Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
PARALI EĞİTİME HAYIR.. Milli Eğitim Bakanlığı ve Barolar Şirketleşiyor Bakanlığın yeni müdürlerinin işletmecilikten gelmelerine dikkat çeken Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, 2 Aralık 2011 tarihli yazısında “Bazı kararlar sanki bakanlığın dışındaki bir kadro tarafından alınıyor, uygulamaya konuluyor” diyerek, bu tuhaf duruma bir soru işareti koydu. (bkz.www.ilk-kursun.com/haber/88595) Bakanlığın dışındaki o kadroyu çok anlattım. Eğitim piyasası kurma göreviyle yetkilendirilmiş. 2006 yılında 5544 sayılı yasayla kurulmuş, anaokulundan üniversiteye kadar bütün örgün ve yaygın eğitim kurumlarını yeniden yapılandırmakla görevli. MEB yerine ikame dilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı. İçinde on yabancı uyruklu uzman bulunan, SGK ve İş-Kur ile birlikte çalışan, Mesleki Yeterlilik Kurumu adında bir kurumdur sözü edilen kadro. Hatta bilgi edinme hakkımı kullanarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına elektronik mektupla sordum, bir ay sonra “her ne kadar 2006 yılında kurulan kurumumuzda ilgili yasaya göre on yabancı uyruklu uzman kadrosu açılmışsa da, kurumumuzda yabancı uyruklu uzman çalışmamaktadır” diyen bir cevap aldım. Tabii ki bu cevaba inanmadım. Eğitimin piyasaya devredilmesinde MEB’na verilen koordinatörlük işlevi adım adım tamamlanıyor. Yeni görevlerin tamamı o nedenle işletmeci mantığıyla geldi. Hatta bakanın bizzat kendisi eğitim kökenli değildir. Dinçer’in, “Ben eğitim enstitüsü mezunlarıyla çalışmak istemiyorum” demesi ondandır. Saygı Öztürk’ün soru işaretli bıraktığı kadro orada, Kavaklıdere’de SGK, İş-Kur, Mesleki Yeterlilik Kurumu binalarında, yan yana mavi-beyaz bayraklı üç binada harıl harıl eğitimi şirketleştiriyorlar. www.myk.gov.tr adresinden girilerek bugüne kadar neler yaptıklarına bakılabilir. Sertifikalı kurs nasıl işletilir, nasıl açılır, başvurusu nereye yapılır, 3 ayda ne kadar bilgi verilir, sertifikaların akreditasyonu nasıl yapılır, vs. eğitimler için açtıkları seminerler orada görülebilir. Açtıkları kursun eğitim seminerleri için para alıyorlar. Açılan her kursta onlara biz maaş ve gelir kaynağı yaratıyoruz. (Bkz.5544 sayılı yasa, Kurumun Gelirleri maddesi) Örneğin, şu anda İstanbul’da bazı baroların da katıldığı toplantıda İş-Kur ve Mesleki Yeterlilik Kurumu’dan onaylı “arabulucu hukukçu sertifikası” semineri var. Hukukçu (kadılık.!) kursları nasıl açılır, bunun eğitimi veriliyor. Bu seminere işadamları (işletmeciler) ve bazı barolar davet edildi. Çünkü barolara, sus payı, pastadan pay düşecek şekilde paralı hukuk kursları açtırılacak. Yani, barolar hukukçu sertifikası veren şirketlere dönüşecek. İstanbul Barosu başkanı ve avukatlar o seminer toplantısını bizzat içeri girerek protesto ettiler. Fakat doğru hedefi gösteremediler. Bu semineri veren Mesleki Yeterlilik Kurumu adlı merkezi göstermeleri gerekirdi. Oysa aylar önce İstanbul Barosu’na Mesleki Yeterlilik Kurumu hakkında bilgi vermiştim. Diyecekleri Şuydu: -Hukuk fakültelerine alternatif kurslar açılamaz.! -Hukuk eğitimi piyasaya devredilemez.! Sömürgeci eğitim şirketlerine hayır.! -Fakülte yerine 3 aylık kurslarda hukuk öğrenilemez.! -Hukuk Eğitimini piyasaya veren 5544 sayılı yasa kaldırılsın, Mesleki Yeterlilik Kurumu kapansın.! -Türkiye bir hukuk devletidir, Türkiye şirketler devleti olamaz.! Adım adım, Hukuk fakülteleri ve Siyasal Bilgiler fakülteleri piyasaya atılarak berhava ediliyor. Sadrazam Hüseyin Avni Doğan Paşa’nın kurduğu Mülkiye Mektebi -1859 tarihe karışacak. İngilizlerin oyuncağı Abdülmecit’e rağmen kurulmuştur. Mülkiye’nin kuruluş amacı “Osmanlı bürokrasisini gayri Müslim tasallutundan kurtarmak” tı. Mülkiye marşındaki “ey vatan gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz” onu anlatır. Mustafa Kemal, onun yolunda yürümüş bir Doğan Bey’dir.! Bugün Mülkiye Mektebinin kuruluş amacı ortadan kalkmış olmalı ki hukuk eğitimi 1859 öncesine döndürülebiliyor. Abdülmecit kutlamaları ile Mülkiye’nin berhava edilmesinin zamanlaması tesadüf değildir. Alternatif panellerle Hüseyin Avni Doğan Paşa anılmalıdır. Osmanlı’ya Sevr’i hazırlayanlar onun adından bile korkardı, bize de onu yaşatmak düşer. Saygı Öztürk’ün adı geçen yazısında en önemli saptaması şudur: “Büyük kadro harekâtıyla eğitimin hafızası yok ediliyor, bir dönem kapatılıyor.” Çünkü artık şirketlere para kazandıran, paran kadar eğitim sistemi geliyor. Bakınız, patır patır EST - Eğitim Sağlık Turizm şirketleri, SST - Spor Sağlık Turizm şirketleri kuruluyor. MEB içerisinde yeni kurulan Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü bu görevle kurulmuştur; Mesleki Yeterlilik Kurumu ve İş-Kur ile birlikte çalışmaktadır. Açılacak olan sertifikalı kurslar buraya bağlanacaktır. Eğitim Bakanlığı artık şirketlerin koordinatörü haline getirilmiştir. MEB, doğrudan Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun emrindedir ve kararlar orada alınmaktadır. Saygı Öztürk’e, barolara ve halkımıza arz ederim. Mahiye Morgül -10.12.2011 http://www.medyagunebakis.com/-http://www.tdfajans.com/ TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda; Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.! Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa; Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. * * * * * * * * * TEK YOL DEVRİM.! YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.! Yaşasın Halkların Kardeşliği.! KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.! ÜLKÜMÜZ, TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.! |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP