GÖRÜNTÜ SAYISALLAŞTIRMA ÇAĞIN TEKNOLOJİDE

Türkiye’de Şeffaf Bir Denetim Mekanizması Gerekli Ve Şart.! Yapay Zeka; Suçluları Adil Ve Etik Bir İnsandan Daha İyi Yakalayabilir.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

GÖRÜNTÜ SAYISALLAŞTIRMA ÇAĞIN TEKNOLOJİDE

Türkiye’de Şeffaf Bir Denetim Mekanizması Gerekli Ve Şart.!

Yapay Zeka; Suçluları Adil Ve Etik Bir İnsandan Daha İyi Yakalayabilir.

Yeni Kameralarda Yüz Tanıma Özelliğinin yanında Aynı Zamanda Kişilerin Vücut Isısını Ve Mimiklerini Ölçen Bir Yazılım da Var.

BİZ DE BİRİLERİNİ GÖZETLEYELİM

Ayrıca dünyada, hareket halindeki canlılar ve araçlarda olası metal, sıvı ve kimyasal her türlü tehlike sayılabilecek nesneyi gösteren termal kameralar da kullanımda

Kuyruğundan yakaladığımız teknoloji ellerimizin arasında kayıp gidiyor.! Tuttuk, yetiştik, yakaladık derken bir de bakıyoruz ki, birkaç fersah ileriden bize göz kıpıyor.!

Biz nelerle uğraşıyoruz, el alem neler yapıyor.?

GÖZETLEMEDE SON TEKNOLOJİ

MOBESE Kameralarında Yüz Tanıma ve Fişleme Özelliği Var

Kozan Demircan - 25.10.2015 - Bilişim-İnternet

Ankara’daki canlı bomba saldırısının ardından, “MOBESE Güvenlik kameralarında yüz tanıma özelliği vardı ama kullanılmadı” tartışması çıktı.

Hemen ardından, “Bu teknolojiyi kullansaydık önceden fişlenmiş teröristlerin yüzlerini tanıyabilir ve 100’den fazla insanın hayatını kurtarabilirdik” iddiası sosyal medyada hızla yayıldı.

İddiaya göre MOBESE sistemine 2013 yılında yüz tanıma özelliği eklendi. Ancak, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu ertesinde sistemi kullanan polisler paralel yapıyla mücadele için görevden alındı. Bu nedenle canlı bombalar MOBESE ile bulunamadı.

Üstelik şehirleri güvenlik kamerasıyla izleyerek vatandaşları yüz tanıma özelliğiyle fişlemek konusunda yasal mevzuat yoktu; yani sistem tümüyle yasal değildi.

GÖZETLEMEK ŞART MI.?

Türkiye’de can güvenliğimizi korumak için bizi sürekli izleyerek yüzümüzü tanıyan ve böylece şehirleri birer açık hava hapishanesine dönüştürme riski olan güvenlik kameralarına izin vermeli miyiz.?

Tarih boyunca kendi vatandaşının güvenliğini korumayı başaramayan devletlerin sıklıkla savunduğu gibi, güvenliğimizi korumak için özgürlüklerimizin bir parçası olan gizlilikten vazgeçmek zorunda mıyız.?

Önce konuyu ABD ile Avrupa’daki yasal mevzuat açısından ele alalım. Ardından PayPal’ın online ödeme sistemlerinde yüz tanıma ile kimlik kontrolü özelliği kullanmaya başlamasına geçerek işin e-ticaret yönüne bakalım.

KULLANILIYOR AMA YASAL DEĞİL

Görünmez olmak için kalabalıklara karışmak tarihe karıştı. Yüz tanıma teknolojisi Amerika’daki birçok büyük markette müşterilerin yüzünü tanımak ve geri gelen müşterileri tespit ederek onlara özel indirim yapmak için kullanılıyor.

Sistem aynı zamanda fişlenmiş hırsızları ve marketlerde olay çıkaran kavgacı tipleri de yakalamak için kullanılıyor.

CESUR YENİ DÜNYA

Microsoft yolda giderken yüzünüzü tanıyan ve size Azınlık Raporu filmindeki gibi kişiselleştirilmiş reklamlar gösteren bir akıllı ilan tahtasının (dijital billboard) patentini aldı.

NameTag adındaki uygulama da caddedeki insanları gözlük ekran Google Glass’la bakarken tanımanızı sağlıyor (Miyopsanız ve uzaktaki yüzleri seçmekte zorlanıyorsanız merhaba demek için ilaç gibi bir çözüm.!)

Bununla birlikte, gizlilik savunucuları ile yüz tanıma teknolojisi kullanan Facebook ve Google temsilcileri geçen Haziran ayında Washington’da bir araya gelerek şirketlerin bu güçlü teknolojiyi nasıl kullanacağını konuştu. Ancak, Facebook yüz tanıma teknolojisini fotoğraf etiketlemek için geliştirmiş olsa da ister web kamerası olsun, ister MOBESE güvenlik kamerası, bu tür uygulamalar 50 Amerikan eyaleti ile yüzlerce ülkede yasa dışı kabul ediliyor.

DAHA DOĞRUSU YASADA BOŞLUK VAR

Amerika’da yüz tanıma kullanmak yasak değil. Ancak iki eyalet dışında bunu düzenleyen bir yasal düzenleme yok. Dolayısıyla özel detektiflerden FBI’a ve acar mağaza müdürüne kadar herkes yüz tanımayı keyfine göre kullanabilir.

Öte yandan Illinois ve Texas eyaletleri yüz tanıma teknolojisinin kullanılmasını sınırladı. Bu eyaletlerde şahsi izniniz olmadan kimse yüzünüzü etiketleyemez ve kim olduğunuzu başkalarıyla (polis dahil) paylaşamaz.

YENİ KAVRAM: BİYOMETRİK GİZLİLİK

Yüz tanıma teknolojisi nereden çıktı derseniz Facebook’un fotoğraf etiketleme özelliğinin halkı buna alıştırmak için paravan olarak kullanıldığını belirtelim. Yüz tanıma öncelikle internetten casusluk yapmak, terörizmle mücadele etmek ve elbette “şifre öldüğü için” geliştirildi.

ŞİFRE ÖLDÜ MÜ.?

Şu yazımda anlattığım gibi şifre öleli çok oldu. Siz vatandaş olarak anonim değilsiniz. Devletler, şirketler ve suçlular kim olduğunuzu biliyor. Sadece siz bu tarafların kişisel bilgilerinizle ne yaptığını ve nasıl para kazandığını bilmiyorsunuz. Daha acı olanı ise sizin kimliğiniz şeffafken şifrenizin anonim olması.

Şifrenin anonim olması ne demek.?

Şifrenizi kullanarak Facebook’a giren kişinin gerçekten siz olduğunu denetlemek için kimsenin kimlik kontrolü yapmaması demek.

Bu yüzden hackerlar ve bilgisayar virüsleri şifrenizi ele geçirirse banka hesabınızı boşaltabilir, Facebook’ta sizin adınıza paylaşımlarda bulunabilir veya özel hayatınızı ifşa edebilirler.

İKİ ADIMLI DOĞRULAMA

İşte bu yüzden Google, Facebook ve bankalar şifre girdiğiniz zaman telefonunuza SMS ile doğrulama kodu gönderiyor veya Kodmatik kullanıyor. Online bilgisayar oyunları da kimlik doğrulama uygulamaları kullanıyor veya doğrulama kodunu e-posta adresinize gönderiyor.

Ancak, bilgisayar korsanları bu yöntemi kolaylıkla aşabilirler. Dolayısıyla online mağazaların, e-ticaretin, PayPal ile iyzico gibi ödeme sistemlerinin yaygınlaşmasını istiyorsak ve Amazon, Alibaba ile eBay satışlarının artmasını istiyorsak bize biyometrik kimlik doğrulama teknolojileri lazım.

BU YÜZDEN TEMİZ VESİKALIK ÇEKTİRİYORSUNUZ

Biyometrik kontrol teknolojisi yıllardır polis tarafından kullanılıyor. Buna parmak izi almak diyoruz. Ayrıca, pasaport ve nüfus cüzdanı için fotoğraf çektirdiğiniz zaman da sizi tanımak için önce fotoğrafınıza bakıyorlar.

Facebook’un yaptığı tek şey insanları yüzünden tanıyan bir yazılım geliştirmek oldu. Facebook’un yüz analizi yapan yazılımlar için çok sayıda örneğe ihtiyacı vardı, yani çok sayıda insanın yüzünü görmesi gerekiyordu. Bu yüzden popüler yüz etiketleme özelliğini getirdi.

Aslında bu dünyanın en büyük istihbarat toplama teşebbüsüydü. Şimdi hepimizin yüzü Facebook, Google ve FBI veritabanında kayıtlı. Üstelik iPhone’lar ile yeni Android telefonlarda parmak izi ile telefon kilitleme ve güvenli online alışveriş yapma özelliği var.

PARMAK İZİMİZ KİMLERİN ELİNDE.?

Bütün bunlar online alışveriş yaparken kredi kartı bilgilerimizin çalınmasını önlemek veya telefonumuzu çalan kişinin online hesabımızla sanal marketlerde alışveriş yapmasını engellemek için gerekli. Ancak aynı zamanda devletlerin biyometrik gizliliğimizi koruması gerektiği anlamına geliyor.

Çünkü çoğumuzun hem parmak izi hem de fotoğrafları FBI’ın elinde bulunuyor. Üstelik bu bilgiler mafya ile teröristlerin eline geçerse sahte pasaportlara yüzümüzü basarak her türlü suçu işleyebilirler.

FACEBOOK TEXAS’DA MAHKEMELİK OLDU

2015 Nisan ayında bir Facebook kullanıcısı, Facebook’u Texas’taki Biyometrik Gizlilik Yasası’nı ihlal ettiği gerekçesiyle mahkemeye verdi.

Facebook kullanıcıların “yüz izlerini” gizlice ve onların iznini almadan kullanmakla suçlanıyor.

Licata-Facebook davası hem Facebook’un yüz tanıma teknolojisini nasıl kullanacağını belirleyecek hem de biyometrik gizlilik bağlamında yüz tanıma teknolojisinin nasıl kullanılacağına dair dünya devletlerine örnek olacak.

Aslında bizim vatandaşlarımız da yüz tanımayı izinsiz kullanan şirketlere kendi ülkelerinde dava açsa ve Twitter engellendiği için konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan hukukçularımız da onlara yardım etse harika olur. Çünkü Facebook Türk vatandaşlarının yüzlerini arşivlemeye devam ediyor.

YÜZ TANIMA TEKNOLOJİSİ NE KADAR BAŞARILI.?

Resimde gördüğünüz gibi Microsoft’un yüz tanıma teknolojisinin daha çok geliştirilmesi gerekiyor. (yaşımdan genç göstermeyi seviyorum tabii) Microsoft’un insanların yaşını yüzünden tanımak için resimdeki gibi bir oyun başlatmasının sebebi de buydu: Yüz tanıma yazılımı ne kadar çok kişinin yüzünü görürse o kadar iyi çalışacak.

Peki bunu neden yapıyorlar derseniz, e-ticarette online ödeme güvenliğini sağlamak ve kişilerin hesap bilgilerini çalan hırsızları önlemek için yapıyorlar. Tüm şirketlerin kişiyi yüzünden tanıyan biyometrik kimlik doğrulama sistemlerine ihtiyacı var.

Çünkü parmak izini yapay deri ile taklit etmek mümkün, ama insan yüzünü plastik maske takarak taklit etmek çok zor (Görevimiz Tehlike tarzı plastik maskeler yakın plan çekimde işe yaramaz. Başkasının maskesini taksanız bile yüz kemikleriniz farklı olduğu için yüzünüz farklı görünür.)

NE KADAR YAYGIN.?

Günümüzde Levent’te yürürken dijital billboardlar size henüz “Hoş geldiniz Hasan Bey, Signal’in yeni diş macununu denediniz mi.?” diye sormuyor; yani henüz sormuyor. Ancak Amerika’da polis yüzünüzü fişlemiş olabilir.

Polis, detektiflik büroları ve özel güvenlik birimleri Amerika’daki MOBESE kameralarını kullanarak yüzünüzü rahatlıkla kayda alıyor. Ardından bunları elindeki suçluların fotoğraflarıyla karşılaştırıyor. Amerikalıların 3’te birinin yüzü fişlenmiş bulunuyor.4

NE KADAR BECERİKLİ.?

Facebook ve Google da fotoğraf etiketleme ve otomatik fotoğraf yedekleme özelliği ile kullanıcılarının yüzünü devamlı fişliyor. (kilo alıp verdiğinizde, estetik yaptırdığınızda, sakal bıraktığınızda, yaşlandığınızda veya cinsiyet değiştirdiğinizde sistemin kafası karışmasın diye)

Kullanıcının biyometrik gizliliği açısından en büyük sıkıntı ise Facebook’ta yüz tanıma özelliğinin baştan açık olması. Bu özelliği kullanmak istemiyorsanız ayarlara gidip yüz tanımayı elle kapatmanız gerekiyor.

Google daha dürüst. Ayarlara gidip yüz tanımayı elle açıyorsunuz.

Avrupa Birliği gizlilik yasaları da kullanıcıyı izleyen sistemlerin varsayılan olarak kapalı gelmesini ve sadece kullanıcı isterse etkinleştirilmesini söylüyor. Öte yandan, Facebook ve Google’ın yüz tanıma özelliğinin FBI’ın yüz tanıma özelliğinden daha gelişmiş bir teknoloji olduğunu biliyoruz.

NE KADAR GELİŞMİŞ.?

Google’ın FaceNet algoritması insan yüzünü yüzde 99,63 doğruluk payıyla tanıyor. Facebook’un DeepFace algoritması da yüzde 97,25 doğruluk payıyla tanıyor. FBI’ın sistemi ise sadece yüzde 85 oranında başarılı oluyar.

Bunun sebebi, Facebook ve Google’ın elinde bilgisayarı eğitmek için kullanılacak daha çok fotoğraf olması. Yine de hemen sevinmeyin. FBI muhtemelen Facebook ve Google’ın insan yüzü arşivini kullanılıyor.

 

NASIL ÇALIŞIYOR.?

Facebook ve Google yüz tanıma sistemini fotoğraf etiketleme özelliğiyle resim toplayarak geliştiriyor.

Facebook buna “Etiket Önerileri” diyor ve sistemin nasıl çalıştığını şöyle açıklıyor:

“Şu an, bir algoritma kullanarak kişinin gözleri, burnu ve kulakları arasındaki mesafe gibi yüz özelliklerine göre benzersiz bir sayı (“şablon”) hesaplayan yüz tanıma yazılımını kullanıyoruz.

Bu şablon profil resimlerinize ve Facebook’ta etiketlenmiş olduğunuz fotoğraflara dayanır. Arkadaşlarınızın etiketlerini önererek fotoğrafları etiketlemenize yardımcı olmak için bu şablonları kullanırız.”

Facebook kişisel yüz şablonunuzu çıkardıktan sonra, Etiket Önerileri arkadaşlarınızın yüklediği fotoğrafları analiz ederek yüzünüzün bu fotoğraflarda olup olmadığına bakıyor. Algoritma yüzünüzü tanırsa Facebook, fotoğrafınızı paylaşan arkadaşa sizi resimde etiketlemesini öneriyor.

Kişiselleştirilmiş reklamlar için

Bugün müşteriye satış yapmanın yolu ona kendi ilgi alanları ve ihtiyaçlarına uygun kişiselleştirilmiş reklamlar göstermekten geçiyor. Yüz tanıma da kişiyi tanımak için şart.

 

FACEBOOK’TA 250 MİLYAR FOTOĞRAF VAR

Her ne kadar şirket tam rakam vermese de yapılan araştırmalar, dünyanın en büyük sosyal ağının elinde 250 milyar fotoğraf olduğunu gösteriyor ve her gün Facebook’a 350 milyon fotoğraf ekleniyor.!

Facebook yapay zeka araştırma laboratuarının baş mühendisi geçenlerde yaptığı açıklamada Facebook’un “Dünyadaki en büyük insan veri kümesine sahip olduğunu” söyledi.5

4 yıldır izinsiz kullanıyor

Bırakın FBI’ı, Facebook bu verileri sadece kendisi kullanarak ve başka şirketlere satarak büyük paralar kazanabilir.

Zaten yüz etiketleme önerilerini 2011’den beri kullanıcıya sormadan kullanıyor. (bu özellik varsayılan olarak açık geliyor)

Minnesota senatörü Al Franken işte bu yüzden konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve şunları söyledi: “Facebook dünyanın özel olarak saklanan en büyük yüz izi veritabanını yaratmış olabilir. Elbette kullanıcılara sormadan.”

 

AVRUPA’DA BÜYÜK GÜRÜLTÜ KOPARDI

Avrupa Birliği, vatandaşlarının kişisel verilerini ve biyometrik gizliliğini korumak konusunda Amerika’dan çok daha duyarlı davranıyor.

Bu nedenle Avrupalı düzenleyici otoriteler olaya müdahale etti ve Facebook da Etiket Önerileri’nin kullanımını AB ülkelerinde durduracağını söyledi. Ancak, 2012 yılında yaptığı açıklamanın devamında AB yasaları izin verirse etiketlemenin geri geleceğini de ekledi.6

ILLINOIS’DA ŞİRKETLER YAZILI İZİN ALIYOR

Bu konuda en hakkaniyetli yüz tanıma uygulaması Illinois eyaletinde. Illinois’da şirketler kullanıcılarına biyometrik verilerini toplamak istediklerini söylüyor.

Bu verileri neden topladıklarını ve biyometrik verileri ne kadar süreyle sakladıklarını da söylüyor (Darısı hükümet zoruyla vatandaşın telefon görüşmelerinin ses kaydını tutan GSM operatörlerinin başına).

Ardından, kullanıcılar şirketlere biyometrik verilerini toplamaları için yazılı izin veriyor ve sadece kullanıcı yazılı izin verirse bu veriler toplanabiliyor. İzne tabi olan veriler arasında yüz tanıma bilgileri de bulunuyor.

 

FACEBOOK TEXAS DAVASIYLA İLGİLİ SUSUYOR

Facebook davayla ilgili görüş bildirmedi, ama bu uygulama Avrupa’dan sonra Amerika’da da yüz tanımayı sınırlandırılabilir:

Hukuken son kullanıcı anlaşmaları “contract” (sözleşme, akit) kapsamına girmiyor. Çünkü EULA’larda tıpkı kredi kartı sözleşmesinde olduğu gibi kullanıcının yazılı imzası alınmıyor. Ayrıca Türkiye ve dünya yasalarında, sözleşmelerde taraflardan birinin aleyhine ve hakkaniyet ilkesine aykırı olan hükümler yer alamayacağı da belirtiliyor.

Kısacası “Bu yazılımı indirirsen, bu oyunu kurarsan, Facebook’a abone olursan kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsın” ifadesi yasal olarak geçerli olmayabilir. Özellikle de “Benim hizmetimi kullanırsan bana dava açamazsın, sadece avukatınla özel görüşme yapabilirsin” ifadesi, “kazanılmamış haklardan feragat edilemez” ilkesi gereğince kabul edilmeyebilir (Almanya, 2012’de Electronic Arts’ın kullanıcı sözleşmesini bu yüzden iptal etti).

 

KISACASI HAKKINIZI ARAYIN

Facebook ve diğer yazılım şirketleri bugüne kadar yasal boşluklardan yararlanarak istediklerini yaptılar. Ancak, şirketlerin kafasına göre kullanıcı sözleşmesi yazması ve yüz tanıma bilgilerini elde etmesi yasaklanırsa tatlı hayat bitecek. Bu durumda kullanıcının (ki buna şirketler de dahil) hakkını araması gerekiyor.

 

YÜZ TANIMA TEXAS’TA NEDEN YASAKLANDI.?

Yüz geometrisi gibi biyometrik kimlik doğrulama verileri insan yüzünü taklit etmek çok zor olduğu için önemli: İnsanın yüzünü gizlemesi zor ve bir başkasının yüzünüzü çalması daha da zor.

Ancak, sanal ortamda fotoğrafınızı kullanarak sahte nüfus cüzdanı çıkarıp suç işleyebilirler. Ayrıca yüzünüzü fişleyip dünyanın her yerinde sizi politik muhalif olarak gözetleyebilir, terörist diye iftira atabilirler.

Üstelik bunu yapmak için marketteki güvenlik kamerasını, şehirlerdeki MOBESE sistemlerini, hatta sıradan trafik kameralarını kullanmaları yeterli. Aslında kötü niyetli kişiler için akıllı telefonla fotoğrafınızı çekip Facebook’a koymanız bile yeterli.

 

TEXAS BU YÜZDEN YASAKLADI

Biyometrik yüz tanımanın ne kadar önemli bilgiler içerdiğini öngören bir öğretim üyesi sayesinde, Texas eyaleti daha 2001 yılında ticari kurumların biyometrik verileri toplamasını, depolamasını, satmasını ve kullanmasını sınırlayan bir yasa getirdi.

Ardından Illinois eyaleti de 2008 yılında Biyometrik Bilgi Gizliliği Yasası’nı çıkardı (BIPA). Ertesi yıl, Texas yeni teknolojileri kapsamak için kendi biyometrik gizlilik yasasının kapsamını yüz tanıma için genişletti.

Zamanında her iki yasayı da eyalet temsilcisi olarak meclise taşıyan Texas Eyalet Üniversitesi rektörü Brian McCall konuyu şöyle açıklıyor:

 “Yasalar nadiren bilimsel gelişmelerden önce gelir ve bu vakada yasaların ilgili teknoloji halk arasında yaygınlaşmadan önce güncellenmesi gerektiğini düşündüm. Pazarın kişisel olarak tanımlanabilir bilgileri nasıl kullanacağıyla ilgili kaygılarımız vardı.”

 

YA YÜZ TANIMA KULLANAN ŞİRKET SATILIRSA.?

Illinois’da yüz tanımanın izne tabii olmasının bir sebebi de bu: Pay By Touch şirketi eyaletteki süpermarket zincirine parmak iziyle ödeme yapılan kasalar yerleştirmişti.

Ardından bu şirket iflas etti ve satıldı. Peki, müşterilerin kredi kartı ve banka hesabına bağlı olan parmak izi verileri yeni şirketin eline geçince ne olacaktı?

Sonuçta kullanıcılar parmak izi verilerini kullanması için sadece Pay By Touch’a izin vermişti. Şimdi Türkiye’de bu tür bir şirkete parmak izi verilerinizi sunduğunuzu, ardından da bu şirketin yabancılara atıldığını düşünün.

PARMAK İZİNİZE NE OLACAK?

Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang. Halkın korkudan sokağa çıkmadığı bu hayalet şehir gerçek bir açık hava hapishanesi. Yoksa İstanbul da bunun altın kafes versiyonu mu olacak? Gezi olayları sizce neden oldu.?

 

BOŞ VER, NASIL OLSA DURDURAMAZSIN.!

Acaba? Son yıllarda konuyla ilgili yaptığım sohbetlerde bazı arkadaşlarımın sıkça iPhone’dan ve parmak iziyle sanal marketten alışveriş yapma özelliğinden söz ettiklerini duydum. Çoğu aynı şeyi söyledi: “Kozan nasıl olsa gözetliyorlar, verilerimizi kullanıyorlar. Aldırma, keyfine bak.”

En azından Illiniois ve Texas senatörlerinin ve Avrupa Birliği düzenleyici otoritelerinin böyle düşünmediğini biliyorum. Bence yasal haklarımızı sonuna kadar kullanarak şirketlerin keyfini davranmasını önlemeliyiz. Şurası kesin: Susarsak daha çok gözetleyecekler ama konuşursak gözetlemeleri zorlaşacak.

 

Facebook lobi yapıyor

Bildiğiniz gibi bu teknolojileri Amerika geliştiriyor ve Amerikan şirketleri de bütün dünyaya dayatıyor. O yüzden Amerikan yasaları bizim yasalarımızdan bir anlamda daha önemli. Öte yandan, Amerika’da yasa çıkaran senatörlere bağışta bulunup lobi yapmak da yasal.

Örneğin, Facebook’un lobi bütçesi 2009 yılında 207.878 dolardı ve 2014 yılında 9.340.000 dolar oldu.

Bu nedenle sivil toplum kuruluşlarının internette örgütlenmesi ve halkın sesini çıkarması gerekiyor. Yoksa yandaş politikacılar sermayeye hizmet edecek.

Ancak şirketler konuya farklı yaklaşıyor ve yüz tanıma ile e-ticaretin önündeki en büyük engellerden biri olan güvenli online ödeme sorununu ortadan kalkacağını düşünüyor.

Biyometrik yüz tanıma sayesinde daha çok müşteri kredi kartıyla alışveriş edecek diyorlar. Bu yüzden de insanların biyometrik bilgilerini koruyan yasalar çıkarmak konusunda susuyorlar. Çünkü bu işte büyük paralar dönüyor.

 

E-TİCARETTE YÜZ TANIMA

Apple’ın iPhone parmak iziyle alışveriş sistemi çoktan eskidi. Çünkü bu sistemi yakın gelecekte sahte deriyle aldatmak mümkün olabilir.

Oysa yüz tanıma şimdilik taklit edilemez bir sistem olarak online ödeme sistemlerinde büyük önem taşıyor.

Nitekim American Express giyilebilir teknolojilerden yararlanan, örneğin akıllı saat kullanan müşterilerine yüz tanıma özelliğiyle alışveriş desteği sunacak.

Şirketin yeni ödeme sistemleri geliştirdiği Ar-Ge laboratuarında çalışan EG Hızlı Prototip Üretim ekibi, mobil uygulamalar için özel bir yüz tanıma sistemi geliştirdi.

Bu sistemi kullanan müşteriler akıllı telefon ve tablette alışveriş ederken parmak izi yerine yüz tanıma yazılımıyla kimliklerini doğruluyor. Ancak sistem henüz beta aşamasında.

 

AKILLI TAKILAR

Günümüzde nesnelerin interneti akıllı saat ve fitness bilezikleri gibi akıllı takılarla yaygınlaşıyor. Akıllı takılarda da Starbucks’ta temassız ödeme gibi alışveriş seçenekleri sunuyor.

American Express bu bağlamda fitness bileziği üreticisi Jawbone’la anlaştı ve NFC özellikli bu akıllı bileziği kullanan müşterilerin temassız ödeme yapmasına izin veriyor.

Önümüzdeki üç yılda akıllı takıların, gözlük ekranların ve ekran özelliğine sahip Terminator görüşlü kontak lenslerin artırılmış gerçeklikle birlikte hızla yaygınlaşarak akıllı telefonların yerini alacağını görüyoruz. Bu nedenle temassız ödemenin e-ticaret için büyük bir pazar oluşturduğunu düşünebilirsiniz.

 

SIRADA VISA DESTEĞİ VAR

Evet, kredi kartı standartları şirketi VISA internette yüz tanıma ile güvenli alışveriş teknolojileri geliştirmek üzere 500 kişiyi işe alarak yeni bir ofis açtığını duyurdu.

En büyük rakibi MasterCard da ensesinde soluyor.

MasterCard e-ticaret online ödemelerinde yüz tanıma teknolojisi kullanmak için deneysel bir mobil uygulama geliştirdi ve bunu hem iOS cihazlarda hem de Android cihazlarda 14 bin farklı e-ticaret ödeme işlemiyle test etti.8

 

AKILLI TAKILAR VE YÜZ TANIMA İLE TEMASSIZ ÖDEME

Ve PayPal... PayPal daha da ileri giderek Londra’daki kullanıcılara mobil ödeme için yüz tanıma ile kimlik doğrulama uygulaması sunmaya başladı.

Local uygulaması aynı zamanda dijital asistan olarak çalışıyor ve kullanıcıların civarda PayPal ödemesine izin veren restoranlarla mağazaları da bulmasını sağlıyor.

 

ALİBABA’NIN GELİŞİ

Çin’in Amazon’a rakip e-ticaret devi Alibaba’nın bu yarışta geri kalacağını düşünmek yanlış olur. Alibaba’nın yüz tanıma ile kimlik doğrulamaya izin veren yeni mobil uygulamasını bizzat karizmatik başkanı Jack Ma tanıttı. Alipay departmanın geliştirdiği “Ödemek İçin Gülümse” uygulaması henüz beta aşamasında. Kısacası PayPal bu konuda rakiplerinden ileride bulunuyor.

Alibaba’nın Yüz Tanıma Sistemini Jack Ma Tanıttı.

 

YALNIZ MOBESE YASAL DEĞİL

E-ticarette güvenli alışverişe ve Facebook’ta fotoğraf etiketlemeye izin veren hizmetlerin bir yandan hayatımızı kolaylaştırmakla birlikte, diğer yandan da bizi gözetlemek için kullanıldığına dikkat etmemiz gerekiyor. Bu bağlamda Türkiye’deki MOBESE kameralarında yüz tanıma teknolojisi kullanılmasına geri dönebiliriz.

MOBESE kameraları trafik suçlarından teröristlere uzanan bir çizgide vatandaşın güvenliğini korumak için önemli bir hizmet görüyor, daha doğrusu böyle bir potansiyele sahip. Ancak bu kameraların kullanılması, özellikle de geçen yıl durdurulmuş olan yüz tanıma sistemi yasal olarak düzenlenmiş değil.

Sorun da burada zaten: Yüz tanıma sistemi kullanılsaydı güvenlik güçleri Ankara’daki canlı bombaları yakalayabilir miydi? Peki biz, güvenliğimizi sağlamak için şehirlerimizi açık hava hapishanesine dönüştürme riski bulunan MOBESE kamera sistemine izin vermeli miyiz.?

 

Paypal Yüz Tanıma İle Online Ödeme Uygulaması.

 

PERSON OF INTEREST DİZİSİ GERÇEK OLDU

Canlı bombaların MOBESE ile yakalanabileceği, ama kameralara entegre edilen yüz tanıma sisteminin ilgili polis kadroları işten çıkarıldığı için kullanılmadığı haberlerini okuduğum zaman ilk tepkim bu oldu:

Türkiye’de Person of Interest dizisinin kralı çekiliyordu.

Üstelik bu teknolojinin mutlaka MOBESE’ye entegre edilmesine gerek yok.

Örneğin Open Face açık kaynak yazılımını kullanarak siz de laptopunuzun web kamerasına veya işyerinizin güvenlik kamerasına yüz tanıma özelliği kazandırabilirsiniz. Hatta bunu yapan bir Türk firması da var: Ekin yüz tanıma sistemi.

Kredi kartınızı, telefon ve doğrulama kodunuzu çalsalar bile, yüz tanıma sayesinde siz olmadan alışveriş yapamazlar.

 

CİN ŞİŞEDEN ÇIKTI

Artık cin şişeden çıktı ve Pandora’nın kutusu açıldı. Bir daha da şişeye girmez: Yüz tanıma teknolojisi devletler ve şirketler tarafından biz istesek de istemesek de kullanılacak. Hatta Ankara’daki canlı bomba örneğinde olduğu gibi, yüz tanıma sisteminin can güvenliği açısından kullanılması gereken durumlar da var.

Örneğin Canon’un yeni kameralarında sadece yüz tanıma özelliği yok.

Aynı zamanda kişilerin vücut ısısını ve mimiklerini ölçen bir yazılım var.

Böylece FBI’ın arananlar listesinde olmayan bir kişinin bile suç işlemek üzere olduğunu yüzüne bakıp anlayabiliyorsunuz.

Kısacası Tom Cruise’un Azınlık Raporu filmi gerçek oldu ve dahası var: Yüz tanıma teknolojisi ile müşterinin bir ürünü satın alıp almayacağını da anlayabilirsiniz.

 

Alışveriş Yapan Siz Misiniz?

 

ÖYLEYSE NE YAPABİLİRİZ?

Bence MOBESE kameralarında, güvenlik kameralarında, web kameralarında ve özellikle de online ödeme sistemlerinde yüz tanımanın kullanılmasına izin vermeliyiz.

Bunun yasaklanması pratikte imkansız, çünkü bu teknoloji hayat kurtarıyor ve hırsızlığı önlüyor.

Ancak, Türkiye’de MOBESE kamerası ile yüz tanıma sistemlerini yasal mevzuat ile düzenlememiz gerekiyor. Devletin veya şirketlerin yüz izlerimizi kendi çıkarları için kafasına göre kullanmasına izin veremeyiz. Yüz tanıma teknolojisinin yasal sınırlarını çizmeliyiz.

 

KARIM BENİ ALDATIYOR

İşte size insanları cadı avından korumak için, onlara iftira atılmasını ve özel hayatlarının ifşa edilmesini önlemek için yüz tanımanın yasalarla düzenlenmesi gerektiğini gösteren klasik bir örnek:

Bir kişi polisle arası iyi olan bir detektif tutup karım beni aldatıyor diye kadını kameradan izlerse ne olacak? Eşi onu aldatıyor olsa bile mağdurun hakkını kim koruyacak? Peki, şirketinizdeki güvenlik kamerası kayıtlarını rakip şirket ele geçirse size ne olacak?

Öncelikle Türkiye’de şeffaf bir denetim mekanizması kurmalıyız. Ancak insanların kötü niyetli olabileceğini biliyoruz. Yüz tanıma teknolojisi çıkarcı kişiler tarafından kötüye kullanılabilir.

 

TEK ÇÖZÜM YAPAY ZEKA

Gelecekte bir gün yüz tanıma teknolojisini sadece yapay zekanın kullandığını düşünün. Öyle ki bir suçluyu yakalamak gerektiği zaman bunu yapay zeka yazılımı yapsın ve polise sadece suçlunun kim olduğunu söylesin. Ancak, insan kullanıcılar kişisel bilgilere gerekmedikçe erişemesin. Başbakan veya Mark Zuckerberg dahil kimse erişemesin.

Aynı şey e-ticarette yüz tanıma destekli biyometrik online ödeme sistemleri için de geçerli olmalı. Yapay zeka müşterilerin kim olduğunu bilmeli ama bu bilgileri gerekmedikçe kimseye açıklamamalı.

 

Bill Gates Neden Yapay Zekadan Korkuyor.?

 

KARA KUTU GİBİ SÜPER ZEKA

Bu ancak suçluları insandan daha iyi yakalayan, adil ve etik bir yapay zeka tarafından yapılabilir. Buna da süper zeka diyoruz. Korkarım, süper zeka gelene ve insanların birbirini sömürmesini engelleyene kadar acımasız bir gözetim dünyasında yaşayacağız. Altın kafes gibi konforlu bir yerde yaşasak bile, büyükşehirlerin Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang gibi açık hava hapishanesine dönüşeceği bir dünya olacak bu.

Önümüzdeki 30 yıl boyunca toplumda gözetimin gittikçe arttığını, ama 2045’ten itibaren süper zekanın bu sorunları çözmeye başladığını göreceğiz. Ancak süper zeka gerçekten bizi kurtaracak mı sorusunun cevabını merak ediyorsanız Profesör Nick Bostrom’la yaptığım süper zeka söyleşisini okuyabilirsiniz.

Yüz tanıma teknolojisi ile suçları, hastalıkları ve alışverişi önceden tespit etme

Not: Bu yazı Türkiye’de kişi hakları ve özgür internetin savunucusu değerli hocam Dr. Özgür Uçkan‘ın anısına adanmıştır.

 

1- http://mobil.zaman.com.tr/gundem_korkunc-skandal-canli-bombalari-mobeseden-tespit-edecek-yuz-tarama-sistemi-kapatilmis_2322682.html

2- http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/419624/Hukuksuz_goz.html

 

Ökkeş Bölükbaşı, İst. – Ağustos.2016 - okkesb61@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ --- okkesb@cagintek.com,

https://twitter.com/okkesb E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@gmail.com,

Ökkeş Bölükbaşı, İst. – Ağustos.2016 - okkesb61@gmail.com,

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP