HÜSEYİN AYAZ'A ESKİ VEKALETLE, YÖNETİMDEN HABERSİZ,
İHTARNAME
HÜSEYİN AYAZ; BÜTÜN TEHDİTLERE HODRİ MEYDAN
DEDİ.!
YÖNETİM KURULU KARARI OLMADAN İHTARNAME
TEBLİGATI GÖNDERME TALİMATINI KİM VERDİ.?
TDF - Trabzon Dernekleri Federasyonu
Yönetimi;
Hüseyin Ayaz'a *-* SEN TRABZON ADIYLA,
TRABZON'A ÇALIŞMA.! SEN ÇALIŞIRSAN BİZİM AÇIKLARIMIZ BELLİ OLUYOR*-* DEMEK İSTİYOR.
TDF-Trabzon Dernekleri Federasyonu'nun KOFTİDEN
YAPTIKLARI; KARADENİZ FIKRALARI GİBİ.!
GARİP AMA GERÇEK; ŞAKA GİBİ... TDF-Trabzon Dernekleri Federasyonu; İHTARNAME ÇEKMEK İÇİN; Hüseyin Ayaz'ın
VERDİĞİ VEKALETLE Hüseyin Ayaz'a TEBLİGAT GÖNDERDİ.!
Trabzon Dernekleri Federasyonu;
Hüseyin Ayaz'a Diyor ki...
Eyy Hüseyin Ayaz;
*-* Sen Trabzon Adıyla, TV kanallarına Çıkıp,
Trabzon'un Tarihini Profesörlere Anlattırdın, Bizim Hala Yanlış Tarihte Kutlama
Yaptığımız Ortaya Çıktı.
*-* Sen Trabzon Adıyla, Trabzonlular İçin
Çalışırsan, Bizim Çalışmadığımız Anlaşılacak.
*-* Sen Trabzon Adıyla, Fatih Sultan
Mehmet'e Dua Edersen, Bizim Dua Etmediğimiz Belli Olacak.
*-* Yapma, Çalışma. Seni Trabzon Adına Çalışmaktan
Men Ediyoruz. Sen Trabzon Sivil Toplum Kuruluşları Adıyla, Sivil ve Gönüllü
Olarak Çalışınca, Bizim Resmen Siyasetin Arka Bahçesi Olduğumuz Daha Çok
Anlaşılır Oldu.-*-
TDF; SİYASETİN ARKA BAÇESİ OLMANIN
RAHATLIĞIYLA KANUN ve NİZAMI KENDİLERİNE GÖRE BELİRLİYOR.!
15.Ağustos.1461 de TRABZONU FETHEDEN FATİH
SULTAN MEHMET HAN İÇİN OKUNAN HATMİ ŞERİFLERİN DUASININ KABRİ BAŞINDA YAPILDIĞI
ANDA, TDF DEN HÜSEYİN AYAZA SEN DUA EDEMEZSİN İHTARNAMESİ TEBLİĞ EDİLDİ.
HÜSEYİN AYAZ; BÜTÜN TEHDİTLERE HODRİ MEYDAN
DEDİ.!
TDF YÖNETİMİ HESAP
VERMİYOR, HESAP VERMEKTEN KAÇIYOR.!
TDF NE YAPMAK İSTEDİĞİNİ, NE YAPACAĞINI BİLMİYOR.!
TDB
- Trabzon Dernekler Birliği döneminden ve TDF'nun kuruluşundan bu yana başkan
vekili olarak görev yapan Hüseyin Ayaz'a ihtarname tebligatı gönderenler için Sonun
başlangıcı.
Trabzon
sivil Toplum Kuruluşlarının faaliyetlerine kısıtlama getirmeye çalışan TDF-Trabzon
dernekleri federasyonu;
Açtığı
davaları kaybetmesine rağmen bıkmadan, usanmadan dava açmaya, tehdit etmeye,
tebligat göndermeye devam ediyor. Federasyonun paralarını boş işlere harcıyorlar.
Derneklerin
çatı kuruluşuyum diye faaliyet yapmadan önce gerçekleştirdikleri ayıplı,
hukuksuz kongreyi yenilesinler.!
HÜSEYİN AYAZ'IN KAMUOYUNA BASIN AÇIKLAMASI
TRABZON DERNEKLERİ FEDERASYONU YÖNETİM KURULU
ÜYELERİNE
Konu: Gaziosmanpaşa 1. Noter kanalıyla tarafıma gönderilen 17 Ağustos 2018
tarih, 15 636 sayılı ihtar tebligatınız
TRABZON DERNEKLERİ
FEDERASYONU
YÖNETİM, DENETİM, DİSİPLİN KURULLARI ÜYELERİNİN DİKKATİNE;
Bilindiği
gibi Başkan Vekili olduğum Trabzon Dernekleri Federasyonundan 17.03.2016
tarihinde kurumun tüm organlarından istifa ederek dilekçemi kurumun o
zamanki genel sekreterine imza karşılığı teslim etmiştim.
Öncelikle istifa dilekçemde
olmak üzere daha sonraları kuruma ve yönetim kurulu üyelerine, bir çok resmi
yazımda kurumdan istifa ettiğim tarihten önce federasyon adına resmi kurum ve
şahıslara vermiş olduğum tüm vekalet, yetki ve taahhüt beyanların bundan böyle
tamamının geçersiz olduğunu bildirmiştim. Daha sonra TDF yönetim kurulu kararı
alarak istifamın kabul edildiği resmi yazıyla tarafıma bildirildi.
Kurumda görev aldığım dönemde
Gaziosmanpasa 4. noterliğinde Mustafa Demir ile birlikte kurum adına dava
açması için 20 Mart 2013 tarihinde Av. Ayhan Örenel'e vermiş olduğumuz
vekaletname kullanılarak 17 Ağustos 2018 tarihli Gaziosmanpaşa 1. Noter
kanalıyla tarafıma çekilen ihtar tebligatını almış bulunmaktayım.
Öncelikle bilinmelidir ki
1-Kurumun sorumlu yönetim kurulu üyelerinin imzalı kararı olmadan, kişi
veya kişilere resmi yetki verilmeden böyle bir kararın alınması 2- 17 Mart 2016
tarihinde istifa etmiş, kurumda hiç bir yetkisi kalmamış Hüseyin Ayaz ile
birlikte 27 Mayısta 2018 tarihinde kurumun genel kurulu sonrasında TDF den
ve yönetim kurulundan ayrılan, hiç bir resmi organında yer almayan, dolaysıyla
kurum adına tüm yetkileri düşmüş olan Mustafa Demir'in verdikleri
vekaletnameyi kullanarak bu yola girilmesi ahlaken ne kadar doğru
olduğunu etik olup olmadığını kamuoyuna bırakıyorum.3-ayrıca bu yola
girenin kim veya kimler olduğunun da ortaya çıkması gerektiğine
inanıyorum.
SÖYLEMEK VE BELİRTMEK
İSTERİM Kİ;
Eğer
bu ihtarnameyi siz Yönetim kurulu üyeleri olarak bilginiz ve izniniz
dahilinde tarafıma gönderdiyseniz, bunun resmi yolu kurumun Yönetim kurulu
üyelerinin konu hakkında imzalı ihtar çekme, dava açma kararı alınarak bunun
fotokopi örneği ile birlikte yönetim kurulu kararıyla yetki verilen kişi veya
kişilerin kendileri veya vekil edecekleri Avukat vasıtasıyla dava açmalarıyla
resmiyet kazandırarak olur.
Keza görülecek mahkeme
ve davalar sonunda, ihtarnamede iddia edildiği gibi kurumunuzun
temsilcisi gibi davranarak, Federasyonun ismini yada logosunu kullanarak
faaliyetler yaptığım ve bu faaliyetlerden çıkar sağlamış olduğum şeklinde
suçlu bulunursam, cezamı çeker bedelini öderim. Fakat bilinmelidir ki
aksi ispat olunursa karşı dava açma hakkımı sonuna kadar kullanacağımı
ve resmi muhatabımı mevcut yönetim kurulunuzu alacağım hususudur.
Ayrıca konuyla ilgili
olarak aydınlanmanız açısından sizlerle paylaşmak isterim ki kurumun geçmişteki
yönetim kurulu bu işlerin resmi olarak nasıl yapıldığına dair örnekleri vardır.
Federasyonun karar Defterinin 43. sayfasındaki 22 Kasım 2012 tarih, 9 nolu
kararı ile 06-0032013 tarih 48.sayfa 12 nolu kararın 2. maddesinde
mevcuttur.
Av. Ayhan Örenel şayet Kurumun
yetkili, sorumlu yönetim kurulu üyelerinin karar almadan kendisine yetki
ve tarafımca bu suçları işlendiğine dair deliller verilmeden,
var olan eski bir vekaletname ile kurum adına bir işlem yaparak tarafıma ihtar
çekilmesi yoluna gittiyse bunun hesabının mutlaka kendisinden sorulması
gerekir. Ayrıca bununda etik olup olmadığı avukat beyin takdirinden çok
sizlerin takdirine bırakıyorum. Siz yönetim kuruluna tavsiyem Cumhuriyet
savcılıklarına suç duyurusunda bulunmanız ayrıca başkaca benzeri işlere
bulaşıp bulaşmadığının araştırılmasını istemenizdir.
Konu hakkında Yönetim
kurulunun imzalı kararı olmadan bu yola başvuran yönetim Kurulu üyesi
veya üyeleri var ise bu kişi veya kişilere de bunun hesabı sorulmalıdır.
Yada Kurumun yetkili yönetim kurulu dururken, kendisinin vekil olduğu eski
vekaletnameye dayanarak iddia ettiği suçların işlendiğine dair elinde hiç
bir kanıt yokken böyle bir yönlendirme yada talimatıyla
yola çıkılmış ise, kurumun yönetim kurulu olarak bilmenizi isterim ki, söz
konusu bu şahıs geçmiş yıllarda kurumun gerek başkan vekili olduğu
dönemde, gerekse genel Başkanı olduğu dönemlerde, kurumdan ayrılarak
başkaca oluşumlar içine girenler için, o dönemin yönetim kurulları
olarak bizlere ; Ben akademik kariyer yapmış, mahkemelerde bilirkişilik yapan
titri yüksek bir kişi olarak, biri ceza diğeri tazminat konularında uzman iki
avukatım var, açacağımız davaların tamamını kazanır, kuruma verilen zararları telafi
ederiz, suçlular cezasını çekerler üzerilerine gidelim dediğinde, başta
kurumun başkan vekili büyüğümüz rahmetli Enver Yılmaz olmak üzere
bir çok yönetim kurulu üyesi ve kanaat önderlerimiz, başkan böyle bir girişimde
bulunma, bizim toparlayıcı olmamız lazım bu tür girişimlerden kazanım
çıkmaz, bunlar bize yakışmaz, bundan hem kurum hem yönetim kurulu üyeleri
ayrıca en önemlisi de camiamız zarar görür, vazgeç ısrarlarına rağmen
yönetimi dinlememiş bu yola tevessül etmişti.
TDB ve FEDERASYON OLARAK
BU YOLA İLK ÖNCE;
TDB
Trabzon Dernekleri Birliğinde görev yapmış daha sonra kurumdan bir
şekilde ayrılmış kişilere, sen başka Trabzon Dernekleri birliği kuramazsın,
Trabzon ismiyle etkinlik yapamazsın diye İl Dernekler müdürlüğüne suç
duyurularında bulunuldu, daha sonraları TDF-Trabzon Dernekleri Federasyondan
ayrılıp Trabzon ismiyle başka bir federasyon kurmaya çalışan kişilere de,
Trabzon ismini taşıyan Federasyonu ilk olarak biz kurduk, bunun hakkı bizim,
Trabzon ismi taşıyan başka Federasyon kuramazsınız diyerek
başta İstanbul valiliği, İl Dernekler Müdürlüğü, ve benzeri çok sayıda
resmi kurumlara federasyon olarak suç duyurusunda bulunulmuştu.
Resmi kuruluşunu tamamlayıp
Faaliyetlerine devam eden Federasyona siz; Federasyonumuza benzer isimle
kurduğunuz federasyonla Trabzon ismiyle etkinlik yapamazsın diye kurum ve
kurumun yöneticilerine sayısız ihbarlar çekilerek resmi kurumlara suç
duyurularında bulunuldu ve TDF den kamuoyuna zorunlu açıklama adı
altında gazetelere tam sayfa ilanlar verilip kamuoyu bilgilendirilerek,
devamında TC Gaziosmanpaşa 4. Noteri, TC Beyoğlu 16.Noteri ve başkaca
noterler arcılığıyla Başta TC İstanbul ve Trabzon Cumhuriyet başsavcılığı olmak
üzere bir çok İl savcılıklarına, İstanbul İL Dernekler müdürlüğüne, İstanbul
Valiliğine, basın aracılığıyla kamuoyuna kurum adına suç duyuruları
yapılmıştı.
Bu suç duyurusunu dikkate alan
İllerden sadece Trabzon TC. Cumhuriyet savcılığının Trabzon 3.Asliye ceza
mahkemesi 2013/2215 Esas numaralı açmış olduğu davaya kurum olarak dahil
edilerek mahkeme gördük.
Devamında TC Bakırköy 1. ağır ceza mahkemesi 2013/ 269 sayılı dosyalı
Ceza Davası İstanbul adalet sarayı 3. fikri haklar ve ceza mahkemesi
davaları için kurumun kasasından paralar ödeyerek genel Başkanın biri
ceza diğeri tazminat uzmanı dediği Av. Ayhan Örenel ve Av Ulvi Murat Atabey'e
ayrı ayrı davalar vererek kurum adına vekil tayin edilip davalar
yürütüldü.
Tamam 27.12.2012 Tarihinde
tescil için baş vuruldu. 17.09.2013 tarihinde etkinlik tescili alındı, Trabzon adına
tüm etkinlik hakları bizimdir diyerek tescillerin noter tasdikli örneklerini
resmi olarak başta devam emekte olan davalarımıza, mahkemelerimize
vekillerimiz aracılığıyla delil olarak sunuldu, ardından ülke genelindeki tüm
Trabzon STK'larına tesciller ile resmi üst yazıyla Trabzon adına etkinlik yapma
tescillerini biz aldık, bizden izin almadan hiç kimse Trabzon adı
altına etkinlik yapamaz yapacakların bizden izin almasıyla mümkün olur yazılı
üst yazılarla birlikte gönderilmişti. Bu yazıya ek Tescillerin de
görsellerini gazetelerde yayınlatarak kamuoyuna bilgiler verildi.
Resmi Kurum olmadan etkinlik
yapamazsın diyenler 10 yıl boyunca resmi olmayan TDB Trabzon Dernekler Birliği
ve üst kurum olarak bağlı olduğumuz KASTOB Karadeniz Dernekleri Birliği
ismi altında o kadar büyük etkinliklerin nasıl yapıldığı izah etmek
zorundadırlar.
Ayrıca Trabzon etkinliklerin 2011 yılında tescilini ilk alan Ankara
Vakfıdır. Bu vakıftan izin almadan 2013 yılında TDF olarak bu
etkinlikleri nasıl başlattığımız Trabzon adına İlk Federasyon tescilini
alan Bursa Trabzon Dernekleri Federasyonunun bizi kurum olarak uyarmalarına
rağmen, TDF'nun Federasyon tescilini nasıl aldığı her şeyin anlaşılması
için yeterli cevap olacaktır kanaatindeyim.
SONUÇ OLARAK;
Sonuçta
birlik kuramazsınız dediğimiz kişiler Birlik ve Federasyon da Kurdular
faaliyetlerde de bulundular, yapılamaz denilen etkinlikleri de başta Feshane
olmak üzere değişik yerlerde defalarca yaptılar. Bizden iznin almadan Trabzon
adına etkinlik yapamazsınız dediğimiz dernekler,Federasyonlar
etkinliklerine kapalı spor salonlarında ve açık alanlarda etkinliklerine
geleneksel şekilde devam ettiler.
İl Dernekler müdürlüğüne
Trabzon adına başka Federasyon kurulamaz diye suç duyurusuna gelen
cevapta,kurulan bir Federasyonun hukukidir cevabı geldi.
Yine çok önemli bir hususu da
bilgilerinize önemle sunmak isterim ki; Trabzon’la ilgili olarak Türkiye de bu
etkinlikleri ilk defa yürürlüğe sokup başlatan, 2011 yılında
etkinlik başvurusunu yapıp tescillerini alan ilk kuruluş olan Ankara
Trabzon Vakfıdır, Bu Vakıf Trabzon valiliğince yapılan etkinliklerin
hesaplarının incelenmesi sonucunda Vakıf etkinlik yapmaktan men
edilerek, etkinlikleri elinden alındı ve bu etkinlikler üç yıldır Trabzon valilik
makamı tarafından yapılmaktadır. Vakıf ise sadece normal salonlarda konser
programları düzenleyebiliyor.
FEDERASYONUN PARALARI
BOŞA HARCANDI
Federasyonun
kasasındaki paralarla; Tescil, Noter, Mahkeme
masrafları, İhtarname çekme, suç üstü yapma, tutulan uzman avukatların
ücretleri, vekaletler ücretleri, posta giderleri, gazetelerde tam sayfa ilan
paraları, ulaşım giderleri ödenmesine rağmen yönetim kurulu üyelerinin harcanan
vakitleri sonucu kazanacağız, kurum çok büyük tazminatlar
alacak, bunları yapanlar ceza alacak,bizde rahat bir şekilde yolumuza devam
edeceğiz diye açılan tüm davaların mahkemelerinin sonucunda tamamı
kaybedilmiş, bütün bu davaların tamamını kurumun
kaybettiği bilgisinin genel Başkan tarafından yönetim kurulundan dahil
gizlemiştir.
Ayrıca Kaybedilen bu davalar için karşı tarafın mahkeme ve avukatlık
masrafları ve kişiler veya kurum adına tazminat davaları açılıp açmadığını
açıldıysa kurumun kasasından ne kadar para çıktığı konusu da başkaca bir mesele
olarak bilinmelidir. Bu konuda şahsi bilgim yoktur. Açıkça söylüyorum camiamız
bunlardan gerekli dersleri çıkarmalıdır
21 Yıl gecemi gündüzüme katarak kuruma biraz daha nasıl faydalı olabilirim diye
Onurumla Şerefimle Allaha olan inancımla yapmış olduğum çalışmalar sonucunda
kurumum adına şahsimin çok sayıda ödüller almasına vesile
olduğum Kurumdaki bu şahıslar tarafından, üç yıldır yaşadığım bunca
sıkıntı ve olumsuzluklardan sonra, 28 yıllık STK deneyimimle camiamıza daha
fazla faydalı olmak amacıyla, 2017 yılı Ekim ayında Trabzon Dernekleri
konfederasyonu kurma çalışmalarına başladım.
TDF'nun genel başkanı Yenikapı etkinliği sahnesinden kamuoyuna,
konfederasyonun patenti bizdedir hiç kimse konfederasyon kuramaz,
devamında ise çıktığı TV' lerde ve yazılı basında ve duyurularında da aynı
söylemini sürdürdü.
Ben ise yoluma TAKADEMİ - Trabzon Sivil Kuruluşları Akademisi olarak
devam ederken, bu kez yukarıca bahsettiğim kişilerce tarafıma Noterden
ihtarname gönderilerek, beni sivil toplum kuruluşu faaliyetlerinden men
edeceğini tarafıma bildirdi.
15 -17 Ağustos 2018 tarihinde
TAKADEMİ den hariç, başka bir kurumun ismini ve logosunu
kullanmadan TV ve Fatih Sultan Mehmet Han'ın Trabzon'u fethettiği tarihte,
kabri başında ve TV de okuduğumuz hatimlerin dualarını yapalım
istedik, aynı gün Av. Ayhan Örenel vasıtasıyla Notere giderek sen Fatih Sultan
Mehmet Han'ın Kabri başında okunmuş Hatimlerin duasını yapamazsın ihtarı geldi.
Geriye sadece şahsım ve çocuklarımın beslenmesi için ekmek aldığım
Trabzon ismi yazan Fırınlardan ekmek alamazsın diye beklediğim ihtardır
ki olursa da artık şaşırmayacağım
Ayrıca bu kadar paralar verilerek tutulan ve tüm mahkemelerdeki davalarını
tamamını kaybetmiş olan Avukatlarının birisine yeni bir talimat vererek,
düştükleri duruma çare aramak ayrıca çok önemli düşündürücü bir konudur.
Ve; Patentin,Tescilin ne olduğunu ne işe yaradıklarını hangi koşullar
oluştuğunda kullanılabileceğinin halan bilemeyen Akademik titri yüksek
insanlarla uzun yıllar çalışmış olmam da kahrettiğim konular arasındadır.
Federasyon adına yapılan iş ve eylemlerde
insanları kendi emellerine göre inandırarak Kanun ve Nizam kurmaya çalışan kişi
veya kişiler için üç yıldır söylediğim sözümü tekrarlıyorum. kurumda birlikte
çalıştığım yönetici arkadaşlarla sorumlu olduğumuz camiada hiç kimseyle elle
tutulur hiç bir sorunum olmadan, kardeşimin hastalığının dönüşü olmayacak
şekilde karşımıza çıktığını, dost ve
yakın büyüğüm görerek paylaştığım kurumun genel Başkanı
Mustafa Demir kısa tarih sonra tarihleri aylara yıllara varan suç
iddialarını beni karalayıp itibarsızlaştırmak için gıyabımda ortaya
atmıştı.
Kardeşimin vefat süresinden sonra zamanı gelip şartlarım
oluştuğunda, iddialarını ispatlaması için yönetim kurulu huzurunda
kendisiyle yüzleşmek istiyorum diye kuruma ve kendilerine yazdığım 6 resmi
yazıma neden hiç birine cevap veremediğini,
Kanaat önderlerimizin
ısrarı üzerine kurulan komisyon huzurunda yüzleşme ortamına karşıma neden
gelemediğini, başkaca bir tarih neden veremediğini.
Devamında Denetleme ve Disiplin kurullarına iki kez yazmış olmama rağmen
neden denetleme, disiplin Kurullarını çalıştırmadığı ve denetim ve inceleme
yaptırmadığını,
Danışma kurulunun yüzleşme davetine,
ortaya şahitler gelirse ben gelmem demesinin, kendisini haklı çıkaracak nedenlerini
açıklamadığı sürece,
Mustafa Demirin bana karşı bu yola
neden girdiğini Allah'tan sonra bilen tek kişi kurumun Onursal
Başkanı Nurettin Turan'ın, bunların nedenlerinin ne
olduğunu açıklamadığı sürece bu tür oyunların kurumlar ve yöneticiler
arasında hiç durmadan devam edeceğini dolaysıyla Trabzon Sivil Toplum
Kuruluşları üzerindeki bu belirsizliklerin hiç bir zaman kalkmayacağını, böyle
huzursuzlukların her zaman devam edeceğini bir kez daha belirtiyorum.
Saygılarımla, Hüseyin Ayaz
ÖNEMLİ NOT:
Noter kanalıyla tarafıma gönderilen
İhtar ve ihtardaki suçlamaların yönetim kurulu kararı olmadan var
olan vekalet kullanılarak yapıldığı düşüncesiyle daha önce suçlamalarda
bulunan kişilerin iddialarının ispati için karşıma gelemediği yinede
gelemeyeceği aşikar olduğundan bu ihtira itibar etmediğimi muhatabını bulmadan
resmi cevap vermeyeceğimi bunun da bedeli varsa onu da ödemeye hazır olduğumu
Yönetim kurulu resmi kararıla böyle bir ihtar alırsam kuruma ve kendime olan
saygı sorumluluğum gereği mutlak cevap vereceğimi bildirir.Bundan böyle bu veya
böyle benzeri konularla daha uğraşamayacağımın bilgisini siz Yönetim kurulu
üyelerine saygıyla bildiririm. Hüseyin Ayaz
@#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış
Ökkeş
Bölükbaşı,
İstanbul – Eylül.2018 - okkesb61@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@turkfreezone.com,
|