Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
HATAY’IN KUTLU ANALARINA SELÂM Hatay’ın Bugünkü Analarına Ve Tarihteki Analarına Bin Selam.! 22 Aralık 2012 Cumartesi günü, soğuğa ve yağmura rağmen şehrin Ulus Meydanında toplandılar ve bugünü tarihe yazdılar… Onlar, tarih boyunca hilal uğruna savaşan Kutlu analarımızın kızları… Onlar; Opalisi Artemis’in torunları, Maye Aba’nın, Zeyna Aba’nın, Leyla Sultan’ın torunları… Bu şehrin anaları, zalim Roma saldırılarından defalarca şehirlerini korudular. Venedik Yahudi korsanları tarafından altı kere yakılan bu Antakiya şehrini, Oğuz Analar şehri Anatikos yaptılar, şehir koruyucu Ulu-od inanışlı aba, Opalici oldular. “Polis” sözcüğünün kökenini de burada görüyoruz. Hatay’da ne kadar çok Oflazi, İpalisi gibi Kutlu Asker Artemis’in Opalisi sıfatıyla aynı kökten gelen soyadı olduğunu da bu sırada öğrendim. Onun için Oğuzlu Analar şehridir Antakya. Analara yakışan bir mitingle, İşçi Partili Öncü Kadın kitlesel basın açıklamasını burada yaptı. Şehre önceden gelip yaptıkları kitle çalışmalarıyla halkı bu mitinge cesaretlendirdiler. İki bin kişi, yağmur altında heyecanı hiç eksilmeyen muhteşem bir mitingdi. Bütün tarih boyunca burada Roma’ya karşı savaşmış kutlu analarımızın ruhları şad oldu… Kendim de onların arasında bulunmakla ayrı bir huzur duydum, Selevkos kızı Maye ninemin ruhu benimle birlikte oradaydı… Neler oldu Hatay’da ki, yollara düştük, vardık hallerini sormaya. Ankara’dan tuttuğumuz otobüsü engellemek istedi emniyet, biz de kendimiz tek tek yola düştük, Hatay’da buluştuk. Öğrendik ki, Samandağ otobüslerini de sokmamışlar şehre, ama engel çıkartılacağını tahmin edenler bir gün önceden gelmişler. Hataylı anneler Suriye ile savaşın ön cephesi olmak istemiyorlar. “Suriye-Türkiye kardeştir” diye haykırıyorlar. Hem kendi evlatları için hem Suriyeli annelerin evlatları için endişe ediyorlar. Babalar, evlatların rızkını kaybetmekten korkuyor. Mitingden sonra tarihi Hatay Meclis salonundaydık. Fransa’dan ayrılma ve Türkiye’ye katılma kararı veren o kutlu meclis salonunda, Ulusal Kanal’da canlı yayın, açık oturum vardı. Söz alan konuşuyor. Mitingin heyecanı burada da sürüyor. Bir kutlu anne diyor ki; “Önceki direnişimizden sonra sakallı teröristler şehirde görünmez oldu. Kampların bir kısmını Kütahya taraflarına gönderdik diyorlar, ama kızlarımıza bakışlarından anlıyoruz ki sakallarını kesmişler, gitmemişler.” Bir yürekli baba diyor ki; “Başbakan tel örgüleri kaldırdı diye sevindik, akrabalarımızla kucaklaştık, bayramlaştık. Ticaret yaptık diye sevindik. Tel örgüsü kalktı patriotlar kuruldu. Patriotçu başbakan. Keşke tel örgüler kalsaydı da terör kampları olmasaydı.” Bir yürekli esnaf diyor ki; “Olur olmaz denetlemeler geliyor, bizi zora sokuyor hükümet. Esnaf artık kepenk kapatıyor. Bizi buradan göçe zorluyor hükümet.” Hatay’ın esnafı, anneleri, babaları… Hepsi durumdan şikâyetçi ve yerden göğe haklılar. Halkın tepkisi yükseldikçe aslında emniyetin içinde memnuniyet duyanlar varmış, çünkü onlar da teröristi kayırmak zorunda kalmaktan hoşnut değillermiş. Kampların kurulmasından sonra çok sayıda emniyet görevlisi Hatay’dan sürgün edilmiş. Halkın tepkisi yükseldikçe polis de kendini emniyette hissediyormuş. Eski bir sosyalist şarkısı gibi; “Jandarma biz, sosyalistiz, biziz yalnız dost sana…” Hatay halkı çok yüreklidir. Bire bir konuşabildiklerime şunu anlattım: Hatay Müzesinde bir ulu ananız, Sultan Zeynep var, kocası Doğan Beyle birlikte kaya kabartma heykelleri var. Adını altına yazmaya korktukları o anamız, Sultan Zeyne Aba, Sitti Zeynep Sultan’dır. Palmira eyaletini 12 yıl yönetmiş, kocasından sonra ordunun başına geçmiş, Romalı işgalcilerden kocasının intikamını almış, kız çocukları kölelikten kurtarmış, Gazze’yi ve Ankara’yı geri almış… Bugün yine işgal orduları üstümüze geliyor. Her Hataylı onu tanımalı, müzede onun heykellerini ziyaret etmelidir. Heykelinin altında adını yazmaya korkanlar, “Palmira dönemi kaya kabartma” şeklinde yazdılar. O sizin Kutlu annenizdir; Akmenid kraliçesi 1.Artemis’in, Selevkos kraliçesi Maye Aba’nın, Kastabala kraliçesi Leyla’nın torunudur… Ve siz de onun torunlarısınız. Onun için; Bugün Hatay’da size yakışanı yaptınız, gazanız mübarek olsun.! Mahiye Morgül - 24.12.2012 Palmira Kraliçesi Zeynep Sultan için bkz:
Mahiye Morgül, Ankara – Aralık.2012 http://www.medyagunebakis.com/ okkesb61@gmail.com, TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda; Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.! Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa; Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. Dünyada Her Millet İcraatına Tahammül Ettiği Hükümetin Mesuliyetine Ortak Sayılır.!. Mustafa Kemal ATATÜRK TEK YOL DEVRİM.! YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.! Yaşasın Halkların Kardeşliği.! KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.! ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.! Hazırlanmakta olan AKP Anayasası Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır, KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.! BOP PROJESİNDE TÜRKİYENİN ROLÜEmperyalistler Tarafından, Müslüman’ın Müslüman’aKırdırıldığı Ve Bunun Taşeronluğunun da KendineMüslüman’ım Diyen Kendi Liderleri AracılığıylaYapıldığının Ve Emperyalistlerinin Esas AmacınınOrtadoğu’da Siyonistlere Hizmet Eden SözdeKürdistan, Gerçekte Büyük İsrail'i KurmakOlduğunun Tüm Müslümanlar TarafındanBütünüyle Anlaşılması Dileğimle…Ayşe Eren
EĞER BİR ÜLKEDE “Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir...” Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var. Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine, Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş Ülkelerdendir. "Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir." Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’ Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’ Arasında 88. Sıradadır. SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR… SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR. SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.! TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi: “Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli, Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!” GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN TEMA VAKFINDAN PARTİLERE..! “Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve “sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu “çevrenin, toprağın, suyun, ormanın, biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir. ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ… GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.! YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.. |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP