KARADENİZDEN GÜNEBAKIŞ İSTANBUL’DAN ÇEKİLDİ
Bülent Şirin; Hergün işyerine, bayiden gazetesini alarak geliyordu. O gün gazeteyi eline alıp okuyamadığı için gözleri dolarak, ağlamamak için kendisini zor tuttu. Gazeteyi bayide bulamamak onu çok üzdü. Günebakış’ın İstanbul’dan bu şekilde birden bire çekilmesini yadırgadı... İşte buna bizde Ahde Vefa..! Derler….
GÜNEBAKIŞ, TAKA, KARADENİZ..!
Günebakış, Taka Ve Karadeniz Gazeteleri İstanbul’a Geldikleri Sırayla Geri Dönecekler.
Ökkeş Bölükbaşı, 5.Temmuz.2015 İstanbul
İstanbul ve Marmara bölgesinde yaşayan Trabzonlular ve Karadenizlilerin memleket hasretlerini hafifletmek ve memleketle olan bağlarını kuvvetlendirmek, nerelerde ne olup bittiği hakkında haberdar olmalarını sağlamak, İstanbul, Karadeniz arasında karşılıklı birbirlerine seslenmek hedefleri gibi toplumsal amaçları olmayıp olaya sadece ticari yaklaşmaları nedeniyle bu geriye dönüş istemeseler de gerçekleşecek.
Karadenizden Günebakış gazetesinin Tahsin usta (3 Yıl) ile başlayan İstanbul macerasında Bülent Gürkan (4 Yıl), ben Ökkeş Bölükbaşı (5 Yıl) ve son olarak Bülent Şirin (6 Yıl) tarafından yapılan İstanbul Temsilciliklerini değerlendirmek ve üzerinde konuşmak lazım.!
Sayın Ali Öztürk temsilcilik denilince ne anlıyor, ne bekliyor, İstanbul’da bir temsilciliğim olsun diye ne yapmış.?
Bizler (Tahsin Usta, Bülent Gürkan, Ökkeş Bölükbaşı, Burhan Akdağ, Zeki Gökçe ve Bülent Şirin) neler yaptık ve Gazete neden İstanbul’da kalamadı, yanlış bunun neresinde.? Düşünelim, konuşalım..
Temsilcilik Yok, Temsilci Var, Nasıl Oluyor Bu İş.?
Kurumsal olarak bir tek Bülent Gürkan dönemi var, o da Trabzonspor klüp dergisini de çıkarıyor olması nedeniyle ekibiyle (Aytekin Akay, Ökkeş Bölükbaşı) birlikte yapıyordu. Bunu dışında Karadenizden Günebakışın resmi bir temsilcilik olayı olmadı Marmara bölgesinde. Hepimiz bireysel olarak tırmaladık..!
Ancak önemli bir konuyu vurgulamadan geçmeyelim. Bu gazete İstanbul’da var olabildiyse temsilcilerin ne kadar katkısı varsa sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin ve onların başkanlarının katkıları daha fazlasıyladır, iki üç katıdır ve yadsınamaz.
Geçmişte Trabzon Dernekler Birliği olarak Tekin Küçükali’den, Nurettin Turan’dan bugün Trabzon Dernekleri Federasyonu Mustafa Demire kadar nice insanların katkı ve destek çabalarının karşılığını ve bunların hakkını Ali Öztürk ödeyemez.!
Hele; Tahsin Usta ile Hüseyin Ayaz; Karadenizden Günebakış’a verdikleri maddi, manevi destek kadar kendiişleriyle uğraşmadılar. Ben bu söylediklerimin doğrudan ve yakından, birfiil şahidiyim.!
Bu arkadaşlar maddi manevi desteklerini esirgemediler, onlar gövdeleriyle işin içinde oldular, bizler de işin ameleliğini yaptık.
Sayın Ali Öztürk bunların hangi birine ne diyebilecek.? İstanbul’a geleceğinde konuştuğu, görüştüğü kişilerle; Kapatırken, İstanbul’dan vazgeçerken konuştu mu, görüşlerini aldı mı, eski temsilcileriyle birlikte son temsilcisiyle temas etti mi.? YOK…
Bülent Şirin gözleri dolarak, ağlamamak için kendisini zor tutarak, gazeteyi bayide bulamayınca anladı ve Günebakış’ın İstanbul’dan çekildiğini basından öğrendi.. İşte buna bizde Ahde Vefa..! Derler….
Ancak bu işte ahde vefa aramamak lazım çünkü mal sahibi Ali Öztürk olaya ticari bakıyor ve zarar ediyorum diyerek kapatıyor.
Fakat gerçek bir gazetecilik vatandaşın haber alma hakkına yönelik sosyal bir proje olması açısından bakarsanız, kapatmamalıydı, çekilmemeliydi, yanlış yaptı. Bilsin ki bu yanlış ona Trabzon’da da zarar verecek…
Ökkeş Bölükbaşı, 5.Temmuz.2015 İstanbul
|