MİLLETİN ŞANLI DİRENİŞ GÖSTERİLERİ
Sivil Toplum Kuruluşları Da, Darbecilere Tepkilerin Dile
Getirilmesi İçin Vatandaşı Taksim Meydanı'na Davet Etti.
Taksim'de buluşma için çağrısı yapan İstanbul'daki
Kahramanmaraş Dernekleri Taksim Heykeli Önünde Toplanarak Basın Açıklaması
Yaptılar.
Hükümete Karşı Darbe Girişiminde Bulunan FETÖ Mensubu
Askerler, Vatandaşı Ve Devlet Kurumların Alçakça Hedef Alan Eylemler
Gerçekleştirdi.
Vatandaşın
çığ gibi tepki gösterdiği ve sokaklara dökülerek durdurduğu
darbeciler tek tek teslim oldu.
Meydanları Bırakmama Çağrısı Yapan STK'lar, Halkı Taksim'e
Davet Etti....
FETÖ'cü askerlerin darbe
girişimi vatansever polis, asker ve sokaklara dökülen milyonlarca halkın dik
duruşu ile püskürtülse de tehlike henüz geçmiş değil.
Özellikle Gölcük Donanma
Komutanlığı, Malatya 7 Ana Jet Üssü Komutanlığı ve 2. Ordu'daki FETÖ'cüler
henüz tam olarak tasfiye edilmedi.
Her an yeni bir kalkışma
söz konusu ve Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık kaynakları vatandaşların
sokakları terk etmemesi gerektiğini söylüyor.
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Temmuz.2016 – okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,-okkesb@gmail.com,
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Temmuz.2016 –
okkesb61@gmail.com,
İSMAİL TÜRÜT'TEN DARBE ŞARKISI
https://youtu.be/iSzUauEHVwA
15 TEMMUZ EMPERYAL DARBESİNE HALK
TOKADI
Türkiye`de,
15 Temmuz 2016 gecesinde, TSK içerisinde örgütlenmiş kriptocu FETÖ - Fethullah
Gülen Terör Örgütüne mensup olduğu anlaşılan orta kademelerdeki bir grup
muvazzaf askerin Cumhurbaşkanı RTE başta olmak üzere hükümeti devirerek
yönetime el koymak maksadıyla darbe girişiminde bulunulmuştur.
Bu darbe girişiminde, her ne kadar Diyarbakır, İncirlik, Ankara
ve İzmir gibi bir dizi yerlerin mahallî düzeyde askeri üs olarak kullanılmış
olunsa da, esasen Ankara ve İstanbul illeri tercih edilmiştir.
FETÖ`nün
amaçlarını gerçekleştirmek uğruna giriştiği darbe ile; Cumhurbaşkanı Erdoğan`ı
öldürme teşebbüsünde bulunmuş, Başbakan Yıldırım`ın konvoyu taranmış,
Genelkurmay, MİT ve emniyet binalarında çatışmalar yaşanmış, Külliye ve
TBMM`ye bombalar yağdırılmış, köprüler trafiğe kapatılmış, hava alanları,
TÜRKSAT, TRT ile İBB gibi birçok kamu ve sivil kuruluşlar işgal edilmeye
çalışılmış ve en önemlisi de darbeyi protesto etmek üzere meydanlara koşan halk
üzerine ağır silahlarla taranarak vahşice katledilmiştir.
Darbe girişiminin
duyulmasının ardında Cumhurbaşkanı RTE ile siyasi partiler ve Hükümet, açıkça
darbeye karşı olduklarını ilan edip halkı meydanlara davet ettiler.
Demokrasi ve Cumhuriyetin ilkelerinin korunması gerektiğini söyleyen CHP ve
ilkesel olarak bütün darbelere karşı olduklarını kamuoyuna aktaran HDP ise
teorik olarak darbeye karşı olduklarını açıkladılar.
Öte
taraftan medya kuruluşları, ittifak halinde darbe girişimine karşı bir duruş
sergileyerek halkın darbeye karşı kolektif bilinç ve toplumsal ittifakın
oluşmasına aracılık etmiş ve en nihayetinde halk, Türkiye`nin her yerinde
darbeye karşı sivil bir direniş ve haykırış örneğini sergiledi.
Uzun süren bu gecenin sabahında halkın direnişi ve diğer
kurumlar arasındaki işbirliği sayesinde darbe girişimi akamete uğratıldı.
Bir
haftayı geride bıraktığımız mezkûr darbe girişiminin arka planında kimlerin
bulunduğu, nihai amaçlarının ne olduğu, neden başarılı olamadıkları ve bundan
sonra nelerin yaşanabileceği hususları ise kamuoyunda ve TV`lerde yoğun bir
şekilde tartışılmaya başlanmış ve ortaya çıkan yeni görüntü, video ve
bilgi-belgeler ışığında bütün canlılığıyla tartışmalar devam etmektedir.
Darbenin yaşandığı ilk geceden
bugüne millet, istikbal ve istiklali için coşkun bir sel gibi bütün kritik
noktalara koşmuş ve muhtemel darbe olasılıklarına karşı meydanlarda nöbet
etmeye devam etmektedir. Mitolojik bir ifadeyle Zühre bardağından boşalırcasına
sokağa dökülen halk, emperyalist yerel işbirlikçi darbecilerin karşısında
izzetli ve anlamlı bir duruş sergileyerek var olma mücadelesini sürdürmektedir.
Vaziyet, asrın tahakkümcü ve sömürgeci emperyal güçlere karşı
entelektüel kolektif geleneksel aklın gür sedasının zaferidir.
Bu
aklın menbağı, tarihtir, hafızadır ve en nihayetinde masumiyet ve mazlumiyetini
bütün soyut-somut uzuvlarıyla hisseden Müslüman halkların çağrısından ve
haliyle ezilmişliğinden gelir. Halk, umutlarını yeşermek için akli selim ile
ay-altı âlemi fesada uğratan bozguncuları bertaraf ederken duygusal
tepkimeleriyle yerden/ay-altı âlemden göğe/ay-üstü âleme ışık hızıyla
yükseldiği, yüceldiği bir zaman ve mekânda bir araya geldiler.
16 Temmuz sabahıyla halk, zifiri karanlığın ihata ettiği
endişelerin yerini nasıl aydınlığa bıraktığını tecrübeyle gözlemlediler.
Bu
nedenle 15 Temmuz darbe girişimi, aydınlık söylemin karanlık nifak ve ittifakın
nasıl alacakaranlığa gömüldüğünün bir başlangıcıdır.
Aynı
şekilde 15 Temmuz, bir taraftan Türkiye tarihinin en karanlık gecesi olarak
adlandırılabilecek bir tarih ve bir taraftan da simetrik olarak Türkiye`nin
dönüşüm ve gelişiminin tarihsel kavşağının sembolü olmaya gebedir.
Öte yandan 15 Temmuz darbe
girişimi, milletin meydanlarda şanlı ve izzetli direnişini içselleştirmeyen
pozitivist materyalist düzlemin pragmatist eklektik savunucularının savlarının
yeknesak olduğu bir sembolizmi de ihtiva eder.
Bu
halkı sürü psikolojisi veya afyonlaştırılmış kitle sürüsü şeklinde tanımlayan
fantastik akımların ve “taşıma suyla değirmeni döndürmeye” çalışarak toplum
inşa etme gayretinde olan sol-komün tandanslı ideolojik-politik hareketlerin
savlarının sac ayaksız kaldığı bir dönemin adıdır 15 Temmuz.
Öyle ki haysiyet ve hissiyat cellatları, halkın darbe
karşısındaki izzetli duruş ve haykırışını adeta alaya alarak darbe girişimini
bir senaryo, bir tiyatro olduğunu ileri sürerek darbe cenahının girişiminin
berkemal olması için çanak tutmayı tercih ettiler.
Ancak
işin vahim kısmı, halkın meydanlarda canları pahasına bedenlerini askeri
araçlara siper ederlerken mezalimi, azınlık marjinal ve çarpık demokrasi
anlayışına sahip bu çevrenin ATM ve marketlerin önlerinde sıra sıra kuyruklar
oluşturmasıdır.
Bu
çevrelerin kahir ekseriyetinin kendilerini konumlandırıp varlık teloslarını
anlamlandırdıkları komünist dünya kavrayışları, pozitivist materyalist mefkûrenin
bağırsaklarını temizleme görevini ifa ettiğinden var oluşlarının karşıt sebebi
olarak görülen (!) emperyalist sisteme hizmet ediyor.
Bu
bakımdan eğer bir tiyatro veya senaryodan söz edilecek ise o da tarihsel süreç
ve gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda “komünist parti manifestosunun”
kurgusal bir senaryo işlevine hizmet ettiğini söylemek pek ala mümkündür.
Öyle ki mezkûr kesim, bilhassa da İslâmî cenah karşısında
küresel ölçekte emperyalizmin emellerine çanak tutmasıyla, kendilerini ifşa
etmişlerdir.
Ayrıca
halkın darbe girişiminin bertaraf etmesini spekülatif yaklaşımlar
sergileyenlerin iddiaları analitik düzlemde ve sonuçlarıyla birlikte tahlil
edildiğinde 15 Temmuz, özelde FETÖ darbe girişimi şeklinde görülse de, küresel
vetirede bir emperyal sistemin hizmetine duçar olmuş bir zihniyetin darbe
girişimidir.
Sonuç olarak 15
Temmuz darbesi girişiminde bulunan mihraklar, halkın devrimiyle püskürtülerek
post modern bir tokat yemişlerdir.
Millet,
evlerine çekilerek nesne olmayı değil, özne olmayı tercih ederek kendi kaderini
belirleme gayretine girmiş ve bundan sonraki süreç ise hükümet ve diğer siyasi
parti ile sivil toplum örgütleri başta olmak üzere kurumların vazifesidir.
Osmanlı
padişahlarının üçte ikisinin darbe ile tahtan indirildiği ve cumhuriyet sonrası
çok partili sistemle birlikte neredeyse on yılda bir darbelerin gerçekleştiği
de göz önünde bulundurulduğunda darbeciliğin bir virüs gibi olduğu tekrardan
anlaşılmış ve bunun bir an önce üreme ortamının kökten yok edilmesi için ortak
ve siyasal akıl yoluyla devlet hiyerarşisinden çıkaracak yöntem ve siyaset
geleneği geliştirilmelidir.
Siracettin Aslan /
doğruhaber
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul –Temmuz.2016 – okkesb61@gmail.com,http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,
BİR GECEDE NELER ÖĞRENDİK.?
Öğrenmenin yaşı yoktur.! CB -
Cumhurbaşkanı Sayesinde, Bir Gecede Neler Öğrendik.?
*Öğrendik ki, sivil
halk zarar görmesin ve karışmasın diye sabaha karşı yapılan darbe, insanların
sokağa dökülebilmesi için gece yapılabiliyor muş.!
* Öğrendik ki,
binlerce subayın olduğu ordumuz 20-30 sözde Fethullahçı subayı içlerinde
eritememiş.!
* Öğrendik ki,
ordumuzun 3 tane F16'sı, 5 tane helikopteri, 20 tane de tankı varmış.!
* Öğrendik ki, bu
20-30 subay darbe yaparken, diğer binlercesi pokemon oynuyorlarmış.!
*
Öğrendik ki, binlerce subay, uçaklarımızla, tanklarımızla bu azınlığa engel
olamıyormuş. Siviller gerekiyormuş.!
*Öğrendik ki bu
sivil kurtarıcılar da zaten hazır olup böyle bir yardım çağrısını
bekliyorlarmış.!
* Öğrendik ki,
meclis bombalanabiliyor, ama CB sarayı bombalanamıyormuş.!
* Öğrendik ki, CB
Marmaris'ten çıkmadan önce kaldığı yer bombalanamıyormuş. Çıkması
bekleniyormuş.!
* Öğrendik ki,
Atatürk Hava Limanına sivil uçak indirmeyen darbeciler, CB uçağına engel
olamıyormuş.!
*
Öğrendik ki, jetler CB uçağını havada taciz edebiliyor, ama askeri havaalanına
indiremiyormuş.!
*Öğrendik ki
F16 uçağı ile havada,Tank ve zırhlı taşıyıcıları ile karada her türlü donanıma
sahip TSK, MP 5 li polislerle başa çıkamayıp donlarına kadar soyulup derdest
edilebiliyormuş.!
* Öğrendik ki, Genel
Kurmay Başkanını esir alıp, CB'nı alamıyorlarmış.!
*Öğrendik ki , Hava
Kuvvetleri komutanı ve etrafı moda deniz kulübünden helikopterle alınabilir ama
CB'nı Marmaris de ki otelden alınacak dakiklik gösterilemeyebiliniyormuş.!
*
Öğrendik ki, polisimiz bu işi askerimizden daha iyi biliyormuş.!
* Öğrendik ki, CB
isteyince sokağa çıkılabiliyor, protesto edilebiliyor, hatta asker
dövülebiliyormuş.!
* Öğrendik ki, CB
isteyince silahlının karşısına sivil sürülebiliyormuş.!
* Öğrendik ki, bazı
hırslar için vatandaşın, polisin ve askerin canının önemi yokmuş.200 insanımız
ölebilir 1500 kadarı da yaralanabilirmiş.!
* Öğrendik ki,
yakalanan darbeciler tebessüm edebiliyormuş.!
*
Öğrendik ki, dilimizde kalkışma diye bir sözcük varmış.!
* Öğrendik ki,
medyamız TRT ve Doğan grubundan ibaretmiş.Bunları ele geçirmek içinde bir
tim adedi asker bile fazla imiş.!
*Öğrendik ki
darbe nin metni okunurken diğer TV kanallarından CB nının konuşma fonu oluşturması
daha etkileyici oluyormuş.!
*
Öğrendik ki, bu durumda interneti kesmek gerekmiyormuş.!
*Öğrendik
ki;Silahsız halk tarafından gösteri ler şeklinde yapılan GEZİ olaylarının
bastırılmasında haftalarca alana hakim olamayan polisimiz kazandığı engin
deneyimle silahlı bir darbe teşebbüsünü 10 saatte bastırıp asileri
yakalayabiliyormuş.!
*
Öğrendik ki, darbe yapınca köprülerin bir yönünü kesmek yeterliymiş.!
* Öğrendik ki, TV'de
okuttukları metinde demokratik ve laik Türkiye dediklerine göre
Fethullahcılar laikmiş.!
* Öğrendik ki TSK
nın itibarsızlaştırılması için askerlerin donlarına kadar soyulması yeterli
oluyormuş..yeniden dizayn edilebilir hale gelebiliyormuş.!
*Öğrendik
ki, kırk katır Amerikan destekli Fethullahcı darbe, Kırk satır başkanlık
sistemiymiş.!
Peyami
SUNGUR, İstanbul – Temmuz.2016 – robbe@ttmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ -
okkesb@turkfreezone.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, -okkesb@telmar.net,
Peyami
SUNGUR, İstanbul – Temmuz.2016 – robbe@ttmail.com,
|