik üzerindeki etkisi
derindir. Kurumlara olan kamu güvenini aşındırmaya, seçim sonuçlarını manipüle
etmeye ve toplum içinde bölünmeler yaratmaya hizmet eder. Dezenformasyona maruz
kalan vatandaşların kutuplaşma olasılığı daha yüksektir, bu da yapıcı söylemi
engeller ve güvensizlik ortamını teşvik eder. Bu kutuplaşma yalnızca toplumsal
uyuma zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda politika yapımını da etkiler.
Kamuoyunun yanlış bilgilerle etkilendiği durumlarda hükümetler politikalar
yürürlüğe koymakta giderek daha fazla zorluk çekebilir. Bu, demokratik
yönetimin temeline meydan okur.
Dezenformasyonla hedef alındığında, birçok haber odası
ikilemler ve uzlaşmalarla boğuşuyor; buna karşı koymaya çalıştıklarında,
giderek daha kırmızıçizgilerden bazılarını aşıyorlar. Bilgi
ekosistemini dezenformasyondan izole etmek için hem saldırgan hem de savunmacı
bir çabanın parçası olarak gazeteciliğe ve daha geniş medya sektörüne karşı
kullanılan gelişen stratejileri analiz etmek bu noktada daha da her geçen
gün daha önemli hale geliyor.
DÜNYA BARIŞI VE ETİK
REFAH TOPLUMU İÇİN DEZENFORMASYON
Toplumun genelini dezenformasyon etkilerinden korumaya
destek olmak adına biraz tuz da bizden olsun demek *Dünya Barışı ve Etik Refah* toplumu yaratma gayretinde bence ilham
verici ve yarı didaktik sosyal bir sorumluluktur. Ben de bu yüzden yazıp
çiziyorum diyebilirim.
Hülasa, dezenformasyon, bireyleri veya grupları aldatmak
ve yanıltmak için tasarlanmış kasıtlı bir yalandır ve dezenformasyonun çağdaş
toplumdaki etkilerini, tarihsel evrimini, demokrasi ve toplum üzerindeki
etkisini ve gelecekteki olası gelişmelerine ufak dokunuşlarda bulunacak burada yazılıp
çizilenler.
kamu güvenliği ve emniyeti için de ciddi sonuçlar doğurabilime potansiyeli
taşıyan dezenformasyonun tarihini anlamak, insan iletişiminde uzun
süredir varlığını sürdürdüğünü ortaya koymaktadır.
Tarih boyunca hükümetler, siyasi varlıklar ve daha yakın
zamanda şirketler, siyasi amaçlara veya stratejik avantajlara ulaşmak için
dezenformasyondan bir şekilde yararlanmıştır. En eski örneklerden biri,
propagandanın gücü sağlamlaştırmak için kullanıldığı antik Roma'ya kadar
uzanmaktadır. Zamanla, dezenformasyonu yayma yöntemleri gelişti. Matbaanın
ortaya çıkışı yanıltıcı broşürlerin hızla yayılmasını sağlarken, 20. yüzyılda
özellikle I. ve II. Dünya Savaşları sırasında çatışmalar sırasında
dezenformasyon kampanyalarının yükselişinin tanıklığının abidesiydi.
Soğuk Savaş, devletlerin kamuoyunu manipüle etmeye ve
rakiplerini itibarsızlaştırmaya çalışmasıyla dezenformasyonun kullanımına daha
da örnek teşkil etti. Dijital çağda dezenformasyon hem ölçek hem de etki
açısından dramatik bir dönüşüm geçirdi. Sosyal medya platformları, yanlış
bilgilerin hızla yayılması için verimli bir zemin görevi görmekte. Algı
şekillendirici ya da algı saptırıcı yanlış anlatılar, birkaç dakika içinde
viral bir ivme kazanarak küresel çapta milyonlara ulaşabilir.
Örneğin, çeşitli kaynaklardan çapraz okumalar yapınca ve
izlediğimiz ana akım haberlerde gördüğümüz kadarıyla 2016 Amerika Birleşik
Devletleri başkanlık seçimleri, dezenformasyonun kamuoyunu şekillendirmede ve
seçim sonuçlarını etkilemede oynadığı önemli rolü kayda değer şekilde
vurguladı. Bu dönemde, sosyal medyada çok sayıda yalan yanlış ,uydurmaca
hikaye dolaştı,komplo teorileri üretildi kafa karışıklığına neden oldu ve
genel anlamda bakıldığında demokratik süreçleri bir şekilde
baltaladı.
KAMU ALGISI VEYA DAVRANIŞINI ŞEKİLLENDİRMEK İÇİN MANİPÜLASYON
Medyadaki manipülasyon, kamu algısı veya davranışını şekillendirmek için
bilginin kasıtlı olarak değiştirilmesini ifade eder.
Bu manipülasyon, verileri seçici olarak sunmak, sorunları önyargılı bir
şekilde çerçevelemek veya duygusal çekiciliği kullanmak gibi çeşitli teknikler
yoluyla ortaya çıkabilir. Bu tür manipülasyonun sonuçları, halkın medya
kuruluşlarına olan güvenini de tehlikeye attığı için derin ve hayli
riskli bir alandır.
Örneğin, önceki paragrafta da dikkat çektiğimiz gibi
seçim kampanyaları sırasında medya genellikle hangi hikâyeleri köpürteceğini
seçer ve adayları seçmen algısını etkileyecek şekilde çerçeveler. “Sahte
haberlerin” ortaya çıkması, bilginin bütünlüğü ile ilgili endişeleri daha da
artırmış vaziyette ve teknolojideki ilerlemeler, medya ve kitlesi arasındaki
zaten sürekli güvene meydan okuyarak yalan yanlış, sahte bilgilerin yayılmasını
kolaylaştırmakta.
Dezenformasyona geçit verecek şekilde hareket eden
medyaya etik dışı medya ve medya anlayışı diyoruz ve öte yandan etik
değerlerden uzaklaşmayan medya kuruluşlarını da elbette genellemelerden
sakınarak tenzih ediyoruz ve bu anlatımların dışında tutuyoruz.
Toplumsal refah için kritik öneme sahip alt yapıyı tehdit
etme potansiyelini bünyesinde barındıran dezenformasyonun etkisi,; siyasi
alanların ötesine, halk sağlığına, bilime ve toplumsal güvene kadar uzanır.
Yakın zamandan bir örnek ararsak pandemiye bakalım. COVID-19 salgını, virüs ve
aşılarla ilgili dezenformasyonun yaygınlaştığı bu noktayı açıkça gösterdi.
Virüsün kökeninden aşıların etkinliğine kadar uzanan yanlış bilgiler, yalnızca
halk sağlığı çabalarını engellemekle kalmadı, aynı zamanda sağlık otoritelerine
karşı yaygın bir güvensizliğe de yol açtı.
Ayrıca toplumun kutuplaşması da etki etti. Bu açıdan bakınca sonuçlar korkunçtur, çünkü bunlar halkın sağlık önlemlerine uymasını ve nihayetinde salgınların seyrini önemli ölçüde etkileyebilir. Etkiledi de. O dönemde küresel olarak yoğun bir dezenformasyon sağanağı ile aşı karşıtlığı kadar aşırı aşırı taraflılığı da medya tarafından oradan oraya çekelendi.
DEZENFORMASYONU
ANLAMAK İÇİN FİRST DRAFT KURULUŞU
Dezenformasyonla mücadelede çok sayıda
etkili isim ortaya çıkmıştır. Gazeteciler, medya analistleri ve
teknoloji uzmanları yanıltıcı anlatıları belirlemede ve bunlarla mücadele
etmede hayati öneme sahiptir.
Örneğin, FactCheck.org ve PolitiFact gibi kuruluşlar
kendilerini gerçekleri doğrulamaya ve yanlış iddiaları çürütmeye adamıştır.
Keza stopfake de öyle. Teyit .org' u da duymayan kalmamıştır. Ya da Evrim
Ağacı'nı Bu arada, Facebook ve Twitter gibi teknoloji şirketleri,
iletişim platformları olarak sorumluluklarının farkında olduklarını göstermek
adına yanıltıcı içerikleri etiketlemek veya kaldırmak için politikalar
uygulamaktadır.
Dezenformasyon alanında sorunun ciddiyetini fark eden
araştırmacılar, politika yapıcılar ve teknoloji sektörü liderleri yer amakta
olduğunu görüyoruz. Örneğin, çeşitli kaynaklardan gördüğümüz üzere Claire
Wardle gibi bilim insanları, haberlerde ve sosyal medyada asılsız ve yanlış
bilgilerle mücadele etmeye odaklanan kar amacı gütmeyen First Draft kuruluşunu
kurarak dezenformasyonu anlamak için önemli katkılarda bulunmuş. Ayrıca,
Atlantic Council'ın Dijital Adli Araştırma Laboratuvarı gibi kuruluşlar da
kendilerini, devlet aktörleri tarafından kullanılan dezenformasyon taktiklerini
analiz etmeye ve ifşa etmeye adamış durumdalar.
Dezenformasyona verilen yanıt farklı sektörlerde
farklılık göstermektedir. Hükümetler dezenformasyona karşı kapsamlı
stratejilere duyulan ihtiyacı giderek daha fazla fark etmektedir. Örneğin,
Avrupa Birliği çevrimiçi platformlarda şeffaflığı artırmayı ve vatandaşlar
arasında medya okuryazarlığını geliştirmeyi amaçlayan girişimler uygulamıştır.
Bu önlemler dezenformasyona karşı dayanıklılık oluşturmada kritik öneme sahiptir. Ancak, hükümetler bilgileri düzenlemeye çalıştığında aşırıya kaçmanın risklerini vurgulayan bir bakış açısı da vardır. Ulusal güvenliği korumak ile ifade özgürlüğünü korumak arasındaki denge, tartışılmaya devam eden hassas bir dengedir.
ULUSAL GÜVENLİK VE
DEMOKRATİK BÜTÜNLÜĞE YÖNELİK TEHDİT
Bunu destekleyecek şekilde biraz daha açalım ve bir de şu
şekilde ifade edelim.
Dezenformasyonla mücadele için en iyi yaklaşımlar konusunda farklı bakış
açıları mevcuttur. Bazıları, bireyleri bilgi kaynaklarını eleştirel bir şekilde
değerlendirme becerileriyle donatmak için halk arasında gelişmiş medya
okuryazarlığını savunmaktadır. Bu yaklaşım, kullanıcı farkındalığının yanlış
anlatılara karşı koymada çok önemli olduğunu kabul etmektedir.
Diğerleri, dezenformasyonun yayılmasına izin verdikleri
için sosyal medya platformlarında daha sıkı düzenlemeler yapılmasını
savunmaktadır. Bu bakış açısı sansür, ifade özgürlüğü ve çevrimiçi söylemi
düzenlemenin potansiyel etkileri hakkında önemli sorular ya da sorunlar ortaya
çıkarır. Dahası, hükümet müdahaleleri de bu çok yönlü sorunda rol oynar.
Milletler, ulusal güvenlik ve demokratik bütünlüğe
yönelik tehdidini kabul ederek dezenformasyona karşı koymak için çerçeveler
oluşturmaya başladı. Avrupa Birliği, dezenformasyonla mücadele etmek için
düzenlemeler uygulayarak, çevrimiçi reklamcılıkta şeffaflığı vurgulayarak ve
gerçek kontrol girişimlerini teşvik ederek proaktif adımlar attı.
Küresel bakış açısıyla ele aldığımızda yurtiçi
detayına bu anlatımımız esnasında girmemekle beraber elbette ülkemizde de
dezenformasyonla mücadeleye yönelik bir çalışmanın, bir merkezin ilgili yasal
düzenlemelerin olduğundan da söz etmek gerekir.
T.C Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi resmi sitesinde halka yalan yanlış bilgileri
yayıp yanıltanların iddialarıuna ilişkin hakikatlerin yer aldığı
vatandaşların incelemesine açık olan bültenler bulunmakta. Okuyucular bu
kaynaklara site üzerinden erişip okuyabilir ve inceleyebilirler.
KAVRAMSAL MANADA
PROPAGANDA ve MANİPÜLASYON
Kavramsal manada propaganda manipülasyonla yakından
ilişkilidir, ancak kamuoyunu etkilemeye yönelik sistematik yaklaşımı bakımından
ayrışmaktadır.
Propaganda dili yanlış bilgi yayabilir, dezenformasyon
türetir, güvensizliğe yol açabilir ve toplum ve
toplulukları kutuplaştırabilir, bölebilir. Bu da barışı değil
ayrışmayı körükler, nefreti büyütür ve istemediğimiz bir şeydir.
Tarih boyunca, hükümetler ve kuruluşlar anlatıları
kontrol etmek ve belirli ideolojileri teşvik etmek için propagandadan
yararlanmıştır. I.Dünya Savaşı ve II sırasında propagandaların kullanımı,
gücünün ve yarattığı etkinin dokunaklı bir hatırlatıcısı niteliğindedir.
Genellikle halkla ilişkilerin babası olarak adlandırılan
Edward Bernays, ticari sektörde propaganda kullanımında devrim yarattı ve
tüketici davranışını şekillendirme potansiyelini gösterdi. Öte yandan
aforizmalar, daha geniş gerçekleri veya içgörüleri kapsayan özlü ifadeler
olarak hizmet eder.
Daha derin bir anlayışı teşvik edebildikleri halde,
karmaşık sorunları da aşırı derecede basitleştirebilirler ve yanlış
yorumlamalara yol açabilirler. Medyada aforizmaların kullanılması, tartışmaları
belirli bir ışıkta çerçeveleyerek kamuoyunu etkileyebilir.
Örneğin, "sahte haberler" gibi ifadeler, genellikle altta yatan gerçekleri eleştirel olarak değerlendirmeden kullanılan medya raporlarını itibarsızlaştırmak için kısayol haline gelmiştir. Kritik olmayan bir şekilde kucaklandığında, bu ifadeler diyaloğu azaltabilir ve toplum içinde kutuplaşmayı daha da teşvik edebilir.
ELEŞTİREL
FARKINDALIK ve ANLATILARI SORGULAMAK Yanılgılar, da denilen safsatalar medya
etiği alanında başka bir kritik alanı temsil eder. Mantıksal yanlışlar, genellikle izleyicileri hatalı sonuçlara götüren rasyonel
tartışmayı zayıflatır. Strawman-saman adam safsata ve argümanları, ad
hominem safsataları siyaseti, reklamları, tüketici davranışını her şeyi
etkilemekte.
Çevrimiçi iletişim çağında, yanlış bilginin hızla
yayılması genellikle yanlış akıl yürütmeye dayanır ve bilinçli tartışmaları
teşvik etme çabalarını karmaşıklaştırır. Bu tür yanlışların kalıcılığı, medya
okuryazarlığına olan ihtiyacı bir kez daha vurgular ve bir medya okuryazarlığı
CLC 360 rehberliğindeki eğitim kamudaki izleyicilerin yanıltıcı anlatılara karşı
mukavemet tesis ederken, bu sayede güvenilir bilgileri ayırt etmelerini de
sağlamış olur.
Manipülasyon, propaganda, aforizmalar ve yanlışlar
arasındaki kesişme, medya uygulamalarında sorumluluk ve hesap verebilirlik
hakkında temel soruları gündeme getirmektedir. Noam Chomsky gibi etkili
figürler, önyargılı raporlama ve propaganda üreten çerik yoluyla medyanın güç
yapılarını desteklemedeki rolünü eleştirdi. Chomsky'nin çalışmaları, muhataplarını
kendilerine sunulan anlatıları sorgulamaya çağırarak eleştirel farkındalık
ihtiyacını da vurgulamakta idi.
İÇGÖRÜ GELİŞTİRMEK
İÇİN EĞİTİMİN KILAVUZLUĞU FAYDALIDIR.
Dezenformasyon bir aldatmaca, bir yalan
silsilesi bir kandırmacadır. Dezenformasyon Halkın huzurunu bozan provokatif
amaçlı safsatalar kılığında da görülebilir, son derece ustalıklı manipülasyonlar
retorikler ya da propagandacıklar da.
Hepsine karşı aldanmaya yönelik mukavemetli olmak zor ama
olabildiğince tedbirli olmak mümkündür. Başkalarının aldatmacasını kolayca
tespit edebileceğimize dair yaygın bir inanışa rağmen, araştırmalar bireylerin
yalanları tespit etmede rastgele tahminlerde bulunmalarından yalnızca biraz
daha iyi olduklarını göstermektedir. Bir birey ne kadar fazla bilgiye sahipse,
gerçeği veya yalanı doğru tahmin etme şansı o kadar artar.
Bu, sahtekârlığı tespit etme girişimlerimizin çoğunun başkalarını dikkatli bir şekilde gözlemlemeye dayanmadığı anlamına gelir. Bu sonuca dair en doğrudan kanıt, insanların aldatmacayı tanımakta zorluk çekmesi gerçeğinden gelir. Gerçek şu ki, çoğu zaman insanlar aldatmacayı tanımakta pek de iyi değildir. Bu anlamda iç görü geliştirmek için bir eğitimin kılavuzluğu her daim faydalı olacaktır.
ETİK
BÜTÜNLÜĞÜ KORUMAK İÇİN SAĞLAM STRATEJİLER GEREKLİ
Dezenformasyonla ilgili gelecekteki bizi bekleyen olası
gelişmeleri göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Teknoloji, özellikle yapay zekâ ve deepfake teknolojisinin büyümesiyle
birlikte gelişmeye devam ettikçe, ikna edici yanlış anlatıların yaratılması
daha da erişilebilir hale gelecektir.
Aşırı gerçekçi dezenformasyon tehdidi, gerçeğin kendisine
meydan okuyabilir ve gerçek ile kurgu arasındaki çizgileri
bulanıklaştırabilir. Bu ortaya çıkan tehditleri etkili bir şekilde ele almak
için proaktif önlemler geliştirilmelidir. Manipülasyon ve medya okuryazarlığının
yanı sıra durumsal farkındalıklar da arttırılması anlamında hükümetler,
teknoloji şirketleri ve sivil toplum örgütleri arasındaki işbirliği çabaları,
bilgi akışlarının sağlam ve etik bütünlüğünü korumak için sağlam
stratejiler oluşturmada önemli olacaktır.
Şimdilik bu kadar olsun, zira hayli derin konular ve her
seferinde başka bir perspektiften yeni sorularla meseleye yaklaşmak konusunda
hevesliyim.
Siz de okumak konusunda aynı heveste iseniz neden devamı gelmesin.? Güzel bir gün olsun hepimiz için…
H. Ciğdem Yorgancıoğlu, 9.Ocak.2025
#www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP