Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
*EMPERYALİZM”LE
BİR KEZ DAHA SAVAŞILACAK*.!
*Emperyalizmle bir
kez daha savaşılacaksa, Savaşacağız*.!
DEM Parti heyeti, 11.01.2025 günü Edirne F Tipi Cezaevi'nde eski
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve önceki Diyarbakır Büyükşehir
Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı'yı ziyaret ederek yeni bir pencere açtı.
Cezaevi çıkışında heyet adına açıklamayı Sırrı
Süreyya Önder yaptı:
“Gelişmekte olan sürece katkılarının ve desteklerinin tam olduğunu
size iletmemi istediler” dedi. (1)
Anlaşılan o ki, tam olarak açıklanmasa da bir “süreç” devam ediyor..
BARIŞ DİLİNİN
TÜM ÇEVRELERE HÂKİM OLMASI ÖNEMLİDİR
Demirtaş, X Hesabından daha geniş bir açıklama yaparak biraz ipucu
verdi.
Açıklamasında öne çıkan şu cümleler oldukça dikkat
çekicidir:
“Sayın Abdullah Öcalan'a güven ve desteğimin tam olduğunu belirtmek istiyorum... Şeffaflık son derece önemli ve gereklidir... Barış dilinin tüm çevrelere hâkim olması da önemlidir... Yenme ve yenilme üzerine boş ve anlamsız bir retorik oluşturma yerine; herkesin, hepimizin kazanacağı ortak bir gelecek üzerinde durulmalıdır...
Bizim açımızdan bu süreç “Demokratikleşme, Barış ve
Kardeşlik” sürecidir. Şiddetin kalıcı şekilde son bulmasını
arzuluyor, istiyor, destekliyoruz... Böylesi bir çağrının hukuki, siyasi
zeminini oluşturma sorumluluğu da iktidar ve parlamentodadır. Temel sorumluluğumuz; demokrasi, özgürlükler,
eşitlik, adalet ve temel insan hakları için barışçıl, sivil, siyasi mücadeleyi
büyütmektir... Güven verici somut adımların hızlıca atılması gerekiyor... Ancak
siyasal barış, beraberinde toplumsal barış yani demokratikleşme, eşitlik,
adalet ve özgürlükler mücadelesinin tüm kanallarını açacak şekilde yapılırsa
kalıcı olur, herkesin ve ülkenin yararına olur...
Kürtlerin
çoğunun yönü de yüzü de Türkiye'ye dönüktür...
Türkiye Cumhuriyeti devletinin de yönünü, yüzünü tüm Kürtlere
çevirerek büyük ve onurlu barışın inşasını sağlayacağını umuyor, diliyorum.”
(2)
İçeride ne konuşulduğu aşağı yukarı bellidir...
Devlet Bahçeli'nin MHP Grup Toplantısı'nda dile
getirdiği:
“Diyorlar ki, Sayın Cumhurbaşkanımızı seçtirmek için yol
arıyormuşuz. Bizim amacımız Yeni Yüzyıl’da terörü bitirmektir. Terör
hayatımızdan sökülüp atılırsa enflasyon canavarına darbe indirilirse, Türkiye
siyasi ve ekonomik olarak zirveye çıkarsa, Cumhurbaşkanımızın bir kez daha
seçilmesi doğal olan değil midir? Devlette devamlılık, siyasette istikrar,
Türkiye Yüzyılı’nın güvencesi için Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tek seçenektir.
CHP içinde adam mı arayacağız” (3) şeklindeki sözleri, yol kazasına uğrattığı
sürecin, gerçek içeriğinin ne olduğunu ve Cumhur İttifakı'nın ne yapmaya
çalışıldığını merak edenler, kulaklarını uzun süre sessiz kalan Erdoğan'a
çevirdiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin Diyarbakır İl 8. Olağan
Kongresi'nde beklenen ayrıntılara girdi. Konuşmasından
dikkat çeken vurguları şunlardır:
“Diyarbakır'ın huzuru unutmayın, Türkiye'nin huzurudur. Diyarbakır'ın
refahı, unutmayın Türkiye'nin refahıdır. Diyarbakır'ın kaderi Türkiye'nin
kaderidir...
BİZİM
KARDEŞLİĞİMİZ, İSLAM KARDEŞLİĞİDİR...
Dönemin
gâvurlarına karşı gaza eden adalet timsali Hazreti Ömer kardeşliğidir. Bizim yoldaşlığımız Hazreti Ebubekir yoldaşlığı,
*Gönüldaşlığımız Hazreti Ali Gönüldaşlığıdır*. Bizim cömertliğimiz
ve konuk severliğimiz, Hazreti Osman misalidir... Terörle mücadeledeki tavizsiz çalışmalar
sayesinde terör örgütü Türkiye sınırları içinde eylem yapamaz hale geldi...
Karşımızdaki yapı bu ülkenin ve bu milletin değil, bölgesel ve
küresel güçlerin sesine kulak verdiği için bu çabalar hedefine ulaşamadı. Böyle
bir aşkla Diyarbakır'a hizmet ederken birileri ne yapıyordu.?
"İdeolojilerine uygun suni bir tarih icat etmeye çalışıyorlardı.
Milletimizi inancından ve kültüründen uzaklaştırma peşinde koşuyorlardı. Mayası
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu bölmek için uğraşıyorlardı...
Ahmed Arif'in ifadesiyle 'Bu yılanlara, bu çıyanlara yedirmeyeceğiz.' Neredeyse yarım asırdır bu millete, nice acılar
yaşatan evlatlarından ayıran, bu milletin geleceğini karartan emperyalist
oyunun son halkasını da Allah'ın izniyle bozma aşamasındayız...
Nasıl Cumhuriyet tarihi boyunca tek parti faşizminden darbelere
kadar nice badirelere birlikte göğüs germişsek, demokrasi ve kalkınma
tırmanışını da birlikte yapacağız...
Artık eski Türkiye yok. Boyun eğmek, rıza göstermek yok.
Dayatmalara 'eyvallah' demek yok... Suriye'de 13 yıldır mazlumun yanında
dururken bize ne dediler, bu CHP bize ne dedi.? 'Ne işiniz var Suriye'de?..
Türkiye'ye sığınmış Suriyeli mazlumları zorla göndermekle tehdit
etmediler mi.? Sonuçta ne oldu.? Sadece Suriyeli Araplar mı, Türkmenler mi
kazandı.? Hayır, Suriyeli Kürtler de kazandı.
Suriyeli Kürt kardeşimin varlığı inkâr ediliyordu, kimliği yoktu,
tapusu yoktu, hakkı yoktu. Şimdi inşallah hepsi teslim edilecek, kimliğinden
pasaportuna kadar hepsi teslim edilecek. Bu zafer unutmayın hepimizin
zaferidir... Bu zaferin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Bu zaferin terörle
kirletilmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu zaferin emperyalist güçler ve içimizdeki
uzantıları tarafından lekelenmesine rıza göstermeyeceğiz...
Biz meseleye
kalıcı çözüm bulma arayışımızdan da vazgeçmedik.
Siyasetimizde ve bölgemizde yaşanan kritik bazı değişiklikler sonrasında terör
belasını bitirmek için ülkemizin önüne yeni ve önemli bir fırsat penceresi daha
açılmıştır. Bunun heba ve heder edilmesini doğru bulmuyoruz...
Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız
teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması.
Bölücü örgütün baskısı dolayısıyla bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan
siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi. Bölgemizde artan
çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, ezcümle yarım asırlık
bölücü terör parantezinin kapatılması tüm boyutları ve unsurlarıyla ebediyen
tarihe gömülmesidir.
Bizler aynı kıbleye dönüyoruz, aynı kitabı okuyoruz, aynı
peygamberin izinde yürüyoruz. Türk ile Kürt'ün arasına ayrımcılık sokan hem
Kürt'ün düşmanıdır hem Türk'ün düşmanıdır. En çok da Müslüman'ın düşmanıdır.
Sıkıştıkları için gidip Gazze'de soykırım yapan, bebek katleden, insanlığı,
İslam'ı boğmak isteyen siyonistlere adeta yalvarıyorlar. Diyarbakır'dan terör örgütleriyle de terör
örgütlerinin uzantısı yapılarla da arasına mesafe koyarak bu sürece destek
olmasını bekliyorum.” (4)
AKP iktidarının
PYD/YPG ile ilgili olarak ne düşündüğünü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan şu şekilde
açıklamıştır:
"Bizim onlara (PKK/YPG'ye) verdiğimiz ültimatom-kesin uyarı
ortada. Amerikalılar üzerinden de verdik, basın üzerinden de. Uluslararası
terörist savaşçı niteliği taşıyan, Türkiye'den, İran'dan, Irak'tan gelmişlerin
behemehâl terk etmeleri gerekiyor...” dedi.
Terör örgütü mensuplarının Suriye'yi terk etmesinin ardından, diğer
kadroların silâhlarını bırakarak yeni sisteme dâhil olmaları gerektiğini
aktaran Fidan, "Bu kansız, problemsiz bir geçiş. Buna mukabil oradaki
PKK'lı olmayan, aziz Suriyeli Kürtlerin canlarına, mallarına herhangi bir halel
gelmeden normal hayata katılmaları ve yaşamaları gerekiyor. Suriye'deki yeni
yönetim de bunun garantisini bize veriyor. Çünkü şartlarımız arasında bu da
var" değerlendirmesini yaptı... (5)
4 Ocak günü Recep Tayyip Erdoğan'ın, Samsun'da Yaşar Doğu Spor
Salonu'nda, partisinin 8. Olağan İl Kongresi'ndeki konuşmasında söylediği:
"Bölücü caniler ya bir an önce silahlarını gömecekler ya da
silahlarıyla birlikte toprağa gömüleceklerdir. Bunun dışında üçüncü bir yol
yok" sözleri, (6) Türkiye'nin önündeki sıcak gündemi ortaya koymuştu...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın konuşmasındaki iki nokta dikkat
çekicidir ve hafife alınamazlar:
Birincisi; Suriye'nin kuzeyinde arkasında ABD ve AB her türlü
desteği olan ve neredeyse bağımsızlığını ilân edecek kenidne güvenen
PYD/YPG'nin, Türkiye'nin verdiği ültimatom- kesin uyarı karşısında ne
yapacağıdır.?
20 Ocak'ta görevi devralacak olan Trump, ABD'nin “karagücü” olan bu
yapıyı, yüz üstü bırakacak mı?
İkincisi; Trump SDG olarak adlandırdıkları *Suriye Kürt Bölgesel
Yönetimi* ni sahiplenmeye devam mı edecek.?
Erdoğan'ın konuşmasında, “bölgesel ve küresel güçler”,
“emperyalistler” sıkça vurgulandığına göre, Türkiye'nin Ortadoğu'da ne kadar
süreceği belli olmayan bir savaşı göze aldığı anlaşılıyor...
Demek ki, bu yüzden de olası bir savaşta; Türkiye'de yaşayan
Kürtlerin, Türkiye'ye karşı olmaması için Öcalan, DEM ve Demirtaş'la “Yeni
Paradigma” inşa edilmeye çalışılıyor...
*Yeni Paradigma* nın içeriği böylece ete-kemiğe bürünmüş de oluyor...
Ne kadar süreceği belli olmayan bu olası savaşta, iç cephenin tek
yumruk halinde hareket etmesi olması gerekendir.
Öyleyse, bu kadar önemli bir gündem önümüze gelmişken, “tek parti
faşizmi” gibi yersiz ithamları tekrar ederek, devletimizin kurucu partisini ve
öncü kadrolarını karalamak akıllıca bir strateji olamaz!..
Derhal düzeltilmeli ve bu dil terkedilmelidir!..
İç siyasette prim getiren bu tür söylemler, dış siyasette de
sürdürülürse, “iç cephede birlik ve beraberliği sağlanmak” imkânsız hale
gelir...
Hele de dinsel/mezhepsel kavramları öne çıkartarak halkın önemli
bir kısmını “ötekileştirmenın” hiçbir
fayda sağlamayacağı görülmelidir...
Ulusal değere yoğunlaşılması gereken böyle hassas dönemlerde, “Erdoğan'ı tek seçenek” ve “ilanihaye başkan yapma” yapma çabaları, ulusal çıkarlarımızla harmanlanarak halkın önüne getirilirse; korkarım ki, bu savaşın kaybedeni biz oluruz.!
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR
(1)
https://www.ntv.com.tr/amp/galeri/turkiye/dem-parti-imrali-heyeti-edirnede-selahattin-demirtas-ile-gorustu-gorusme-sonrasi-demirtastan-aciklama,W5KM3IX_4UyD75WjmkmsrA
(2)
https://x.com/hdpdemirtas/status/1878066033770074559
(3)
https://youtu.be/B7cEyW9OIe0?si=mvTeaAIWMeF2tmEG
(4) https://akparti.org.tr/haberler/cumhurbaskanimiz-ve-genel-baskanimiz-erdogan-partimizin-diyarbakir-8-olagan-%C4%B1l-kongresi-nde-konustu-11-01-2025-16-39-52/
(5)
https://www.aa.com.tr/tr/gundem/disisleri-bakani-fidan-pkk-ypge-ultimatoma-gore-hareket-etmezse-geregi-askeri-harekattir/3444276
#www.medyagunebakis.com, #Toplumsalmuhalefet,
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP