Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
ŞİKECİLER VE DESTEKÇİLERİNE BOMBARDIMAN1967 Trabzonsporlular Derneği Başkanı Alaattin Hatayoğlu; Trabzonspor’un 2010- 2011 Şampiyonluğu Ve 3 Yıldır Devam Eden Şike Süreci Hakkında Önemli Açıklamalar Yaptı.ADALET EMEK HIRSIZLARI LEHİNDE Şike Yargı sürecinde İktidarın - Muhalefetin objektif olmadığını Trabzonspor un haklılığını görmezden geldiklerini, emek hırsızları lehine adaletsiz yaklaşımlarda bulundukları söyledi. İftar yemeğine katılan BİK başkanı Mehmet Atalay'a bakarak uzun bir konuşma yapan Hatayoğlu, tarafının Trabzonspor olduğunu, Trabzonspor’u temsil edemeyen kişileri dün olduğu gibi bugünde eleştiriyoruz, yarında eleştireceğiz, Bunu yapmayacak olsak ne işimiz var burada, derneği kapatır gider evimde otururum dedi. 3 Temmuz’da başlayan ve Trabzonspor’un gündemini 3 yıldır meşgul eden şike olayından bahsetti. 1967 Trabzonsporlular derneğinin her yıl geleneksel olarak düzenlemiş olduğu iftar programında katılım yoğundu. Trabzonspor’un eski başkan Mustafa Günaydın, eski asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu, eski yönetici Erdal Atalay, Ufuk Bozoğlu ve Temel Soyyiğit, basın ilan kurum başkanı Mehmet Atalay, Trabzonspor’un efsane futbolcusu Ali kemal Denizci, TFF yönetici Taylan Üner, TÜFAD başkanı Rıza Çavuşoğlu çok sayıda değerli bürokrat ve iş adamlarının ve basın mensuplarının katıldığı gecenin sunuculuğunu editör spor program yapımcısı Meyil Alim’in yaptığı Gecenin açılış konuşmasını 1967 Trabzonsporlular dernek başkanı Alaattin Hatayoğlu yaptı Geleneksel İftar (2014) Yemeğinde Başkan Hatayoğlu Esti Gürledi Şike Sürecini Akamete Uğratan Başbakan’dır Türkiye Cumhuriyeti başbakan, 3 Temmuz sürecinde Kırkpınar yağlı güreşleri organizasyonunda söylemiş olduğu “Şike yapan kurum ve kişiler birbirinden ayrılsın” sözlerinden sonra şike süreci başlamıştır. O dönemde Trabzonspor’un başkanına ve asbaşkanına şike operasyonu başlatıldı. Ancak şikeyi yapan kurum ve kişiler hakkında herhangi bir yaptırım olmadı. O dönemin Federasyon başkanı Mehmet Ali Aydınlar, yapılan operasyonlar ardından “bu işin içerisinde Trabzonspor’da varmış. Bu iş daha da çok uzayacak” söylemleriyle olayları manipüle etme yolunu izledi. Sportif anlamda şike yaptığı kanıtlanmış kulüplere hiçbir yaptırım olmazken Trabzonspor kulüp başkanları ve yöneticilerine operasyonlar düzenlenip Trabzonspor’u şike olayı içerisine dahil edilmeye çalışıldı. Bu olayların neticesinde Trabzonspor hem sportif yetkililer hem de yargı karşısında aklanıp temiz olduğu ortaya çıkmıştır. Fenerbahçe, Beşiktaş, Sivasspor ve Eskişehirspor kulüp başkanları, yöneticileri ve teknik heyetlerinin, şike yapmış olduğu somut olarak kanıtlanmışken halen Türk futbolunun başında bulunmaları Türk Futbolu için utanç verici bir durumdur. Avrupa’yı Her Anlamda Örnek Alıyoruz Avrupa’da adı şikeye karışan isimlere kendi ülkelerinde çalışmalarına izin verilmemesine rağmen transfer edilip Türkiye’de kulüplerin başlarına getirilip her birine görev verildi. Hector Coper, Daum, gibi isimler Avrupa’da futbol ve spor hayatından uzaklaştırılmasına rağmen Türkiye’de teknik direktörlük hayatlarına devam edebildiler. Bu utanç verici durum onların değil bizim ayıbımızdır.Türkiye’de Yargıtay, UEFA ve CAS tarafından şike yaptığı onaylanmış olan kişilerin halen Türk futbolu içerisinde aktif görev yapıyor olmaları Türkiye için büyük bir ayıptır.
Aziz yıldırım, Yıldırım Demirören gibi isimler şike olayının baş zanlıları olarak yargılanması gereken isimlerken bugün bir tanesi Türk Futbolunu yöneten isimdir.Yıldırım Demirören gibi şike yaptığı kesinleşmiş bir kulübün başkanı iken bugün Türk Futbolunun başında olması Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Futbolu adına utanç verici bir durumdur ve bu durum tarihin kara sayfalarında yerini mutlak ve mutlak alacaktır.
Şenol Güneş’in “Türkiye Cumhuriyetini yönetenlerin ve Türk futbolunu yönetenlerin adaletine inanmıyorum” sözlerinin gerçekliğinden bahsetti.Türk futbolu şu anda olmaması gereken bir noktadır ve bu durumun tek sorumlusu siyasettir.
Trabzonspor’un eski ve mevcut başkanın şike konusundaki yanlışlarından siyasete yakınlığından ve şike sürecinde izlenmesi gereken konulara da değindi.
Trabzonspor’un mevcut başkanı Hacıosmanoğlu’nun “başbakan şikeye karışmamıştır” sözünün şike ile mücadelesinde ne kadar samimiyetsiz olduğunun göstergesidir.Sadece taraftarın gazını almak için bulunduğu söylemlerle aslında şike sürecindeki tutumunun göstermelik olduğunu ifade etti.
Mahmut Uslu “Başbakan söz verdi Aziz yıldırım tutuklanmayacak yeniden yargılanacak” Şeytan lakaplı Rıdvan Dilmen “Şike sürecinde başbakan en büyük Fenerbahçelidir” UEFA genel sekreteri İnfantino “şike yapan takımları Türk hükümeti kurtarmak için olağanüstü çaba sarf etmektedir” bu söylemler Hacıosmanoğlu’na bir şey ifade etmiyor mu.?Kupamızı verdirmeyen başbakandır. Hacıosmanoğlu çok yürekli ise mahkeme kararı Yargıtay onayı, UEFA ceza kararı, CAS onayı, alıp başbakan’ın huzuruna çıkıp kupayı başkandan istemelidir…
Trabzonspor’un siyasetten uzak durması gerektiğini ve şike süreci kapsamında yapılması gerekenlerin bir an önce yapılması gerektiğini. Yüz binler, ya da milyonlar ile birlik ve beraberliği sağlayıp Türk Futbolunun temizlenmesi adına bir yürüyüşün en kısa zamanda yapılmasını dile getirerek konuşmasına son verdi.TS 1967 DERNEĞİ İFTARI - Temmuz,2014http://youtu.be/FB1Ll2WYs1Q
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Temmuz.2014 - okkesb@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com, https://twitter.com/okkesb –E.mail: okkesb61@gmail.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Temmuz.2014 - okkesb@gmail.com,
. |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP